SAĞLIK - 23 Mayıs 2017 Salı 10:34

Açlığınızın nedeni duygularınız olabilir

A
A
A
Açlığınızın nedeni duygularınız olabilir

Acıbadem Adana Hastanesi’nden Psikolog Meriç Mavi, duygulara yenik düşüldüğü zamanlarda vücudun, ihtiyacı olmadığı halde tepki anlamında tüketime geçtiğini, bunun sonucunda da ‘duygusal açlık’ olarak tanımlanan durumun ortaya çıktığını söyledi.

Psikolog Meriç Mavi, yemek yeme alışkanlığının oluşmasında, yaşam tarzından yetişme şekline, yaşanılan bölgeden çalışılan işe kadar pek çok etkenin rol oynadığını belirterek, “Araştırmalar gösteriyor ki, tüm bunların yanında duygu durumumuz da beslenme şeklimizi belirlemede etkili bir rol oynuyor. Duygusal değişimler, besinleri fazla tüketmeye yönelttiği gibi iştah azalmasına da neden olabiliyor. Ancak, özellikle duygusal açlık durumu fazla tüketime bağlı obezite, hipertansiyon, diyabet gibi kronik hastalıklar açısından risk oluşturduğu için daha fazla önem taşıyor” dedi.
Kilo kontrolü yapmaya çalışan kişilerin bile duygusal açlık yaşamaları nedeniyle, olumsuz düşüncelerle kendilerini yemek yerken bulabildiğini ifade eden Mavi, üzüntülü zamanlarda kişinin kendisine “dur” diyemeyip, yemeye devam ederek mutsuzluğun üstünü örtmeye çalışmasının sorunu büyüttüğünü, alınan besin miktarının motivasyon sağlamak yerine kilo problemi ve buna bağlı diyabet, hipertansiyon gibi hastalıklara neden olabileceğini kaydetti.

Duygusal açlık yaşayanlar tokluk hissi duymuyor

Duygusal açlık yaşayan kişilerde, yeme düzeni geliştirilemediği için açlık hissinin çok gelişmediğini ve öğün saatlerinin olmadığını söyleyen Psikolog Meriç Mavi, “Bu durumun ciddi bir sorun noktasına ulaştığı kişiler, günde kaç öğün yapmaları gerektiğini bilmiyor ve 2 saat geçmeden yağ ve şeker yönünden oldukça zengin yiyecekleri tercih ediyorlar. Yemek yeme alışkanlıkları ve düzensizlikleri onları rahatsız etse de, fizyolojik olarak tok olduğunu anlamıyor. Açlıkla duygu bastırılmaya çalışılıyor” diye konuştu.
Duyguların yemek yeme üzerindeki etkisinin kişiden kişiye değişim gösterdiğine işaret eden Psikolog Meriç Mavi, “Örneğin bazı kişiler mutlu olduklarında daha büyük porsiyonlar yediklerini söylerken, bazı kişiler ise üzgün olmanın getirmiş olduğu depresif modla yemek yemeye olan ilgisinin tamamen söndüğünü ve çok sevdiği bir yemeğin dahi gözlerinde sıradanlaştığını belirtebiliyor” şeklinde konuştu.

Duygular yiyerek bastırılıyor

Meriç Mavi, kişilerin içerisinde bulunduğu stresli durumu atlatabilmek adına Binge Eating Bozukluğu (Tıkanırcasına yeme) adı altında değerlendirilen bir sendromla karşı karşıya gelebileceğini vurguladı. Mavi şöyle devam etti:
“Bu durumdaki kişiler yeme ihtiyacı olmadığı halde bastırılmış duygularını yemek yiyerek örtbas etmeye çalışıyor. Tıkanırcasına yeme bozukluğu yaşayan kişiler obez olmadıkları gibi kusma eğilimi de göstermiyor ve herhangi bir suçluluk hissine sahip olmuyor. Depresyonla yakından ilişkili olan ve psikolojik bir temeli olabileceğini düşünülen kişilerin terapiye yönlendirilmeleri gerekiyor.”

