SPOR - 19 Ekim 2016 Çarşamba 14:32

Ali Ay’dan transfer açıklaması

A
A
A
Ali Ay’dan transfer açıklaması

Bursaspor Başkanı Ali Ay, verim alamadıkları ve yüksek maliyetli oyuncuları satmaları halinde devre arasında 2-3 oyuncu alabileceklerini belirterek, "Oyuncu satmadan almamız mümkün değil. Ben bu takımın daha iyi futbol oynayıp ligi iyi bir yerde bitireceğine inanıyorum" dedi.

Bursaspor Başkanı Ali Ay, Genel Sekreter Adem Sakarya, Finansal Yapılanmadan Sorumlu Asbaşkan Fatih Pulat, Taraftarlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi İlyas Kocaefe ve Yönetim Kurulu Üyesi Yüksel Çolak, Özlüce Tesisleri’nde medya mensupları ile kahvaltılı basın toplantısında bir araya geldi. Özlüce Tesisleri başkanlık makamında gerçekleşen toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Ay, her konuyu dile getirdiği için kendisi için "ağlayan başkan" benzetmesinin yapıldığını, önceki yönetimlerin pek çok konuyu kamuoyuyla paylaşmadığını belirterek, "Ben her şeyden önce vicdanen çok rahatım. Çünkü namuslu ve dürüst olma benim en başta önem verdiğim ilkelerimden bir tanesi. Bu işe girerken de önce bunu söyledik; namuslu ve dürüst yönetim" dedi.

Başkan Ay, yönetim kurulunda 15 asil, 15 yedek yöneticinin çok fazla olduğunu belirterek, “Bazı yöneticileri kongre öncesi tanıdım. Yöneticilerin bazıları da birbirleriyle yönetim kurulunda yer aldıktan sonra tanıştılar. Bazı çatlakların ortaya çıkması normal” diye konuştu.

“Mayıs ayında genel kurul yapma düşüncem var”
Kulüp tüzüğüyle ilgili bir çalışma yaptıklarını ve yıl sonunda tüzük kongresi düzenlemeyi planladıklarını dile getiren Bursaspor Başkanı Ay, “Bu tüzükte en önemsediğim konu yönetim kurulunun 7'ye indirilmesi. Böyle gruplarda biliyorsunuz çalışan kişi sayısı 5 veya 6. İlk önce tüzüğü gerçekleştirelim. Gelecek yıl mayıs ayında genel kurul yapma düşüncem var ama kesin değil. O zamanki duruma göre hareket edeceğiz” dedi.

“Bursaspor'u benden sonra gelecek yönetime temiz bir şeklide devretmek istiyorum”
Bir basın mensubunun, "Bu güven tazeleme kongresi mi olacak? Yeniden aday olmayı düşünüyor musunuz?" sorusunu yanıtlayan Ay, "Onu öyle anlayabilirsiniz çünkü ben başladığım hiçbir işi yarım bırakmam. Bunu özelikle belirtmek istiyorum. Ben Bursaspor'u benden sonra gelecek yönetime temiz bir şeklide devretmek istiyorum. Çünkü ben hakikaten iyi bir Bursasporluyum” şeklinde konuştu.

“Yıldırım Demirören ile görüştüm”
Takımın durumuna ilişkin de görüşlerini aktaran Ali Ay, "Ben bu sezon en çok Gaziantepspor maçına üzüldüm. Orada haksız bir kırmızı kart ve penaltıyla takımımız 10 kişi bırakıldı. Bununla ilgili ben Merkez Hakem Kurulu ve Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ile görüştüm. Ben çok fazla şey istemiyorum, adaletin herkese eşit şekilde dağıtılmasını istiyorum. Ama bunun için lobileşmemiz lazım. Federasyon yönetiminde Mustafa Çağlar arkadaşımız var ama diğer kurullarda yok. Bir dahaki seçimlerde diğer kurullarda da bizim arkadaşlarımızın yer alması için çalışacağız. Çünkü Bursaspor şampiyon bir takım, öyle yerlerde kendi şehrinden arkadaşların olması lazım” dedi.
Ali Ay, Süper Lig’in yayın ihalesinin gerçekleşmesi halinde kulüplerin 25-30 gibi bir ilave geliri olacağını da sözlerine ekledi.

“Cumhurbaşkanımızdan randevu almaya çalışıyoruz”
Bir dizi program için 22 Ekim’de Bursa’ya gelecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan randevu almaya çalıştıklarını belirterek, görüşebilmeleri halinde kendisinden stadın isim hakkı sponsorluğuyla ilgili destek isteyeceklerini ifade etti.

