EKONOMİ - 10 Nisan 2018 Salı 12:26

Ali Serim: 'Özel sektör borçlanmasına devlet müdahale etmemeli'

A
A
A
Ali Serim: 'Özel sektör borçlanmasına devlet müdahale etmemeli'

Fin-As Danışmanlık Yönetik Kurulu Başkanı Ali Serim, özel sektör borçlanmaları ile ilgili "Özel sektör borçlarını çevirebiliyor. Getirilecek kısıtlamalar önemli ölçüde borçların çevrilememesine sebep olacak ve günün sonunda istihdamın kötü şekilde etkilenmesine varan hadiseleri tetikleyecektir" dedi.

Fin-As Danışmanlık Yönetik Kurulu Başkanı Ali Serim, özel sektör borçlanmaları ile ilgili açıklama yaptı. Yıl boyunca artış eğiliminde olan özel sektörün brüt dış borç stoku yıllık bazda 32,3 milyar dolar artışla (yüzde 11,4) 316,4 milyar dolara ulaşınca konu bir problemmişçesine işlenmeye başladığını kaydeden Serim, "Özellikle de 2013-2016 arasında kademeli artış eğiliminde olan uzun vadeli borcun toplam borç içerisindeki payı, 2017 yılı boyunca hafif gerileyince konuyu tehlike olarak görenler seslerini çıkarmaya başladı. Özel sektörün toplam brüt dış borç stoku içindeki payı ise yüzde 69,82’e ulaştı" dedi. 

"Daha az devlet müdahalesi güçsüz devlet demek değildir" 

Yapılan ikazları takiben hükümet cephesinden yapılan "Döviz borçlanma yasasını getireceğiz" şeklindeki açıklamaları çok yerinde bulmadığını söyleyen Ali Serim, "Günümüz ekonomisinde devletin müdahalesini minimize etmek esastır. Benim gibi liberaller için daha az devlet müdahalesi güçsüz devlet demek değildir. Özel sektör borçlarını çevirebiliyor. Getirilecek kısıtlamalar önemli ölçüde borçların çevrilememesine sebep olacak ve günün sonunda istihdamın kötü şekilde etkilenmesine varan hadiseleri tetikleyecektir. Borçlanmanın kısıtlanması büyük bir hata olacaktır. Devlet özel sektörün daha fazla borçlanmasının imkanlarını çoğaltacak mekanizmalara yoğunlaşsa ekonomik büyüme ve yeni iş imkanlarının oluşturulması kolaylaşacaktır. Türkiye’nin üretimi arttırmaktan başka önceliği olmamalıdır. Özel sektörü borçlandırmamak değil tam tersi daha kolay borçlandırmanın yolları aranmalıdır" ifadelerini kullandı.

"Üzerinde konuşulması gereken borç abartılıyor" 

Panik yapmanın anlamı olmadığının altını çizen Serim, "Toplam borçtan ziyade kısa vadeli borçların durumuna bakmamak hata olur. Kısa vadeli borçlara baktığımızda da gayet yönetilebilir figürlerle karşılaşıyoruz. Reel sektörün dış borç stoku 20,7 milyar dolar artışla (yüzde 15,3) 156,2 milyar dolarda; toplam borç stokunun yüzde 34’ü. En fazla önemsememiz gereken kısa vadeli borç son bir yılda 10,1 milyar dolar, uzun vadeli borç ise 10,6 milyar dolar arttı; sırasıyla 48,8 milyar dolar ve 107,5 milyar dolar seviyelerine ulaştılar. Üzerinde konuşulması gereken borç abartılıyor. Odaklanılması gereken tutar 48,8 milyar dolardır. Ne yazık ki içine uzun vadeli borçlar ve daha fazlası eklenerek oluşturulmuş tutarlar üzerinden tartışma açmak yanlış. Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 19 artarak 3 trilyon 104 milyar 907 milyon TL oldu. Bu kütledeki bir ekonomi için tartıştığımız borç stoku gayet anlaşılabilirdir  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir