POLİTİKA - 04 Aralık 2016 Pazar 13:27

Aladağ'daki facianın kurbanlarına yangın eğitimi verilmemiş

A
A
A
Aladağ'daki facianın kurbanlarına yangın eğitimi verilmemiş

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Adana'nın Aladağ ilçesinde 12 kişinin hayatını kaybettiği, 24 kişinin yaralandığı yurt yangınıyla ilgili olarak, "Yangın merdiveni önünde tül perde var, o yanmamış bile. Çocukların eğitimi yapılmamış" dedi.

CNN Türk’te Hakan Çelik’in sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Adana'nın Aladağ ilçesindeki yurt yangını faciasında 4 kişinin tutuklandığını söyledi. Olaydan sonra gece 03.30'da Aladağ’da incelemelerde bulunduğunu belirten Kaynak, "Yangının çıkış sebebi çok büyük ihtimalle elektrik panosundan başladığı anlaşılıyor. Maalesef binanın zemin döşemeleri tavanda strafor, ahşaplardan dolayı alevler çok hızlı bir şekilde yayılıyor. Çocuklar 3. kata doğru çıkıyorlar. Merdivenin bir baca görevi göreceğini düşünememişler. 3. katta yangın merdiveni kapısında kilit yok, normal açılabilir. Yangın merdiveni önünde tül perde var, o yanmamış bile. Çocukların eğitimi yapılmamış" diye konuştu.

Yurtların depreme ve yangınlara karşı sağlam yapılması gerektiğini vurgulayan Kayrak, "Ben bir yandan AFAD olarak bunun denetimi ve eğitimi konusunda adımları atacağım. Devlet eliyle kuvvetli bir denetim olacak. Ortaöğretim yurtlarının tamamına devlet olarak el atacağız” dedi.

"Faizdeki yükseliş şirketlerimizi çok etkiliyor"
Ekonomideki dalgalanmaların ABD seçimleri sonrasında başladığını hatırlatan Başbakan Yardımcısı Kaynak, "Trump’ın seçim kampanyaları doları arttırdı. Türkiye’nin bir miktarda etkilenmesinin büyük sebebi 15 Temmuz’dan sonra sıcak darbe girişimi milletimizin cesaretiyle sonuçsuz kaldı. Çeşitli yeni varyasyonlarla devam edecekti, biliyorduk. Avrupa Birliği, maalesef uzun yıllar takip ettiği politikadan vazgeçip radikal bir yöne saptı. DEAŞ ve PKK’nın şehirlere yaptığı saldırı öngörüleri etkili oldu. Biz benzer süreci 2008-2009 dünya global sisteminde yaşamıştık. O zaman Başbakanımız 'teğet geçecek' demişti. O zamanlar günlük hayatı etkileyecek sağlam kararlar vermiştik. Bu dönemde yine Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplandı, bu perşembe günü alınan kararları Başbakanımız açıklayacak. Şunu ifade edebilirim şirketlerimizin yüksek faizle borçlanmasının önüne geçeceğiz. Faizdeki yükseliş şirketlerimizi çok etkiliyor. 2000 yılındaki gibi şirketleri etkilemesi, bankaları etkilemesi ve Türkiye’nin krize gitmesi. Bunu hepimiz tedbir paketiyle göreceğiz. Bankaları, şirketleri, insanları rahatlatacak paket. Bu hemen uygulanacak bir paket uzun vadede değil. Bunun içinde 2017 yılında reel sektörü ve iş gücü piyasalarında istihdamı arttıracak hareketler var. Avrupa’da Türkiye ile müzakereleri dondurma kararından sonra Gümrük Birliği ne olacak, Türkiye’de 3 milyon mülteci var denildi. Türkiye ne Gümrük Birliğinden çıkmayı düşünüyor ne de Avrupa Birliği bundan konuşuyor. 20 yıllık bir süreçte reform edilmesi gerekenler var.”

