EKONOMİ - 10 Mart 2021 Çarşamba 17:19

Akkuyu NGS’nin 3. reaktörünün temeli atıldı

A
A
A
Akkuyu NGS’nin 3. reaktörünün temeli atıldı

Türkiye’nin ilk nükleer santrali olma özelliği taşıyan Akkuyu Nükleer Güç Santralinin (NGS) temeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in video konferans yöntemiyle katıldığı törenle atıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye için yarım asrı aşan bir rüyanın gerçek olma yolunda hızla ilerlediğini belirterek, “Türkiye, nükleer enerjiyle sınıf atlayacak” dedi.

Mersin’in Gülnar ilçesi Büyükeceli Mahallesinde yapımı devam eden Akkuyu NGS’de yeni bir adım daha atıldı. Santralin 3. reaktörünün temeli törenle atıldı. Temel atma törenine, Erdoğan ve Putin’in video konferansla katılmasının yanı sıra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, santralin yapımını üstlenen Rosatom’un Genel Müdürü Alexey Likhachev, Mersin Valisi Ali İhsan Su, milletvekilleri ve Akkuyu Nükleer A.Ş. yetkilileri katıldı.

Akkuyu NGS’nin 3. reaktörünün temeli atıldı

“Bir rüya daha gerçek olma yolunda ilerliyor”

Törenin açılışında konuşan Bakan Dönmez, “Bugün nükleer enerji yolculuğumuzun en önemli kilometre taşlarından birini daha geride bırakıyoruz. Türkiye için yarım asrı aşan bir rüya daha gerçek olma yolunda hızla ilerliyor. Bugün üçüncü reaktörün temelinin atılmasıyla hedefimize bir adım daha yaklaşmış olduk. İnşallah seneye de dördüncü ve son reaktörün temelini atacağız. Akkuyu, 2023 yılında, Cumhuriyetimizin 100. yılında enerji üretmeye başlayacak. Türkiye, o gün yepyeni bir enerjiyle tanışacak” diye konuştu.

Akkuyu NGS’nin 3. reaktörünün temeli atıldı

“7 gün 24 saat kesintisiz ve temiz enerji üreteceğiz”

Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olma hedefine doğru ilerlediğini vurgulayan Dönmez, Türkiye’nin büyüdükçe ve geliştikçe enerjiye olan ihtiyacının da arttığını söyledi. Enerjide arz güvenliğini sağlamak için kaynak çeşitliliğinin artırılması ve sürdürülebilir enerji arzının sağlanmasının öncelikli hedefleri arasında olduğunu belirten Dönmez, “Nükleer enerjinin devreye girmesiyle de ithal kaynakların payı bir miktar daha düşecek. Bu sayede enerjide hem kaynağın hem de maliyetlerin daha yönetilebilir olması açısından önemli bir avantaj sağlayacağız. Yine Akkuyu ile birlikte, 7 gün 24 saat, ikim ve mevsim koşullarından bağımsız bir şekilde kesintisiz ve temiz enerji üreteceğiz. Özellikle geçtiğimiz kış ağır mevsim şartlarından dolayı pek çok ülkede elektrik kesintileri yaşandı. Bu durum nükleer santraller gibi baz yük elektrik tesislerinin önemini bir kez daha ortaya koydu” ifadelerini kullandı.

“Akkuyu, 60 yıl boyunca 2,4 milyar ton karbon emisyonunu engelleyecek”

Akkuyu NGS tam kapasite devreye girdiğinde yılda üreteceği 35 milyar kWh enerjiyle tek başına tüm Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacağını dile getiren Dönmez, “Akkuyu işletmede kalacağı yaklaşık 60 yıl boyunca 2 bin 146 teravatsaat elektrik üretecek. Sıfır emisyon değeriyle elektrik üretecek Akkuyu, yeşil enerji hedefimizin de önemli bir parçası. Akkuyu, yıllık 128 milyon ton, 60 yıl boyunca da 2,4 milyar ton karbon emisyonunu engelleyecek. Bu, 9 milyon hektar ormanın tutacağı karbon miktarına eş bir rakama denk geliyor. İnşaat aşamasında en yoğun dönemde 16 bin işçimiz sahada ter döküyor olacak. İşletme aşamasında da inşallah 4 bin kişiyi Akkuyu’da istihdam edeceğiz. Bugüne kadar Akkuyu’da 70 bin adam saati Nükleer Düzenleme Kurumumuz, 327 bin adam saati de üçüncü taraf olmak üzere toplam 397 bin adam saatlik denetim gerçekleştirildi. 14 uzmanımız saha, inşaat ve montaj denetimlerine devam ediyor. Yakın zamanda bu sayıyı 40’a çıkarmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

“Türkiye, nükleer enerjiyle sınıf atlayacak”

