ASAYİŞ - 05 Ekim 2015 Pazartesi 21:06

Ahmet Hakan’a dayak için 100 bin TL’ye anlaşmışlar

A
A
A
Ahmet Hakan’a dayak için 100 bin TL’ye anlaşmışlar

Gazeteci Ahmet Hakan Coşkun’a saldırıya ilişkin gözaltına alınan şüphelilerin emniyette alınan ifadeleri ortaya çıktı.

Şüpheliler ifadelerinde, Ahmet Hakan’ı dövmek için 100 bin TL’ye anlaştıklarını ve Hakan’ın evini bulmak için günlerce Nişantaşı’nda keşif yaptıklarını ileri sürürken, olay gecesi Hakan’ı dövmek için aracına çarparak tartışma çıkardıklarını anlattılar.

Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki sorgusunda saldırının tüm ayrıntılarını anlatan Fuat E, saldırı talimatını aldığı emekli polis memuru Yahya K. G’nin kendilerine “Dövülecek bir adam var” diyerek verdiğini iddia etti.

Gazeteci Ahmet Hakan geçtiğimiz perşembe günü evinin önünde 4 kişinin saldırısına uğramış, burnu ve kaburgası kırılmıştı. Olaya ilişkin Ahmet Ş., Kamuran E., Fuat E., Uğur A., Yahya K. G., Soner A. ve Nezih Ö. gözaltına alınmıştı. Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından sorgulanan 7 şüphelinin tamamı “örgüt kurmak ve yönetmek”, “kasten Yaralama”, “mala zarar vermek” ve “tehdit” suçlarından tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilmişti.

Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nde ifadeleri alınan şüphelilerden Ahmet Ş, "kasten yaralama" suçundan tutuklanırken 6 şüpheli ise serbest bırakılmıştı. Serbest bırakılan 6 şüpheliden Kamuran E, Uğur A. ve Fuat E. hakkında adli kontrol hükümleri uygulanmıştı.

“100 BİN TL TEKLİF ETTİLER, KABUL ETTİM”
Şüphelilerin Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde verilen ifadeleri ortaya çıktı. Dün çıkarıldığı mahkemece tutuklanan şüpheli Ahmet Ş, ifadesinde diğer şüpheliler Kamuran E. ve Uğur A’yı tanıdığını söyledi. Ahmet Ş, ifadesinde, Uğur A’nın Kurban Bayramı Arifesi günü arayarak kendisiyle görüşmek istediğini anlattı. Ahmet Ş, Kamuran E.'nin evinde diğer şüpheliler Uğur A. ve Fuat E ile buluştuğunu söyledi. Ahmet Ş, Uğur A'nın, kısa bir süre önce Fuat E. ile Kayışdağı’nda bir yere götürüldüklerini, gözlerinin bağlanıp mahzenimsi bir yere indirildiklerini söylediğini belirtti. Ahmet Ş, "Uğur A, kendisini şube müdürü olarak tanıtan bir kişinin, Ahmet Hakan ile sıkıntıları olduğunu, bu adamı dövüp bırakmaları gerektiğini, bu işin karşılığında 100 bin lira vereceklerini, ayrıca Osmanlı Ocaklarının ilçe başkanlığını ayarlayacaklarını söylediğini kaydetti. Bu işi birlikte yapıp yapmayacağımızı sordu. Ben de işi kabul ederek yaparız dedim. İşsiz olduğum için paraya ihtiyacım vardı” dedi.

AHMET HAKAN’IN EVİNİ BULMAK İÇİN GÜNLERCE KEŞİF YAPMIŞLAR
Ahmet Hakan’ı normalde tanımadığını belirten Ahmet Ş, “Uğur A’nın Ahmet Hakan’ı döveceğiz demesinden sonra şahıs hakkında internet üzerinden bir çalışma yaptım ve gazeteci olduğunu, Hürriyet ve CNN Türk televizyonunda çalıştığını öğrendim. İnternetten şahsın Nişantaşı civarında oturduğunu öğrendik ancak adresi bulamadık” ifadelerini kullandı. Hakan’ın evini bulmak için günlerce Nişantaşı’nda keşif yaptıklarını ifadesinde anlatan Ahmet Ş, olay günü Doğan Holding önünde Hakan’ın yayından çıkmasını beklediklerini anlattı.

“VURMADIM, İTTİM, KALDIRIMA DÜŞTÜ”
Ahmet Hakan yayından çıkınca evine kadar takip ettiklerini anlatan Ahmet Ş, “Evinin önüne gelince araç önümüzde durdu. Ahmet Hakan’ın aracına hafifçe çarptık. Amaç burada tantana çıkartarak şahsı darp etmekti. Daha sonra Ahmet Hakan’ın aracından şoför ve koruması indi. Bizim araçtan da Kamuran E. ve Uğur A. hızla indi. Koruma ve şoförle boğuşma yaşandığı sırada Ahmet Hakan araçtan inerek evine doğru koşmaya başladı. Ben de bu esnada hızla araçtan inerek peşinden koştum. Ahmet Hakan kaldırıma takılarak yere düştü. Daha sonra kalktı tekrar koşmaya başladı. Ben de kaçmasın diye kovaladım. Yaklaşınca elimle ittim, yere düştü. Ben de olay yerinden koşarak taksiye bindim. İşsiz olduğum için Uğur A.’nın teklifi cazip geldi. Sadece bir adam dövüp toplamda 25 bin TL para alacaktım. Ahmet Hakan’a sadece tokat atacaktım. Ancak bir darp etme söz konusu olmadı. Çok pişmanım” şeklinde ifadeler kullandı.

“AHMET HAKAN’I TANIMIYORDUM, CEP TELEFONUNDAN GÖSTERDİ”
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde özel güvenlik görevlisi olarak çalışan Uğur A ise ifadesinde, Ahmet Hakan’ı tanımadığını sadece darp olayı için Hakan hakkında bilgi topladığını söyledi. Uğur A, Kurban Bayramı’ndan bir gün önce Yahya K. G’nin kendisini arayarak Fatih’te bulunan bir kafeye çağırdığını açıkladı. Fuat E isimli şahısla birlikte buraya gittiklerini belirten Uğur A, Yahya K. G’nin kendilerine burada Ahmet Hakan’ı tanıyıp tanımadıklarını sorduğunu kaydetti. Uğur A, “Ben kendisine Ahmet Hakan’ı tanımıyorum dedim. Bunun üzerine Yahya K. G. kendi cep telefonundan Ahmet Hakan diye belirttiği şahısın fotoğrafını internetten bularak bize gösterdi. ‘Belki bu adamı simasından tanırsınız’ dedi.

“BUNU BİR DAHA YAZI YAZAMAYACAK HALE GETİRMEMİZ LAZIM”
Yahya K. G. isimli şahsın kendisine, ‘Uğur bunu bizim dövmemiz lazım. Bir daha yazı yazamayacak hale getirecek şekilde kolunu bacağını kırmamız lazım’ dediğini aktaran Uğur A, “Ben de bunun üzerine ‘Ağabey neden böyle bir şey yapıyoruz bu adamla alakalı şahsi bir sıkıntın mı var?’ diye sordum. Bana ‘Bu adam vatan haini, bu adam İsrail ve Amerika ajanı. Hükümeti devirmek için her şeyi yaparak bizi bölmeye çalışıyor. Türkü, Kürde kırdırmaya çalışıyor. Bu adam para için vatanını milletini satıyor’ gibi şeyler söyledi” dedi.

“EMNİYETTE ÇAYINIZI ÇORBANIZI İÇER, MİLYONLARIN DUASINI ALIR ÇIKARSINIZ”
Yahya K.G’nin bir süre daha Ahmet Hakan aleyhinde kendisine konuşmalar yaptığını anlatan Uğur A, Yahya K. G’ye “Ağabey bizim çoluk çocuğumuz var. Kurulu düzenimiz var. Bunlardan olmayalım” dediğini belirterek, “Oğlum sen rahat ol emniyet konusunda bir sıkıntınız olmayacak. Çayınızı çorbanızı içer ifadenizi verir çıkarsınız. Üstelik milyonların duasını alırsınız. Bundan sonra hayatınız çok değişecek. Her tarafta çok sevileceksiniz emniyet, devlet, halk, size kapı açacak yani anla Uğur bundan sonra bütün kapılar size açılacak” dediğini kaydetti. Bunun üzerine Yahya K. G’ye ağabey bu işi sen mi istiyorsun başkası mı diye sorduğunu belirten Uğur A, “Büyüklerimiz, sen orasını karıştırma bu devlet işi, devlet büyüklerimiz bize sahip çıkacaklar” şeklinde konuştuğunu vurguladı. Adıyaman ifadesinde, bu şahsın özel harekatçı olması nedeniyle itibar ettiğini söyledi.

“TALİMAT KANLICA’DAN BİRİNDEN GELDİ”
Şüpheli Fuat E. de ifadesinde, Fatih’te bir kafede Uğur A ve Yahya K.G ile birlikte otururken Yahya K.G'nin kendilerine “Bir adam var dövülecek” dediğini söyledi. Fuat E ifadesinde, “Biz de bunun üzerine kim olduğunu sorduk. Bu sefer ‘Ahmet Hakan’ dedi. Bu adamı neden döveceğimizi sorduğumuzda ,’Bu … oğlu şehitlere ölü diyor. Açık açık oyun HDP’ye diyor. Milleti tahrik ediyor, teşvik ediyor. Bana bu akşam talimat verildi. Bu işi iki üç günde bitirin. Bize paketi verecekler’ dedi. Biz de bunun üzerine ağabey bu talimat nereden geldi diye sorduğumuzda kendisi bize ‘Kanlıca’dan birinden talimat geldi’ dedi. Bize isim söylemeyip siz işinizi yapın gerisine karışmayın dendi” dedi.

“OSMANLI OCAKLARI İLE İLGİLİ HERHANGİ BİRŞEYDEN BAHSETMEDİM”
İfadesinde PKK’ya karşı 1991-1994 yılları arasında Batman’da polis memuru olarak görev yaptığını belirten şüpheli Nezih Ö, Uğur A ve yanındaki kişilere Osmanlı Ocakları ile alakalı herhangi bir şeyden bahsetmediğini ifade etti. Nezih Ö, ifadesinde, Osmanlı Ocakları’ndan Uğur A. isimli şahsın bahsettiğini söyledi.

“HAKAN’IN EVİNİ BULMAK İÇİN KEŞİF YAPTIM DARP OLAYINA KARIŞMADIM”
İfadesinde gayrimenkul işi yaptığını söyleyen şüpheli Soner A, Ahmet Hakan’ın evinin izlenmesi olayında rol aldığını ancak darp olayına karışmadığını, arkadaşlarına hasta olduğu yalanını söylediğini belirtti. Sonar A, Ahmet Hakan’ın darp edildiği gece kendi evinde bulunduğunu söyledi.

Eski Özel Harekat polisi şüpheli Yahya K.G ise diğer şüphelilerin kendisine iftira attıklarını öne sürdüğü ifadesinde, şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi. 

