ASAYİŞ - 28 Mart 2015 Cumartesi 14:03

Ali Mahir Başarır: 'Davanın temeli paralel yapıya dayanıyor'

A
A
A
Ali Mahir Başarır: 'Davanın temeli paralel yapıya dayanıyor'

Mersin’deki yolsuzluk operasyonu kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılan CHP’li eski Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan’ın avukatı Ali Mahir Başarır, bu davanın temelinin ‘paralel yapı’nın teknik ve fiziki takibine dayandığını açıkladı.

Macit Özcan’ın avukatı Başarır, hakkında yakalama kararı bulunan Macit Özcan ile ilgili Mersin Gazeteciler Cemiyeti Basın Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyerek, son gelişmelere ilişkin açıklama yaptı. Mersin’de yaklaşık 5 gündür kamuoyunu meşgul eden en önemli konunun, Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyon ve tutuklamalar olduğunu belirten Başarır, kendilerine bu davayla ilgili makul gelmeyen, hukuksuz gelen bazı yaklaşımlarda bulunulduğunu söyledi. Bu soruşturmanın temelinin, Mersin’de 2011-2012 yılları arasında hükümetin de ‘paralel yapı’ olarak tabir ettiği emniyet mensuplarının yapmış olduğu teknik ve fiziki takibe dayandığını iddia eden Başarır, “3 yıl bekledikten sonra neden, niçin bilinmez ama birden bu dava gündeme getirildi. Çok acı bir tesadüftür ki, tutuklama kararının verildiği gün bu teknik ve fiziki takibi yapan emniyet mensupları Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 2015’e 12 esas sayılı dosyasıyla yargılanmaktaydı. Dava konusu, hukuka aykırı delil toplamak, hukuka aykırı verileri toplayıp kamuoyuyla paylaşmak, şantaj, dolandırıcılık. Ve örgüt lideri olarak gösterilen Macit Özcan, 8 ay önce de bu dosyada mağdur sıfatıyla ifade vermişti” diye konuştu.

Paralel yapının 17 Aralık’ta benzer uygulamaları, hükümet, Başbakan ve bakan çocukları için de yaptığını anımsatan Başarır, ‘şike davası’ için de aynı olguların gündeme geldiğine işaret etti. Başarır, “Bizim üzüldüğümüz nokta, aynı yapı, aynı delilleri aynı şekilde toplarken, bakan çocukları ve Başbakanın oğlu Bilal Erdoğan için verilen karar takipsizlik kararı oldu, polisler sanık oldu, onlar mağdur oldu. Ama bugün 50’ye yakın belediye çalışanı, belediye başkanı, ailesi sanık sıfatıyla karşımızda. Burada bir eşitsizlik var. Burada bir adaletsizlik var. 3 yıl boyunca bu davaya hiç dokunulmayıp birden gündeme getirilmesi bizim adalete ve hukuka olan inancımızı zayıflattı” ifadelerini kullandı.

“HÜKÜMET, PARALEL YAPIYLA TÜM VATANDAŞLARI İÇİN EŞİT MÜCADELE ETMELİDİR”

Başarır, dün de eski Antalya Belediye Başkanı Mustafa Akaydın hakkında dava açıldığını dile getirerek, “Bu davada 1 yıl önce takipsizlik kararı verilmişti, biliyorsunuz ki takipsizlik kararlarına karşı 15 gün kişiler, 1 ay kamunun itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Ama 1 yıl geçtikten sonra bu davanın açılması bizim kanaatimizce kişilerle değil, kurumlarla alakalı bir sorun olduğunu düşünüyoruz. Bir ülkede hükümet bir yapıyla mücadele edecekse, bir yapıyla uğraşacaksa ki, bunun paralel yapı olduğunu herkes biliyor, sadece kendi çocukları için değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm vatandaşları, tüm bireyleri için eşit olarak mücadele etmelidir” şeklinde konuştu.

“MACİT ÖZCAN UYGUN ZAMAN GELİP İFADESİNİ VEREREK YASAL HAKLARINI KULLANACAK”

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan avukat Başarır, Macit Özcan’ın yurt dışında olduğuna yönelik iddiaların anımsatılması üzerine, Macit Özcan ile bu süreçte 2 kez telefonla görüştüğü bilgisini vererek, “Kendisinin Türkiye’de veya yurt dışında olduğuna ilişkin bir bilgim yok. Ama benim bildiğim şu, uygun bir zamanda gelip, ifadesini verip, yasal haklarını kullanacaktır. Kendisinin yargıdan veya hukuktan kaçması gibi bir durum yoktur” dedi.

