POLİTİKA - 06 Şubat 2016 Cumartesi 02:01

Akdağ; Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve Demirtaş'ı topa tuttu!

A
A
A
Akdağ; Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve Demirtaş'ı topa tuttu!

AK Parti AR-GE’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Recep Akdağ, Kars’ta Sivil Toplum Kuruluşları ve Muhtarlarla yemekte bir araya geldi. Akdağ, Başkanlık Sistemi anlattığı toplantıda, Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli ve Selahattin Demirtaş’a göndermelerde bulundu.

AK Parti İl Başkanlığı’nca organize edilen yemeğe, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Recep Akdağ, AK Parti Milletvekilleri Ahmet Arslan, Selahattin Beyribey, İl Başkanı Adem Çalkın, Merkez İlçe Başkanı Yusuf Kaya, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Çitil, ilçe belediye başkanları, STK’lar ve muhtarlar katıldı.
Akdağ, Başkanlık Sistemi anlattığı toplantıda, Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli ve Selahattin Demirtaş’a göndermelerde bulundu. Kılıçdaroğlu’na lider demenin zor olduğunu belirten Akdağ, Bahçeli’ye Alparslan Türkeş’in kitaplarında ‘başkanlık’ önerdiğini bilmediğini ve Demirtaş’ın da Kandil ne emrederse onu yapmak zorunda olduğunu söyledi.

“DÜNYA’NIN EN ZENGİN, EN GÜÇLÜ ÜLKESİ AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ BAŞKANLIKLA YÖNETİLİYOR”

Biz başkanlığı istiyoruz. Çünkü başkanlıkta çok daha güçlü bir istikrar elde edeceğimizi biliyoruz diyen Prof. Dr. Recep Akdağ, “Bugün Dünya’nın en zengin, en güçlü ülkesi Amerika Birleşik Devletleri başkanlıkla yönetiliyor. Biz başkanlığı istiyoruz. Çünkü başkanlıkta çok daha güçlü bir istikrar elde edeceğimizi biliyoruz. Düşünün işte 7 Haziran’daki tabloyu, 7 Haziran’daki tablo devam etseydi bugün halimiz ne olacaktı? Sıkıntı olmayacak mıydı hepimiz için? Ama başkanlık sisteminde böyle bir istikrarsızlık riski yok. 4 senede bir, 5 senede bir biz gidiyoruz, bize başkanlık yapacak kişi seçiyoruz. İki kademeli bir seçimle yapılıyor genelde bu ülkelerde, eğer bir turda seçememişsek, ikinci turda seçiyoruz. İstikrarlı bir başkan ve onun hükümeti ortaya çıkıyor. Öbür taraftan parlamentoyu seçiyoruz zamanı geldiğinde, parlamento başkanlık sistemini denetleyen, kanunları yapan, bir kurum olarak ayakta duruyor. Yada kendi vazifesini yapıyor. Şimdi bunu birden çıkıp da rejim değişiyormuş gibi, sanki demokrasiye bir zarar gelecekmiş gibi takdim etmeye çalışıyorlar” dedi.

“KILIÇDAROĞLU’NA LİDER DEMEK ZOR”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na lider demenin zor olduğuna dikkat çeken AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Recep Akdağ, “Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi’nin lideri, başındaki Genel Başkanı, lideri demek zorda, Sayın Kılıçdaroğlu, şöyle düşünüyor. Biz milletin karşısına çıkıp, bir başkan seçtiremeyiz. Aynı düşünce Bahçeli’de de var. O da diyor ki biz başkan seçtiremeyiz. O zaman bu iş olmaz. İyi ama meşhur bir laf var. Kamyonların arkasına yazarlar biliyorsunuz. “Nazar etme ne olur, çalış senin de olur.” Yani böyle düşünmek lazım. Sadece kendi partisiyle ilgili düşünerek memleketin geleceği inşa edilir mi? Bu memleket nasıl daha kolay kalkınacak, nasıl daha hızlı yürüyecek. Nasıl koşacağız. Buna bakmamız lazım. Bizim buna odaklanmamız lazım” diye konuştu.