BAŞAK AKBULUT

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Reklam Kurulu, aldatıcı reklamlar ve haksız ticari uygulamalar için 3,5 ayda 94 milyon TL ceza kesti Reklam Kurulu’nun 16 Nisan 2024 tarihinde gerçekleştirilen 344 sayılı toplantısında, tüketicileri aldatan, yanıltan, tecrübe ve bilgi eksikliklerini istismar eden reklamlar ile haksız ticari uygulamalar incelendi. Toplantıda görüşülen 161 adet dosyadan 139’u mevzuata aykırı bulunurken, söz konusu reklam ve ticari uygulamalar hakkında durdurma cezası ile birlikte toplam 28 milyon 884 bin 143 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi. Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Reklam Kurulu, yılın ilk 3,5 ayında toplam 639 adet dosya hakkında görüş ve değerlendirmelerde bulundu. Aldatıcı reklam veya haksız ticari uygulama olduğu tespit edilen 554 adet dosya hakkında durdurma cezasının yanı sıra, toplam 94 milyon 139 bin 110 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi. Son toplantının gündem konusunu tüketicileri yanıltan indirimli satış reklamları oluşturdu Açıklamada, çok sayıda üründe çeşitli oranlarda indirimlerin yapılacağının ilan edildiği indirimli satış kampanyalarının, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çokça tercih edilen bir pazarlama yöntemi olduğuna dikkat çekilerek çeşitli ürünlere uygun şartlarda ulaşabilmeye imkan sağlayan çevrimiçi alışveriş kanallarının yaygınlaşmasıyla birlikte indirim kampanyalarının sıklaştığı ve çeşitlendiği, bununla beraber çeşitli tüketici mağduriyetlerinin de arttığı gözlemlendiği vurgulanarak, "Bu çerçevede, yakından takip edilen tüketicileri aldatan, yanıltan, gerçekte olduğundan daha fazla indirim yapılıyormuş algısı oluşturulan indirimli satış reklamları ve uygulamaları hakkında incelemelere devam edildi. Nisan ayı kurul gündeminde görüşülerek karara bağlanan dosyalarla birlikte yılın ilk dört ayında Reklam Kurulu tarafından 51 adet indirimli satış dosyası hakkında durdurma cezası ve toplam 11 milyon 457 bin 805 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi" denildi.
İstanbul Define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları şahsı öldüren 5 sanıklı davada 1 sanığa 23 yıl hapis cezası Eyüpsultan’da define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı plan yaparak çağırdıkları evde silahla öldürdükleri iddia edilen 5 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, 1 sanığı 23 yıl hapis cezasına çarptırırken, diğer 4 sanığın ise beraatına hükmetti. Eyüpsultan’da 19 Haziran 2022’de iddiaya göre 5 kişi, define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı (39) öldürmeyi planladı. Bunun üzerine Koşar’ı, inşaat işleri bahanesiyle 5 şüpheliden biri olan Aslan İ.’nin evine çağırdılar. Şüpheli Aslan İ.’nin evine gelen Koşar, daha sonra silahla 3 yerinden şüpheli Aslan İ. tarafından vurularak hayatını kaybetti. ‘’Namussuzluğun bedeli budur’’ notu bulundu Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede ise ölen Koşar’ın cesedinin yanında ‘namussuzluğun bedeli budur’ yazılı not olduğu, şüpheli Aslan İ.’nin ifadesinde ise eşine tecavüz etmesi gerekçesiyle olayı gerçekleştirdiğini söylediği belirtildi ancak şüpheli Aslan İ.’nin aynı zamanda eşi olan diğer şüpheli Semanur İ. ile Koşar’ın herhangi bir telefon görüşmesinin olmadığı, cep telefonları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde herhangi bir irtibatlarının bulunmadığı ve Koşar’ın, eşine tecavüz ettiğine dair delil elde edilemeyerek olayın define paylaşımı konusunda yaşanan anlaşmazlık sonucu gerçekleştiği kanaatine varıldığı aktarıldı. Hazırlanan iddianamede, şüpheliler Aslan İ., Erdal İ., Nedim İ. ve Semanur İ.’nin ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelilerden Aslan İ.’nin ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep edilen iddianamede, şüpheli İlhan A.’nın ise ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle dava açıldı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında ise tutuklu sanık Aslan İ. ile 3 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya öldürülen Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar ve tarafların avukatları da katıldı. ‘’Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu’’ Duruşmada Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar, oğlunun sanıklar tarafından tasarlanarak öldürüldüğünü belirttiği beyanında “Gencecik oğlumu öldürdüler. Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu. Sanıktan şikayetçiyim. Cezalandırılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı. “Öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım” Duruşmada savunma yapan sanık Aslan İ., ‘’Tasarlayarak suç işlemiş olsaydım bu suçu evimde, çocuğumun gözünün önünde yapmazdım. Benim Abdullah Koşar’ı öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım. Ben Abdullah’ın yanına ‘onca iyiliğe rağmen bana bunu neden yaptın’ diye sormaya gittim. Abdullah’ın yanında silah olabileceğini düşündüğüm için üzerime geldiği an beni vuracak sandım” şeklinde konuştu. “Beni evlatlarımla sınadılar” Son sözü sorulan sanık Aslan İ. mahkemede, “Adaletinize inanıyorum. Beraatımı talep ediyorum” şeklinde konuştu. Diğer tutuksuz sanıklar ise son sözlerinde mahkeme heyetinden beraatlarını talep ettiler. 23 yıl hapis cezasına çarptırıldı Duruşmada kararını açıklayan mahkeme, sanık Aslan İ.’yi ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın eylemini haksız tahrik altında işlediğini belirten heyet, bu gerekçeyle bu cezayı 22 yıl hapis cezasına çevirdi. Sanık ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. Toplamda 23 yıl hapis cezasına çarptırılan sanığın tutukluluk halinin de devamına hükmedildi. 4 sanığa beraat Mahkemeye heyeti, sanıklar Erdal İ., Nedim İ., Semanur İ. ve İlhan A. hakkında ise üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına karar verdi.
Antalya 15 metrelik uçurumdan uçtular, hayatlarını ağaç kurtardı Antalya’da yaklaşık 15 metrelik yükseklikten uçarak bir ağacın üzerine düşen otomobildeki karı koca emekli öğretmen, itfaiye ekiplerinin film gibi operasyonuyla kurtarıldı.Kaza, saat 19.30 sıralarında Kepez ilçesi Antalya Bulvarı üzerindeki seyir terası olarak bilinen noktada yaşandı. Alınan bilgiye göre, Hasan T. (68) idaresindeki 60 HF 563 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce demir bariyerlere çarptı ardından yaklaşık 15 metre yükseklikteki uçurumdan bir ağacın üzerine oradan da toprak zemine düştü. Kazayı gören vatandaşlar, araçta bulunan sürücü ile eşi Gülseren T.’yi (68) araçtan çıkardılar. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesinin ardından olay yerine itfaiye, sağlık ekipleri ve polis sevk edildi.Hastanede tedavi altına alındılarBelirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, kaşık sedyeye alıp halat yardımıyla yukarı çıkardı. Çifi, ambulansla kaldırıldıkları Antalya Şehir Hastanesinde tedavi altına alındı. Çiftin bilinçlerinin yerinde olduğu öğrenildi. Hurdaya dönen araç ise vinç yardımıyla bulunduğu noktadan alındı."Ağaç olmasaydı muhtemelen ölürlerdi"Kazanın görgü tanıklarından Burak Ürün, "Araba fren sıkarken aşağıya uçtuğunu gördüm. O anda yardıma gidip yaralıları çıkarmaya çalıştım. O ağaç olmasaydı araba aşağı yuvarlanacaktı. Ağaç sayesinde kurtuldular" dedi.Yaralı çifti araçtan çıkarmaya yardım eden bir vatandaş da, "Teyzeyle amcayı çıkardık sonrasında ambulans ekibi ile itfaiye ekibi geldi. Sedye ile buradan çıkarmak 2,5 saat sürdü. 5 metre ileriden uçmuş olsalardı muhtemelen ölürlerdi. Çünkü onları kurtaran ağaç oldu" diye konuştu.