ADÜ Kütüphanesi önünde yapılan açıklamayı Rektörlük, ders çalışan öğrencilerin rahatsız olmaması için meydanda yapılmasını isterken, KESK ve Tabip Odası üyeleri yasal haklarını kullanıp kütüphane önünde yapacaklarını belirttiler. Kısa süreli yaşanan gerilimim ardından Sendikalılar ve Tabip Odası Üyeleri, açıklamalarını ADÜ Kütüphanesi önünde yaptılar.
Açıklamaya üniversitenin görevden uzaklaştırılan eski Rektör Prof. Şükrü Boylu da katılırken, basın açıklamasını okuyan KESK Dönem Sözcüsü BES Başkanı Musa Ekici, mevcut Rektör. Prof. Cavit Bircan’ın eleştiriye hazmedemediğini iddia etti. Bunun üzerine açıklamanın yapıldığı bölgeye gelen Rektör Bircan, bir banka oturup basın açıklamasını dinledi. Açıklama sonrası basın mensuplarının sorularını da cevaplayan ADÜ Rektörü Prof. Cavit Bircan, “Adnan Menderes Üniversitesi dağınık bir yapıya sahip ve 50 bin kişilik bir nüfusu var. İhtiyaç olan yerde ihtiyaç duyulan memurları değerlendiriyoruz. Eğer ihtiyaç duyulduysa görevlendirme yapmışızdır. Bu durum memurlarda olduğu gibi öğretim üyelerinde de olabilir. Bizim Buharkent’ten Didim’e kadar pek çok yerde okulumuz var. Hepsinde de görev yapılıyor” diye konuştu.
Polislerin yanı sıra üniversitenin özel güvenlik ekiplerinin de görev aldığı basın açıklamasını okuyan Aydın Tabip Odası ve KESK Şubeler Platformu adına KESK Dönem Sözcüsü BES Başkanı Musa Ekici, “10 Mayıs 2016 tarihinde bildiriye imza atan akademisyenlerin açığa alınması yaptığımız açıklamanın ardından 24 saat geçmeden Rektör tarafından sendikamız Eğitim-Sen ADÜ Temsilciliği Yürütme Kurulu Üyesi Nevin Karaca Nazilli’ye, Sevim Karadağ Bozdoğan’a Vedat Altındağ ise Karacasu’ya sürgün edilmişlerdir. Arkadaşların tek suçları basın açıklamasına katılmalarıdır” dedi.
ADÜ Yönetimini faşizan politika uygulamakla da suçlayan Ekici, “Susmayacağız baskılarınıza boyun eğmeyeceğiz, Açığa almalarınızı boyun eğmeyeceğiz. Biat etmeyeceğiz, örgütlü yapımızla direneceğiz. Bizleri, sendikamızı baskı, sürgün, işten atmalarla susturacaklarını düşünenler yanıldıklarını göreceklerdir. Barış içerisinde kardeşçe güvenceli iş, güvenli gelecek, insanca yaşamı savunanları takip edenler, susturmaya çalışanlar, direnişimizin eseri olarak er ya da geç hesap verecekler. Gün sendikamıza üye ve yöneticilerimize yönelen bu saldırılara karşı mücadeleyi yükseltme ve dayanışmayı büyütme günüdür” ifadelerine yer verdi.
İBRAHİM KILINÇ
