EKONOMİ - 30 Aralık 2020 Çarşamba 12:28

Altın fiyatları nereye gidiyor? İşte altındaki düşüşün nedeni

A
A
A
Altın fiyatları nereye gidiyor? İşte altındaki düşüşün nedeni

Samsun Kuyumcular Odası Başkanı Salih Özman, Türkiye’de doların değer kaybetmesinin altın fiyatlarını maliyet olarak ucuzlattığını belirterek, "Altının şu anki fiyatı aslında olması gereken fiyat. Fiyatların düşmesi durabilir ama en azından belli bir süre stabil devam eder" dedi.

Dünya piyasalarında altın fiyatlarında artış gözlemlenirken, Türkiye’de altının gram fiyatı son 3 ayın en düşük seviyesine indi. Yıl sonunda altın fiyatlarında beklenen fiyat artışı dolar kurundaki sert düşüş ile fiyatların gerilemesine neden oldu. Kasım ayında 540 TL’den alıcı bulan gram altın şu an 444 TL bandına kadar geriledi. Türkiye’de altın fiyatları düşerken, dünya piyasalarında altının ons fiyatı sene başında bin 500 dolarken, şu an bin 900 dolar seviyelerine kadar yükseldi.

Yeni ekonomi yönetiminin piyasa beklentilerini karşıladığını belirten Samsun Kuyumcular Odası Başkanı Salih Özman, “Sene sonu itibarıyla herkes fiyat hareketlerini takip ediyor. Döviz ve altın fiyatlarında bir düşüş söz konusu. Yıl sonlarına doğru genelde fiyatlarda yükselme olurdu. İnsanlar açık pozisyonlarını kapatırdı. Bu sene tam tersi oldu, fiyatlar geri doğru çekilmeye başladı. Bunun en büyük nedeni, yeni ekonomi yönetiminin göreve başlaması. İlk etapta faizleri 200 baz puan, daha sonra beklentilerin üzerinde 200 baz puan yükseltmesi yüksek faiz Türk Lirasının değerini arttırdı. Ekonomi yönetimi piyasa beklentilerini birebir karşıladı. Hatta piyasa beklentilerinin bir adım önüne geçtiler. Fiyatlardaki gevşemenin nedeni budur” diye konuştu.

"Belki ileride dövizden kaçışı beraberinde getirecek”

Uluslararası piyasalarda altın fiyatları yükselmesine rağmen Türkiye’de altın fiyatları son 3 ayın en düşük seviyesinde. Bu düşüşün dolar kurundaki düşüşten kaynaklandığını ifade eden Başkan Özman, “Aslına bakıldığında dünyada altın fiyatlarında bir düşüş söz konusu değil. Türkiye’de altın fiyatlarında ciddi bir düşüş oldu. Bu düşüş döviz kurlarındaki hareketlilikten kaynaklanıyor. Faizlerdeki yükseliş Türk Lirasının değerinin yükselmesine neden oldu. Dövizden kaçış olmadı ama dövizin TL’ye dönmesini sağladı. Belki ileride dövizden kaçışı beraberinde getirecek” şeklinde konuştu.

“Bu fiyatlar uzun süre stabil devam eder"

Yeni yılın ilk altı ayında altın fiyatlarının stabil devam etmesini beklediklerini ifade eden Özman, “Uluslararası piyasalarda altın fiyatları düşmedi. Sene başında bin 500 dolardı, şimdi bin 900 dolar civarlarında. Yani uluslararası piyasalarda yükseliş söz konusu. Türkiye’de doların değer kaybetmesi altın fiyatlarını maliyet olarak ucuzlattı. Şu an altın fiyatları 450 TL rakamlarına geldi. Altın 550 TL olduğu zaman bunun gerçek fiyatı olmadığını biliyorduk. Bu fiyatlar ekonomimizin layığı olan yerler değil. Şu an olan fiyat aslında olması gereken fiyat. Fiyatların düşmesi durabilir ama en azından belli bir süre stabil gidecektir. Bu fiyatlar birkaç ay önce olduğu gibi ani artışları yılın ilk altı ayında göreceğimizi zannetmiyorum. Bu fiyatlar uzun süre stabil devam eder. Çok küçük artışlar olur ama büyük sıçramalar yapacağını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.

