ASAYİŞ - 23 Ağustos 2017 Çarşamba 07:57

Aksaray’da kaçırılan çocuk operasyonla kurtarıldı

A
A
A
Aksaray’da kaçırılan çocuk operasyonla kurtarıldı

Aksaray’da 2 gün önce petrol istasyonundan kar maskeli 2 kişi tarafından kaçırılan 10 yaşındaki E.S.D, sabaha karşı jandarma tarafından yapılan operasyonla rehin tutulduğu eve gerçekleştirilen operasyonla kurtarıldı.

Olay, 21 Ağustos tarihinde akşam saatlerinde Ortaköy ilçesi Balcı köyü yakınında Galip D.'ye ait akaryakıt istasyonunda meydana gelmiş, plakasız bir otomobille akaryakıt istasyonuna gelen maskeli 2 kişi, tabancayla pompacı olarak görev yapan Hasan E.’yi (23) bacağından yaralamıştı. Ardından kar maskeli 2 kişi petrol istasyonunun market bölümüne yönelerek işyeri sahibi Galip D.'nin oğlu E.S.D.'yi otomobile bindirip kaçırmıştı.

İki gün boyunca olayla ilgili geniş çaplı araştırma yapan Jandarma ve emniyet ekipleri, yapılan araştırmalar neticesinde 2 şüpheliyi tespit etmişti. Şüpheliler üzerinde teknik ve fiziksel takip yapan jandarma ve polis, sabaha karşı 2 şüphelinin yerini tespit etti. Kaçırılan 10 yaşındaki E.S.D.'nin Aksaray’ın merkeze bağlı Borucu köyünde terk edilmiş bir evde rehin tutulduğunu tespit eden Jandarma ekipleri, sabaha karşı düzenlediği operasyonla çıkan çatışmaya rağmen E.S.D.'yi sağ salim kurtardı.

Operasyonda çocuğu kaçıran Ferhat Koçak (21) bacağından vurularak, diğer şüpheli Berat Batuhan K. (18) ise yaralanmadan yakalandı. Hazar Darılmaz (16) isimli şüpheli ise dün öğle saatlerinde gözaltına alınmıştı.

Sağ salim kurtarılan E.S.D. Ortaköy İlçe Devlet Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra evine götürüldü. Anne Gülfidan ve baba Galip Dinç mutluluklarını kameralara anlatırken, Aksaray Valisi Aykut Pekmez ve İl Emniyet Müdürü Ali Karabağ çocuğu hastanede ve evinde ziyaret ederek aileye geçmiş olsun dileklerini iletti. Çocuğun evine gelen yakınları çocuk ve aileyi sevinçle karşılarken aile ve yakınları büyük mutluluk yaşadı.
Olayla ilgili soruşturma sürüyor. 

Yasin Can
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.