GÜNDEM - 10 Temmuz 2017 Pazartesi 15:25

AK Parti Sözcüsü Ünal: "Kemal Kılıçdaroğlu tehlikeli bir oyun oynamaktadır"

A
A
A
AK Parti Sözcüsü Ünal: "Kemal Kılıçdaroğlu tehlikeli bir oyun oynamaktadır"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, "Kemal Kılıçdaroğlu tehlikeli bir oyun oynamaktadır. Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının CHP'sinin bilmesi gerekir ki, sandıktan 25 milyon oyla çıkmış iradeyi yok saymak faşizmdir. Sokağa davetiye faşizmdir. Sokağı aktör haline getirme çabası faşizmdir. Adalet sokakta aranmaz. Sandığı ve seçimi yok sayan, isyan çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, maalesef topluma bir anarşizm sunmaktadır" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul yürüyüşü ve Maltepe mitingiyle ilgili değerlendirmede bulunan Ünal, “Kılıçdaroğlu’nun dünkü konuşmasını bir siyasetçi olarak demokrasimiz ve siyaset kurumu açısından son derece sıkıntılı ve tehditkar bulduğumu paylaşmak istiyorum. Dünkü konuşmasında Kemal Kılıçdaroğlu 16 Nisan halk oylamasını gayrimeşru gördüğünü, hükümetin meşruiyetini sorgulayan, TBMM’nin mevcut durumunu sorgulayan ve konuşmasının akabinde de ‘sonuna kadar sokak, sonuna kadar sokak’ ifadesini kullanan bir dilin demokrasimiz ve siyaset kurumumuz açısından oldukça riskli olduğunu düşünüyoruz. Kılıçdaroğlu, ‘bize adaleti niye sokakta arıyorsunuz diyorlar ama 15 Temmuz’da darbeyi savuşturan parlamentonun duruşu ve insanların sokağa inmesiydi’ diyor. Sizlere soruyorum asker kıyafeti giymiş teröristlerin eli silahlı devletin tankını, uçağını, helikopterini ele geçirip inanlara ateş eden ve bir darbe girişiminde bulunan darbecilerle ve onlara karşı sokağa inmekle, seçilmiş meşru hükümetin anayasal uygulamaları çerçevesindeki icraatlarıyla yoluna devam eden hükümeti aynı kefeye koymak demokrasimize ve meşruiyet anlayışına sığar mı bunu da kamuoyunun vicdanına bırakıyorum” diye konuştu.

“Kılıçdaroğlu sokakla adaletin gelmeyeceğini bilmiyor mu?"

Ünal, konuşmasına şöyle devam etti:
“‘Ne olursan ol kim olursan ol adaleti bu ülkeye getireceğim’ diyen Kemal Kılıçdaroğlu, eğer demokrasimizi, siyaset kurumumuzu, seçilmiş meşru hükümeti gayrimeşru görüyorsa acaba adaleti hangi yolla getirecek. Siyaset kurumunun asli görevi toplumsal talepleri, ihtiyaçları alıp bir siyasi akla dönüştürüp TBMM’ye yansıtıp, TBMM üzerinden de toplumsal talepleri halkın taleplerini bir cari sistem üzerinden çözüme kavuşturmaktır. O yüzden siyaset, demokrasi güzeldir. Demokrasi tarihine baktığımızda demokrasi tarihi yüzlerce yıldan beri sokaktaki kargaşanın seçimler ve sandık aracılığıyla parlamentoya taşınması tarihidir. Siyaset, demokrasi bu yüzden güzeldir. Şimdi siz siyaset kurumu aracılığıyla parlamentoya taşınan talepleri Kılıçdaroğlu’nun tekrardan parlamentodan alıp demokrasiden, siyasetten alıp sokağa taşımak istediğine şahit oluyoruz. Bu konuda gerçekten Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne yapmak istediğini etraflıca açıklaması gerektiğini düşünüyoruz. Eğer demokrasiyi, siyaseti, seçilmiş hükümeti yok sayıyorsa Kemal Kılıçdaroğlu sokakla adaletin gelmeyeceğini bilmiyor mu? Kemal Kılıçdaroğlu 15 Temmuz’la ilgili halkın 15 Temmuz’u, sarayın 15 Temmuz’u, halkın polisi, halkın jandarması, sokağın parlamentosu çünkü miting meydanında 10 maddeyi okuduktan sonra kabul edenler etmeyenler oylamasıyla da demokrasi tarihi boyunca sokağın parlamentoya taşınma sürecini 'TBMM’nin iradesi elinden alınmıştır' gibi tuhaf bir argümanla miting meydanına taşıyan Kemal Kılıçdaroğlu miting meydanında oylama yapıyor. Burada Kemal Kılıçdaroğlu paralel bir yapı mı oluşturmak istiyor. Sonra da diyor ki ‘siyaset bölmemektir’ diyor. Bu bölücülük değil midir Sayın Kılıçdaroğlu?”