Nükleeri, sadece elektrik üretiminde değil, ileri teknoloji üretiminde de kullanacakları bilgisini veren Dönmez, Özellikle son dönemlerde haberleşme, telekomünikasyon, savunma, sağlık, uzay bilimleri gibi alanlarda yakaladığımız başarının çıtasını, nükleer teknolojiyle bir adım daha öteye götüreceğiz. Türkiye, nükleer enerjiyle sınıf atlayacak. Üst düzey yerli teknoloji üretimi için gereken know-how transferiyle de yerli sanayimizin gelişimine katkıda bulunacağız. Nükleer teknolojiyle birlikte, ekonomimize yaklaşık 6 milyar dolarlık yerli katkı hedefliyoruz. Bugün 186 öğrencimiz eğitimlerini tamamlayarak Akkuyu’da göreve başladı. 2029’a kadar bu sayı 468’e ulaşacak. Gençlerimizin bilgisi, birikimi ve en önemlisi de enerjisiyle, inanıyorum ki Türkiye, yakın zamanda nükleer teknolojilere adını yazdıran ülkelerden biri olacak” dedi.

“Türk tedarikçilerden 2 milyar dolardan fazla hizmet ve mal alımı yapıldı”

Rosatom Genel Müdürü Likhachev de bundan sadece 5 yıl önce Akkuyu NGS’nin startının verildiğini söyledi. Projede bugüne kadar gerçekleştirilen aşamaları anlatan Likhachev, projenin Rusya için de çok önemli olduğunun altını çizdi. Şu anda yeni sistemlerin kurulduğunu, paralel olarak da altyapı çalışmalarına devam ettiklerini belirten Likhachev, “Biz bu yıl içerisinde anahtar niteliğinde birinci ve ikinci reaktörlerin artık gövdesini monte edeceğiz. Koruma sistemini inşa edeceğiz ve montajına geçeceğiz. Şu an şantiyemizde 400’den fazla Türk şirketi çalışıyor. Bu şirketler malzeme hizmeti veriyor. Bugüne kadar Türk tedarikçilerden 2 milyar dolardan fazla hizmet ve mal alımı yapıldı” diye konuştu.
Daha sonra Erdoğan ve Putin’in konuşmalarının ardından 3. reaktörün temeli atıldı.

