EKONOMİ - 21 Haziran 2018 Perşembe 11:35

Alman devi rüzgar enerjisi jeneratörünü Türkiye’den tedarik ediyor

A
A
A
Alman devi rüzgar enerjisi jeneratörünü Türkiye’den tedarik ediyor

Siemens Gamesa Renewable Energy, rüzgar türbinleri bileşenlerinin üretimi için Türk jeneratör üreticisi EMS Electronics ile işbirliği anlaşması yaptı. Bu işbirliğiyle üretilen ve ‘Yerli Malı Belgesi’ne sahip olan jeneratörlerin ilk parti teslimi düzenlenen törenle yapıldı.

Siemens Gamesa Renewable Energy, Türkiye’de güçlü bir tedarik zinciri kurmak için yeni adımlar atıyor. Şirket, rüzgar türbinleri bileşenlerinin üretimi için Yamaçtepe Rüzgar Enerjisi Projesinde Türk jeneratör üreticisi EMS Electronics ile işbirliği anlaşması yaptı. Bu iş birliği ile jeneratörlerin‘Yerli Malı Belgesi’yle üretilmesi sağlandı. Yerli üretim olan ilk parti jeneratörlerin teslimatı EMS Electronics’in İstanbul Tuzla’daki fabrikasında düzenlenen törenle yapıldı. Sektörde önemli rüzgar türbini sağlayıcılarından biri olan Siemens Gamesa Renewable Energy, toplamda yaklaşık 1 Gigawatt kapasiteye sahip, kurulu veya inşası devam eden tesislerle 2010 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Şirket yerel tedarikçiler ve iş ortaklarıyla işbirliğini güçlendirerek hızlı büyüyen pazarda liderliği elinde tutmayı amaçlıyor. 

“Yüzde 55’in üzerinde bir yerlilik oranına sahip” 

İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Siemens Gamesa Renewable Energy Türkiye CEO’su Hakan Yıldırım, rüzgar türbinleri için üretilen jeneratörlerin yüzde 55’in üzerinde bir yerlilik oranına sahip olduğuna vurgu yaparak, “Türkiye’de ilk defa rüzgar türbinleri içerisinde kullanılacak olan bu ebattaki jeneratörler yüzde 55 üzerinde yerli imal edildi. Dolayısıyla bu ilk defa yapılan bir şey. Türk mühendisliği ve bizim tabiî ki Siemens Gamesa olarak getirdiğimiz kalite standartlarıyla beraber yapıldı. EMS firması bugün bizim global tedarik zincirimiz içerisinde dünyada kurduğumuz herhangi bir rüzgar türbinüne jeneratör ihraç edebilecek bir potansiyele geldi” diye konuştu.

“Üretilen jeneratörler YEKA projesinde de kullanılacak” 

Siemens Gamesa Renewable Energy, Türkiye için yaklaşık 1 gigawatt’lık Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor. CEO Hakan Yıldırım, Türkiye’de üretilen jeneratörlerin YEKA projesinde de kullanılacağını belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Bugün burada kurulmuş olan jeneratörler bizim YEKA’dan önce kuracağımız 10 türbinlik bir santralde kullanılacak olan jeneratörler. Ama aynı türler belki bir büyüğü YEKA’da da kullanılacak. Dolayısıyla bu kabiliyeti belki YEKA projesine başlamamıza, fabrikayı kurmamıza bir buçuk sene olmasına rağmen bu kabiliyete ulaşmış olmak tabi YEKA projesiyle ilgili de bizim özgüvenimizi artırıyor ciddi bir şekilde”.