Bu uygun zamanın ne zaman olduğu sorusuna da Başarır, “Sonuçta gizlilik kararı olan bir soruşturma var. Hiç birimiz dosyayı bilmiyoruz. Sadece ifadeleri biliyoruz. Dosya içeriğini inceleme imkanım olmadı, olamaz da zaten. Bu uygun zamanı kendisi takdir edecektir. Herhalde kendisiyle ilgili delilleri gördükten sonra gelip savunmasını yapacaktır” yanıtını verdi.

Özcan’ın tutuklanma ihtimali olup olmadığı sorusunu, “Bu tabi ki, savcılığın ve mahkemenin vereceği bir karar. Ama görünen tabloda, ben avukatı olarak tutuklanmaması gerektiğini düşünüyorum” diye yanıtlayan Başarır, operasyon kapsamında tutuklanan diğer sanıklar için mahkemede genel bir savunma yaptığını belirterek, şunları söyledi: “2012’de teknik ve fiziki takip bitmiş, dosya kapatılmış ve Mersin’de Macit Özcan ve Büyükşehir Belediyesi gibi yaklaşık bin 500’e yakın insan dinlenmiş, hukuka aykırı olarak delil toplanmış. Maalesef insanların çok özel hayatlarına, yatak odalarındaki görüntülere kadar görüntüler alınmış. Bunu yapan insanlar hakkında dava açılmış, tutuklanmış, meslekten ihraç edilmiş. 3 yıl sonra bu hukuka aykırı verileri birden delil olarak algılayıp neden gündeme getirildiğini ben de mahkemeye sordum, ben de bilmiyorum, bana da tuhaf geliyor, bana da doğru gelmiyor zaten.”