Oğuzhan Uysal-Murat Baş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AYM üyeliğine seçilen Çınar için yemin töreni düzenlendi Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliğine seçilen Ömer Çınar, düzenlenen törenle ant içip, cübbe giyerek görevine başladı. Anayasa Mahkemesi’nin 62. kuruluş yıldönümü ve yeni üye Prof. Dr. Ömer Çınar’ın göreve başlaması dolayısıyla tören düzenlendi. Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse ile birçok yargı mensubu katıldı. Törende açılış konuşmasını gerçekleştiren AYM Başkanı Kadir Özkaya, AYM’nin yeni üyesi Ömer Çınar’ı tebrik etti. Ülkeye hayırlara vesile olmasını dileyen Özkaya, ”Liyakatli üyelerden oluşan AYM’nin yeni üyesinin kendisinden beklenen katkıyı sağlayacağını umuyorum” dedi. "Hakimler özgürce karar vermelidirler" Hakimlerin kimsenin etkisinde kalmadan tarafsız bir şekilde karar vermesi gerektiğini ifade eden Özkaya, “Adaletin sağlanması bakımından en önemli sorumluluk hakimlere düşer. Hakimin terazisi hep doğru tartmalıdır. Hiçbir neden onları hakkı ayakta tutmaktan alıkoymamalıdır. Örnek ahlak sahibi olmalı, kişilik ve vicdanlarını kirletmemelidirler. Herhangi bir dışsal etki altında kalmadan özgürce karar vermelidirler. Bağımsız ve tarafsız yargının varlığı bağımsız ve tarafsız hakimlere bağlıdır” diye konuştu. “Gazze’deki ikiyüzlülüğü kabul etmiyorum” İsrail’in Gazze’ye yaptığı zulmü kabul etmediklerini vurgulayan Özkaya, “Millet olarak ortak menfaatlerimiz için kenetlenip çalışmalıyız. Gazze başta olmak üzere zulümlere karşı gösterilen ikiyüzlülüğü kabullenemediğimizi dile getirmeyi bir görev biliyorum. İnsanlığa adaleti anlatan devletlerin zulme ve haksızlığa gözlerini ve vicdanlarını kapatmaları, insanlığı gelecek adına umutsuzluğa sevk etmektedir” dedi. Özkaya’nın konuşmasının ardından AYM’nin yeni üyesi Çınar kürsüde yemin etti.
Erzurum Tarih Derneği ve Türk Ocakları’ndan 24 Nisan tepkisi ABD ve Fransa gibi ülkelerin 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı olarak anma günü olarak kabul etmesine tepki gösteren Erzurum Tarih Derneği Başkanı Prof. Dr. H. Ömer Özden ile Türk Ocakları Erzurum Şube Başkanı Av. Nizam Işık, Ermenilerin Türklere karşı yapmış oldukları soykırımın belgelerle ortada olduğunu söylediler. Konuyla ilgili olarak ortak bir basın açıklaması yapan Prof. Dr. Ömer Özden ile Av. Nizam Işık, 24 Nisan 1915 yılında asıl soykırıma uğrayanların Doğu Anadolu’da yaşayan Türkler olduğunu belirterek, asıl bunun dünya gündemine oturtulması gerektiğini ifade ettiler. ABD, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı Anma Günü ilan etmesinin yıl dönümünde ortak bir açıklama yapan Erzurum Tarih derneği Başkanı Prof. Dr. H. Ömer Özden ile Türk Ocakları Erzurum Şube Başkanı Av. Nizam Işık, şu ifadeleri kullandılar: “24 Nisan 1915 tarihinde, Ermenilerin Türklere yönelik tedhiş ve terör eylemlerine karşı bir tedbir olmak üzere Osmanlı Devleti’nin Sevk ve İskân Kanunu, bir tehcir değil, Ermenileri iskân etme kanunudur. Bu kanun gereğince Ermeni nüfus hem güvenli bölgelere nakledilmiş ve orada iskan edilmiş hem de Osmanlı ordusuna karşı yapabilecekleri suikastler önlenmeye çalışılmıştır. Bu iyi niyetli girişim, sonraki zamanlarda ters döndürülerek bir soykırım yapıldığı gibi yalan bir beyanın etrafında insanlar aldatılmaya çalışılmış ve Türk toplumuna ve devletine yönelik bir karalamaya dönüştürülmüştür. 