“Türkiye’de 177 bin Suriyeli çocuk doğdu”
Türkiye’nin çadır devleti olmadığını kaydeden Kaynak, “Türkiye bu olaya ilk başta 2011 yılında Esad’ın halkın üzerine bomba yağdırmasından sonra insanlık dışı deyip kapılarını açtı. Türkiye buna insanlık dramı olarak baktı. Başbakanımız Davutoğlu’nun 18 Mart'ta imzaladığı mutabakatta Ege her gün 2 bine yakın mülteci taşıyordu. Biz kendi sınırlarımızda bunları kontrol altına alalım dedik. Olaya insani yoldan bakmaya devam edeceğiz. İnsan pazarlık unsuru olamaz. Bunun için de 900 bin okuma çağında çocuk, yaklaşık 2 milyonu da kadın. Dolayısıyla biz bunları pazarlık konusu görmeyiz. Türkiye bu meseleye 25 buçuk milyar dolar para harcamıştır. Bugün sadece Avrupa Birliği bakımından 677 milyon euro mali yardım yapıldı. Avrupa Birliği kendisi 1 milyar 200 bin euro fazladan parayı hesabına çıkardı. Önce sektörler belirlendi, eğitim, sağlık, belediyelerin alt yapısı, göç idaresi ve sahil güvenlik gibi kurumların güçlendirilmesi. Bu sektörler belirlendikten sonra Avrupa Birliği ile bir çatı altına alınıyor. Türkiye’de 177 bin Suriyeli çocuk doğmuş. Türkiye çadır devleti değil. Dünyanın en iyi hastane, okullarını yapan bir ülkedir. Avrupa Birliği kendi sivil toplum vasıtalarıyla bu parayı harcatırsa siyasi ilişkilerde bu para yitip gider” dedi.

“2 milyon 700 bin Suriyeli mülteci var”
Yeni kart sistemleriyle kamplarda kalan vatandaşlara destek sağlandığını belirten Kaynak, “AFAD kartla Türkiye hazinesi bütçesinden buna ilave yapıldı. Türkiye’deki kamplarda kalan vatandaşların bu kartlarına aylık 100 TL para yatırılıyor. Kızılay kartla 267 milyon euro Avrupa Birliğinden Kızılay’a yatırıldı. Kamp dışındaki mültecilere ait bir kart bunun içinde de yine 100 TL var. Yaşlısına da gencine de verilen bu kart ile 100 TL tutarında temel ihtiyaçlar karşılanıyor. Bunu barınma gibi yerlerde kullanabiliyorlar. 1 milyon mülteciye bunu ulaştırmak istiyoruz. 2 milyon 700 bin Suriyeli mülteci var. 184 bin çocuk eğitim hizmetinden yararlanıyor. Bunların birçoğu kamplarda ya da Hatay, Kilis gibi mültecilerin çok olduğu yerlerde. 510 bin öğrenci eğitimden yararlanıyor. Arapça ve Türkçe eğitimler veriyoruz. 12 bin Suriyeli öğretmen bu çocukların eğitimi için çalışıyor. MEB 4 bin 500 öğretmen daha aldı" diye konuştu.

“Türkiye’de 50 bin yüksek tahsilli Suriyeli var”
Vatandaşlık önceliğini hatırlatan Kaynak, şunları kaydetti:
“9 bin çocuktan bahsediyoruz, bunların bir kısmı Türkiye’de doğmuş. Biz bunlara bir umut vermezsek, bir vizyon vermezsek, bir umut ışığı aşılamazsak bunlar ya El Nusracı ya da başka terör örgütlerine kayarlar. Bunları tamamen eğitime alacağız. Bunların tamamına meslek kazandırmaya çalışacağız. Suriye’de savaş bitse benim tahminim, yaptırdığım gayri resmi araştırmalarda yarısından fazlası kalacaktır. Türkiye imkanları daha iyi olduğu için bunu normal karşılamak lazım. Bunları eğitirsek ekonomimize çok faydalı olacaktır. Türkiye’de sadece fakir mülteciler yok. Önemli Suriyeli iş adamları da var. Gaziantep’te 796 Suriyeli şirket var. Türkiye’de 23 ilde Türkiye-Suriye iş adamları derneği varmış. İki önemli tedbir alındı. Biri Turkuaz kart yani çalışma izni, oturma izni ve vatandaşlığa gidilecek bir süreç yaşanacak. Türkiye’de 50 bin yüksek tahsilli Suriyeli var. Mühendis, doktor, eczacı var. 10 bine yakın doktora yapmışı var. Öncelikle bunlara vatandaşlık verilecek.”

