GÜNDEM - 14 Haziran 2017 Çarşamba 13:09

Ailesinden gizli kurduğu firma ile 3 bin kişiyi istihdam ediyor

A
A
A
Ailesinden gizli kurduğu firma ile 3 bin kişiyi istihdam ediyor

Öğretmenliği bıraktığı 2008 yılında ailesi tarafından iş hayatına atılmasına izin verilmeyen ve bunun üzerine ailesinden habersiz şirket kuran Diyarbakırlı iş kadını Şerife Keskin, dokuz yıl içerisinde farklı kollarda 4 şirket kurup 3 binin üzerinde personel çalıştırmaya başladı. Keskin’in şimdiki hedefi, ulusal anlamda kurumsallaşarak istihdama katkı sağlamak.

Elazığ’ın Palu ilçesinde dünyaya gelen Şerife Keskin, 2005 yılında Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi İşletme Bölümünü bitirdikten sonra insanlara bir şeyler katabilmek adına eğitim hayatına atılmaya karar verdi. Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesinde öğretmenlik yapmaya başlayan Keskin, öğretmenliğin yanı sıra gönüllü olarak köylerde okuma yazma ve kişisel gelişim konularında kadınlara hem okuma yazmayı hem de kendilerini ifade etmeyi öğretti. Geçen 4 yılın sonunda mesleğinin artık rutinleştiğini fark eden Keskin, kendisini yenilemek ve bir şeyler katmak için ticaret hayatına atılmaya karar verdi. İş hayatına atılma fikrini ailesine açtığı zaman özellikle ağabeyinin şiddetle karşı çıktığını ifade eden Keskin, 2008 yılında ailesinden gizli olarak çok küçük bir sermayeyle özel bir güvenlik şirketi kurdu. Kısa sürede işlerini büyüten Keskin, güvenliğin yanı sıra otomasyon otomotiv, sosyal hizmetler üzerine toplam 4 şirketini kurduktan sonra işletme yöneticiliği dalında yüksek lisans yaparak ’İşletmelerin başarılarını etkileyen faktörler ve sırları’ konulu tez hazırladı. Keskin, Türkiye’nin değişik bölgelerinde 3 binin üzerinde kişiyi istihdam ederken, hedefinin ulusal anlamda kurumsallaşıp daha çok kişiye istihdam sağlamak olduğunu söyledi.

“KOSGEB desteğiyle iki araç aldım kiraya verdim”

Temizlik, otomasyon, inşaat, gıda, elektrik, sosyal hizmetler ve benzeri birçok iş kolunda her kesimden insanı bünyelerinde barındıklarını dile getiren Keskin, “Bu şekilde sektörde 4 firma ile hizmet vermekteyiz. Otomasyon ve otomotiv şirketini kurarken KOSGEB desteklerinden faydalandım. İlk olarak 30 bin TL faizsiz 6 ay ertelemeli bir destekten faydalandım. O faydalandığım destekle gidip iki araç aldım ve bir kuruma kiraya verdim. Tamamen bireysel emeğimle, çabamla bugünlere geldim. Şu anda firmalarımız bünyesinde kendi araç filomuz bulunmaktadır. Hedeflerim var. Daha güzel şeyler yapmak istiyorum. Şehir ekonomisine ciddi anlamda katkı sunmak istiyorum. Şehir ekonomisindeki kadın istihdamını arttırmak istiyorum. Toplumsal yapımız bizi buna mecbur kıldığı için biraz kadın istihdamına yönelik çalışmalar sürdürmek istiyorum. Bunun dışında sosyal sorumluluk projelerimiz var. Okullarımıza yardımlar yapıyoruz. Okullarımızın tamiratından tutun da içme suyu ve kanalizasyon şebekesine kadar elimizden geldiğince katkılar sunuyoruz. Bunun dışında giyim ve kırtasiye yardımları yapıyoruz. Kamu kurum ve kuruluşları her ihtiyaca cevap olamayabiliyor. Bu durumda biz işverenlere ciddi sorumluluklar ve yükümlülükler düşüyor. Bu konuda hassas biri olduğumu düşünüyorum. Aynı zamanda TOBB Diyarbakır Genç Girişimciler Kurulu Başkan Yardımcısı ve Kadın Girişimciler Kurulu aktif üyesiyim. İlimizde Kadın Girişimciler Kurulu olarak kadınlarımız için birçok güzel projeler yaptık ” diye konuştu.

