SAĞLIK - 17 Aralık 2014 Çarşamba 21:01

Ameliyatsız gençleşmede yeni dönem

A
A
A
Ameliyatsız gençleşmede yeni dönem

Ameliyatsız gençleşmede ses dalgalı yeni dönem başlıyor. Yüksek odaklı bir ultrason cihazı uygulaması olan yöntemle tek seansta hemen sonuç alınıyor.

Ameliyatsız gençleşmede ses dalgalı yeni dönem başlıyor. Yüksek odaklı bir ultrason cihazı uygulaması olan yöntemle tek seansta hemen sonuç alınıyor. Uygulama, henüz cerrahi aşamaya ulaşmamış yaşlılık belirtilerinde yüz güldürücü sonuçlar veriyor. Ayrıca kırışıklık, sarkma, gıdı sorunu ve yüz kavisinin kaybolması, kol altı ve bacak içlerindeki sarkmalarla beraber göbek bölgesinde de etkili sonuçlar doğuruyor. Ağrısız gerçekleşen yöntemin yan etkisi bulunmuyor, kişi sosyal yaşantısına hemen dönebiliyor.

Hepimizin ortak dileklerinden biri şüphesiz zamanı durdurabilmek ve her yaşta güzel ve fit bir görünüme sahip olmaktır. Bununla ilgili estetik alanında, gerek cerrahide gerekse cerrahisiz teknolojik cihazlarda süratli bir şekilde yenilikler sunuluyor. Cerrahisiz yöntemlerden en yenisi ise ses dalgaları ile çalışan yüksek odaklı ultrason sistemidir. Sistem maksimum güvenli, FDA onayı olan ultrason cihazı niteliğini taşıyor. Cihazlı uygulama sadece tek seans yapılıyor. Yaşlılık belirtileri uygulama sonrası önemli ölçüde ortadan kalkıyor ve 3 ay içinde uygulamanın etkisi tam olarak kendini gösteriyor. Hera Estetik Merkezi’nden Medikal Estetik Uzmanı Dr. Yaprak Konakçı yöntemin avantajlarından bahsederek,” Yaşlılık belirtileri olan kırışıklık ve sarkmalarda mutlu edici sonuçları var gerçekten. En önemli özelliği ise yüz ile birlikte kol altı, bacak içi ve göbek bölgesindeki sarkma ve deformasyonlara da çözüm sunuyor olmasıdır.” Dedi.

"SONUCU ANINDA GÖZLEMLEYEBİLİYORUZ"

Yöntemin etki mekanizmasını anlatan Medikal Estetik Uzmanı Dr. Yaprak Konakçı,”Yöntem, odaklanmış yüksek yoğunluktaki ses dalgaları ile cildin üst tabakasında herhangi bir hasar yaratmadan alt tabakalara akustik bir enerji gönderiyor. Oluşan termal etki ile alt takalar 60-65 dereceye kadar ısıtılarak, cildin sıkılaşması ve gerginleşmesini sağlayan kollojen yapımını uyarıyor ve cerrahiye en yakın sonuçları veriyor. Özellikle 40 - 60 yaş arasındaki kişiler tarafından tercih ediliyor. En iyi sonuçlar ise hafif ve orta dereceli yüz sarkması ve kırışıklıklarında elde ediliyor. Yöntemin klasik yüz germeden farkları ise; anestezi gerektirmeden uygulanması, cerrahi yan etkisinin bulunmaması, tek seansta gerçekleşmesi, ağrısız olması, güvenilir ve uzun süreli sonuçlar vermesidir. Terapi sonrası yüz ve boyunda herhangi bir iz, ağrı, şişme, kızarıklık, morarma veya ödem gibi olumsuzluklar görünmüyor. Uygulama yüzde mimik, hissizlik ya da ifade kaybına yol açmadığı için kişinin doğal görüntüsünü de bozmuyor. Uygulama yapılan bölgedeki sarkma ve kırışıklıklar büyük ölçüde yok oluyor. Ciltteki sıkılaşma, parlaklık ve göz kapağındaki kalkıklık (lifting etkisi) anında gözlemlenebiliyor.” Şeklinde bilgi verdi.

