ASAYİŞ - 20 Eylül 2018 Perşembe 13:53

Abla kardeşe ruj değiştirme dayağı iddiası

A
A
A
Abla kardeşe ruj değiştirme dayağı iddiası

Antalya’nın Kepez ilçesindeki bir semt pazarından iddiaya göre, 10 liraya aldığı iki ruju renklerinin farklı olması nedeniyle değiştirmek isteyen genç kız ve ablası pazarcı tarafından yumrukla darp edildi. Pazarcıdan şikayetçi olan genç kız ise artık ruj kullanmayı ve makyajı bıraktığını söyledi.

Kepez ilçesi Altınova Sinan Mahallesi’nde ailesiyle yaşayan 19 yaşındaki Derya Tilki, geçen cuma günü aynı mahalledeki kapalı semt pazarına gitti. Aylardır aynı pazarcı esnafından alışveriş yapan Tilki, 10 liraya 2 adet kalem ruj alıp eve gitti. Evde aldığı rujların önceden aldığı rujlarla renklerinin tutmadığını gören genç kız değişim yapmak için pazara geri döndü. Değişim yapmak istediğini pazarcı E.Ç.’ye söyleyen Derya Tilki, ürünün açıldığını ve değişim yapılamayacağı cevabı aldı. Bu sırada pazarda bulunan evli ve bir çocuk annesi abla Remziye Esen, kardeşiyle pazarcı arasındaki sorunu çözmeye çalıştı. Sonuç alınamayınca abla kardeş ve esnaf arasında tartışma çıktı. Derya Tilki, olay yerinden ayrılmak isterken kazayla Pazar arabası kozmetik tezgahına takıldı. Olayın kasıtlı yapıldığını zanneden esnaf ve yanındaki eşi iddiaya göre abla kardeşe hakaret etti.

"Anneme küfür etti" 

Annesine küfür edilmesine çok sinirlenen eski lisanslı boksör Derya Tilki, “İki ruju 10 liraya aldım. Eve gittiğimde rujlarını renklerinin aynı olmadığını fark ettim. Geri geldim pazara ve ürünü değiştirmek istedim. Deneme yapılan ürünün değiştirilemeyeceğini söylediler. Bu sırada ablam yanımdan geçerken olaya müdahil oldu. Ablama aldığım rujun ambalajsız satıldığını söyledim. Ablam da pazarcı ile sorunu çözmeye çalıştı. Ama esnaf ikna olmadı. Arka bölüme geçerken de pazar arabam tezgaha takıldı. Geri dönüşümüzde tekrar değişim yapmak istediğimizi söyledik. O da bana, 'Sana satılacak bir ürünüm yok.' dedi. Karısı hakaretler etmeye başladı. Anneme küfür edince, bende tezgahtaki rimeli kadının göbeğine attım” dedi.

"Sonuna kadar şikayetçiyiz" 

Bunun üzerine pazarcı E.Ç.’nin sinirlendiğini ve ablasını geçip kendisine yumrukla vurduğunu ileri süren Derya Tilki, “Ablamı kenara atıp ağzıma vurdu, boğazıma sıktı. Kafamı demirlere vurdu. Belime vurdu. Yerlerde sürüklendik, dövdüler. Esnaflar kurtardı. Yoksa şuan hastanedeydik. Polise şikayette bulunduk. Davamızın sonuna kadar da takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

"Makyajı bıraktı" 

Olayın korkusunu halen yaşadığını dile getiren Derya Tilki, “ Birkaç yıldır makyaj yapıyordum. Artık bıraktım. Makyaj yapmayı seviyordum. Bu olaydan sonra makyajı bıraktım, soğudum. Ruju her elime aldığımda o talihsiz olay aklıma geliyor” diye konuştu.