“Bin 820 kilometrelik alan DEAŞ ve PYD’den temizlendi”
Fırat Kalkanı Harekatı'ndan sonra bir tane kayıt içi ve kayıt dışı geçiş olmadığını söyleyen Kaynak, şöyle devam etti:
“Türkiye’ye belli bir oranda gayrimenkul yatırımı ve sermaye getirenlere öncelik verilecek. Bu öncelikle Türkiye’nin milli güvenliği açısından risk oluşturmayacak kişilerden oluşturulacak. Bunlar önce sınırda bizim iç ve dış güvenlik birimimiz tarafından denetime tabi tutuluyorlar. Fırat Kalkanı Harekatı'ndan sonra bir tane kayıt içi ve kayıt dışı geçiş olmadı. Fırat Kalkanı, bin 820 kilometre bir alan DEAŞ ve PYD'den temizlendi. Geçen hafta pazar günü temizlendi diye bildiğimiz Çobanbey’de bir bombalı araç patlatıldı. Bu tarz saldırılar olabilir. Her operasyonun riskleri vardır. Bu alan içerisinde maalesef evsiz 172 bin insan var. Bunların 70 bini çadır kentlerde yaşıyorlar. 100 bini zeytinlik dediğimiz bir ağacın altında yatıyorlar. Yardım etmek isteyen dünyadaki kuruluşlara sesleniyoruz, gelin bu insanlara yardım edelim.”

“Kahramanmaraş’ta 25 bin kişilik bir konteynır kent yapıldı”
Kahramanmaraş’ta 25 bin kişilik konteynır kent yapıldığını kaydeden Kaynak, “Kahramanmaraş, Osmaniye ve Adana’da çadırları konteynırlara çevirdik. Isı yalıtım, ses yalıtımına duyarlı olan, anne baba yatak odası var. Çamaşırhaneler var. Çamaşır makinesi var. Kahramanmaraş’ta 25 bin kişilik bir konteynır kent yapıldı. 18 Aralık'ta Başbakanımız havaalanı ve çadır kent açılışına geliyor. Adana Sarıçam'da, Osmaniye’de çadırı konteynırları geliştiriyoruz. Adana’da 50 dönümlük sera yapıyoruz kendi ürünlerini ekip biçsinler diye” ifadelerini kullandı.  

