BASKETBOL - 06 Kasım 2017 Pazartesi 12:48

Alper Yılmaz: 'Anadolu Efes hiçbir zaman hedef küçültmez'

A
A
A
Alper Yılmaz: 'Anadolu Efes hiçbir zaman hedef küçültmez'

Anadolu Efes Kulübü Genel Direktörü Alper Yılmaz, gazetecilerle yaptığı toplantıda, kulüpteki sorunları, çözümleri ve hedefleri anlattı. Yılmaz, Anadolu Efes'in altyapıya en çok ağırlık veren kulüp olduğunu vurgulayarak, hiçbir zaman hedef küçültmeyeceklerini söyledi.

Bakırköy Veliefendi’de bulunan gerçekleşen toplantıda Anadolu Efes Genel Direktörü Alper Yılmaz, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Medya sinerji toplantısında kulüpteki sorunları, çözümleri ve hedefleri anlatan Alper Yılmaz, kendisine yöneltilen soruları da samimiyetle yanıtladı. Takım olarak iyi bir dönemde olmadıklarını ifade eden Yılmaz, “Ama biz 42 yıllık bir kulübüz ve özellikle sizlerin önerilerinizi dikkate almak için buradayız. Bütün önerilerinizi dikkate alarak üzerinde çalışmak için buradayız” dedi. 

Antrenör tercihleriyle ilgili konuşan Yılmaz, “Antrenör tercihi yabancı ya da yerli olarak yapılmıyor. Kiminle daha iyi çalışırız diye baktığımız bir konu. Bu yerli de olabilir yabancı da olabilir. Perasovic düşük bir bütçeyle ciddi bir başarı elde etti. Yarın öbür gün Ufuk Sarıca da olabilir Ergin Ataman da olabilir. Önemli olan isimlere bakmadan kulübü kimin daha iyi noktaya getireceğidir. Türkiye’nin birçok takımına oyuncu yetiştirmiş bir kulübüz. Demircan ve Okben’in bütçeleri bizi aşan maliyetler oluşturuyordu” ifadelerini kullandı.

“Cedi’nin rakibi LeBron James”

Anadolu Efes’in özellikle altyapıdan çok önemli isimler yetiştirdiğini söyleyen Alper Yılmaz, “Fenerbahçe’nin kaptanı bizim altyapımızdan çıkma bir isim. A takımımızda 4 tane 1999 doğumlu oyuncu var. Onların da Cedi ve Furkan gibi olması için çalışıyoruz. Şu anda Cedi’nin takımdaki rakibi LeBron James. Şaka gibi söylemesi ama gerçek bu. Bölge olarak Cedi, LeBron James’e rakip olarak o kulüpte forma giyiyor” dedi.
Yabancı oyuncu statüsünün devam etmesinin yararlı olacağını söyleyen Yılmaz, “Avrupa’da başarılı olmak istiyorsak bu kural devam etmeli, hatta geliştirilmeli. Bunu sınırlamak genç oyunculara yardımcı mı olacak yoksa zarar mı verecek? Bunu anlamamız gerekiyor. Fenerbahçe, Galatasaray ve Banvit’in Avrupa’da yakaladığı başarı bizi daha iyi noktaya götürecekse bu kural devam etmeli. Kaliteli yabancılar getirmek zorundayız. Sınırlama olmaması gerektiğini düşünüyorum. Belki genç oyuncular için sınırlama getirilebilir, gelişimlerini sürdürebilmeleri için" diye konuştu.

“Düşük bütçe politikasına devam etmeliyiz”

Anadolu Efes’in geçtiğimiz sezona göre daha düşük bütçeyle hareket ettiğinin altını çizen Alper Yılmaz, “Geçen seneye göre bütçemiz düştü. Bu politikaya devam etmek zorundayız. Bu sene kadromuzda olan 17 oyuncunun 14 tanesi yeni. 4 tanesi 1999 doğumlu. 5 sakat oyuncumuz var bununla ilerlemek zorundayız. En yüksek kontrata sahip oyuncumuz olan Brown sakat” dedi. 