Mersin Cumhuriyet Savcılığı’nca, ’suç işlemek amacıyla örgüt kurarak ihalelere fesat karıştırdıkları’ iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında, önceki dönem Mersin Büyükşehir Belediyesi ve belediyeye iş yapan müteahhitlere yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 49 kişiden 34’ü mahkemeye sevk edilmiş, aralarında Macit Özcan’ın oğlu İlker Özcan ile kardeşleri Sacit ve Tacit Özcan’ın da bulunduğu 15’i tutuklanmıştı. Soruşturma kapsamında, dönemin Belediye Başkanı Macit Özcan ile birlikte 10 kişi daha aranırken, Özcan hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara UNESCO’da "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği yapıldı Fransa’nın başkenti Paris’teki Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) binasında "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gülnur Aybet, UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Simona-Mirela Miculescu, UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Vera El Khoury Lacoeuilhe ile UNESCO’nun Ekolojik ve Yer Bilimleri Bölümü Direktörü ve İnsan ve Biyosfer Sekreteri Antonio de Sousa Abreu’nün yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da etkinliğe video mesaj gönderdi. Türkiye’de farklı belediyelerin sıfır atık girişimi kapsamında yaptığı projeleri anlatan videonun gösteriminin yapıldığı etkinlikte, katılımcılar, Emine Erdoğan’ın önderlik ettiği Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanını imzaladı. Büyükelçi Aybet burada yaptığı konuşmada, 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nü kutlamak için bir araya geldiklerini ve bunu ikinci kez UNESCO merkezinde kutladıklarını ifade etti. Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün atık üretim konusunda farkındalık oluşturmayı ve atıkların çevre üzerindeki etkisini en aza indirmeyi amaçladığını kaydeden Aybet, bu önemli günün, sürdürülebilir tüketim ve üretimin tanıtımı için iyi bir fırsat olduğunu vurguladı. Aybet, "Her yıl dünya çapında topraklarımızı, suyumuzu ve havamızı kirleten milyarlarca ton atık üretiliyor" diyerek, sıfır atık konusunda insanların dünya kaynaklarıyla olan bağlarını da tekrar gözden geçirmesi gerektiğine işaret etti. Sıfır atık konusundaki girişimlerin benimsenerek doğal kaynakların muhafaza ve iklim değişikliğiyle mücadele edildiğini belirten Aybet, bunu benimsemenin ayrıca ekonomik bir fırsat olduğunu aktardı. Aybet, Sıfır Atık Projesinin Emine Erdoğan himayesinde 2017’de başlatıldığına dikkati çekti. Sıfır Atık Projesi’nin ana hedefinin, atıkların geri kazanım oranını 2035’e kadar yüzde 60’a taşınması olduğunun söyleyen Aybet, bu projenin, başlangıcından bu yana Türkiye ekonomisine 185 milyar Türk Lirası kazandırdığını ifade etti. Aybet, ayrıca proje sayesinde 490 milyon ağacın kesilmekten kurtarıldığını ve 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önlendiğini aktardı. "Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi” Sıfır Atık konusunda 21 milyon kişiye eğitim verildiğini dile getiren Aybet, "Türkiye’nin başarılı Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi" dedi. UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Miculescu da Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre, dünyada her yıl 2,24 milyar ton kentsel katı atık, 37 milyon plastik atık üretildiğini, ve 931 milyon ton gıdanın atığa dönüştüğünü belirtti. Miculescu, "Bu plastik atıkların her yıl parçalanarak okyanuslara karışması bekleniyor" diyerek, söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğinin altını çizdi. Söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğini ifade eden Miculescu, Emine Erdoğan’a, ülkesinin atık ve çevre sorunlarıyla ilgili paradigma değişimine sağladığı katkıdan ötürü hayranlığını dile getirdi. UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Lacoeuilhe de herkesin satın aldığı ürünlerin nereden geldiğine ve etkilerine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Lacoeuilhe, mümkün oldukça ürünleri yeniden kullanmak ve geri dönüştürmek gerektiğini belirterek, bu bilincin çocuklara da kazandırılmasının önemine dikkati çekti. Kadınların sürdürülebilir tüketim konusunda önemli bir rolü olduğuna işaret eden Lacoeuilhe, kadınların çevreyi muhafaza etmek konusunda öncü rol oynadığının altını çizdi. Antonio de Sousa Abreu de dünyada her yıl milyarlarca ton atık üretildiğini vurgulayarak, "Bu nedenle UNESCO, sıfır atığa doğru ilerlemenin hayati önemini vurgulayan bu girişimi üstlenen Türkiye delegasyonuna çok minnettar" ifadesini kullandı. Sıfır Atık Projesi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2017’de başlatılan Sıfır Atık Projesi, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkları kontrol altına alma, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir dünya bırakma amacı taşıyor. Sıfır Atık Projesi kapsamında sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına ilişkin genel ilkelerin ve uygulama esaslarının belirlenmesini sağlayarak sıfır atık yaklaşımının ülke genelinde benimsenmesi, uygulanması ve yaygınlaştırılması amacıyla hazırlanan Sıfır Atık Yönetmeliği 12 Temmuz 2019 tarihli ve 30829 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Türkiye 2018’den bu yana çevre ve sürdürülebilirlik alanlarında ulusal ve uluslararası uzman isimlerin, kurum ile kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektör temsilcileri ile bireylerin aynı platformda buluştuğu Sıfır Atık Zirveleri gerçekleştirildi. BM Genel Kurulunda kabul edilen "sıfır atık" kararı Eylül 2022’de BM 77. Genel Kurulu görüşmeleri sırasında New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya gelen Emine Erdoğan, ikili iklim kriziyle mücadele kapsamında "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı"nı imzaladı. BM Genel Kurulu, 14 Aralık 2022’de Türkiye’nin ana sunucusu, 105 ülkenin ise ortak sunucu olduğu "sıfır atık" kararını fikir birliği ile kabul etti. Genel Kurulun bu kararla 30 Mart’ı Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan etmesinin yanı sıra BM Genel Sekreteri Guterres’ten, yerel ve ulusal sıfır atık girişimlerini teşvik etmek için bilgi, deneyim ve uzmanlığa dayalı, cinsiyet dengesi ve adil coğrafi temsil dikkate alınarak gönüllü ve seçkin kişilerden oluşan 3 yıl görev yapacak bir danışma kurulu kurması istendi. Sıfır atık girişimleri, çevreye duyarlı atık yönetimi, sürdürülebilir tüketim ve üretim konularının BM bünyesinde ele alınmasına devam edilmesi gerektiği vurgulanan kararla, üye devletler, BM ile diğer uluslararası ve bölgesel örgütler, sıfır atık girişimlerini uygulamaya teşvik edildi.