Çağrı Solak - Muhammet Özer
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Başkan Şadi Özdemir: "Nilüfer tehlikenin eşiğinde" Nilüfer ilçesinin, Türkiye’nin en hızlı gelişen bölgelerinin ilk sırasında yer aldığını ifade eden Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, sorunlara ortak akılla çözüm üretilmezse gelecek kuşakların sağlıklı besin bile bulamayacağını söyledi. Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı ve BGC Yönetim Kurulu üyelerinin ziyaretinde açıklamalarda bulunan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, plansız gelişmeye ve hızla artan kirliliğe dikkat çekti. Gazetecilerin kamu adına denetim görevini üstlendiğini, yerel yönetimlerin de kamu adına hizmet ürettiğini kaydeden Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, gelecek kuşaklara iyi bir miras bırakmak için, tüm çevrelerin bir araya gelerek ortak hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Nilüfer’in hızla büyüdüğünü ve bu gelişimin çeşitli sorunları beraberinde getirdiğini ifade eden Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, açıklamasında şu cümlelere yer verdi; "İlçemizde tarım, sanayi, ticaret ve konut bölgeleri iç içe geçmiş durumda. Sanayinin hemen yanında tarım alanları, konut alanları yer alıyor. Bu bölgeler birbirlerini olumsuz etkiliyor. Öncelikle planlama alanında yapılacak önemli işler var. Trafik sorunu, hava, su ve toprak kirliliği, altyapı eksikleri bir bütün olarak ele alınarak, bütün tarafların katılımıyla çözüm üretilmeli. Bu kentin geleceğini kurtarmak için ortak akılla hep birlikte çözümler üretmeliyiz. Böyle devam ederse ne yazık ki torunlarımız belki de enginar bile yiyemeyecek. Enginarın tadını bilmeyecek. Sağlıklı doğal besinler tüketemeyecekler. Tarım alanlarının mutlaka korunması gerekiyor. Ekonomik ilerlemenin ise yüksek teknoloji kullanılarak sürdürülebilir üretime geçilmesiyle sağlanabilir. Sanayicisi, iş insanları, çiftçilerimiz, siyasetçilerimiz, akademisyenlerimiz, bürokratlarımız, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, hep birlikte çözümler üreterek uygulamazsak Nilüfer’e ihanet ederiz. Bir araya gelerek çalışmalı, kamuoyu baskısı oluşturmalıyız. Çünkü Nilüfer tehlikenin eşiğinde.” Ziyarette Bursa basını olarak yapılacak çalışmalara destek olmaya hazır olduklarını ifade eden Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı da, Bursa yararına yapılacak her çalışmada seve seve yer alacaklarını söyledi. Bursa basının, özellikle yerel sorunları gündeme taşıyarak yol gösterici nitelikte yayın yaptığını ifade eden Kolaylı, "Bursa Gazeteciler Cemiyeti, 550 üyesiyle sektöre ve sektörde çalışan basın mensuplarına hizmet üretiyor. Sektörde yaşanan en büyük sorun ’meslek yasası eksikliği’ olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Bu süreçte ne yazık ki tehdit ve şantaja varan sözde haberlere şahit oluyoruz. Bu kişileri BGC’ye üye almıyoruz, üye ise üyeliklerine son veriyoruz. Başka bir yaptırım uygulayamıyoruz. Rapor halinde detaylarıyla hazırlayarak Ankara’da siyasi parti temsilcilerine sunduğumuz Basın Meslek Yasası TBMM’de görüşülerek kabul edilirse, basının eski saygınlığını kazanması yönünde önemli bir mesafe almış olacağız, tehdit ve şantaja dayalı sözde haberciliği engelleyeceğiz" dedi. Ziyarete Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı’nın yanı sıra, Başkan Vekili Fuat Kars, Başkan yardımcıları İhsan Altıkardeş, Hakan Işıkkent ve Ahmet Akhan, Genel Sayman Tevfik Fikret Sönmez, Yönetim Kurulu Üyeleri Huriye Gül Kolaylı, Ersin Yıldıran, Musa Öztürk, Mehmet Ali Ekmekçi, Ruhi Berber, Cemal Ekentok, Enhar Güneş ve Gökhan Taşkın ile BGC Genel Sekreteri Sinan Tunç katıldı.