"Sayın Kılıçdaroğlu sokağı ve isyanı teşvik etmektedir"

Kılıçdaroğlu'nun sandığı, seçimleri, siyaseti referans göstermediğini söyleyen Ünal, "Sayın Kılıçdaroğlu sokağı ve konuşmasının sonunda ifade ettiği gibi isyanı teşvik etmektedir. Bir siyasetçi olarak Kemal Kılıçdaroğlu bunu nasıl yapabilir. 15 Temmuz'u FETÖ’cü bir dille 'kontrollü darbe' diye ifadelendirirken, asıl darbenin 20 Temmuz olduğunu, dolayısıyla OHAL ilanıyla asıl darbenin başladığını söylüyor Kemal Kılıçdaroğlu. Seçilmiş meşru hükümetin, seçilmiş Cumhurbaşkanının anayasada dayanağı olmayan tek bir eylemini gösterebilir misiniz? 19 Temmuz gecesi Grup Başkan Vekilimiz Mustafa Elitaş siyasi partilerin grup başkan vekillerini arayarak bu konuşu istişare etmiş ve bu konuda mutabakat sağlanmış ve CHP Grup Başkan Vekili Levent Gök, ‘OHAL ilanı konusunda hassasiyeti anlıyoruz ama TBMM’de buna muhalif olacağız’ demiştir. Dünyanın hiçbir yerinde demokrasiyi kullanarak, demokrasinin yok edilmesine izin verilmez. Dünyanın hiçbir yerinde siyaset kurumunun kullanılarak siyaset kurumunun yok edilmesine izin verilmez. Dünyanın hiçbir yerinde sokak çağrısı meşru değildir. Çünkü insanlık tarihi boyunca sokaktan adalet çıkmadığı için sandıktan iktidar çıktığı için ve sokaktaki kaos demokrasi tarihi içerisinde parlamentoya evrildiği için bugün parlamentolar vardır” ifadelerini kullandı.

“Kemal Kılıçdaroğlu tehlikeli bir oyun oynamaktadır”

"Kemal Kılıçdaroğlu'nu parlamentoya ve siyasete saygılı olmaya davet ediyorum" diyen Ünal, şunları kaydetti:
“Bizi dikta olmakla suçlayan Kemal Kılıçdaroğlu 1940’lardan örnek veriyor. 1940’ların Almanya'sına Türkiye’yi benzeten Kemal Kılıçdaroğlu 1940’ların Almanya'sında böyle bir yürüyüşü yapabilir miydi? Hükümeti ve Cumhurbaşkanını yargıya müdahale etmekle suçlayan Kemal Kılıçdaroğlu, bırakın müdahaleyi açık bir şekilde tehdit etmekte, sokakla tehdit etmekte ve eğer siz demokrasiyi, parlamentoyu, seçilmiş meşru hükümeti yok sayıyorsanız sokağı adres gösteriyorsanız bunun adı faşizmdir. Eğer siz 100 bin kişinin sokağa çıkmasına yaslanarak 25 milyon kişinin sandıkta verdiği oyunu, iradesini yok sayıyorsanız bunun adı faşizmdir. Kemal Kılıçdaroğlu tehlikeli bir oyun oynamaktadır. Mesele kapının önüne koyarım dediği parti içi muhalefetin meselesi değildir, mesele bir Türkiye meselesidir. Seçilmiş meşru hükümeti, cumhurbaşkanını, anayasayı, 16 Nisan halk oylamasını, sandığı ve seçimleri gayrimeşru ilan edemez, bu millet de buna izin vermez. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu milleti sokakla korkutacaksa, bu millet 15 Temmuz cehennemini yaşamış ve tanklara göğsünü siper etmiş bir millettir. O yüzden kimseyi kimseyle korkutmasın. Meşru siyaset içerisinde, demokratik siyasetin parçası olarak sorunların çözüm yerinin TBMM olduğunu bilerek, milli iradenin tecelligahının TBMM olduğunu bilerek seçimleri sandığı referans göstererek siyaset yapmalıdır. Sokağı ve isyanı referans göstererek değil. Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının CHP'sinin bilmesi gerekir ki, sandıktan 25 milyon oyla çıkmış iradeyi yok saymak faşizmdir. Sokağa davetiye faşizmdir. Sokağı aktör haline getirme çabası faşizmdir. Adalet sokakta aranmaz. Sandığı ve seçimi yok sayan, isyan çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, maalesef topluma bir anarşizm sunmaktadır. Bundan vazgeçmesini kendisine tavsiye ediyoruz.” 