Kulübün önümüzdeki 18 yılın planlamasını yaptığını da söyleyen Yılmaz, “Önümüzdeki 8 sene ve 10 senenin toplam 18 senenin planını yaptık. Euroleague takımıyız. Anadolu Efes, kariyerini belli bir noktaya getirip düşüşe geçmiş oyuncuların geleceği bir yer değil, buraya gelip kariyer yapacakları bir kulüp. Anadolu Efes 30’da 30 maç kaybetse bile, önümüzdeki sezonun Euroleague takımıdır. Bizim hedefimiz Play-Off’a kalmaktır. İlk 8 takım arasına kalmak bizim için başarıdır. Geçen sezon Final-Four’a gidebilme şansına en yakın olduğumuz sezondu” açıklamasını yaptı.

“Euroleague ve Milli Takım tercihini oyuncular kendileri yapacak”

Takımda problemin antrenör olmadığını söyleyen Alper Yılmaz, “Yeni bir antrenör gelse bile şu anda takımı ne kadar daha iyi bir noktaya getirebilir, bu tartışma konusu. Perasovic’in dediği değişiklikler, takımın kazanmaya başlaması. Daha çok mücadele ederek oynamamız gerekiyor. Malaga maçının ilk periyodu hariç, 35 dakika çok iyi oynadık. Açık söylüyorum, takımda herkesten katkı almamız gerekiyor ki, iyi sonuçlar alalım” dedi.
FIBA ve Euroleague arasındaki anlaşmazlığa da değinen Yılmaz, “Euroleague konusunda, bizim Anadolu Efes olarak Milli Takım’a basketbolcu göndermeme gibi bir durumumuz olamaz. Zalgiris, milli takıma oyuncu göndermeme kararı aldı. NBA’deki oyuncularımızdan yararlanamıyorken, Euroleague’de Avrupa’nın en iyi oyuncularını seyircilerin önünden çıkarıp milli maç hazırlığına sokmak ne kadar mantıklı bilmiyorum. Biz kararları oyunculara bırakacağız. Nereye gitmek istediklerine onlar karar verecek. Hepsinin ekmek parasını kazandıkları yer kulüpler. Benim yönetici olarak seneye yapacağım transferlerin hepsini Amerikalı yapmam lazım ki, önümüzdeki sene böyle bir problem yaşamayalım. İnşallah bir an önce bu durum düzelir ve biz de en az zararla çıkarız. Biz kulüpler olarak Avrupa’da Türkiye’yi temsil ediyoruz. Milli Takım başarısı tabii ki önemlidir. Benim 5 milli oyuncum var ve 5 oyuncum olmadan ben nasıl maç kazanırım, bunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Sponsor arıyoruz”

Diğer kulüplerin başka sponsorlarla işbirliğine gitmesinin hatırlatılması üzerine konuşan Alper Yılmaz, “Dışarıdan yatırımcı ya da sponsor arıyoruz. 1 ay içinde de, 10 yıl içinde de olabilir. Yurt dışından da yatırım arıyoruz. Ekstra bir gelir elde edemezsek daha düşük bütçelerle yolumuza devam etmek zorundayız. Şu anda başka bir kulüple birleşme gibi bir konunun söz konusu olmadığını biliyorum. Eğer böyle bir durum olsa bile bu yönetim kurulunun kararı olur. Şu anda bize iletilen böyle bir durum yok” diye konuştu. 

Basketbolun son dönemde popülerliğinin arttığını da sözlerine ekleyen Alper Yılmaz, “Fenerbahçe’mim de geçen sezon futboldan daha fazla basketbol kombinesi satması, Galatasaray’ın Eurocup’ta başarılı olması, bizim de kendine has bir taraftar kitlemizin olması, futbolla basketbol arasındaki makasın kapandığının göstergesidir. Sportif başarı bu konuda çok büyük bir önem taşıyor. Basketbola olan ilginin oluşmasındaki en önemli destekçi basındır. Mesela dün gazetelerde Aykut Kocaman, 85. dakikada koltuğunda oturuyor gibi bir haber vardı. Ama Anadolu Efes’in mağlubiyetleri ya da Tofaş’ın ligde 5’te 5 yapması bu kadar yer bulmuyor” diyerek medyada daha fazla yer bulmaları için gerekli çalışmaların yapılacağını da kaydetti. 

Bozhan Memiş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.