“BAHÇELİ, ALPARSLAN TÜRKEŞ’İN KİTAPLARINDA ‘BAŞKANLIK’ ÖNERDİĞİNİ BİLMİYOR MU?”

Alparslan Türkeş’in kitaplarında ‘Başkanlık’ önerdiğini ifade eden Recep Akdağ, “Mesela Sayın Bahçeli, Başkanlığa karşı çıkarken, başkanlık sistemine karşı çıkarken, Alparslan Türkeş’in kitaplarında ‘başkanlık’ önerdiğini bilmiyor mu? Çıkıp bir şey söylemesi lazım. Bir taraftan biz Alparslan Türkeş’i takip ediyoruz diyeceksin, diğer taraftan onun kitaplarında, ‘başkanlık sistemi’ daha iyi bir sistemdir dediği sisteme karşı çıkacaksın. Bu yaman bir çelişki” şeklinde konuştu.

“KANDİL YARIN DESE, ELİNDE KAZMA-KÜREKLE DEMİRTAŞ VE ARKADAŞLARI ÇUKUR KAPAMAYA GİDER”

Selahattin Demirtaş ve HDP tarafını hiç kale almadığını belirten AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Recep Akdağ, daha sonra özetle şunları söyledi:

“HDP tarafını da zaten hiç kale bile almıyorum. Çünkü benim nazarımda şuanda sicilleri bozulmuştur. Kandil’in emrinden dışarı çıkmıyorlar. Kandil ne emrederse onlar onu yapmak zorundalar. Hatırlıyorsunuz Ekim olaylarını 2014’de milleti sokağa dökmek için Kandil diyor gidin duyuru yapın, gelip milleti sokağa dökmek için duyuru yapıyorlar. Gidin çukurları savunun, gelip çukurları savunuyorlar. Yarın gidin çukurları kapatın deseler, elinde kazma-kürekle Demirtaş ve arkadaşları çukur kapamaya giderler. Kandil’in emrinden dışarı çıkmaları mümkün değildir. O zaman demokrasiye yönlerini dönünceye kadar zaten ben onları hiç kale almıyorum. Millette kale almıyor. Onu söyleyeyim, gün geçtikçe oyları eriyor. PKK’nın baskısı milletin üstünden kalktıkça göreceğiz ki ortada ne Demirtaş kalacak, ne HDP kalacak. Baskıyla geldikleri noktaya geldiler. Onun için tahammül edemiyorlar. Baskının kalması ihtimali bile onları büyük bir telaşa sevk ediyor. Çünkü baskı kalktığında kendi varlıklarının da yok olacağının farkındalar. Pek hala farkındalar.”
Yapılan konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti. Toplantıda başkanlık sistemi, son günlerde yaşanan terör olayları masaya yatırıldı. STK ve Muhtarların sorunları dinlenerek fikir-alış verişinde bulunuldu.