Stres sindirimi yavaşlatıyor

Herhangi bir nedenle ortaya çıkan kaygı bozukluklarının da beslenme üzerinde direkt etkisi olduğunu söyleyen Mavi, bu dönemde, vücudun sindirim sistemini bozmayacak nitelikte besinlere daha çok doyması gerekirken mideyi yorabilecek, faydası olmayan yiyeceklerin tercih edilebildiğini ifade etti. Psikolog Mavi, mide ve sinir sisteminin birbirini bu denli etkilediğinin yapılan araştırmalarla desteklendiğini belirterek ilişkiyi şöyle açıkladı:
“Mide, yaşanılan stresli dönemden fazlasıyla etkileniyor. Stresli olunan dönemde sindirimi düzenleyen sinir sistemi yerine tepkileri kontrol eden kısım harekete geçiyor ve bu nedenle sindirim yavaşlıyor. Sindirimin yavaşlamasıyla birlikte yaşanılan gerginlik vücudu teslim alabiliyor ve bu durum günlerce devam edebiliyor.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenyurt’ta 23 Nisan coşkusu Esenyurt Belediyesinin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenlediği Çocuk Şenliği’nde minikler birbirinden renkli etkinliklerle unutulmaz bir bayram geçirdi. Belediye Başkanı Ahmet Özer, miniklerin bayramını kutlayarak, “Belediye olarak çocuklarımızın iyi yetişebilmesi için onlara imkân sunmamız lazım. Bu bizim kendi ülkemize olan borcumuzdur. Çünkü çocuklar bizim geleceğimiz. Kendi çocuklarına sahip çıkmayan milletler asla doğru bir gelecek oluşturamaz” dedi. Her fırsatta çocukların yüzünü güldüren Esenyurt Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda da birbirinden eğlenceli etkinliklere ev sahipliği yaptı. Esenyurt Eski Belediye Bahçesi’nde gerçekleşen programa Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, CHP Esenyurt İlçe Başkanı Hüseyin Ergin, birim müdürleri, başkan yardımcıları, yüzlerce çocuk ve aileleri katıldı. Çocuklar, onlar için hazırlanan konser ve tiyatro oyunlarının yanı sıra şişme oyun grupları, yarışmalar, maskot karakter, palyaço ve yüz boyama etkinlikleriyle doyasıya eğlendi. Çocuk Şenliği’nde keyifli vakit geçiren çocuklar ve aileleri Başkan Özer ile bol bol fotoğraf çekilerek düzenlenen etkinlik için kendilerine teşekkür etti. “Keşke her gün böyle bayram olsa” Başkan ı Özer, “Burada cıvıl cıvıl çocukları gördüğümde günlerdir gece gündüz çalışmanın neden olduğu yorgunluğu bir anda unuttum. Keşke her gün böyle bayram olsa dedim. Bizim belediye olarak önemsediğimiz guruplar var. Kırmızıçizgilerimiz; en başta annelerimiz ve çocuklarımız ve gençlerimiz. Burada çocuklarımızın daha iyi yetişebilmesi için en önemli özellik iyi bir eğitim almalarıdır. Bu gün Kaymakam Bey’e de, Milli Eğitim Müdürümüze de söyledim. Çocuklarımız bizim geleceğimizdir. Onların iyi yetişebilmesi için Milli Eğitim Bakanlığının buraya yatırım yapması ve artık çocuklarımızın 60 kişilik sınıflardan kurtulması lazım. Eğitim niteliği yüksek bir sisteme kavuşmamız lazım. Aslında çocuklarımız çok zeki. Biraz önce makamımı bir kız çocuğuna devrettim. Adı Nehir’di. Öyle bir konuşma yaptı ki, öyle isteklerde bulundu ki gerçekten şaşırdım. Dedim ki belediye başkanlığını sen yürüt, bu kadar bilgi birikimin var” diye konuştu. “Çocuklarımıza