ASAYİŞ - 30 Mayıs 2017 Salı 14:08

Aladağ'daki yurt yangını faciası sanıkları hakim karşısında

A
A
A
Aladağ'daki yurt yangını faciası sanıkları hakim karşısında

Adana'nın Aladağ ilçesinde özel kız öğrenci yurdunda 10'u öğrenci 1'i çocuk 12 kişinin hayatını kaybettiği, 24 kişinin yaralandığı yangın faciasıyla ilgili bugün görülen davanın ilk duruşmasında ara verildi. Yurt müdürü sanık Cumali Ali Genç, bilirkişi raporlarını kabul etmediğini belirterek, "Bu yangında ben kendi evladım da dahil olmak üzere 12 yurtta kalan evladımı kaybettim. Yangının iç tesisattan değil ana panodan çıktığını düşünüyorum" dedi.

15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan yurt müdürü ve dernek yöneticisi 7 kişi, adliyedeki duruşma salonunun küçük olması dolayısıyla Kozan Ticaret Odası Toplantı Salonu'nda hakim karşısına çıktı.
Burada sanık ve mağdurların avukatları ile olayda hayatını kaybeden çocukların yakınları, birçok ilden gelen baro başkan ve temsilcileri ile adliyede görevli personeller, emniyet güçleri ve basın mensupları duruşmayı izledi.

Mahkeme Başkanı Celal Yücel sanıkların kimlik tespitinin ardından sanıkların ifadelerine başvurdu.

"Yavrularımız dumandan zehirlendiler"

Yurt müdürü sanık Cuma Ali Genç, yangınla ilgili bilirkişi raporlarını kabul etmediğini belirterek, "Bu yangında ben kendi evladım da dahil olmak üzere 12 yurtta kalan evladımı kaybettim. Yangının iç tesisattan değil ana panodan çıktığını düşünüyorum. Yangın üçüncü katta çıkmamıştır. Olay günü fazla oyalanıldı. Yavrularımız dumandan zehirlendiler. Yangının çıktığı gün yangın tüpümüz vardı. Ancak dolumu için firma yetkilileri bir kısım tüplerimizi almıştı. Bu konuda biz değil firma sorumludur. Daha önce yangın tatbikatı yapmamıştık yurdumuzda. Yangın merdiveninin kapıları açıktı ancak çocuklar oynamış ve kapanmış olabilir. Olay anında olay yerine iki tane ellili yaşlarda donanımsız itfaiye personeli gelmişti. İtfaiye bu olayda ağır kusurludur. Onlar yangın hortumunu açıyorlardı. Onlara ne derece eğitim aldıkları sorulmalı. Olay günü nöbetçi eğitmenimiz ve tüm personellerimiz yurttaydı. Hatta yangında nöbetçi eğitmenimiz de hayatını kaybetmişti. İnsan olay anında sağlıklı düşünemiyor. Ama eksiklikler yüzünden çocuklarımıza müdahale edilemedi. Biz daha önce bakanlık tarafından düzenlenen yangın seminerlerine de katıldık ve bize genellikle yangın anında yangın tüpü ve yangın merdivenlerinin olması gerektiğini söylerlerdi bizim yurdumuzun da yangın tüpü ve yangın çıkış merdivenleri bulunmaktadır. Olay anında yurtta bulunan eğitmen ve personellerimizin tamamı konusunda uzman ve eğitimli kişilerdir" dedi.

"Hayatını kaybeden tüm evlatlarımıza iyiliğimiz dokunmuştur"

Sanıklardan Mahir Kılıç ise Aladağ’da böyle bir yurdun eksikliğini hissettiklerini ve bu yurda sosyal sorumluluk gereği maddi ve manevi yardımda bulunduklarını anlatarak, "Bu yüzden beni de yönetime uygun gördüler. Bu yurtta vatana millete hayırlı evlatlar yetişiyordu. Biz bu yurdun tüm bakım ve eksiklikleri noktasındaki işlerin yetkisini Cumali Genç hocamıza vermiştik. Ancak ilçemizde Enerjisa yetkilileri son günlerde elektrik sayaçlarını değiştiriyorlardı. İlçede genel olarak sayaçlar değişmişti ve yurdumuzun da sayaçlarının o günlerde değiştiğini düşünüyorum. Hatta bu saat değişmelerinden dolayı bazı evlerde yangın bile çıkmıştı. Bizim bu olayda hayatını kaybeden tüm evlatlarımıza ve ailelerine iyiliğimiz dokunmuştur. Yangında sorumluluğum olmadığını düşünüyorum. Eminim birçok ailemizin de benden şikayetçi olmayacaklarını düşünüyorum" diye konuştu.