IŞIK ÇAPANOĞLU 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Çekmeköy Belediyesi’nden 23 Nisan çocuk şenliği sürprizi Çekmeköy Belediye 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Şehit Üsteğmen Arif Kalafat Doğa Parkı’nda düzenleyeceği 23 Nisan Çocuk Şenliğiyle kutlayacak. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Çekmeköy’de de büyük bir coşku ve heyecanla kutlanacak. İlçe kaymakamlığı koordinasyonunda düzenlenecek resmi törenlerin ardından 13.00-18.00 saatleri arasında Şehit Üsteğmen Arif Kalafat Doğa Parkı’nda düzenlenecek 23 Nisan Çocuk Şenliği, 7’den 70’e binlerce Çekmeköylünün katılımıyla tam bir bayram havasında geçecek. Eğlenceli aktiviteler, animasyon gösterileri, atölye alanları, dj performans, ikramlar, karikatür çizimi Atölyesi ve oyun alanları ile dolu dolu geçecek şenlikte final MASALbozanLAR konseriyle yapılacak. Muhtemel bir karışıklığın önüne geçilebilmesi ve tüm çocukların etkinliklerden faydalanabilmesi için şenlik alanında yer alacak atölyelerden faydalanmak isteyen vatandaşların aynı gün etkinlik alanında kayıt yaptırmaları gerekiyor. Çocuk şenliğine katılmak isteyen vatandaşlar için tüm muhtarlıklardan 23 Nisan Salı Günü saat 11.00’dan itibaren servisler kaldırılacak. Çekmeköy’de bayram coşkusunu tüm komşularımızla birlikte yaşayacağız diyen Başkan Orhan Çerkez, “Çekmeköy’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı büyük bir coşku ve heyecanla tam bir bayram havasında kutlayacağız. Yavrularımızın yüzleri gülecek doyasıya eğlenecekler. Ailelerimiz de oluşturduğumuz bu sosyal ortamda bir nebze olsun nefes alacak ve rahatlayacaklar. Günün sonunda genç, yaşlı ve çocuk tüm yüzler gülecek. Bu gülümsemeler bizim çalışma şevkimizi artıracak, motivasyon kaynağımız olacak. İnanıyorum ki herkes doyasıya eğlenecek. Tüm komşularımı bu önemli şenlikte aramızda görmek dileğindeyim“ dedi.
Van Yağış sonrası Van Gölü’nün su seviyesi yükselmeye başladı Van’da şubat ve mart aylarında yoğun kar yağışının, nisan ayında ise yağmurun etkili olması dünyanın sodalı en büyük gölü olan Van Gölü’nün su seviyesinde iyileşmeye neden oldu. Dünyanın sodalı en büyük gölü olan Van Gölü, 2019-2023 yılları arasında küresel iklim değişikliğinin etkisiyle büyük ölçüde su kaybı yaşadı. Bu yılın ilk 4 ayında yağışların yoğun miktarda düşmesi ise Van Gölü’nün seviye kaybı için umut oldu. Son 30 yılın en bereketli yılını yaşayan havza, ihtiyaç duyduğu suya kavuşmuş oldu. Nisan ayıyla birlikte dağlardaki karın eriyerek akarsularla buluşması ve yağışların yağmur şeklinde düşmeye devam etmesi Van Gölü’nün su seviyesinin yükselmeye başlamasını sağladı. “İhtiyaç duyduğu yağışın önemli bir kısmını kazanmış oldu” İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van Gölü ‘nün 90’lı yıllarda düşen yağışlarla ciddi bir iyileşmeye gittiğini, 2000’li yıllarda da seviyenin yavaş yavaş düştüğünü ve son 5 yılda da önemli ölçüde alan kaybettiğini hatırlattı. Ancak 2024 yılı ile birlikte şubat ve nisan aylarında yağışların zirve yapmasının havzaya pozitif bir katkı sunduğunu ifade eden Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Düşen yağışların önemli bir kısmı özellikle mart ayında kar şeklinde gerçekleşti. Nisanda ise bu yağışlar yağmur şeklinde gerçekleşti. Dolayısıyla havza 2024 yılı için ihtiyaç duyduğu yağışın önemli bir kısmını kazanmış oldu. Bu bize şunu gösteriyor; düşen yağışlar özellikle Van Gölü’nde bir iyileşmeye neden olacak. Bu iyileşme de Haziran ve Temmuz aylarına