İstanbul "İngiltere’nin sigarayla mücadele konusunda almış olduğu kararı destekliyoruz" Sigarayla Savaş Derneği Genel Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, İngiltere’nin sigarayla mücadele konusunda almış olduğu kararı desteklediklerini belirterek bu tür kararların Türkiye’de de uygulanabileceğini belirtti. İngiltere hükümeti “sigarasız nesil” oluşturma girişimi kapsamında 1 Ocak 2009’dan sonra doğanların sigaraya erişimini yasaklayan tasarıyı parlamentoda onayladı. Yasayla bu yıl 15 yaşına giren gençlere sigara satışı hayat boyu yasaklandı. Konuyu gündemine alan Türkiye Sigarayla Savaş Derneği Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, “Gelecek nesillerin sağlığının korunması adına alınmış bu kararı destekliyoruz. TSSD olarak bizim hedefimiz, gençlerin sigarayla hiç tanışmamasıdır. Gelecek nesillerin korunması için hükümetlerin alacağı önlemlerin yanı sıra toplumların da aydınlatılıp bilinçlendirilmesi üzerinde durulması gereken bir konudur” dedi. Ekonomiye de zararı Büyük Sigaranın insan sağlığına ve çevreye verdiği zararın çok büyük olduğunu ifade eden Doç. Dr. Mustafa Aydın, “Sigaranın insan sağlığına ve doğamıza verdiği zararın boyutları çok büyük. Bunun yanında ekonomiye zararı da yadsınamaz bir gerçek” dedi ve şöyle devam etti: “Tütün şirketleri kazançlarını her yıl arttırmaktadır. 1 trilyon dolarlık bir pazardan bahsedilmektedir. Sadece ülkemize maliyeti 120 milyar liradan fazla. Bu çok ciddi bir rakam. Sigaranın hem sağlığa hem de ekonomiye verdiği zararların boyutlarını bir arada değerlendirmek gerekmektedir.” Bu karar tüm dünyaya örnek olmalı İngiltere hükümetini “temiz akciğerli nesiller” yetiştirmek amacıyla aldığı, 1 Ocak 2009 ve sonrası doğan kişilere sigara satışının yasaklanması ve her yıl bu listeye yeni bir yaş grubunun eklenmesi kararını tüm yönleriyle ele alıp değerlendiren Doç. Dr. Mustafa Aydın, “Son olarak şunu belirtmek isterim ki, sigaraya başlama yaşının 11’lere düştüğünü son yıllarda bu sorun, sadece yerel bir sorun değil evrensel bir sorundur. Bu sebeple hükümetler, sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleri ortak hareket etmelidir. İngiltere hükümetinin ve yasa koyucularının gelecek nesiller için aldığı bu karar mihenk taşı niteliğindedir. Herkes bu yoldan yürümelidir. Temennim şudur ki insanlık, sigara belasından ivedilikle kurtulur ve bu karar tüm dünyaya örnek olur“ diyerek sözlerini noktaladı.
Gaziantep GAHİB’in 2023 Yılı Olağan Mali Genel Kurul Toplantısı yapıldı Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliğinin 2023 Yılı Olağan Mali Genel Kurul Toplantısı yapıldı. Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Zeynal Abidin Kaplan, “Halı sektörü olarak Gaziantep sanayisinin lokomotifi olmaya devam ediyoruz. Sektörümüzün kıymetini bilelim birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek yeni başarı öyküleri yazalım” dedi. GAİB hizmet binasında gerçekleşen genel kurulda divan başkanlığını Hüseyin Ulutaş, İrfan Kılınç ve Abdulkadir Bozkurt yaptı. Genel Kurula Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, TİM Halı Sektör Kurulu Başkanı Salahattin Kaplan, TİM Temsilcisi ve Bakanlık Temsilcisi ve halı ihracatçıları katıldı. Genel kurulda, 2023 yılı yönetim kurulu ve denetim çalışma raporu oy birliği ile kabul edildi. 2023 yılı bilanço, gelir-gider hesaplarının görüşülmesinin ardından Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu’nun 2023 yılı iş ve işlemleri açısından ibrası gerçekleşti. GAHİB Yönetim Kurulu’nun faaliyet raporunda, “Ülkemiz halı ihracatı 2023 yılında 2022 yılına göre sabit kalarak 2 Milyar 752 Milyon ABD doları olarak gerçekleşmiş iken Birliğimiz halı ihracatı 2023 yılında 2022 yılına göre yüzde 1,25 azalarak 1 milyar 853 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Birliğimizin 2023 yılı Türkiye geneli halı sektörü ihracatı içerisindeki payı yüzde 67,3 olmuştur. 