"Çocukları kurtarmak için komşulardan battaniye aldım"

Sanık Ramazan Dede de ifadesinde, yangın anında Adana’da olduğunu, duyar duymaz ilçeye gittiğini söyleyerek, "Yangın çıktığında ilk alt kattan başlamıştı. Bahçe hortumu ile yangına müdahale ettim. Çocuklar pencereden bakıyorlardı. Komşulardan battaniye aldım yangından çocuklarımızı aşağı battaniyeye atlayıp kurtulmaları için. Ancak bende bel fıtığı vardı kurtarmada o yüzden etkin rol alamadım fakat olay yerine gelen halkımız gerekli yardımı yapmışlardı. Hatta bazı komşular olay yerine merdiven getirmişlerdi. Benim bu yangında hem torunum hem eşim hem de yeğenim yaralandı. Yurdun giriş ve çıkış kapılarının anahtarları bende değildi. Ben sadece öğrencilerin dışarıdaki ihtiyaçları ve hastalandıklarında hastaneye ulaştırılması için görevliydim" şeklinde konuştu

Sanık Mustafa Öztaş ise, "1986 yılından bu yana Aladağ’da esnafım. İş yerim yurda 200 metre mesafedeydi. Yangın ilk olarak yurdun girişinde başladı. Çevredeki komşular yurtta birçok çocuğumuzu kurtarmıştı. O an itfaiye yurdun girişinde yangına su sıkıyordu. İtfaiyenin sepetli merdiveni olsaydı yangında hiçbir çocuğumuzu kaybetmezdik" dedi.

Sanık Ramazan Keleş ise yanan yurtta kendi çocuklarının da kaldığını, şu an üniversitede eğim gördüklerini belirterek, "Bu dernekte görev almamın amacı yardıma muhtaç kız öğrencilerimize yardımda bulunmak, onların vatanına, milletine hayırlı evlatlar olarak yetişmesine katkıda bulunmaktı" diye konuştu.
Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı sanık İsmail Uğur ise, yangın çıktığını duyduğunda evde olduğunu, özel aracı olmadığı için yaya olarak koşarak yurda geldiğini söyledi. Uğur, "Olay yerine geldiğimde ilk kat tahliye edilmişti ancak itfaiye donanımsız olduğu için üçüncü kattaki çocuklarımız yanarak can verdiler" dedi.

İfadelerin ardından sanık ve mağdur avukatları arasında çıkan tartışma nedeniyle mahkeme başkanı Celal Yücel mahkemeye bir saat ara verdi. 

