SAĞLIK - 12 Ocak 2017 Perşembe 10:13

Akraba evliliklerine dikkat

A
A
A
Akraba evliliklerine dikkat

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Dursun Odabaş Tıp Merkezi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Başkanı ve Tıbbı Genetik Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Özcan, "Akraba evliliklerinde yakınlık derecesi ne kadar artarsa fiziksel ve veya zihinsel engelli çocuk sahibi olma olasılığı da o derece artar" dedi.

İhlas Haber Ajansı'na açıklamalarda bulunan Tıbbı Genetik Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Özcan, akraba evliliğini ortak atadan gelen bireylerin evlenmesi durumu şeklinde tanımlayarak, "Aralarında kan bağı olan bireyler, toplumun genelinde görülen ortak gen yüzdesinin dışında, daha fazla ortak gen taşırlar. Bu da temel olarak akraba evliliklerinden doğan çocuklarda resesif (çekinik) kalıtılan hastalıkların ortaya çıkma riski artmaktadır. Sağlıklı olan bu anne ve babanın her ikisinin birden çekinik olarak taşıdıkları anormal genleri çocuklarına aktarması çocuklarda genetik hastalıklar ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu tip çekinik kalıtılan anormal genleri taşıyan bireylerin çocuklarında genetik hastalığın ortaya çıkma riski her gebelik için, kaçıncı çocuk olursa olsun yüzde 25’dir ve değişmez. Yani ailenin bir tane hasta çocuğu oldu diye bu risk azalmış sayılmaz. Ailelerin bunu mutlaka anlaması ve ona göre adım atması gerekir" şeklinde konuştu.

"En riskli grup birinci derece kuzen evliliği yapanlar oluşturuyor"

Akraba evliliği yapan çiftlerin fiziksel ve veya zihinsel engelli çocuk doğurma riski aralarındaki akrabalığın yakınlığına bağlı olarak arttığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Özcan, "Örneğin birinci derece kuzen evliliği dediğimiz kardeş çocuklarının evliliği benim poliklinikte en sık karşılaştığım akraba evliliği tipi olup yakınlık derecesine göre fiziksel ve veya zihinsel engelli çocuk sahibi olma olasılığı en riskli olanıdır. İkinci derece kuzen evlilikleri dediğimiz kardeş torunlarının evliliklerinde ise bu risk daha düşüktür. Bu arada şunu da unutmamak lazım kan bağı olmadan da şans eseri anormal genleri taşıyan iki bireyin evliliğinde risk düşük dahi olsa hastalık ortaya çıkabilmektedir" uyarısında bulundu.

"Bu tip aileler tıbbi genetik hekimince değerlendirilmeli"

Akraba evliliğine bağlı olarak toplumda sık görülen hastalıklar arasında talasemi (ailevi Akdeniz anemisi), FMF (ailevi akdeniz ateşi), kistik fibrozis, fenilketonürinin ilk sıralarda yer aldığını anımsatan Uzman Dr. Ayşegül Özcan, "Van’da bu hastalıklara ek olarak daha nadir görülen ve akraba evliliğinin önemli bir risk faktörü olduğu bazı özel hastalıklarla da karşılaşıyoruz. Öncelikli olarak hastaların genetik tanısını koyabilmek hedefindeyiz. Sonrasında hastanın ve ailenin tedavi takip süreci açısından gerekli yönlendirmelerini ayarlıyoruz. Aileye ve ailede riski olabilecek diğer aile fertlerine genetik danışmanlık veriyoruz. Bu tür aileler hatta aile öyküsü olan bireyler mutlaka bir tıbbi genetik hekimince değerlendirilmeli ve genetik danışma almalıdır" diye konuştu.

"Akraba evlilikleri doğu illerinde daha sık görülüyor"

Akraba evliliklerinin doğu illerinde daha sık görüldüğüne dikkat çeken Uzm. Dr. Özcan, "Benim poliklinikte gördüğüm hastaların yaklaşık yüzde 50’si akraba evliliği yapmış durumda ve şunu söyleyebilirim ki bu oran Türkiye ortalamasının üstündedir. Buna bağlı olarak da bu bireylerin daha fazla oranda fiziksel ve veya zihinsel engelli çocuğu olmaktadır. Bu konuda halkın eğitim düzeyinin artmasına ve genetik hastalıklar açısından bilinçlendirilmesine yönelik yapılacak çalışmalar akraba evliliklerinin azalmasına yardımcı olacaktır. Yetkili kurumların ve ailelerin bu noktada mutlaka duyarlı davranmaları gerekir" dedi.

"Kendi laboratuvarımız açılırsa sevk edeceğimiz hasta sayısı da düşer"

Bölgede yüksek olan akraba evliliklerinin nedenlerini anlamak için sosyolojik çalışmalar gibi daha detaylı analizler yapılması gerektiğini savunan Uzm. Dr. Özcan, şunları kaydetti:

"Şu an rutin poliklinik hizmeti vermekteyiz. Halen Van’daki tek Tıbbi Genetik Polikliniğiyiz. Hasta sayımız çevredeki doktorların ve halkın polikliniğimizi öğrenmesine bağlı olarak artış göstermektedir. Genetik hastalıklara Van YYÜ bünyesinde tanı koyabilmek adına yaptığımız laboratuvar çalışmaları daha önce de ifade ettiğimiz gibi devam etmektedir. Poliklinik açıdan yeterli hizmeti verdiğimizi düşünüyorum. Ancak burada kendi genetik laboratuvarımızın olmaması ve dış laboratuvara gönderebileceğimiz testlerin de kısıtlı olması nedeni ile bazı durumlarda hastalarımızı diğer illere sevk etmek zorunda kalıyoruz. Kendi laboratuvarımız açıldıktan sonra sevk ettiğimiz hasta sayısı da azalacaktır." 

Murat Dalgın
VAN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.