2023 yılında Mal grupları bazında 2022 yılına kıyasla makine halısı ihracatımız yüzde 2,80 azalmış, tufte halı ihracatımız yüzde 12,25 oranında artmıştır. Ülkeler bazında 2023 yılı Halı ihracatımız incelendiğinde, yüzde 3,7’lik azalış ve 558 milyon ABD doları ihracat değeri ile yüzde 30,1 paya sahip Birleşik Devletler ilk sırada yer almaktadır. İkinci sırada yüzde 128,9’luk artış ve 188 milyon ABD doları ihracat değeri ile yüzde 10,2 paya sahip Suudi Arabistan, üçüncü sırada ise yüzde 6,4’lük azalış ve 140 milyon ABD doları ihracat değeri ile yüzde 7,6 paya sahip Irak bulunmaktadır” denildi. “Astarı bezinden pahalıya geliyor” Genel kurulun dilek ve temenniler bölümünde söz alan TİM Halı Sektör Kurulu Başkanı Selahattin Kaplan, halı üreticisi ve ihracatçılarına, “Gelir ve gider hesaplarınızı doğru yapın. Tedbirli olun. İşinize önem verin ve riskleri azaltmaya çalışın” uyarısında bulundu. Başkan Selahattin Kaplan, “Tüm dünyada piyasalarda daralma var. Maliyetler çok değişken. Öyle bir zaman geldik ki, astarı bezinden pahalıya geliyor. Bu nedenle harcamalarınıza dikkat edin. Maliyetlerinizi doğru hesaplayın. İşinize daha çok sahip çıkın” dedi. “İstanbul fuarı lokomotif oldu” Başarılı bir faaliyet dönemini geride bırakan GAHİB Yönetim Kurulu’na teşekkür eden Sektör Kurulu Başkanı Selahattin Kaplan, özellikle İstanbul’da düzenlenen halı fuarının sektöre büyük katkısı olduğuna dikkat çekti. Kaplan, “İstanbul Fuarı sektörümüz için önemli bir lokomotif oldu. Çok başarılı geçen fuarımızı bu sıkıntılı süreçte sektörümüzü 4 aydan beri sürüklemeye devam ediyor. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. “Gaziantep sanayisinin amiral gemisiyiz” Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Zeynal Abidin Kaplan da, genel kurulun sonunda üyeler teşekkür konuşması yaptı. Başkan Zeynal Abidin Kaplan,“Bereketli ve önemli bir sektörümüz var. Bugün bazı sıkıntılar yaşıyor olabiliriz ancak biz krizden en hızlı şekilde çıkacak sektörlerden biriyiz. Çok kıymetli bir sektörümüz var. En fazla istihdam sağlanan sektörüz. Halı sektörü olarak Gaziantep sanayisinin amiral sektörü olarak devam ediyoruz. Bunun için işimizin, sektörümüzün, şehrimizin, ülkemizin, bayrağımızın kıymetini iyi bilelim. Biz bilmezsek bizim yerimize kıymet bilenler gelir. Birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirerek, daha güçlü bir Türkiye için çalışalım. Genel kurulumuzun hayırlara vesile olmasını diliyor ve katıldığınız için hepinize teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Diyarbakır Diyarbakır stadyumunda şampiyonluk maçı hazırlıkları tamamlandı Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) 2. Lig Kırmızı Grupta lider olan Amedspor, şampiyonluğunu ilan edecek maça hazırlıklarını sürdürürken, maçın oynanacağı stadyumda da hazırlıklar tamamlandı. Ligin bitimine 3 hafta kala en yakın rakibine 6 puan fark atan Amedspor, bu hafta kendi saha ve seyircisi önünde oynayacağı Iğdır FK maçına büyük bir kararlılıkla hazırlanıyor. Maçın oynanacağı Diyarbakır stadyumunda tüm hazırlıklar tamamlandı. Çevre düzenlemeleri, saha içi ve soyunma odalarındaki son kontroller titizlikle yapıldı. Diyarbakır stadyumunun dev maça hazır olduğunu dile getiren Stadyum Müdürü Serhat Çelik, "Diyarbakır stadyumu geçen hafta oynanan Diyarbekirspor maçı sonrasında Pazartesi itibariyle temizliğe başlandı. Gerek lavabolar, gerek mescitlerin bakımı, en önemlisi tribünlerin bakımı ilgili firma ile görüşülüp gereken temizlikler yapıldı. Asansörlerin günlük rutin bakımının yanı sıra maçtan en az iki saat önce, yani seyircinin girişi öncesinde asansörler ilgili firmalar nezdinde bakımları yapılarak kullanıma açılıyor. Özellikle çim bakımı olarak Diyarbakır stadyumu, Türkiye’de Süper Lig düzeyinde oynanacak karşılaşmalarla kıyaslanacak bir çim bakımına sahiptir" dedi. Stadyumun kapasitesi olan 33 bin kişinin tamamının maça gelmesi beklenirken, taraftarlardan sahaya zarar verilmemesi ve stadyumu korumaları konusunda özellikle hassasiyet göstermelerini isteyen Çelik, “Pazar günü oynanacak Amedspor Iğdırspor karşılaşması Diyarbakırlılar için bir şampiyonluk karşılaşması olarak görülüyor. Amedspor’un Iğdır’ı yenmesi halinde şampiyonluğu garantileyeceğini biliyoruz. Amedspor’un galibiyeti ile sonuçlanacak maç sonunda taraftarların sahaya inmesine kesinlikle izin verilmeyecek" diye konuştu.