Pelin Üzek - Benan Özben

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Pamukkale’de yüzlerce çocuk 23 Nisan coşkusunu birlikte yaşadı Pamukkale Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na özel düzenlediği etkinlikte yüzlerce çocuk ve ailesi 23 Nisan coşkusunu doyasıya yaşadı. Pamukkale Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile ilgili özel bir etkinlik düzenledi. Pamukkale Belediyesi’nin YSE’deki ana hizmet binasında düzenlenen “23 Nisan Çocuk Şenliği’ne binlerce çocuk ve aileleri akın etti. Çocuklar şişme oyun grupları, canlı langırt, rodeo, palyaço ve maskot gösterileri ile birlikte çeşitli görseller ve ikramların yer aldığı etkinlikte 23 Nisan coşkusunu doya doya yaşadı. Birbirinden farklı etkinlikler ile çocukların 23 Nisan coşkusunu doya doya yaşamalarını sağladıklarını ifade edem Pamukkale Belediye Başkanı Ali Rıza Ertemur, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk, demokratik, laik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşatılmasında, çağdaş uygarlık seviyesinin aşılmasında, geleceğimizin teminatı ve milletimizin en değerli varlığı olarak gördüğü çocuklarımıza, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı armağan ederek onlara duyduğu güveni, sevgiyi ve verdiği önemi göstermiştir. Bizler de bu emanete sahip çıkacağız. Pamukkale’mizde, Denizli’mizde evlatlarımızla bayramları doyasıya ve onların hak ettiği gibi kutladık. Bu duygu ve düşüncelerle; Cumhuriyetimizin ve Türkiye Büyük Millet Meclisimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, arkadaşlarını, aziz şehit ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, bugünü anlamlandıran ve geleceğimizin teminatı olan tüm çocuklarımızı sevgiyle kucaklıyor, bayramın dünyanın tüm çocuklarına barış ve mutluluk getirmesi temennisiyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarını kutluyorum” dedi.
Erzurum Ders sadece sınıfta değil sahada da yapılır Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hacı Ömer Özden, öğrencilerine Türk Düşünce Tarihi Dersinde ‘Yunus Emre’yi Tuzcu (Dutçu) Mahallesi’ndeki kabri başında anlattı. İlahiyat Fakültesi 3 sınıf öğrencileri, Türk Düşünce Tarihi Dersini Erzurumlu Yunus Emre’nin kabri başında yaptı. Aynı zamanda Erzurum Tarih Derneği Başkanı da olan A. Ü İlahiyat Fakültesi Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. H.Ömer Özden, fakültede girdiği derslerde öğrencilerine tarihi ve manevi şahsiyetleri adeta uygulamalı olarak yerinde anlatıyor. Prof. Dr. Özden son olarak, Türk Düşünce Tarihi dersinde öğrencilerini Tuzcu Mahallesi’ndeki Erzurumlu Yunus Emre’nin mezarına götürerek hem bir çok kişi tarafından bilinmeyen mezarını, hem de kişiliği ve hayatı ile ilgili bilgiler verdi. Palandöken Gençlik Merkezi’nin tahsis ettiği araçlarla Erzurum’un Dutçu (Tuzcu) mahallesindeki Yunus Emre’nin kabrine öğrencilerini götüren Prof. Dr. Özden, Yunus Emre’nin ümmi bir ozan değil, iyi eğitim görmüş bir entelektüel olduğunu söyledi. Prof. Dr. Özden, Anadolu’nun birliğinin sağlanmasında Yunus Emre’nin önemine dikkat çekerek, Yunus Emre’nin sevgi felsefesinin önemine vurgu yaptı. Yunus Emre’nin bütün Anadolu’yu; Şam, Halep, Suriye, Irak ile Kafkasya bölgesinde Azerbaycan ve civarını gezerek öğretisini anlattığını ve bu