GÜNDEM - 01 Aralık 2015 Salı 14:40

Acil numaralar 112'ye bağlanıyor

A
A
A
Acil numaralar 112'ye bağlanıyor

Tarih itibari ile ay ve gün olarak 112’yi çağrıştırdığı için 1.12 tarihinde Sağlık Bakanlığı’na bağlı 112 Acil Servis çağrı numarası İçişleri Bakanlığı bünyesindeki 112 Çağrı Merkezi’ne bağlandı.

Muğla’daki tüm acil çağrı merkezlerinin tek numarada toplanması amacıyla 3 yıldır çalışmaları devam eden 112 Çağrı Merkezi’ne 110 İtfaiye, 122 AFAD’dan sonra 112 Acil Servis çağrı merkezleri de 112 Çağrı Merkezi bünyesine katıldı. 155 Polis, 156 Jandarma, 177 Orman Yangın, 158 Sahil Güvenlik ve 181 Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü olmak üzere 5 kurumun acil çağrı numaraları da iki ay içinde 112 Acil Çağrı Merkezi’ne entegre olması bekleniyor.

112 Acil Servis numarasının 112 Çağrı Merkezi’ne entegre olması nedeniyle düzenlenen törene Vali Vekili Salih Gürhan, Vali Yardımcısı Fethi Özdemir, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Halk Sağlığı Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Nuri Ceyhan ve 112 Çağrı Merkezi Müdürü Kamil Karakaya katıldı.

AMAÇ BÜTÜNLEŞİK HİZMET
Vali Yardımcısı Fethi Özdemir, 112 Acil Çağrı Merkezi hizmet binasının tam kapasite hizmete sunulma aşamasına geldiğini belirti. Özdemir, “Yavaş yavaş 112 Acil Çağrı Merkezine taşınacak olan birimlerimizi taşımaya başladık. Burası 112 Acil Çağrı Merkezi. 112 Çağrı ile karıştırılıyor. Bu merkez İçişleri Bakanlığı bünyesinde Valiliklerin bir birimi. Büyükşehir Belediyelerinde Yatırım İzleme Koordinasyon Merkezi’ne bağlı bir birim. Büyükşehir olmayan illerde yine valiliklere bağlı bir birim. Aradaki fark sadece Büyükşehirlerde Yatırım İzleme Koordinasyon Merkezine bağlı olması. Burada acil çağrı numarası ile adlandırılan 8 birim konuşlanacak. Tüm çağrı merkezlerini içine alan tek numara olacak o da 112 Çağrı numarası ile aranacak. Önümüzdeki süreçte, 155 Polis İmdat, 156 Jandarma, 177 Orman yangın gibi tüm birimler 112 çağrı numarasında birleşecek. Buradaki amaç bütünleşik hizmet vermek. Tüm birimler arasında koordineli çalışma sağlamak ve tüm çağrıların tek kayıt altında tutulmasını sağlamak. Teknoloji ve donanım itibari ile daha gelişmiş ve günümüze uygun bir şekilde yapılandırma bu” dedi.

“DAHA NİTELİKLİ HİZMET VERECEĞİZ”
İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, 112 çağrı merkezinin İçişleri Bakanlığı bünyesindeki 112 Acil Çağrı Merkezine geçmesinde vakalara ulaşmada bir değişiklik beklemediklerini belirterek, “Türkiye çapında baktığımız zaman ilk 10 dakika içerisinde yüzde 95 oranında vakaya ulaşıyoruz. Muğla il genelinde 10 dakikanın altında ortalama 6,5 dakikada vakaya ulaşıyoruz. Kırsal alanlarda ise bu süre ilk yarım saatte bugüne kadar tüm vakalara ulaştık. Bizim asıl beklentimiz gereksiz çağrı yükünden kurtulduğumuz için çok daha nitelikli hizmet verme olanağına kavuşacağız. Bir diğer artı yönümüz ise bütünleşik sağlık hizmeti verilmesi olacak” dedi.