Emre Bozdemir - Elif Ayşenur Bay - Umutcan İşledici

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Pendik’te 11 bin Euro fiyatındaki güvercini çelik kulübelerde besliyor Pendik’te bir vatandaş şampiyonluklar kazanan güvercinlerini çelik kulübelerde başında nöbet tutarak gözünden sakınıyor. Pendik’te 7 yaşından beri, yaklaşık 43 yıldır güvercin besleyen Metin Karabulut güvercinlerini gözünden sakınıyor. Kuşlarına özel yaptığı çelik kulübelerde besleyen Karabalut, gece gündüz demeden kuşlarının başında nöbet tutarak şampiyon kuşlarını tüm tehlikelerden koruyor. Kuşlarıyla birlikte 7 şampiyonluk, 24 kupa kazanan Karabulut, çeşitli ülkelerden arayarak güvercinlerine müşteri olduklarını belirtiyor. Karabulut Rusya’dan gelen 11 bin Euro teklifini ise geri çevirdiğini ifade etti. “11 bin Euro verdiler satmadım” Pendik’te 43 yıldır güvercin besleyen Metin Karabulut, “7 yaşından beri kuş besliyorum. Profesyonel olarak ise yaklaşık olarak 10 yıldır bu işle ilgileniyorum. Şu ana kadar 24 adet kupa kazandık. 7 kez şampiyon olduk. Bu sene inşallah bu kuş ile dünya rekorunu kıracağız. 4 kupada şampiyon oluyoruz, düzenlenen şampiyonalar var. Şampiyonalarda gelecek başarı sonrası yüz yılın kuşu olacak. Çünkü bugüne kadar bu kadar birincilik kupasını alan başka bir kuş olmadı. Rusya’da bir kişi ulaştı. 11 bin Euro verdiler, satmayı düşünmedik. Anne babasına da araba teklif ettiler vermedik. Güvercinimiz Mardin kuşu, 4 saat ayakta kalıyor. 40’ın üzerinde sefer yapıyor. Makine gibi düşünün, kurulu saat gibi bu özelliği soyundan geliyor. Aynı soydan süper star kuşlar uçurduk. Bu kuşlardan kimsede yok, kimsenin çalmaması nöbet tutuyoruz. Güvenlik kamera sistemlerimiz var. Yuvaları çelik kasalardan yapıldı.” diye konuştu.
Kütahya Kütahya’da sağlık personeline ilk Yenidoğan Canlandırma Programı eğitimi Kütahya İl Sağlık Müdürlüğü tarafından sağlık personeline 2024 Yılının ilk Yenidoğan Canlandırma Programı (NRP) Eğitimi verildiği bildirildi. Yenidoğana yönelik girişimde bulunan tüm sağlık çalışanlarının standart bir canlandırma uygulayabilmesi için gerekli bilgi ve becerilerle donatılması amacıyla, 2024 yılının ilk NRP (Neonatal Resuscitation Programme) Eğitimi Yoncalı Uygulama Oteli’nde tamamlandı. Eğitime, Aydın Umurlu Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli Dr. Filiz Güngor, Aydın İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli Hem. Kder Işık, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Hüsniye Çalışır, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü’nde görevli Dr. Öğr. Üyesi Sibel Şeker, Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde görevli Uzm. Dr. Müge Kurtşahin, Aydın Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi’nde görevli Ebe Nurcan Günaydın, Uşak İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Fatih Arslan ve Ebe Meral Duran, Denizli ‘de ikamet eden NRP Eğitimcisi emekli Dr. Mustafa Yorgancı eğitimci olarak katıldı. Üç gün süren ve yenidoğan bebeğe eli değen sağlık personelinin eğitimine yönelik hazırlanan bu programda, kamu ve özel hastanelerde görevli hekim, acil tıp teknisyeni, ebe ve hemşireden oluşan 50 sağlık çalışanı sertifikalarını aldı.
Kütahya Gediz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunun öğrencilerinin büyük başarısı Kütahya’nın Gediz ilçesinde, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu İlk ve Acil Yardım (Paramedik) bölümü öğrencileri Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nde düzenlenen “VIII. TRALLİ Travma Rallisi” isimli yarışmada kupa ve madalyalar kazanarak büyük bir başarı elde ettiler. Türkiye’den 18 üniversite ve 26 ekibin yarıştığı etkinlikte, Gediz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencileri Gamze Hocaoğlu, Zeki Demirci, Fatma Sayğılı, İlkay Bozkan, Ümran Karakoyun, Betül Sevinç, Çağrı Bedir ve Alime Nur Karaca, 9 yarışma etabının 5 inden ödül kazanmayı başardılar. Öğrenciler yarışmada Motosiklet kazası etabı birinciliği, Tiraj etabı birinciliği, Bilgi etabı