DÜNYA - 03 Ağustos 2015 Pazartesi 18:05

Akıncı: 'Mülkiyetle ilgili yolun başındayız'

A
A
A
Akıncı: 'Mülkiyetle ilgili yolun başındayız'

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (KAMU-SEN) heyetini kabulünde yaptığı konuşmada, mülkiyetle ilgili yolun başında olduklarını söyledi.

Mehmet Özkardaş başkanlığındaki KKTC'de örgütlü Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (KAMU-SEN) heyetini kabulünde Kıbrıs konusunda açıklamalarda bulunan Mustafa Akıncı, 47 yıldır süren müzakere sürecinin 3’üncü ayında olduğunu söyledi. Akıncı, “İnsanımız Kıbrıs sorununda bir yere varılacağına inanıyor. Mutluyum” dedi.
Akıncı, Kıbrıs Türk halkını tehlikeye düşürecek, hak etmediği çerçevede yaşamaya itecek tek bir adım atmayacağını vurgulayarak, “Halkın huzur içinde olmasını istiyorum” ifadesini kullandı.

“MÜZAKERE SÜRECİ GELECEĞİMİZDİR”
“Müzakere süreci ve bu konudaki gelişme bizim geleceğimizdir” diyen Akıncı, süreçle ilgili birinci ağızdan görüş talep edilmesinin doğal olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, önümüzdeki hafta hükümeti ve Meclis’te temsil edilen siyasi partileri bilgilendireceğini; bu Çarşamba sabahı da basın-yayın kuruluşlarından temsilcilerle toplantı yapacağını belirtti.
Sivil toplum için de bir platform oluşturulacağını belirten Akıncı, Meclis Başkanı Sibel Siber ile de görüştüğünü ve önümüzdeki ay milletvekilleriyle Meclis’te bir araya geleceğini kaydetti.
“Kıbrıs sorununun 2 tarafın yararına çözülebilmesi” konusuna verdiği önemden söz eden ve 11 Şubat Ortak Metni’ne sadık olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, müzakerelere bu konuda teyit alındıktan sonra başlandığını anımsattı.

“AB NORMLARININ BENİMSENMESİ, İKİ KESİMLİLİKTEN VAZGEÇMEK DEĞİL”
11 Şubat metninde “AB normları ve ilkelerine” de atıfta bulunulduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “AB normlarının benimsenmesi, iki kesimlilikten vazgeçildiği anlamına gelmiyor” dedi.
Süreçteki birkaç önemli prensip ve AB’ın süreçteki yerine ilişkin tartışmalara değinen Akıncı, “Bu BM sürecidir. AB temsilcisi 2012’de vardı. Aynı kişi yeniden tayin edildi. Teknik ve uzmanlık bilgisi sürecek” ifadesine yer verdi.
“‘Akıncı ile Anastasiadis anlaşacak, bu iş bitecek’ şeklinde bir bilgi kirliliği var. 11 Şubat metninde ‘iki liderin anlaşması esastır’ ifadesi var ama bu konuda kararı halk verecek” diyen Akıncı, referanduma kadar halka yeterli zamanın verileceğini ve bu konunun enine boyuna anlatılıp, konuşulacağını söyledi.

“HALKIN ONAYINI ALMAYAN BİR ANLAŞMA SAĞLAM OLAMAZ”
Kıbrıslı Türklerin özgürlüğünün, eşitliğinin ve güvenliğinin literatüründeki 3 önemli konu olduğuna ve bu konuda sözünde duracağını vurgulayan Mustafa Akıncı, halkın onayını almayan bir anlaşmanın sağlam bir anlaşma olamayacağını ifade etti.

“MÜLKİYETLE İLGİLİ YOLUN BAŞINDAYIZ”
“Böyle bir anlaşma bulabilir miyiz? Bulabiliriz” diyen Mustafa Akıncı, kapsamlı çözüm ve güven artırıcı önlem konularına da değinerek, mülkiyetle ilgili yolun başında olduklarını söyledi.
Güney Kıbrıs’ta bir gazetenin köy isimleri yayımladığını ve kuzeydeki bazı gazetelerin de bunu ön plana çıkardığını ifade eden Akıncı, “Rum basınında uydurma haberler var. Biz de bu nedenle hak etmediğimiz çerçevede suçlanıyoruz. Müzakere masasında harita, yüzdelik veya tek bir köy adı konuşulmadı. Günü ve saati geldiğinde konuşulacak. Henüz zamanı gelmiş değil” dedi. Bu konuların en sona bırakılmasının bir amacı olduğunu da söyleyen Akıncı, spekülasyonlara işaret etti.

“ORTAYA ÇIKACAK PAKET HALKA SUNULACAK”
Konuşmasında, “bütün konuların her başlığında anlaşmaya varılması” yönündeki prensip kararını da hatırlatan Akıncı, “Ortaya çıkacak paket halka sunulacak” dedi.
Birincil hukuk konusunda da değinen Mustafa Akıncı, “Anlaşmanın mahkemelerde delinmesini istemiyoruz. Bu konu konuşuluyor” dedi.
Müzakerelerde ciddi bir safhaya gelindiğini ifade eden Akıncı, Kıbrıslı Türklerin haklarının yıllardır çiğnendiğini kaydetti. Akıncı, “uluslararası hukukta yer almak”, “haksız ambargoları aşmak” ve “karşı tarafın haklı olduğu noktaları görmek” konularına verdiği öneme işaret etti.
“Daha önümüzde bir yol var” diyen Akıncı, Kıbrıs Türk halkının haklarını savunmak için seçildiğini kaydederek, “Kimse endişe etmesin” çağrısını yineledi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bulunacak çözümde hem kendi hakkımızı koruyacağız, hem de karşı tarafın hakkına saygı duyacağız. Anlaşmayı tasdikleyip, onaylayacak olan halktır. Sizi o noktaya götürene kadar üzerime düşeni yapacağım” diye konuştu.

ÖZKARDAŞ: “GÖRÜŞMELERE DESTEK VERİYORUZ”
KAMU-SEN Başkanı Mehmet Özkardaş ise konuşmasında, Kıbrıs'ta sürdürülen kalıcı çözüm müzakerelerinin “Federal Kıbrıs” ortaklık devletiyle sonuçlanmasını istediklerini vurguladı.
11 Şubat 2014 mutabakat metninden sapılmaması gerektiğini vurgulayan Özkardaş, “KAMU-SEN olarak Mustafa Akıncı liderliğinde sürdürülen görüşmelere destek veriyoruz” dedi.
Rum basınında yer alan bazı haberlerin halkın kafasında soru işaretine neden olduğunu ifade eden Özkardaş, “Garantörlük” “AB temsilcisinin müzakere masasındaki yeri”, “Sarih çoğunluk hakkı”, “İkamete sınırlama”, “AB'nin birincil hukuku” ve “Mülkiyet” gibi konularda Akıncı’ya sorular yöneltti.
Özkardaş, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dan halkı bilgi kirliliğine mahkum etmeden, konuların istismar edilmesini önleyecek doyurucu açıklamaları zamanında yapmasını istedi. 

EMİR ABDURRAHMAN BULUT 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.