“İKİ AY İÇİNDE 8 KURUMUN ÇAĞRI NUMARALARI TAŞINACAK”
112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü Kamil Karakaya ise ilk hizmete giren birimin Büyükşehir İtfaiye Daire Başkanlığı olduğunu belirterek, “24 Kasım’da Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) 112 nolu hatta sistemimize entegre edildi. Bugün özellikle ay ve gün olarak 1.12 yani 112 olması sebebiyle Sağlık Müdürlüğümüzün 112 Çağrı Merkezini bugüne ayarladık. Bugün artık 112 hattı Sağlık Bakanlığından İçişleri Bakanlığına geçmiş oldu. Şu an için 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğümüzde üç kurum hizmet veriyor. Vatandaşlarımız şu anda 110, 122 ve 112 hatlarını aradıklarında 112 Çağrı Merkezi’ne ulaşmaları mümkün. Önümüzdeki iki ay içinde de planlamamız dahilinde diğer 5 kurumumuzu da sisteme entegre edeceğiz” dedi. 

BEKİR TOSUN 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Yalova’da bisiklet yolu ağı genişliyor Yalova Belediyesi’nin Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde başlattığı yeni bisiklet ve yürüyüş yolu çalışmaları, Kemer Köprü Caddesi’nden başlayıp 8. sokağa kadar devam edecek olan asfalt ve baskı işlemleri devam ediyor. Yalova Belediyesi, yeni bisiklet ve yürüyüş yolları için çalışmalarını sürdürüyor. Sağlıklı yaşamı ve kent içinde bisiklet kullanımını teşvik etmek amacıyla başlatılan bisiklet yolu projesinde Gaziosmanpaşa Mahallesi’ndeki 8. Sokak’ta asfalt serimi devam ediyor. Toplam 770 metrelik yol güzergâhında çalışmalar, Kemer Köprü Caddesi’nden Gaziosmanpaşa Caddesi’ne kadar devam edecek. Kemer Köprü Caddesi ile Şelale Sokak arasında kalan alanda ise dekoratif aydınlatmalar kullanılarak göze hitap edecek bir çalışmaya imza atılmak isteniyor. Çalışmalarla ilgili bilgi veren belediye yetkilileri, “Bisiklet ve yürüyüş yolu çalışmalarımızda aşınma tabakasının serimi ile baskı işlemleri eş zamanlı olarak devam ediyor. İlk olarak Kemer Köprü Caddesi’nden başlayan çalışmalar, yaklaşık 590 m uzunluğundaki Gaziosmanpaşa Caddesi’ne kadar devam ediyor. Akabinde yaklaşık 180 metre uzunluğundaki 8. Sokak’ta da çalışmalarımızı da kısa sürede tamamlayacağız. Baskı çalışmamızın tamamlanması sonrasında dekoratif boyama asfalt boyama, çizgi çalışmaları, dekoratif aydınlatma ve peyzaj çalışmalarını da tamamlayarak yolumuzu hemşehrilerimizin hizmetine sunacağız” ifadelerine yer verdi.
İstanbul İmrahor İlyas Bey Camii’ne uzay kafes: 100 yıl sonra üstü kapatılacak Geçmişi Ayasofya Camii’nden 100 yıl eskiye dayanan İmrahor İlyas Bey Camii’nde 2023 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları devam ediyor. Tarihte geçirdiği çeşitli badirelerden dolayı üst yapısı ve ahşap bölümleri yok olan İmrahor İlyas Bey Camii’nde kurulan Uzay Kafes Sistem Geçici Çatı hakkında bilgi veren Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü Sanat Eserleri ve Yapı İşleri Şube Müdürü Feyyaz Fidan, “Doğal çevreden etkilenmemesi adına geçici çatı kurma fikrimiz ortaya çıktı. 100 yılı aşkındır doğal çevreden etkileniyordu. Tabi bu sistem böyle bir açıklıktaki yapı için modüler ve hafif olması açısından bizim tercih sebebimiz oldu” dedi. Restorasyonu tamamlandıktan sonra ibadete açılacak olan tarihi camideki çalışmalar havadan görüntülendi. Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’nden 100 yıl daha öncesine tarihlenen ve 5. yüzyılda inşa edilen İmrahor İlyas Bey Camii diğer adıyla Studios Manastırı, İstanbul’daki en eski dini yapı olarak biliniyor. Bizans döneminde kilise olarak kullanılan yapı, İstanbul’un fethinden sonra camiye dönüştürüldü. 2. Beyazıt döneminde, İmrahor İlyas Bey tarafından camiye dönüştürülen yapı tarihte birçok badire atlattı. En büyük hasarı Latin istilasında gören tarihi cami, 1894 depreminden de etkilendi. Sultan 3. Selim döneminde onarılan İmrahor İlyas Bey Camii’nin, 1900’lü yılların başında önce yangın daha sonra da yağmurdan dolayı bütün üst örtüsü ve ahşap bölümü çöktü. 1925 yılında tekke ve zaviyelerin kapatılmasıyla beraber İmrahor İlyas Bey Camii kedi haline terk edildi. 1934 yılında Ayasofya Camii, müzeye çevrilince tarihi yapı müzeye devredildi. 1954-1955 yıllarında bir onarım geçiren İmrahor İlyas Bey Camii, yaklaşık 100 yıl atıl kaldıktan sonra 2012 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devri gerçekleşti. İmrahor İlyas Bey Camii’nin restorasyonu için hazırlanan projeler 2019 yılında Koruma Kurulu tarafından kabul edildi. Tarihi camide restorasyon devam ediyor Onaylanan projeler çerçevesinde 2023 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları sürüyor. Tarihi camide çevre temizliği gerçekleştirildi. Çeşitli badirelerden dolayı 100 yıldır üstü açık olan İmrahor İlyas Bey Camii’ni korumak adına Uzay Kafes Sitem Geçici Çatı kurulumu devam ediyor. Çatının kurulumunda tarihi camide bulunan opus sectila döşemelerin zarar görmemesi için, döşemeler kum torbalarıyla korumaya alındı. Geçici çatının tamamlanmasından sonra tekke binasında itinalı söküm gerçekleştirilecek. Ayrıca tarihi camide, kuzey bölümdeki üst galeriyi taşıyan sütunlar bulunurken güney bölümündekiler yok oldu. Güney bölümündeki sütunlarda aslına uygun restore edilecek olan İmrahor İlyas Bey Camii, çalışmaların tamamlanmasının ardından ibadete açılacak. Öte yandan tarihi camide kurulan Uzay Kafes Sistem Geçici Çatı havadan görüntülendi. “Ayasofya Camii’nden yaklaşık 100 yıl önce inşa edildiğini söyleyebiliriz” İmrahor İlyas Bey Camii’nin tarihi hakkında konuşan Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü Sanat Eserleri ve Yapı İşleri Şube Müdürü Feyyaz Fidan, “İmrahor İlyas Bey Camii’nin inşasını Semavi Eyice ve Müller Wiener gibi uzmanlardan edindiğimiz bilgiye göre, 5. yüzyılda inşa edildi. Dolayısıyla Ayasofya Camii’nden yaklaşık 100 yıl önce inşa edildiğini söyleyebiliriz. İstanbul’daki en eski dini yapı olarak ifade edebiliriz. İlk inşa edildiğinde ‘Studios Manastırı’ yapılıyor. İstanbul’un fethine kadar da manastır olarak işlev görüyor. Fetihten sonra 2. Beyazıt döneminde Mirahor İlyas Bey tarafından camiye ve tekkeye çevriliyor. İmrahor İlyas Bey’den bahsetmek gerekirse, 2. Beyazıt devrinde sarayda ahırların, en başındaki kişi. İmrahor İlyas Bey Camii, cami ve tekkeye çevrildikten sonraki ilk şeyhi de burada metfun bulunuyor” ifadelerini kullandı. “Yangın ve doğal etkilerden dolayı bütün üst örtüsü ve ahşap elemanları kayboldu” Tarihî süreçte İmrahor İlyas Bey Camii’nin birçok badireler atlattığını ifade eden Feyyaz Fidan, “Depremler ve yangınlar görüyor. En büyük tahribatı ama Latin istilasında gördüğünü ifade edebiliriz. Ardından 1894 depreminde bir hasar görüyor. 