EKONOMİ - 16 Kasım 2017 Perşembe 10:11

Adana’dan dünyaya yazılım ihracatı

A
A
A
Adana’dan dünyaya yazılım ihracatı

Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Teknokent’ten yılda 1 milyon 692 bin dolar teknoloji ihracatı yapıldığı bildirildi.

Çukurova bölgesinin en büyüğü olan ve içerisinde 75’in üzerinde firma barındıran Çukurova Teknoloji Geliştirme Bölgesi'nde (Çukurova Teknokent) AR-GE çalışması yürüten 54 firma sayesinde yurt içine ve yurt dışına 1 milyon 692 bin 875 dolar teknoloji ihracatı yapıldı. Gelirin önemli bir kısmı ise yazılım ihracatından kazanıldı.

"Yeni bina ile alan 8 bin metrekareye çıkacak"

Çukurova Teknokent hakkında İHA muhabirine bilgiler veren Başkan Prof. Dr. Aydın, Teknokent’i geliştirmek için ellerinden geleni yaptıklarını belirtti. 8 bin metrekarelik alan üzerinde Çukurova Teknokent’in hizmet verebilmesi için yeni hizmet binaları yapıldığını kaydeden Aydın, "Burada kuluçka merkezi de yapıyoruz. Şu anda halihazırda 3 kuluçka merkezimiz var ama yeni binalar ile bu sayı 30’a çıkacak. Bu merkezlerde eğitimi tamamlamış ya da kendi işini kurmak isteyen kişiler AR-GE’lerini yaparak çalışmalarını sürdürecekler" diye konuştu.

Prof. Dr. Aydın, yapılacak kuluçka merkezinin yazılım yapmaktan ziraata kadar birçok branşta faaliyet göstereceğini de belirtti.

"En zor olan iş teknolojik ürün ihracatı"

Çukurova Teknokent’te ‘teknoloji ihracatı’ yapıldığını anlatan Aydın, şunları kaydetti:
"Türkiye’de en zor olan iş, teknolojik ürün ihracatıdır. Bu ihracatta herhangi bir üretim yapmadan, yazılım yapıp satarak veya lisansından para kazanarak ya da ürün geliştirip patentini satarak olabilir. Teknolojik ürün ihracatı katma değeri yüksek fakat gerçekten elde edilmesi zor olan ihracat türü. Bizim daha önce ihracatımız 600 bin dolar civarındaydı, ancak 2016 yılında 1,6 milyon dolara çıktık, 2017 yılında ise 4,5 milyona doğru gideceğimizi düşünüyoruz. Amacımız, bu oranı da arttırmak. AR-GE projeleri 3-5 yıl sürebiliyor. Dolayısıyla bir teknolojik ürünün ortaya çıkması uzun yılları buluyor. İhraç edeceğimiz teknolojik ürün sayısı her geçen gün artıyor. Yeni binamız bitince daha da büyüyeceğiz."

"Elektrikte günlük 500 TL katkı"

Yeni yaptıkları güneş enerjisi panelleriyle elektrikte günlük 500 TL katkı sağladıklarını da dile getiren Aydın, "Bu bina yeşil enerjiyle yüzde 20’sini kendisi sağlayabiliyor. Otoparklarımız üzerinde 100 kilowatt enerji üreten enerji santralimiz var. Bölgenin tek elektrikli şarj istasyonunu kurduk. Elektrikli araç alanlar için şarj istasyonları kurduk. Güneşin durumuna göre yaptığı katkı değişiyor ama günlük 500 TL katkı sağlıyor" ifadelerini kullandı. 

Umutcan İşledici - Elif Ayşenur Bay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
İstanbul Öğrencisini zorbalık yaptığı gerekçesiyle uyaran öğretmene veliden şiddet: O anlar kamerada Sarıyer’de bir okulda iddiaya göre, yaşıtlarına zorbalık yaptığı gerekçesiyle öğrencisini uyaran öğretmen, öğrencinin babası tarafından okulda şiddete uğradı. Şiddet uygulayan veli polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, şahsın öğretmene yumruk attığı anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Olay, Sarıyer Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, okulda görev alan öğretmen Necla Ö. akran zorbalığı yapan bir öğrencisini uyardı. Uyarı üzerine öğrencinin "Bana nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz" diyerek öğretmeni tehdit ettiği öğretmenin ise, "Evladım ben senin öğretmeninim. Bu nasıl bir üslup?" diyerek uyardığı ileri sürüldü. Öğretmen Necla Ö., daha sonra öğrencinin babası Ali Ç.’yi okula çağırdı. Daha önce de okul öğretmenleri ve yöneticileri ile de tartışarak sorun çıkardığı ileri sürülen Ali Ç., okul koridorunda gördüğü öğretmen Nazlı Ö.’yü yumruk atarak yaraladı. Öğretmen aldığı darbe sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılırken iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi. Polis ekipleri ise konuya ilişkin çalışma başlatırken veli Ali Ç.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Öte yandan öğrencinin de benzer nedenlerden dolayı ara dönemde bulunduğu okula nakli yapıldığı ileri sürülürken öğretmenin darp edildiği anlar güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.