kadar da devam edecek” dedi. “Havzada bir su yönetimine ihtiyaç var” Bu yıl yağış miktarı açısından iyi olduğunu ancak bir sonraki yılların kurak geçme ihtimaline karşı havza için bir su yönetimine ihtiyaç olduğunun altını çizen Alaeddinoğlu, “Yani bu yağışlar bundan sonraki süreçte de devam edecek anlamına gelmiyor. Evet, bu yağışlar pozitif anlamda bir katkı sunabilir. Ancak geleceğe ilişkin iklim değişikliğinde herhangi bir değişiklik yok. Dünya her geçen yıl ve her geçen ay daha fazla ısınıyor. Havza bundan nasibini alacak. 2024-2025 yılı için öngörülerimiz pozitif anlamda havzanın lehine gerçekleşebilir. Ancak 2026-2028 yılları belki yaz ayları boyunca yaşanacak bir sıcaklıktaki artış ve şiddetli buharlaşma bu düşen yağışların belli ölçüde kaybolmasına neden olabilir. Dolayısıyla biz Van Gölü Havzası’ndaki bütün taraflar olarak havzanın suyunu yönetmek zorundayız” diye konuştu. “Devam edecek yağışlar sel ve taşkınlara neden olabilir” İleri dönemlerde yaşanması muhtemel sel ve taşkın konusunda da uyarıda bulunan Alaeddinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Havzaya düşen yağışlar hakikaten son yıllarda kaydedilmiş son 30 yılın en yüksek değerleridir. Tabii diğer taraftan yüksek dağlık kesimlere düşen karların erimesiyle birlikte önümüzdeki günlerde muhtemel sağanak yağışların aslında başka türlü sonuçlar doğurması mümkün olabilir. Özellikle bu geçiş mevsiminde havaların ısınmasıyla birlikte atmosferin daha fazla su tutma kapasitesine sahip olduğunu düşünürsek, sellerin ve taşkınların ortaya çıkacağı bir tablo da ortaya koyabilir. Dolayısıyla sadece havzaya düşen yağışın içme, kullanma ve sulama suyu açısından düşünmemek lazım. Muhtemel yüksek düzeyde gerçekleşecek olan yağışların da bir şekilde yönetilmesi, yani o yağışların muhtemelen etkileyeceği alanların doğru tespit edilmesi ve önceden o alanların bilgilendirilmesi ya da gerekiyorsa birtakım adımların atılması gerekiyor.”
Van Yağış sonrası Van Gölü’nün su seviyesi yükselmeye başladı Van’da şubat ve mart aylarında yoğun kar yağışının, nisan ayında ise yağmurun etkili olması dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü’nün su seviyesinde iyileşmeye neden oldu. Dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü, 2019-2023 yılları arasında küresel iklim değişikliğinin etkisiyle büyük ölçüde su kaybı yaşadı. Bu yılın ilk 4 ayında yağışların yoğun miktarda düşmesi ise Van Gölü’nün seviye kaybı için umut oldu. Son 30 yılın en bereketli yılını yaşayan havza, ihtiyaç duyduğu suya kavuşmuş oldu. Nisan ayıyla birlikte dağlardaki karın eriyerek akarsularla buluşması ve yağışların yağmur şeklinde düşmeye devam etmesi Van Gölü’nün su seviyesinin yükselmeye başlamasını sağladı. “İhtiyaç duyduğu yağışın önemli bir kısmını kazanmış oldu” İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van Gölü ‘nün 90’lı yıllarda düşen yağışlarla ciddi bir iyileşmeye gittiğini, 2000’li yıllarda da seviyenin yavaş yavaş düştüğünü ve son 5 yılda da önemli ölçüde alan kaybettiğini hatırlattı. Ancak 2024 yılı ile birlikte şubat ve nisan aylarında yağışların zirve yapmasının havzaya pozitif bir katkı sunduğunu ifade eden Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Düşen yağışların önemli bir kısmı özellikle mart ayında kar şeklinde gerçekleşti. Nisanda ise bu yağışlar yağmur şeklinde gerçekleşti. Dolayısıyla havza 2024 yılı için ihtiyaç duyduğu yağışın önemli bir kısmını kazanmış oldu. Bu bize şunu gösteriyor; düşen yağışlar