Kıymet Gökçe-Koray Ünlü-Güray Gürdal
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Depremzedeler yeni yuvalarına yerleşiyor Kahramanmaraş’ta depremzede aileler, asrın felaketi 6 Şubat depremleri sonrası yapımı tamamlanıp anahtar teslimleri yapılan deprem konutlarına yerleşmeye başladı. Depremzede vatandaşların bir kısmı yeni yuvasına taşınırken, bir kısmı ise eşyalarını bıraktığını ve kısa sürede taşınacağını ifade etti. Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 6 Şubat tarihli depremlerin üzerinden 14 ay geçti. Depremler sonrası çadır ve konteyner kentlerin oluşturulması ile beraber şehirde ağır hasarlı binaların yıkımı ve enkaz kaldırma işlemleri de gerçekleştirildi. Depremin hemen ardından kalıcı deprem konutlarının inşaatına başladı. İl geneli toplam yapılacak olan 112 bin 414 kalıcı konut ve köy evi inşaatlarından tamamlanan konutlar hak sahiplerine teslim edilmeye başlandı. Deprem sonrası yeni yuvalarına kavuşan afetzede ailelerin mutluluğu ise gözlerinden okundu. Kimi depremzedenin anahtar teslimi sonrası eşyaları evine yerleştirdiği görüldü. Boş konutların ise kısa sürede hak sahiplerine teslim edilip yerleştirileceği öğrenildi. Evinin ağır hasar alması sonucu yeni deprem konutuna yerleştiğini ifade eden Mehmet Can, “Doğukent bölgesinde oturuyordum evimiz ağır hasar aldı ve hak sahipliğinden yeni evimiz çıktı. Devletimize teşekkür ederiz. Kurban Bayramı’nı tamamen burada geçirmek istiyoruz. Biz 7 kişilik bir aileyiz yaşlı babam da var. Kalite yönünden her şey çok güzel” dedi. Bir başka afetzede Gülten Şahin ise, “Depremde zor günler yaşattı bizlere fakat ben Ankara’ya gittim ve Eylül ayına kadar orada geçirdik. Hak sahipliğinden evimiz çıktı çok teşekkür ederim. Evimizi aldık ancak eşyaları taşımadık ileri süreçte eşyalarımızı da taşıyacağız” diye konuştu.
Van Van Tarım Fuarı 14. kez kapılarını açıyor İpekyolu Expo Fuar A.Ş. tarafından bu yıl 14. kez kapılarını açacak olan ‘Van Doğu Anadolu Tarım Hayvancılık ve Gıda Fuarı’ için hazırlıklar tamamladı. Konuyla ilgili açıklamada bulunan İpekyolu Expo Fuar A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Fuar Koordinatörü Veysi Uygun, “2010 yılından itibaren düzenli olarak organize edilen ve Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Ortadoğu ekseninde sektörün buluşma noktası olan fuar, bölgenin en büyük çiftçi buluşması haline gelmiştir. Bölgede tüm çiftçiler ve tarım birimleri tarafından beklenen fuarımız, başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere Van Valiliği, Van Ticaret Borsası, Van Ticaret ve Sanayi Odası, Van Büyükşehir Belediyesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve ziraat odaları tarafından desteklenmektedir. Fuarımızda, tarım ve hayvancılık aletleri, yeni teknoloji traktör modelleri, tohum, sulama sistemleri, gıda ve birçok farklı alanda ürünler sergilenecektir. Her yıl traktör satışlarında satış rekorları kıran fuarımıza, başta ilimiz çiftçileri olmak üzere çevre illerinden Hakkari, Ağrı, Iğdır, Muş ve Bitlis’ten çiftçilerimiz fuara davet edilmiştir” dedi. Açıklamasında fuarın önemine değinen Uygun, “Günümüz dünyasında tarım ve hayvancılığın değeri her geçen gün artmaktadır. Sadece bölgenin değil dünyanın sayılı tarım üretimini gerçekleştiren ülkemizde, sektörü yeni teknolojilerle buluşturmak ve üretim kapasitesini artırmak için fuarımızı her geçen yıl büyütüp tarım ve hayvancılık sektörüne katkısını artırmaktayız” ifadelerini kullandı. İpekyolu Expo Fuar A.Ş. olarak fuara çok iyi hazırlandıklarını belirten Uygun, “14’üncüsü düzenlenen fuarımıza tüm bölge tarım ve orman il müdürlükleri, ziraat odaları, ticaret odaları ve ticaret borsalarından ziyaretçi beklenmektedir. Her yıl on binlerce ziyaretçiyi yüzlerce profesyonel katılımcıyla buluşturan fuarımız, 2024 yılında 100 firma ve 150’den fazla markayı 50 bin ziyaretçiyle buluşturmayı hedeflemektedir. Ayrıca fuarımızda Van Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün katkılarıyla ‘en güzel kuzu’ yarışması düzenlenecektir. Yarışmada dereceye giren ve ayrıca katılan tüm yarışmacılara ödüller takdim edilecektir. Fuarımıza her yıl gelenek haline gelen ücretsiz fidan dağıtımı Orman Bölge Müdürlüğü tarafından yapılacaktır. 81 ilden gelen yöresel lezzetler fuarda sergilenecektir. Fuar boyunca ücretsiz servislerimiz halkımızın ve çiftçilerimizin hizmetinde olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle fuarımızın başta çiftçilerimiz olmak üzere tüm halkımıza hayırlı olmasını dileriz. Van Expo Fuar ve Kongre Merkezinde 25-28 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan bu büyük şölene tüm halkımızı bekliyoruz” diye konuştu.
Adana Ermenilerin mezalim yaptığı fırın tarihe ışık tutuyor Adana’nın Kozan ilçesinde o dönemde Ermeniler tarafından eziyet gören vatandaşların torunları mezalim fırınını ziyaret ederek, yaşanan zulüm ve eziyeti anlattı. Kozan’da tarihi çarşıda, geçtiğimiz yıllarda Tarihçi Yusuf Halaçoğlu tarafından yazısı hazırlanan, Kozan Belediyesi tarafından sembol fırın olarak ziyaretçilere açılan ’mezalim fırını’ Milli Mücadele kahramanlarının aileleri tarafından ziyaret ediliyor. Sarıkamış şehidi olan Kerimce Mehmet’in torunu 83 yaşındaki Muzaffer Eroğlu babasının küçük yaşlarda Ermeni zulmüne tanık olduğunu ifade ederek, “Çocukken yabancıları görmek için askerleri görmek için çıktıkları bir tepede harnup dibinde yatan bir adamın Ermeni ve Fransız askerler tarafından ağaca asılıp altına ateş yakıp yaktıklarını babam anlatırdı. Kozanlıları fırınlarda yakmışlar. Gece gündüz tuttukları Türkleri bu fırınlarda yaktıklarını o dönem yaşayanlar hep aktarır ve bizler çocukken babalarımızdan bu zulüm ve eziyetleri dinledik. Fransız ve Ermeni askerler bölgede çok sayıda zülüm ve eziyet gerçekleştirmiştir” dedi. Milli Mücadele kahramanlarından Sehlikzade Hasan Efendi’nin torunu Kemal Sehlikoğlu ise, “Onların iddia ettiği soykırım kesinlikle yok. Bunun için tarihi geçmişe baktığımız zaman biz millet olarak Çanakkale’de mücadele ederken Fransızlar bu bölgelerde yaşayan fanatik Ermenileri ayaklandırarak bir devlet kurma çabasına girmişler. Burada fırında yakılma olayları çok yaygın. Kaçkaç devri olarak bölgede bilinen ve Kurutuluş Savaşı’nın ilk meşalesinin yakıldığı bölgedir. Türk milleti hiçbir zaman soykırım yapmamıştır. Osmanlı Döneminde, Cumhuriyet Döneminde de zülüm ve eziyet yapmamıştır. Buradan giden Ermenilerin zarar görmemesi için Adana’ya kadar götürüldüğü bilinir. Buradan kaçan Ermeniler de aslında bunu burada Türklerle karşı kardeşçe yaşadığını, fanatik Ermenileri ayaklandırması ile Türklere zulüm ve mezalim yapıldığını aktarmaktadırlar” diye konuştu.