"Bizi öldürebilirdi" 

Abla Remziye Esen ise kardeşi ile pazarcı arasındaki sorunu çözmeye çalışmak için uğraştığını ancak başarılı olamadığını belirtti. E.Ç.’nin değiştirilecek ürünü olmadığını, parasıyla yeni ürün almaları gerektiğini söylediğini anlatan Esen, “ Sorunu çözemedik eşi bir anda hakaret etmeye başladı. Kardeşim darp edildi. Gücümüz yetmedi. Bende kolumdan yaralandım. Olay gününden beri uyuyamıyorum. Boğazından sıkılan kardeşim cam havliyle E.Ç.’nin ağzına gelen parmağını ısırdı. Öldürecekti kardeşimi, zaten boğazında iz var. Şikayetçiyiz. Hakkımızın sonuna kadar savunacağız. 10 liralık ruj adam da öldürebilirlerdi. O öfkeyle ne yaptığını bilmiyordu. Tüm pazarcı esnafı şahit” dedi.
İki kadının suçlamalarını kabul etmeyen E.Ç.’nin kardeşlerden şikayetçi olduğu öğrenildi.  

İsa Akar - Mustafa Bürge
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Başkan Akın su ve Sürdürülebilirlik zirvesinde konuştu Balıkesir’de düzenlenen Su ve Sürdürülebilirlik Zirvesinde Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın konuşma yaptı. Başkan Akın, Su ve Sürdürülebilirlik Zirvesi’nde “tasarruf”, “verimlilik” ve “sürdürülebilirlik” konularına ilişkin önemli mesajlar verirken, “Hakkını vere vere sürdürülebilir, tasarruflu, verimli bir belediyecilik ile suyu verimli, ekonomik kullanan bir anlayışı Balıkesir’imizde inşa edeceğiz” dedi. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, “tasarruf”, “verimlilik” ve “sürdürülebilirlik” konularında önemli mesajlar verdi. Büyükşehir Belediyesi’ni devraldıktan sonra ele aldıkları ilk konunun suyun verimli kullanımı olduğunu söyleyen Başkan Akın, “Su konusunda dünyanın her yerinde maalesef büyük bir sıkıntı var. Sıkıntı ne? Vahşi sulama. Aynı şey Balıkesir’imizde de geçerli. Bunun dünyadaki uygulamalarını inceledik. Daha öncesinde de çalışmıştık; ne yapabiliriz diye. Ve bir hedef belirlemiştik, bu hedef ışığında ilerliyoruz, ilerlemeye de devam edeceğiz” dedi. Tarımda vahşi sulamanın sona erdirilmesi konusunda önlemler aldıklarını vurgulayan Başkan Ahmet Akın, bunun yerine damlama sulama sistemlerini yaygınlaştırmaya yönelik yatırım yapacaklarını söyledi. Bu kapsamda vahşi sulamanın yapıldığı tarlalarda, çiftçilere damlama sulama borusu hediye edeceklerini belirten Akın, “Bu aslında çiftçinin bize hediyesi” dedi. Büyükşehir olarak kısa süre içerisinde su yönetimi noktasında önemli adımlar atacaklarını ifade eden Başkan Akın, “Suyun kaynağından itibaren en son noktaya kadar olan gidişatın verimli olması üzerine çalışmaları başlattık” açıklamasında bulundu. ‘Tasarruf öncelikli model’ Gri su kullanımı önemsediklerini vurgulayan Başkan Ahmet Akın, “Yağmur sularından ve atık sulardan elde edilen gri suyu ve bunun enerjiye dönüşümünü önemsiyoruz. Bunlar üzerine tasarruf öncelikli bir çalışma modeli başlattık. Konuyla ilgili çok değerli hocalarımızdan destek ve yardım alıyoruz” dedi. ‘Verimli belediyecilik’ “Sürdürülebilirlik kavramını gerçek anlamda yüreğimize, hayatımıza işledik” diyen Başkan Ahmet Akın, her şeyin sürdürülebilirlik adı altında ele alınmasının, bu kavramın değerini ucuzlattığını söyledi. Başkan Akın, “Hakkını vere vere sürdürülebilir, tasarruflu, verimli bir belediyecilik ile suyu verimli, ekonomik kullanan bir anlayışı Balıkesir’imizde inşa edeceğiz” açıklamasında bulundu.