ikinciliği, Yüksekten düşme etabı ikinciliği, KBRN-Yanık etabı üçüncülüğü ve tüm etapları içeren toplam kategoride Genel Klasman ikinciliği kazandılar. Gediz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğretim elemanları Öğr. Gör. Dr. Yusuf Güner ve Öğr. Gör. Dr. Melike Pehlivan yarışma sonrasında öğrencileri tebrik ederek, elde edilen başarıdan duydukları mutluluk ve gururu ifade ettiler. Gediz SHMYO Müdürü ve aynı zamanda İlk ve Acil Yardım programı öğretim elemanı olan Güner; Kütahya’yı ve Gediz’i ulusal arenada çok iyi şekilde temsil etmenin ve adını duyurmanın sevinci içerisinde olduklarını ifade ederken; öğrencilerinin mevcut koşullarda çok iyi çıkardıklarını söyledi. Müdür Güner; “Gediz’de eğitim kalitesini arttırmaya ve Gediz’e değer katmaya devam etmek istiyoruz, bunun sağlanması için daha iyi fiziksel koşullar ve okul binasına ihtiyacımız var. Bu konuda Gedizli kurum kuruluş ve iş insanlarının okulumuza destek vermelerini bekliyoruz. Ben inanıyorum ki Gediz’in kadim halkı ve iş insanları öğrencilerimizin gösterdiği bu başarıdan sonra daha istekli olarak imkanları dahilinde yeni bir okul binasına kavuşma konusunda elinden gelen her desteği verecektir. Öğrencilerimiz de bu sayede Gediz’imizi en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceklerdir” şeklinde konuştu.
Kütahya DPÜ öğrencilerinden TR&UK Uluslararası CTF Yarışması’nda tarihi başarı Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ), Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile Siber Anadolu Toplulukları tarafından Türkiye ve Birleşik Krallık’tan 20 üniversitenin katılımıyla düzenlenen TR&UK Uluslararası CTF Yarışması’nda ikinci olarak Türkiye’nin ve dünyanın sayılı üniversitelerini geride bıraktı. Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK) ve Siber Anadolu Toplulukları’nın ortaklığında Ankara’da düzenlenen TR&UK Uluslararası CTF Yarışması’nda DPÜ’yü Siber Güvenlik Topluluğu (DPUSEC) üyesi öğrenciler Emre Akay, Meryem Dalgalı, Serkan Özyaman ve Kaan Bıçaklar temsil etti. Aralarında dünyanın önde gelen eğitim kurumları olan Cambridge Üniversitesi, University College London, Imperial College London, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesinin de bulunduğu toplam 20 üniversitenin katıldığı CTF (Capture the Flag - Bayrağı Ele Geçir) yarışmalarında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi öğrencileri, 5 bin 510 puanla ikinci olarak önemli bir başarıya imza attılar. Yarışmayı Warwick Üniversitesi öğrencileri 5 bin 570 puanla birinci tamamladı. "Öğrenciler elde ettikleri sonuçla çok önemli bir başarıya imza attı" Öğrencilerin elde ettikleri sonuçla çok önemli bir başarıya imza attığını kaydeden Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, “ Kütahya Dumlupınar Üniversitesi öğrencilerini TR&UK Uluslararası CTF Yarışması’nda elde ettikleri başarıdan dolayı gönülden kutluyorum. Öğrencilerimizin sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda dünyanın en saygın eğitim kurumlarını geride bırakarak elde ettiği bu sonuç, her şeyden önce üniversitemizin bilişim teknolojileri ve siber güvenlik alanındaki öncü rolünü bir kez daha teyit etmektedir” dedi. “Öğrencilerimiz ülkemizi uluslararası platformlarda en iyi şekilde temsil etmeye devam edecek” DPUSEC ekibi üyesi olan öğrenciler Emre Akay, Meryem Dalgalı, Serkan Özyaman ve Kaan Bıçaklar’ı, danışman hocalarını ve başarıda emeği geçen tüm akademisyenleri kutlayan Rektör Kızıltoprak, “ Bundan sonraki çalışmalarında kendilerine üstün başarılar diliyorum. İnanıyorum ki DPUSEC ekibi ve onlardan ilham alan tüm öğrencilerimiz, bu başarıları daha da ileriye taşıyarak ülkemizi uluslararası platformlarda en iyi şekilde temsil etmeye devam edecektir. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi olarak, bilişim teknolojileri ve siber güvenlik alanlarında öncü rolümüzü sürdürmek için DPUSEC ekibimiz gibi yetenekli öğrencilerimizle ve özverili akademisyenlerimizle birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.