yeteneklerini keşfedebilmeleri için imkanlar sunacağız” Çocukların yeteneklerini keşfetmeleri ve kendilerini geliştirebilmeleri için çeşitli imkanlar sunacaklarını belirten Başkan Özer şunları kaydeti: “İlçemizde çok zeki çocuklarımız var. Bütün mesele onlara imkân sunmak. Peki, biz ne yapacağız? Biz Esenyurt Belediyesi olarak annelerimiz işe giderken gözlerinin arkada kalmaması için kreşler yapacağız. En önemli gördüğümüz ve acilen yapacağımız şey kreş. Beş tane kreş yerinin tespiti için arkadaşlara talimat verdim. Hemen yapacağız. Size ilk müjdem bu olsun. Kreşlerimiz geliyor Allah’ın izniyle. Belediyemiz bütün bu faaliyetlerini ara vermeden yapacak. Resim atölyeleri, müzik atölyeleri, sinema ve tiyatro kursları etkinlik alanlarımızda devam edecek. Çünkü çocuklarımızın kendi içindeki yeteneklerini gerçekleştirebilmesi için onlara bu olanakları belediye olarak bizim sunmamız lazım. Burası sizin belediyeniz, başkasının değil. Her zaman sizin hizmetinizde olacak. Annelerimizin, babalarımızın, kardeşlerimizin ve de özellikle de çocuklarımızın hizmetinde olacağız. Evinize gelir gider gibi belediyeye geleceksiniz. Salonlarımızı, kültür merkezlerimizi kullanacaksınız. Özellikle çocuklarımızın yetişebilmesi için elimizden gelen her desteği sonsuz bir biçimde sağlayacağız. Bu 23 Nisan, Mustafa Kemal’in Cumhuriyeti kurduktan sonra çocuklara armağan ettiği bir bayram. Bir kez daha 23 Nisan Bayramı’nız kutlu olsun sevgili çocuklar. Size görkemli bir gelecek diliyorum. Yolunuz açık olsun.”
Çorum Bayat’ta yamaç paraşütü etkinliği Çorum’un Bayat ilçesinde, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları çerçevesinde yamaç paraşütü etkinliği düzenlendi. Türkiye’nin farklı illerinden gelen yamaç paraşütü tutkunları, Asma Tepesi Yamaç Paraşüt Alanında bu özel günü hem coşkuyla kutlamanın hem de gökyüzünde özgürlüklerini hissetmenin keyfini yaşadılar. Göz alıcı manzaralar eşliğinde yapılan uçuşlar, hem sporcuları hem de izleyicileri büyüledi. Bayat’ın Türkiye’nin bütün illerinden sporcuların yamaç paraşütü için geldiği bir merkez olduğunu dile getiren Belediye Başkanı Bahadır Ünlü, Asma Tepesinin kuzey rüzgarlarının başlangıç ve bitiş noktası olduğu için paraşütçüler için vazgeçilmez olduğunu söyledi. Asma Tepesi’nin yamaç paraşütü için çok uygun bir alan olduğunu anlatan Ünlü, “Burası ayrıca uzun mesafe uçuşları içinde uygun. Daha önce buradan bir sporcumuz kalkış yaparak Konya’ya kadar uçuş gerçekleştirdi ve Türkiye rekoru kırdı. Asma Tepesinde yapacağımız düzenlemelerle çok daha geniş katılımlı, uluslararası etkinlikler düzenleyebileceğiz. Bu sayede ilçemizin tanıtımına da katkı sağlayacağız” dedi. Bayat’ın doğal güzellikleri hakkında da bilgiler veren Ünlü, “Yamaç paraşütü veya diğer etkinlikler için gelen misafirlerimiz Kuşçaçimen yaylasında da kamp yapabilirler. Mesire alanında pikniğini yapabilirler. Aileleriyle güzel bir gün geçirebilirler. Ayrıca ilçemiz doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi güzelliklerinin yanı sıra Derekutuğun bölgesinde binlerce yıllık madenlere sahip” ifadelerini kullandı.