“Transferde belki bazı hatalar yapmış olabiliriz”
Sezon öncesi yapılan transferlere ilişkin de görüşlerini aktaran Ay, şu ifadeleri kullandı:
"Transferde belki bazı hatalar yapmış olabiliriz ama ben oyuncularımdan memnunum. Hepsi çok iyi niyetli ve çok çalışıyorlar. Allah hepsinden razı olsun. Belki devre arasında 2-3 oyuncu alabiliriz ama tabii istediğimiz oyuncuları satabilirsek. Oyuncu satmadan almamız mümkün değil. Ben bu takımın daha iyi futbol oynayıp ligi iyi bir yerde bitireceğine inanıyorum."

Fatih Pulat: “4 büyüklerin batık olduğunu gördük”
Kulübün finansal yapılanmadan sorumlu asbaşkanı Fatih Pulat ise kulübün mali yapısı ve diğer konularda bilgiler verdi. Kulübün mali yapılanmasını hazırlarken önce diğer kurumların durumlarıyla ilgili bir inceleme yaptıklarını ve şampiyon olmuş diğer 4 kulübün batık durumda olduklarını gördüklerini ifade eden Pulat, “Bursaspor'un da benzer durumlar yaşamaması için sağlıklı bir yapı kurmayı amaçlıyoruz. Kulübün şirketleşmesini çok önemsiyoruz ve bununla ilgili çalışmaları yılsonuna kadar bitirmek istiyoruz. Şirketin halka arzı ile ilgili de bir düşüncemiz var. Çünkü buradan ciddi gelir beklenebilir. Camianın, taraftarların ve kamuoyunun, 'kulübün yabancıların eline geçmesi' gibi bir endişesi var. Bu mümkün değil çünkü halka arz yüzde 25'i geçmeyecek. Bursa dışındaki yaşayanların da Bursalıların da bu pastadan bir dilim almasını istiyoruz. Bu çerçevede halka arz önemli" dedi.

Kulübün göreve geldiklerindeki borcunun 291 milyon 576 bin lira olduğuna işaret eden Pulat, 8 aylık süreçte borcu 253 bin liraya indirdiklerini, borçların yeniden yapılanması, kulübün yüksek faizden kurtulması için düşük faizli kredi konusunda başka bankalarla görüşme halinde olduklarını ifade etti.

"7 yıl sonra borçsuz hale geleceğiz"
Pulat, “Bursaspor’un mali tablosunu düzeltmeye başlamasıyla artık kredi arayan değil bankaların uygun koşullarda kredi önerdiği bir kulüp haline geldik. Çok yüksek faiz ödenen 70 milyon liralık bir kredinin kapatılması için 100 veya 120 milyon liralık bir kredi kullanmayı düşünüyoruz. Bankalara kulübün gelecek 7 yıllık perspektifi, hedeflenen gelir ve giderleri içeren bir mali tablo sunduk. Bankalar sunduğumuz dosyayı çok beğendi. Bu yeni kredi ile ben borçlarımızı yeniden yapılandıracağız, hem yüksek faiz yükünden kurtulacağız, hem 7 yıl sonra borçsuz hale geleceğiz hem de bir miktar parayla yeni yatırımlar yapıp kulübe gelir getirici projeler yapacağız" diye konuştu.

"Galatasaray, Fenerbahçe ve Eskişehirspor da aynı yöntemle borcunu yapılandırdı"
Yine göreve geldikten sonra bilançolarda yer almayan 120 milyon lira gibi bir vergi borcuyla karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Pulat, "Ana para borcu 34 milyon lira olan bu borçla ilgili hemen ilgili kurumlarla temasa geçtik. Bize, vergi affından yararlanmamız halinde borcun yarısı olan 17 milyon liralık kısmı belli bir ödeme planıyla ödeyebileceğimiz söylendi. Biz yaptığımız araştırmada Trabzonspor'un yarısı yerine yüzde 22'si üzerinden anlaştığını öğrenince harekete geçtik. Yaptığımız pazarlıklar sonucu vergi borcunu 7 milyon lira gibi bir rakama düşürdük. Bunu da uzun vadeli bir program dahilinde ödeyeceğiz. Yani bilançolarda yer almayan bir önemli yükten de kulübü kurtardık. Bizden sonra Galatasaray, Fenerbahçe ve Eskişehirspor da aynı yöntemle borcunu yapılandırdı." 

Mesut Alan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.