“Ailem ticarete atılmamdan yana değildi”

İş hayatına atılırken ailesinin ticarete atılmasından yana olmadığını aktaran Keskin, “Karşılaşacağım zorlukları az çok tahmin edebiliyorlardı. Toplumumuzda kadınlara en çok yakıştırılan meslek grupları öğretmenlik, hemşirelik gibi daha garantici, sabah sekiz akşam beş, tatili, hafta sonu olan işlerdir. Kadına o kadar fazla rol ve misyon yüklenmiştir ki kadın annedir, kadın bakıcıdır, temizlikçidir, eştir, aşçıdır. Bunları yapabilmesi için kadına çok fazla zaman gerekiyor ve daha az zamanlı çalışabilecek ve aynı zamanda aile ekonomisine katkı sağlayabilecek işler toplumumuzda ve yöremizde kız çocuklarına daha uygun görülüyor. Ben ilk iş dünyasına atılma fikrini aileme açıkladığım zaman ağabeyim şiddetle karşı çıktı. ‘Hiçbir şekilde yapmayacaksın, izin vermiyorum’ dedi ve ben firmamı ağabeyimin bilgisi olmadan gizlice kurdum. Çok zor süreçleri tek başıma yaşadım. Ailem çok geç öğrendi. Söylemeye cesaretim hiç olmadı. Başkalarından öğrendiler. Başarı elde ettiğimi gördükleri zaman herhangi bir tepkiyle karşılaşmadım. Başarısız olsaydım herhalde sert tepkilerle karşılaşabilirdim ancak şu anda sadece ailem değil tüm akrabalarımdan ve çevremden takdir topluyorum. İyi ki de yapmışsın diyorlar. Bazen bazı şeyleri göze alıp cesaretli olmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Kadındır, başaramaz düşüncesiyle kadınları geri planda bırakmaya çalışıyorlar”

Bazı erkek işverenlerin ‘kadındır, başaramaz, korkuturuz, işini alırız, üstüne gideriz, bastırırız’ düşüncesiyle iş hayatındaki kadınları geri planda bırakmaya çalıştıklarına dikkat çeken Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ama ben her zaman şunu düşünürüm; irade cinsiyete göre verilmedi. İrade hem kadında hem erkekte var olan bir şey. Cesaret de hem erkekte hem kadında var olan bir olgu. Bu nedenle kadınlarımızın erkeklerden korkmasını gerektirecek hiçbir şey yok. Elbetteki zorluklar yaşadım. Rakiplerim var ama bunun yanında çok pozitif şeyler de yaşadım. İş ortaklarım, paydaşlarım, hizmet ettiğim kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri bir kadın olarak hiçbir zaman beni dışlamadılar. Aksine takdir ettiler. Birçok takdir ve onur yazılarım var. Bu anlamda kadınların yaşayabileceği her türlü zorluğu da yaşadım ama önemli olan bu zorlukları yaşarken tutunacağınız tavırdır, fikirlerdir, duruştur. Bunlarla kendinizi ispatlayıp olumsuz koşulları olumluya çevirebilirsiniz. Ortalama 3 binin üzerinde çalışanımız var. Doğusunda batısında Türkiye’nin birçok şehrinde işlerimiz mevcut. İşlerimizin başında profesyonel bir ekip var. Sürekli koordinasyon ve iletişim halindeyiz. İlimizde ve bölgemizde kurumsal bir firmayız. Hedefimiz ulusal anlamda kurumsallaşmak ve daha çok istihdam oluşturmak.”

“Patron kelimesini sevmiyorum”

Patron kelimesini sevmediğini vurgulayan Keskin, şunları kaydetti:
“Çünkü toplumdaki bütün bireylerin eşit olduğunu, işçinin, işverenin, yöneticinin, asistanın, teknik personelin, herkesin sadece konum olarak farklı ama yaratılış olarak ve birey olarak eşit koşullarda olduğunu düşünüyorum. Patronum deyip işçisini tokatlayan işverene de şahit oldum. Patronum deyip işçisini 2 saat kapısında bekleten işverene de şahit oldum. Bu nedenle patron kelimesini sevmiyorum ve kaba bir kelime olarak görüyorum. Patron kelimesinin günümüzde anlamını yitirmiş olduğunu düşünüyorum. Daha modern, daha insancıl, insanı kapsayan kelimeleri tercih ediyorum. İşe alımlarda işverenlerin objektif olmasından yanayım. Referansla işçi alınmasına karşıyım. Eşitlikten yanayım. O işi yapabilecek ve o işe en çok ihtiyacı olanların işe alınmasından yanayım.” 