3. Selim devrinde Hassa baş Mimarı tarafından onarıldığını biliyoruz. 1900’lü yılların başlarına geldiğinde ise önce yangın ve doğal etkilerden dolayı bütün üst örtüsü ve ahşap elemanları kayboluyor. 1925’de tekke ve zaviyelerin kapatılması kanunuyla kullanıma kapatılıyor. 1934 yılında ise Ayasofya Camii’nin müzeye çevrilmesiyle, müzeye devrediliyor. 1954-55 yıllarında bir onarım geçiriyor. Daha sonra 2012 Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devri gerçekleştiriliyor. Bu süreçte tabi biz projelendirme çalışmalarına başladık. Böyle bir yapının projelendirmesi de çok detaylı bir iş oluyor. İskeleler kuruyoruz, araştırma çukurları açıyoruz ve nihayetinde 2019 yılında restorasyon projelerini Koruma Kurulu tarafına onaylatıyoruz. 2023 yılının başında Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü ile İstanbul Valiliği koordinasyonuyla restorasyon çalışmalarına başladık. Bu kapsamda, öncelikle çevre temizliği ve yüzeysel bitki temizliği yapıldı. Ardından buranın doğal çevreden etkilenmemesi adına çünkü 100 yılı aşkındır doğal şartlardan etkileniyordu, bir geçici çatı kurma fikrimiz oldu. Uzay kafes sistem geçici çatı yapılması bilim kurulumuzda onaylandı. Koruma Kurulu tarafından da onaylandı. Bu onaylardan sonra ancak bu sistemi kurmaya başladık. Tabi bu sistem böyle bir açıklıktaki yapı için modüler ve hafif olması açısından bizim tercih sebebimiz oldu” şeklinde konuştu. “Üst galeriyi tamamlayarak burayı ibadete açacağız” Restorasyonun tamamlanmasının ardından İmrahor İlyas Bey Camii’nin ibadete açılacağını belirten Fidan, “Şuna temas etmek lazım; Harim de opus sectila denen döşemelere özellikle önem atfediliyor. Bu tabii yalnızca İstanbul’un, Türkiye’nin kültürel mirası değil, dünyanın kültürel mirası olarak görebiliriz. Opus sectila döşeme sistemi de yapıldığı dönemde birçok şehirden gelen taşların geometrik düzen içerisinde döşenmesi. Bunu Ayasofya Camii’nde de görüyoruz. Geçici çatı yapılırken, opus sectilanın kötü etkilenmemesi, herhangi bir düşmeye maruz kalmaması adına kum çuvallarıyla koruma yapıldı. Bunun dışında geçici çatı yapılmasından sonra restorasyon ve konservasyon çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Tekke binasının itinalı sökümünü yapacağız. Yapıda muhtes olan önceki onarımlarda çimento harçlı sıvalar yapıdan uzaklaştırılacak. Bundan sonra da İmrahor İlyas Bey Camii’nin restorasyon çalışmalarını tamamlayarak cami olarak ibadete açılmasını hedefliyoruz. İmrahor İlyas Bey Camii özgününde yan nefler ve galeri katı da bulunuyordu. Yan neflerden kuzeyde bulunan sütunlar, üst galeriyi taşıyan sütunlardı bunlar günümüze kadar ulaştı fakat güney yönündeki sütunlar günümüze ulaşamadı. Tabii restorasyon kapsamında bunlarında ihyası gündeme gelecek. Bunları da yapıp üst galeriyi tamamlayarak burayı ibadete açacağız” diye konuştu.