“Siemens Gamesa olarak dünya lideriyiz” 

Gerçekleştirilen projelerin çok önemli olduğunu ve Türk tedarikçilerin global bir ekosistemin parçası olması için desteklenmeleri gerektiğini söyleyen CEO Yıldırım, “Büyük işler ancak büyük projelerle yapılır. O yüzden bir YEKA projelerini bunların devamına, Türkiye ekonomisi için özellikle bu tedarikçileri canlandırması ve onları global bir ekosistemin parçası yapabilmesi adında çok kıymetli projeler olarak görüyoruz ve Siemens Gamesa olarak dünya lideriyiz. Türkiye’de de bir liderlik YEKA projesiyle beraber tabii ki gelecek. Dolayısıyla biz bu global projeleri sürekli destekliyor olacağız” açıklamasında bulundu.

EMS Electronics Genel Müdürü Hüsamettin Canbaz ise yerlilik oranını yüzde 55’ten yüzde 70’lere kadar çıkarmayı hedeflediklerini belirterek emeği geçenlere teşekkür etti. 

Siemens Gamesa Renewable Energy, Türkiye’nin artan yenilenebilir enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla yerel iş ortakları ve tedarikçilerle işbirliğini güçlendiriyor. Şirketin amacı, kendi türbin üretimi ve Türkiye’deki geniş tedarikçi ağıyla yerel pazara ve Avrupa pazarına modern, güçlü rüzgar türbinleri tedarik etmek. Üretilen rüzgar türbinleriyle 1 yılda 8 bin 500 haneye elektrik verilebiliyor.  

