GÜNDEM - 27 Kasım 2014 Perşembe 10:54

Aile hekimleri canından bezmiş

A
A
A
Aile hekimleri canından bezmiş

Türkiye'de sağlığın içinde bulunduğu olumsuzlukları defalarca dile getirmelerine, atılması gereken adımları ifade etmelerine rağmen gelinen noktada aile hekimlerinin canlarından bezdiği belirtildi.

Trabzon’da bir otelde düzenlenen “Hekimlerin Hukuki Sorumlulukları ve Güncel Konular” toplantısında hekimlerin sorunları tartışıldı. Toplantı öncesinde Türk Tabibler Birliği Genel Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, beraberinde Trabzon Tabibler Odası Başkanı Dr. Ahmet Rıza Güner ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi.

"SORUNLARA SOMUT ÇÖZÜMLER GETİRİLMEDİ"
Yaptığı konuşmada hekimlerin içinde bulunduğu sıkıntıları defalarca dile getirmelerine rağmen hala somut bir çözüm bulunamadığına dikkat çeken İlhan “Hekimler Türkiye’de sağlığın içinde bulunduğu olumsuzlukları defalarca dile getirdiler, atılması gereken adımları ifade ettiler. Sayısız katkı ve katılım payları, genel sağlık sigortası prim borçları, tamamlayıcı sigorta dayatmaları, istisnai sağlık hizmetleri uygulamaları, ilaçta uygulanan ödemeler ile yurttaşın sağlık hizmeti alması önünde ekonomik engeller artmıştır. Gelinen noktada aile hekimleri canlarından bezmiştir. Nerede, kaç saat, hangi işi yapacakları konusunda o kadar düzenleme, söylem, yıldırma vardır ki huzur içinde çalışma ve nitelikli sağlık hizmeti verme olanakları ellerinden alınmıştır. Şimdi önümüzde sözleşme dönemi var ve aile hekimlerinde huzursuzluk, mutsuzluk, gelecek kaygısı ileri boyutlardadır. Tıp öğrencilerinin ve asistan hekimlerin nitelikli tıp eğitimi alma koşulları neredeyse kalmamıştır. Kuşkusuz bu durum yurttaşların alacakları sağlık hizmetleriyle doğrudan ilişkilidir. Özel sağlık kuruluşlarında çalışan meslektaşlarımız bir yandan her gün değişen SUT kurallarını takip etmek zorunda bırakılırken diğer yandan güvencesizlik ve ciro baskısı altında artan sıkıntılarla baş etmeye çalışmaktadırlar” dedi.

Başta Eğitim ve araştırma hastaneleri olmak üzere çoğu hastanenin pek çok yanlış düzenleme ve uygulamalar nedeniyle sorunların içerisine düştüğünü kaydeden Dr. Bayazıt İlhan, “Trabzon’da iki adet eğitim ve araştırma hastanemiz bulunmaktadır. Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Ahi Evren Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, bu hastanelerimiz de dahil olmak üzere eğitim ve araştırma hastaneleri pek çok yanlış düzenleme, uygulamaları nedeniyle önemli sorunların içine düşürülmüş durumdadır. Türk Tabibleri Birliği ve tabib odaları bu sorunların ülkemiz sağlık sistemi içinde önemli konumuna dikkat çekerek acil talepleri dile getirmektedirler. Bunlar, nöbet ertesi izin, asistanların aşırı çalışma süreleri, nöbetleri azaltılmalı, nöbet izni kullanabilmeleri sağlanmalıdır. Mesai saatleri içinde eğitim için yeterli süre ayrılmalı, koşullar uygun hale getirilmelidir. Eğitim ve araştırma hastaneleri hizmet hastanesi halinden kurtarılmalı, bilimsel tıbbı uygulamalara, araştırmaya olanak sağlanmalıdır" diye konuştu.

"AKADEMİK YÜKSELMELERDE HAKKANİYET SAĞLANMALIDIR"
Yükselmelerde hakkaniyet sağlanması gerektiğine vurgu yapan Dr. İlhan, şunları söyledi:
"Eğitim ve araştırma hastanelerinde akademik yükselmelerde hakkaniyet sağlanmalıdır. Eğitim ve hastanesi kavramıyla hiç uyuşmayan, uygun planlama yapılamadığından çıkarılan zorunlu geçici görevler hekimlerin ruhsal durumu üzerinde olumsuz etki bırakmaktadır, verilen sağlık hizmetlerinden hem hekimlerimizin hem de halkımızın memnun olmamasına yol açmaktadır. Geçici görevlendirmeler son bulmalıdır. Şiddete karşı acil yasa: Başta asistan hekimler olmak üzere hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet durmak bilmemektedir. Şiddeti kaynağından çözen sistemli bir çalışmanın yanı sıra sağlıkta şiddeti caydırıcı yasal düzenleme ile diğer çalışmalar vakit geçirmeden yapılmalıdır. Güvenceli emekliliğe yansıyacak ücret: Eğitim ve araştırma hastanelerindeki eğitim görevlilerinden asistan ve uzman hekimlere kurum hekimlerinden birinci basamakta çalışan hekimlere kadar bütün hekimlerin emekliliğe yansıyan ücretler acilen en az iki katına çıkarılmalıdır. Türkiye’de hekimler sağlığın herkes için doğuştan ayırımsız bir hak olduğunu bilerek mücadeleye devam etmektedir. Hastalarımızın müşteri olmadığı, piyasanın diline teslim olmamış hakkaniyetli bir sağlık sistemi için tüm yurttaşlarımızı hekimler ve sağlık çalışanlarıyla ortak mücadeleye çağırıyoruz.” Basın toplantısının ardından hekimler basına kapalı olarak sorunlarını tartıştı. 

BEKİR KOCA
TRABZON

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Teknoloji ve Yetkinlik Buluşmaları’nın ikincisi gerçekleştirildi Savunma Sanayii Akademi koordinasyonunda ve ASELSAN’ın destekleriyle gerçekleşen Teknoloji ve Yetkinlik Buluşmaları’nın ikincisi, savunma sanayiinde çevik dönüşüm teması ile gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) koordinasyonunda kurulan Savunma Sanayii Akademi tarafından düzenlenen etkinlik, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Savunma Sanayii Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Hakan Karataş, Prof. Dr. İhsan Kaya, Mustafa Murat Şeker, Hüseyin Avşar, SSB Daire Başkanları ve sektör temsilcilerinin katılımları ile Bilkent Otel’de gerçekleştirildi. SSB Başkanı Görgün, etkinlik kapsamında gerçekleştirdiği konuşmasında şunları kaydetti: “Savunma sanayiimizdeki insan kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından başlattığımız olduğumuz ‘Millî Yetkinlik Hamlesi’ ile sektörümüzün yeni dönemdeki gelişiminde salt rekabetten ziyade ekosistemimizdeki tüm paydaşlarımızın yetenek, yetkinlik, performans, potansiyel ve kapasite olarak birbirlerini tamamlamalarını hedefliyoruz." Bu yeni yaklaşımla; verimsizlik, mükerrerlik, yanlış önceliklendirme, yetenek birikmesi, odak kayması, uzmanlık açığı gibi temel problemleri de en aza indirmeyi hedeflediklerini belirten Görgün, "Bu yetkinlik hamlesi ile birlikte; savunma sanayii ekosistemindeki çalışanların, aday çalışanların ve üniversite öğrencilerinin yetenek mimarisi, yetkinlik inşası, uzmanlaşma, kritik deneyim ve beceri transferi konularında geliştirilmesini önemsiyoruz" ifadesini kullandı. ‘Milli Yetkinlik Hamlesi’ kapsamında tüm firmalarımızın; stratejik planında beslenen, teknoloji yol haritası ile hizalanan, yetenek yönetimini inşa eden, performans yönetimini kurgulayan, yetkinlik geliştiren ve değişimi yöneten insan kıymetleri fonksiyonlarının oluşturulmasını amaçladıklarını aktaran Görgün, "Bugün tüm yönleriyle ele alacağımız çevik proje yönetim yaklaşımı ve insan kaynakları süreçlerinde çevik yaklaşımlar, bu alanda etkin bir network (iletişim ağı) oluşumunu tetikleyecektir" diye konuştu. Görgün çalıştay sonrası ortaya konacak olan fikirleri ve saptamaları yakından takip edeceklerini de ifade etti.
Antalya Çöl tozu 30 Nisan’a kadar temizlenecek Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Burdur ve Isparta’da etkisini gösteren Çöl tozu taşınımı konusunda uyarıda bulundu. Çöl tozu taşınımının bölgede olan yoğunluğuna dikkat çekilen açıklamada, “Çöl tozunun solunum yolu, kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere hassas ve alerjik tepki veren vatandaşlarımızda olumsuz etkiler gösterebilir. Ayrıca, görüş mesafesinde düşmeye sebep olabilir. 25 Nisan 2024 tarihinden itibaren çöl tozu etkisinin azalması beklenirken, yere çöken tozun tekrar havalanarak olumsuz etki oluşturması muhtemeldir” denildi. Bugün, Antalya, Isparta ve Burdur çevrelerinde yoğun bir şekilde gözlenen çöl tozu taşınımı ile ilgili Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, yazılı bir açıklama yayınlayarak uyarıda bulundu. Çöl tozu taşınımının çeşitli sağlık, çevre ve ekonomik etkilere neden olabileceğine dikkat çekilen açıklamada, oda olarak kamuoyunu bilgilendirme ve önlemlerin alınması gerekliliği konusunda uyarı yaptıkları belirtildi. Çöl tozunun solunum yolu, kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere hassas ve alerjik tepki veren vatandaşlarda olumsuz etkiler gösterebileceği aktarılan açıklamanın devamında, “Ayrıca, görüş mesafesinde düşmeye sebep olabilir. 25 Nisan 2024 tarihinden itibaren çöl tozu etkisinin azalması beklenirken, yere çöken tozun tekrar havalanarak olumsuz etki oluşturması muhtemeldir. Genellikle çöl tozu geçtikten en geç 2 gün içerisinde yağış ile birlikte atmosferden temizlenirken, bu sefer 30 Nisan 2024’e kadar bölgemizde yağış beklenmemektedir” denildi. Bu süreçte çöl tozu taşınımının etkilerini en aza indirmek için vatandaşlara önlem olarak önerilerin de belirtildiği açıklamanın sonunda, şu ifadelere yer verildi: "Çocuklar ve kronik sağlık sorunları olan bireyler dış ortamda uzun süre vakit geçirmemelidir. Göz yanması gibi rahatsızlıkların yanı sıra mevcut hastalıkların tetiklenme riski bulunmaktadır. Görüş mesafesinin aniden azalabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Karayolunda seyahat ederken çöken toz sebebiyle takip mesafeleri uzatılmalıdır. Vatandaşlarımızın T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından işletilen hava kalitesi izleme istasyonları verilerini takip ederek gerekli önlemleri almalarını rica ederiz (https://sim.csb.gov.tr/Services/AirQuality). Çevre Mühendisleri Odası olarak, çöl tozu taşınımının etkilerini azaltmak ve halkın sağlığını korumak için tüm ilgili kurum ve kuruluşların işbirliği içinde hareket etmesi gerektiğini vurgulamaktayız.”