İstanbul Hutbede yapılan duaya tepki gösteren genç, Atatürk’e hakaretten 3 yıl 9 ay hapis cezası aldı Gayrettepe’de cuma namazı sırasında Atatürk’e dua edilmesine tepki gösterip Atatürk’e ve imama hakaret eden şahıs, 3 yıl 9 ay hapisle cezalandırdı. Gayrettepe’de bulunan bir camide 10 Kasım 2023 günü Mustafa Kemal Atatürk’e ve Atatürk için dua eden imama hakaret eden A.B.’nin yargılanmasına devam edildi. Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık ve taraf avukatları katıldı. "Puşt kelimesini güvenilmez manasında kullandım" Duruşmada esasa ilişkin savunma yapması için söz verilen A.B., “Attığım bir kaç tweet ekran görüntüsü alınmış ama bunların atıldığına dair bir kanıt yok. Hakkımda atmadığım bir çok tweet var. ’Sinkaf ederim’ tweeti atmadığımı belirtmek istiyorum. Puşt kelimesini hakaret etmek amacıyla değil, güvenilmez manasında kullanmıştım. Ceza alacağım bir husus görmüyorum. Video çektim. İslamiyet’e göre inançsız ölen bir kişinin arkasından dua edilmemesi gerekir. Beraatımı talep ediyorum” dedi. “Daha fazla ne ceza verilebilir bilmiyorum” Son sözü sorulan şahıs, “2 ay cezaevinde tek başıma kaldım. Bu eylemim için yeterince ceza aldığımı düşünmekteyim. Daha fazla ne ceza verilebilir bilmiyorum. Beratımı talep ediyorum” dedi. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, A.B.’yi "Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret" suçundan 3 yıl 9 ay hapisle cezalandırdı.
Ankara Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yazgan: “Sözler tutulsun, mülakat kaldırılsın” Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, kamuya personel alımlarında mülakat yapılmasına ilişkin, “Sözler tutulsun, mülakat kaldırılsın” dedi. Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, kaldırılacağı açıklanan ancak uygulanmaya devam edilen sözlü sınavların (mülakat) devlet memuru olacaklar ile mevcut kamu görevlilerinin görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında can yakmaya, emekleri zayi etmeye devam ettiğini söyledi. Yazgan, bir an önce mülakatların kaldırılarak, adayların girdikleri yazılı sınav sonucuna göre atamalarının yapılması gerektiğini dile getirdi. Mülakatın emeklerin zayi olmasına ve idareye karşı güvenin azalmasına sebep olduğunu ifade eden Yazgan, “Ülkemizin kritik bir süreçten geçerken ihtiyaç duyduğu, süreç sonrası uygulamadan kaldırılacağı açıklanarak uygulamaya konulan mülakat sisteminin halen kaldırılmamasının yol açtığı hak kayıpları ve huzursuzluk her geçen gün daha da artıyor. Kamuya atama bekleyen memur adayları ile mevcut kamu görevlileri, bir an önce mülakat sisteminden vazgeçilmesini ve insanların bilgiye dayalı sınavlarda aldıkları puana göre değerlendirmelerin yapılmasını istiyor” ifadelerini kullandı. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan görevde yükselme sınavından örnek veren Yazgan, 62 kişinin yazılı sınavda 85 ve üzeri puan almasına karşın mülakatta düşük puan alarak atanamadığını belirtti. Yusuf Yazgan, “Yazılı sınavda 98.72 puan alan adaylar, mülakatta 64, 65, 55 puan verilerek eleniyor ve atanması gerçekleşmiyor. İki sınav arasında bu kadar farkın olması, liyakat beklentisi içindeki insanlarda hayal kırıklığına yol açıyor. Demek ki bu iki sınavdan birisinde sorun var. Bu sorunu, bu şaibeyi kaldırmak için yapılması gereken tek şey mülakatı kaldırmak, bilgiye dayalı yazılı sınav sonucuna göre atamaları gerçekleştirmek” şeklinde konuştu.