Rıfat Fırat - Fırat Aksoy

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Uzm. Dr. Kocabaş: “Keneler patlatılmamalı” Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ece Ertürk Kocabaş, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının başlıca bulaştırıcısı olan kenelerin aktifleştiği dönemden başlayarak ülkemizde bahar ve yaz aylarında görüldüğünü belirterek, “Keneler patlatılmamalı” dedi. Medical Park Adana Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ece Ertürk Kocabaş, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’nin (KKKA) kenelerden bulaşan, ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ve baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi bulgular ile seyrederek ölümlere neden olabilen zoonotik (hayvanlardan insanlara bulaşan) bir enfeksiyon hastalığı olduğunu ifade etti. “Kene tutunmasından sonra bulguların ortaya çıkma süresi genellikle 1-3 gün” Hastalığın Türkiye’de başlıca hastalık etkenini taşıyan kenenin tutunması veya bununla temas sonucunda bulaştığını belirten Uzm. Dr. Ece Ertürk Kocabaş, “Bunun yanı sıra, hastalık viremik dönemdeki hayvanların veya hasta kişilerin kan, doku, vücut çıkartılarına korunmasız temas sonucunda da bulaşabilmektedir. Bulguların ortaya çıkma süresi kene tutunmasından sonra genellikle 1-3 gün, en fazla 9 gün sonra olabilmektedir. Enfekte kan, vücut sıvısı ve diğer dokularla temas sonrasında 5-6 gün; en fazla ise 13 gün olabilmektedir” diye konuştu. “Kene evde ya da kendi başına çıkarılmamalı” Günümüzde KKKA hastalığından korunmaya yönelik etkinliği kanıtlanmış bir aşı veya etkene spesifik bir ilaç bulunmadığına değinen Uzm. Dr. Kocabaş, “Hastalığın tedavisinin temelini destek tedavisi seçenekleri oluşturmaktadır. Ağrı kesici, ateş düşürücü ya da kanama durumlarında kan transfüzyonu gibi destek tedaviler verilmekte olup, ayaktan ya da yatarak takip gerekebilir. Ülkemizde hastalığa karşı aşı geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Beraberinde hasta kişilerle bulaş riski oluşturan temaslı kişilere de etkinliği tam olarak kanıtlanmamış olsa dahi profilaktik ilaç başlanabilmektedir. Şüpheli kene temasında kene evde ya da kendi başına çıkarılmamalı, mutlaka bir acil servise başvurularak hekim tarafından çıkarılmalı ve temas sonrası takip için değerlendirilmelidir” ifadelerini kullandı. Uzm. Dr. Kocabaş, “Tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir” dedi. “Ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riski de o kadar az olur” Uzm. Dr. Kocabaş, dikkat edilmesi gereken diğer önlemleri ise şöyle sıraladı: “Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası dahil) kene olup olmadığını kontrol etmeli, kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak elle dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır. Kişi keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır” dedi. “Hasta ile temas eden kişiler de gerekli korunma önlemlerini almalı” KKKA hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanların sağlıklı görünseler bile hastalığı bulaştırabileceğinin unutulmaması gerektiğini işaret eden Kocabaş, bu yüzden hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak elle temas edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Uzm. Dr. Kocabaş, hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile de hastalık bulaşabildiğinden hasta ile temas eden kişilerin de gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske vb.) almaları gerektiğini ifade etti. “Keneler kesinlikle çıplak elle öldürülmemeli ve patlatılmamalı” Kenenin tutunduğu kişilerin kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemesi ve bu belirtilerden bir veya birkaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmesi gerektiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Kocabaş, “Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler, kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kanını emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için bunlar gibi kulaktan dolma yanlış yöntemlere kesinlikle başvurulmamalıdır” diye konuştu.
İstanbul İstanbul’da hırsızlık anları kamerada: Biri oyun konsolu, biri çanta diğeri bisiklet çaldı Şişli’de bir mağazaya gelen bir kadın, masada duran çantayı ikinci denemesinde kaşla göz arasında çalarak dükkandan uzaklaştı. Beyoğlu’nda da çocuklar apartmandaki bisikleti hiçbir şey olmamış gibi çalarak yollarına devam etti. Beşiktaş’ta ise ev eşyası satan dükkana müşteri gibi gelen bir kadın, kaşla göz arasında 25 bin liralık oyun konsolunu çaldı. Yaşananlar güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. İstanbul’da geçtiğimiz günlerde birçok farklı noktada hırsızlıklar yaşandı. Yaşanan olaylarda hırsızların rahat tavırları ise izleyenlere adeta ‘pes’ dedirtti. Beşiktaş Ortabahçe Caddesi’nde geçtiğimiz aylarda yaşanan olayda, genç bir kadın elindeki çantalarla müşteri kılığında dükkana geldi. Uzun süre ürünleri inceleyen kadın, bir süre sonra koltuklara oturarak dinlenmeye başladı. O esnada yerde duran oyun konsolunu çalmak için doğru zamanı bekleyen kadın, yavaş hareketlerle oyun konsolunun yanına geldi. Ardından bir süre daha diğer ürünleri inceleyerek 25 bin lira değerindeki oyun konsolunu eline aldı. Soğukkanlılığıyla dikkat çeken genç kadın, hiçbir şey olmamış gibi iş yerinden elini kolunu sallayarak çıktı. Yaşananlar dükkanın güvenlik kamerasına yansıdı. Dakikalarca doğru anı kolladı Şişli Nişantaşı Mahallesi’nde geçtiğimiz ay meydana gelen olayda ise mağazaya gelen bir kadın, dakikalarca kıyafetleri inceledi. Ardından kadın, yavaş hareketlerle gelerek masanın üzerinde duran çantayı çalmak istedi. Birinci hamlesinde cesaret edemeyen kadın, bir süre daha insanları kollayarak mağazayı gezmeye devam etti. Ardından, cesaretini toplayarak gelen kadın, ikinci denemesinde masada duran çantayı alarak ceketinin içine sokarak gözden kayboldu. Yaşananlar mağazanın güvenlik kamerasına yansıdı. Saniyeler içinde bisikleti çaldılar Beyoğlu Kulaksız Caddesi’nde ise geçtiğimiz gün iki çocuk, apartman önüne geldi. Çocuklardan birisi apartmana girerken, diğer çocuk gözlem için dışarıda kaldı. Ardından kapı girişinde bulunan bisikleti çalan çocuklar yavaş hareketlerle gözden kayboldu. O ablar sokağın güvenlik kamerasına anbean yansıdı.