1918 yılında Anadolu coğrafyasında Ermenilerin Türklere karşı yapmış oldukları soykırım ise belgelerle ortadadır. 1915 yılında çıkarılan yasanın bir sevk ve iskan yasası olduğu da yine belgelerle ortadadır. Tarih ise belgelerden yola çıkılarak yapılan bir bilimdir. Belgeden yoksun anlatılan hiçbir olayın kıymeti harbiyesi bulunmamaktadır. Bu bakımdan her 24 Nisan’da karşımıza çıkarılan sözde Türklerin Ermeni kıyımı yaptığı gibi bir yalanı artık bütün ülkelerin anlamasını ve bu yalanın artık tutmadığını görmelerini istiyoruz. Asıl soykırıma uğrayan Doğu Anadolu’da yaşayan Türklerdir ve asıl dünya gündemine oturtulması gereken budur. Doğu Anadolu’nun muhtelif bölgelerinde ortaya çıkarılan toplu mezarlar bunun en önemli kanıtıdır ve batılı ülkelerin özellikle de Amerika ve Fransa’nın artık bunu görüp anlaması gerekmektedir. 24 Nisan’da bir sözde Ermeni kıyımının yapıldığı iddiasını Türk Ocakları Erzurum Şubesi ve Erzurum Tarih Derneği olarak kınıyor ve böyle bir iddianın asılsız olduğunu tüm dünya kamuoyuna açıkça ilan ediyoruz.”
Düzce Kuyruğun sebebini duyan şaştı kaldı Düzce(İHA) – Düzce’de çiftçilere tavuk dağıtımı yapıldı. Yumurta tavuğu almak isteyenler uzun kuyruklar oluşturdu. Düzce Ziraat Odası tarafından çiftçilere destek olmak amacıyla yapılan çalışmada 5 bin adet Ataks cinsi yumurta tavuğu dağıtıldı. Sabah saatlerinde başlayan tavuk dağıtımında tavuklarını almak isteyen Düzceli çiftçiler Ziraat odası önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Vatandaşlar, 170 TL’ye tavuk almak için bekledi. 3 yıl yumurta veriyor Türkiye’de üretimi yapılan yerli Ataks tavuğu Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü tarafından yetiştirilirken 3 yıl kadar yumurta veriyor. Hastalıklara karşı dirençli, iklim şartlarını karşı dayanıklı olduğu bilinen Atkas tavuklarının yumurta rengi ise beyaz-kremsi renk şeklinde görülüyor. Yıllık yumurta verme ortalaması ise 240 ile 270 civarında oluyor. Çiftçimizin ihtiyacını karşılıyoruz Tavuk dağıtımı ile ilgili konuşan Düzce Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk, alışkanlık haline gelen civciv dağıtımını bu yıl tavuğa çevirdiklerini belirterek şunları söyledi; “Çiftçilerimize her yıl civciv dağıtıyorduk, bu yıl 3 aylık olarak 5 bin civarı tavuk dağıtımı yapacağız. Buda Düzce’ye 5 bin tavuğun girmesi demektir. Bu bir projedir. Çiftçilerimize katkımız olsun diye böyle bir çalışma yaptık. Talep olduğu sürece de dağıtıma devam edeceğiz. Bizim tahminlerimizde de fazla talep oldu. Bu talep çiftçilerimizin ihtiyacı olduğunu gösterdi. İhtiyaçları karşılamaya çalışıyoruz. Bu tavuklar yumurta tavuğudur. Düzce’mize her gün 5 bin yumurta girişi bu tavuklarla mümkün olacak. Karadeniz bölgesinde uygun olan Ataks cinsi tavuklar 170 TL’den çiftçimize veriyoruz." Tavuk almak için bekleyen Sinan Korkmaz ise; “Yeğenim ile birlikte tavuk alamaya geldik. Yumurtası ile doğal beslenmek için. Market yumurtası yerine kendi ürünlerimizi yetiştirmeyi tercih ediyoruz. 10-12 Tavuk almayı düşünüyorum”dedi.