seyahatlerinde kendisini yetiştirdiğini anlatan Prof. Dr. Ömer Özden, Yunus Emre’nin son durağının ise Erzurum olduğunu ve kabrinin de burada bulunduğunu anlattı. “Mezarın Yunus Emre’ye ait olduğu tasdik edildi” Dutçu köyünde bulunan mezarın önce Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz. tarafından keşfedildiğini belirten Prof. Dr. Ömer Özden, söz konusu mezarın 20. asrın önemli bilim adamlarından Mehmet Fuat Köprülü, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, Abdürrahim Şerif Beygu gibi şahsiyetler tarafından tasdik edildiğini bildirdi. Öğrencilerine bu derste tanıdıkları Yunus Emre’nin kabrini çevresindekilere mutlaka anlatmalarını ve arkadaşlarını, ailelerini Dutçu (Tuzcu) Mahallesi’nde bulunan Yunus Emre kabrine mutlaka getirmelerini isteyen Prof. Dr. Özden, Yunus Emre kabrinin Erzurum’un tanıtımında çok önemli bir yeri olduğuna işaret etti. Prof. Dr. Özden, Erzurum Tarih Derneği’nin de bu tanıtıma önemli katkılar sunacağını sözlerine ekledi. Ders sonrasında Palandöken Gençlik Merkezi’nin öğrencilere ikramlarda bulunmalarının ardından yine araçlarla üniversiteye dönerken, bir dersin sadece sınıfta değil sahada da yapılabileceğini uygulamalı olarak gösteren Prof. Dr. H. Ömer Özden, kendilerine böyle bir imkan sağlayan Palandöken Belediyesi Gençlik Merkezi Müdürü ve aynı zamanda Türkiye Yazarlar Birliği Erzurum Şube Başkanı Mehmet Gözütok’a da teşekkür etti.
İstanbul United Colors of Benetton 23 Nisan Çocuk Bayramı’nı coşku ile kutladı İSTANBUL (İHA) – 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, İstanbul Modern ve Yapı Kredi Bomontiada’da United Colors of Benetton’un desteklediği özel etkinliklerle kutlandı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, bu yıl da ülkenin pek çok noktasında renkli ve eğlenceli etkinliklerle kutlandı. İstanbul Modern ve Yapı Kredi Bomontiada’da United Colors of Benetton’un desteklediği özel etkinliklerde çocukları ve ailelerine birçok etkinlik sunuldu. İstanbul Modern’de düzenlenen “Müzede Oyun” şenliği, 20, 21 ve 23 Nisan tarihlerinde ücretsiz olarak gerçekleştirildi. Etkinliklere 2–10 yaş arası 2 bin çocuğun ve aileleri katıldı. Etkinlilerde sergi turları, “Renk Atölyesi”, drama etkinlikleri ve ebeveynlere yönelik “Üreticilik Seminerleri” ile dolu bir gün geçiren aileler, müzenin sanat alanında kolaj çalışmaları üretme fırsatı buldu. Şenlik kapsamında, İstanbul Modern Kütüphane’de oyuncularla buluşan çocuklar ve aileleri, Akasya Asıltürkmen ile Aslı Tandoğan’ın rehberliğinde masal dünyasına adım attı. Çocuklar, müzenin “Fahrelnissa Zeid” ve “Müzede Ne Var?” kitaplarını drama etkinlikleri eşliğinde dinledi. 23 Nisan günü aynı anda, Bomontiada’ nın 4. katı ve avlusunda gerçekleşen "World Çocuk Festivali" ise renkli bir karnaval havasında geçti. Benetton’un iş birliğiyle yapılan festival, 5 binin üzerinde katılımcıyı ağırladı. Saksıda yüzler, kedi evi tasarımı, rengarenk ev tasarımı, ayna tasarımı ve peg doll boyama gibi aktivitelerle çocuklar eğlenceli zaman geçirirken, sirk korteji, bubble show, örgü standı, yüz boyama standı, zumba show ve Flapper Swing konseri gibi etkinlikler de gerçekleşti. United Colors of Benetton’un destekleriyle gerçekleşen bu etkinlikler renkli ve keyifli anılarla dolu bir gün yaşattı.