özellikle Van Gölü’nde bir iyileşmeye neden olacak. Bu iyileşme de Haziran ve Temmuz aylarına kadar da devam edecek” dedi. “Havzada bir su yönetimine ihtiyaç var” Bu yıl yağış miktarı açısından iyi olduğunu ancak bir sonraki yılların kurak geçme ihtimaline karşı havza için bir su yönetimine ihtiyaç olduğunun altını çizen Alaeddinoğlu, “Yani bu yağışlar bundan sonraki süreçte de devam edecek anlamına gelmiyor. Evet, bu yağışlar pozitif anlamda bir katkı sunabilir. Ancak geleceğe ilişkin iklim değişikliğinde herhangi bir değişiklik yok. Dünya her geçen yıl ve her geçen ay daha fazla ısınıyor. Havza bundan nasibini alacak. 2024-2025 yılı için öngörülerimiz pozitif anlamda havzanın lehine gerçekleşebilir. Ancak 2026-2028 yılları belki yaz ayları boyunca yaşanacak bir sıcaklıktaki artış ve şiddetli buharlaşma bu düşen yağışların belli ölçüde kaybolmasına neden olabilir. Dolayısıyla biz Van Gölü Havzası’ndaki bütün taraflar olarak havzanın suyunu yönetmek zorundayız” diye konuştu. “Devam edecek yağışlar sel ve taşkınlara neden olabilir” İleri dönemlerde yaşanması muhtemel sel ve taşkın konusunda da uyarıda bulunan Alaeddinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Havzaya düşen yağışlar hakikaten son yıllarda kaydedilmiş son 30 yılın en yüksek değerleridir. Tabii diğer taraftan yüksek dağlık kesimlere düşen yağışların erimesiyle birlikte önümüzdeki günlerde muhtemel sağanak yağışların aslında başka türlü sonuçlar doğurması mümkün olabilir. Özellikle bu geçiş mevsiminde havaların ısınmasıyla birlikte atmosferin daha fazla su tutma kapasitesine sahip olduğunu düşünürsek, sellerin ve taşkınların ortaya çıkacağı bir tablo da ortaya koyabilir. Dolayısıyla sadece havzaya düşen yağışın içme, kullanma ve sulama suyu açısından düşünmemek lazım. Muhtemel yüksek düzeyde gerçekleşecek olan yağışların da bir şekilde yönetilmesi, yani o yağışların muhtemelen etkileyeceği alanların doğru tespit edilmesi ve önceden o alanların bilgilendirilmesi ya da gerekiyorsa birtakım adımların atılması gerekiyor.”
Aydın Didim’de kıyı temizliği çalışması gerçekleştirildi Aydın’ın Didim ilçesinde belediye ekipleri, bir gönüllü grubunun üyelerinin de desteğiyle birlikte kıyı temizliği çalışması gerçekleştirerek, çevre kirliliğine dikkat çekti. Türkiye’nin önemli turizm kentleri arasında yer alan ve uzun bir sahil şeridine sahip olan Didim’de, insanların ve deniz canlılarının sağlığını korumak ve farkındalık oluşturmak amacıyla kıyı temizliği çalışması gerçekleştirildi. Çevre ve sahil temizliğine dikkat çekmek isteyen yabancı uyruklu vatandaşlardan oluşan bir gönüllü grubunun üyeleri ve Didim Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından Manastır Koyu’nda yapılan kıyı temizliği çalışmasına Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, Belediye Başkan Yardımcısı Aydan Aşık Turgut ve Belediye Meclis Üyeleri de katıldı. Farkındalık çalışmasında, sahilde toplanan çöpler, geri dönüşüm malzemeleri ve izmarit atıkları belediye personelleri ve gönüllüler tarafından toplanarak ortadan kaldırılırken, etkinlik ile ilgili açıklamalarda bulunan Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay; "Nadide güzellikteki koylarından biri olan Manastır Koyu’nda, Temizlik İşleri Müdürlüğü’nde görevli olan çalışma arkadaşlarımla ve gönüllü yabancılarımızla birlikte kıyı temizleme çalışması yaptık. Bu duyarlılığın ve farkındalığın artması ve gelişmesinin hepimizin sorumluluğu olduğunu unutmayalım" ifadelerine yer verdi.