Emrah Kızıl

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cemevlerinin Aydınlatma Giderlerinin Ödenmesine Dair Yönetmelik Resmi Gazete’de Cemevlerinin Aydınlatma Giderlerinin Ödenmesine Dair Kültür ve Turizm Bakanlığı Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik ile birlikte cemevlerinin aydınlatma giderlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinden ödenmesinde uygulanacak usul ve esasları belirlendi. Yönetmelik, 14.03.2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun ek 6’ncı maddesi ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 292/A maddesine dayanılarak hazırlandı. Yönetmeliğe göre cemevi, il müdürlüğüne Alevilerin ve Bektaşilerin cem erkanı yürüttükleri meydan adlı bölüm başta olmak üzere; kurban kesim yeri, aşevi, morg, gasilhane, görevli odası, taziye salonu ve diğer bölümlerden oluşan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından tespiti yapılan cemevlerinin aydınlatma giderlerinin ödenmesi için yazılı talepte bulunacak. Cemevinin aydınlatma amaçlı enerji tüketimi ile diğer amaçlara yönelik enerji tüketiminin sayaç tefriki yapılmak suretiyle ayrılması zorunlu olacak. Sayaç tefrik işlemlerinin kontrolü cemevinin unsurları dikkate alınarak il müdürlüğünün teknik personeli tarafından yapılacak. Yönetmelikte aranan koşulların sağlandığı tespit edilen cemevlerinin aydınlatma giderinin fatura ibrazına bağlı olarak ödeneceği il müdürlüğünce cemevine bildirilecek. Aydınlatma gideri ödenen cemevleri İl Kültür Turizm Müdürlüğü tarafından her yıl yerinde kontrol edilecek. Cemevi dışında kaldığı tespit edilen ticari amaçla kullanılan bölümlerin aydınlatma giderleri Bakanlık bütçesinden karşılanmayacak ve hükümlere uyulmaması halinde ödenmesi gereken faiz, gecikme faizi, gecikme zammı, kesme-bağlama bedeli gibi her türlü bedel abone tarafından ödenecek. Bu bedellerden Başkanlık sorumlu olmayacak. Yapılan kontroller neticesinde fazla ödenen tutarın tespit edilmesi halinde fazla ödenen tutar, il müdürlüğünce yapılan ödeme tarihinden geri ödeme tarihine kadar geçen süre için 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı dikkate alınarak hesaplanan faiz uygulanarak geri alınacak.
Ankara Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararlarına göre Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda açık bulunan Vergi Başmüfettişliklerine Furkan Fırat, Erhan Yaşaran, Hatice Senger Erdoğan, Levent Emre, Bayram Gülçiçek, Barış Gürsoy, Volkan Nurdağ ve Halime Eda Tandoğan atandı. Bakanlıkta açık bulunan Vergi Müfettişliklerine ise Sevil Toprak, Osman Neşet Tandoğan, Erol Cihan Dersinlioğlu ve yapılan yeterlilik sınavda başarı gösteren Vergi Müfettiş Yardımcıları Murat Dönmez, Güler Çelik, Harun Yartaş ve İbrahim Ayyıldız atandı. Atamalar 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3’üncü maddeleri ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 37’nci maddesi gereğince gerçekleştirildi. Tarım ve Orman Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliklere ise 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Caner Atasever, Mahmut Kaynar ve Songül Afşar atandı. Tarım ve Orman Bakanlığında ayrıca 5’inci Bölge Müdürü Şahin Çılgın görevden alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığında ise açık olan Başmüfettişliklere 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Ercan Sarı, Atilla Özkan, Mustafa Yavuz Ülküm, Birol Baha Bağ, Burak Büyükkuzukıran, Fatih Tuna Tunasoylu, Enes Keten ve Emre İlhan atandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır ise görevden alındı. Karar ile birlikte 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında açık bulunan İş Müfettişliğine Yasin Zengin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliğe Müfettiş Eşref İmamoğlu atandı. Karara göre 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci maddesi gereğince Milli Eğitim Bakanlığı Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aydoğan ve Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü Trabzon Bölge Müdürü Enver Uzun ise görevden alındı.
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.