GÜNDEM - 25 Ekim 2014 Cumartesi 09:58

Acılı baba ev teklifini kabul etmedi

A
A
A
Acılı baba ev teklifini kabul etmedi

İstanbul Mecidiyeköy’de meydana gelen asansör kazasında 21 yaşındaki oğlu Hıdır Ali Genç’i kaybeden baba Mustafa Genç, şirket genel müdürü tarafından kendisine ev alma teklifinde bulunulduğunu ancak bu teklifi kabul etmediğini söyledi.

Baba Genç, amaçlarının para değil, benzeri iş kazalarının bir daha yaşanmaması için sorumluluğu bulunanların cezalandırılması olduğunu kaydetti.

İstanbul Mecidiyeköy’de meydana gelen asansör kazasında hayatını kaybeden 10 kişiden biri de 21 yaşındaki Tunceli Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Ovacık Programı Maliye Bölümü ikinci sınıf öğrencisi Hıdır Ali Genç’ti. Okul harçlığı biriktirmek için kazadan kısa bir süre önce babasının da çalıştığı inşaatta işe başlayan Hıdır Ali, meydana gelen asansör kazasında hayatını kaybetti. Cenazesi, Tunceli’nin Pertek ilçesine bağlı Söğütlütepe köyünde defnedilen Hıdır Ali Genç’in babası Mustafa Genç, kazanın ardından şirket tarafından kendisine ev alınması yönündeki teklifi reddettiğini söyledi. Baba Genç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında aralarında iş adamı Aziz Torun’un da bulunduğu 9 kişi hakkında takipsizlik kararı verilmesine de tepki göstererek amaçlarının para olmadığını, kazada kusuru bulunanların cezalandırılması olduğunu ifade etti. 

"EVİMİZ OLMADIĞI İÇİN EV TEKLİF EDİLDİ; KABUL ETMEDİM"
Oğlunun ölümünün ardından şirketten para teklifi gelmediğini ancak evleri olmadığı için ev alma yönünde teklifte bulunulduğunu belirten Mustafa Genç, "Cenazeyi getirdiğimiz zaman Mehmet Torun aradı, başsağlığı diledi. İstanbul’da savcılığa ifade vermeye gittiğimde de Şirketin Genel Müdürü Remzi Aydın geldi. O bana ev teklif etti. Onlar, evim olmadığını; köyde okulun lojmanında kaldığımı öğrenmişler. Bana dedi ki vicdanımızın rahat olması için sana bir ev vermek istiyoruz. Ne diyorsun? Ben de istemiyorum dedim. Onun dışında kimse benimle görüşmedi, para teklifi de gelmedi. Tekliflerini kabul etmememin sebebi ben çocuğumun kan parasını istemiyorum. Onların vereceği parayı kabul etmiyorum. Devlet kanalıyla, mahkeme sonucu devlet bana ne verirse ben o hakkımı alırım. Onlardan bir şey talep etmiyorum. Devlet, bir lira, iki lira verir ya da hiç vermez ona da razıyım. Devlet kanalıyla, mahkeme, kanun yoluyla hakkımı almak istiyorum. Kanun bana ne uygun görürse onu kabul ederim" dedi. 

"DİĞER AİLELER DE MAHKEME YOLUNA GİTMELİYDİ"
Meydana gelen kazada hayatını kaybeden 10 işçi ailesinden 8’inin şirketten para almalarını anlamaya çalıştığını dile getiren Mustafa Genç, "Onlar da belki mağdurlar, yokluk var. Ben de o yokluğu çekiyorum benim de ihtiyacım var. İşim yok. O adamların belki borçları var, belki düşündüğü bazı şeyler var. Ben onlara da bir şey demiyorum. Keşke kabul etmeyip mahkemeye verselerdi. Ama bunu yapmadılar" diye konuştu. 

TAKİPSİZLİK KARARINA TEPKİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında aralarında iş adamı Aziz Torun’un da bulunduğu 9 kişi hakkında takipsizlik kararının kendisini bir kere daha yıktığını kaydeden Mustafa Genç, "Takipsizlik kararını duyduktan sonra şok oldum, bir kez daha yıkıldım. Bu adamlar suçlu. Elimizde asansörün 21 kusuru bulunduğuna dair belge var. Bu belgeler avukatlarımıza ve savcılığa da verildi. Aziz Torun, Emre Torun inşaatı denetlemeye geldiği zaman asansör bozuktur diye merdivenleri kullanıyordu. Madem öyle o da benim çocuğum gibi asansöre binseydi ya da yaptırsaydı. Şimdi de yok ben suçsuzum diyor. Böyle bir şey olamaz. Avukatlarım gerekeni yapacak. Mahkemeyi de sonuna kadar götüreceğim" şeklinde konuştu. 

"AMACIMIZ PARA DEĞİL"
Amaçlarının para olmadığını ifade eden Mustafa Genç, “Bizim amacımız para değil. Amacımız bu insanlara kalıcı bir ceza verilsin. Bir daha bu iş kazaları olmasın. İnşaatlarda gencecik insanlar ölmesin. Bugün on kişi öldü adam kendini akladı yarın yeni insanlar ölecek. Üç kuruş para verilerek insanlar satın alınacak. Bu adamlara kalıcı ceza verilmesi lazım. Tabi suçlu kimse o cezalandırılsın. Gariban birine ceza verilmesini benim vicdanım kabul etmez" ifadelerini kullandı.

ERCAN TOPAÇ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Depremden etkilenen Yozgat’ta 200’ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluştu Tokat’ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki depremin ardından Yozgat’ın Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde 200’ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluşurken vatandaşlar geceyi evlerinin bahçelerinde geçiriyor. Tokat’ın Sulusaray ilçesinde saat 18.11 sıralarında meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki sarsıntı, Yozgat merkez ve ilçelerinde de hissedildi. Özellikle Kadışehri ilçesinde ve köylerinde hissedilen deprem nedeniyle vatandaşlar büyük panik yaşadı. Özellikle Kadışehri ilçesine bağlı Gümüşsu, Elmalı Çiftliği, Halı köy ve Yeltenli köylerinde deprem nedeniyle evlerde ve ahırlarda hasar oluştu. Evleri zarar gören vatandaşlar geceyi evlerinin bahçelerinde geçirirken jandarma ekipleri de artçı sarsıntıların devam ettiğini ve vatandaşların geceyi evlerinde geçirmemeleri konusunda uyardı. Sokaklara çıkan vatandaşlar, evlerinin bahçelerinde ve uygun arazilerde ateş yakarak ısınmaya çalışırken geceyi dışarıda geçireceklerini ifade ettiler. Öte yandan Yozgat Valiliğince sarsıntıdan etkilenen Aydıncık, Kadışehri ve Çekerek ilçelerinde eğitim ve öğretime bir gün süre ile ara verildiği duyuruldu. Geceyi sokakta geçiren vatandaşlardan Nazlı Doğan, "Önce bir gürültü geldi. Daha sonra sallanmaya başladı. Çocuklarımı yanıma aldım ama dışarı çıkamadım. Ayaklarımın bağı çözüldü. Sonra küçük oğlumu alıp dışarı çıkabildim. Şok oldum, çok şiddetliydi. Evimiz küçük bir hasar aldı, ahırımızda hasar var, hayvanlarımız dışarıda." dedi. Hacı Ahmet Gün de deprem dolayısıyla evlerinde hasar olduğunu söyleyerek, “Tavanlar kırıldı. Deprem olduğunda ben balkondaydım. Sallantı başladı. Tavanlar düşmeye başladı." şeklinde konuştu.