YÜZ OVALİNİN ŞEKİLLENMESİ VE GIDI SORUNUN GİDERİLMESİNDE DE ÇOK BAŞARILI

Uygulamaların mutlaka uzman hekimler tarafından yapılması gerektiğinin altını çizen Dr. Yaprak Konakçı,” İşlem öncesi uygulama yapılacak cilt değerlendirildikten sonra kişinin cepheden ve profilden fotoğrafları alınır. Ardından özel bir krem jel uygulama alanına sürülerek tedavi protokolü kişiye özel gerçekleştirilir. Kişinin cilt altı tabakasına, derinlemesine uygun enerjiler gönderilir, uygulama bölgesi farklı vektörler boyunca en az iki kez taranır. Bu sırada cihaz ekranından derinlik ve ısı ölçümleri alınarak kontrollü uygulama sağlanmış olur. Cihaz ayrıca derin doku etkili kartuş ile daha yüzeysel etkili kartuş olmak üzere 2 farklı katmanda çalışmaya olanak tanır. Uzman hekim tarafından cilt kalınlığı analizi yapılarak hangi kartuş ile çalışacağı belirlenir. Tek seanslık uygulama, işlemin yapılacağı alanın genişliğine bağlı olarak 45 - 60 dakika arasında sürer. Uygulama sonrası ciltteki gerginlik, oluşacak etkinin yüzde 25’ i kadardır. Kalan yüzde 75’ lik etki ise 3 ay içinde tamamlanır. Tedavinin etkinliği ortalama 1 buçuk 2 yıldır. Yöntem yüz ovalinin şekillendirilmesinde, göz kapağı ve kaş seviyesi düşüklüğünde, göz altı torbalanmalarında, göz çevresi kırışıklarında, çene hatlarının belirginleşmesinde, boyun kırışıklığı ve gevşekliğinin giderilmesinde son derece başarılı sonuçlar veriyor.

Gıdı bölgesi yağlı kişilerdeki uygulamaların tüm bahsedilen olumlu etkilerinin yanında bir de bu alandaki yağlı bölgelerde bir bedene kadar incelme avantajını sunduğunu da belirtmek gerekir.” Dedi.

TEK SEANS YETİYOR

Uygulama ile ilgili bilgiler aktarmaya devam eden Dr. Yaprak Konakçı,”Uygulama çoğu hastada tek seans olarak yeterliyken, ileri sarkması olan kişilerde 6 ay sonra tekrar işleme ihtiyaç duyulabilir. Uygulama öncesi herhangi bir hazırlığa gerek olmuyor çünkü ciltte herhangi bir kızarıklık ya da iz kalmadığı için, kişiler öğle aralarında bile uygulama yaptırabilirler. Bu yöntemde hamileler ve emziren anneler dışında, uygulama bölgesinde cilt hastalığı olanlar, kronik ciddi hastalıkları olanlar, pıhtılaşma bozukluğu olanlar ve bununla ilgili ilaç kullananlar, bağışıklık sisteminde bozukluk olanlara yöntemi önermiyoruz. Bu saydıklarımız dışındaki herkes bu uygulamadan faydalanabilir. Ancak burada da dikkat edilmesi gereken en önemli nokta kişilerin kırışıklık ve sarkmalarının ilerlememiş boyutta olmasıdır. İleri derecede kırışık ve sarkmalar ancak cerrahi yöntemlerle giderilebilir. Bunun için 30’lu yaşlarda itibaren alınacak önlemler ve yapılacak benzeri uygulamalar yaşlanma etkilerini de yavaşlatmanızı sağlayacaktır.” Şeklinde konuştu.

UYGULAMA SONRASI DİKKAT EDİLECEKLER

Uygulama sonrası dikkat edilmesi gerekenlere de değinen Yaprak Konakçı,”Uygulama her mevsim yapılabilir. Yaz mevsiminde yapılan uygulamalarda yoğun güneşten kaçınmak gerekir. Ayrıca uygulama sonrası uygulama bölgesinde çok sıcak ya da çok soğuk uygulamalar yapılmamalı. 1 - 2 hafta sauna ve buhar banyosundan kaçınılmalı. Ağır egzersizler yapılmamalı. Uygulama sonrası yaşlanmayı hızlandıran faktörler olan sigara, stres, aşırı makyaj ve cildi kurutacak çeşitli faktörlerden uzak durmak gerekir. Düzenli bir yaşam tarzı ve sağlıklı beslenme cildinizin genç kalmasına destek olacaktır. Arzuya ve yaşam tarzına göre istenirse 1 buçuk 2 yıl sonra yüksek odaklı ultrason uygulaması tekrar yaptırılabilir.” dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Çaldığı motosikleti çaldırdı...Çalıntı motosikletle lokantaya yemek yemeye giden hırsız döndüğünde neye uğradığını şaşırdı Adana’da 3 ayda 5 motosiklet çalan zanlı, "Motosikletleri bir tanıdığımın avukat masraflarını karşılamak için çalıp, sattım" diyerek kendini savundu. Mahkemeye çıkartılan zanlı tutuklandı.Edinilen bilgiye göre olay, 15 Nisan saat 19.30 sıralarında Seyhan ilçesi Kuruköprü Mahallesi’ndeki bir otelin önünde meydana geldi. Şüpheli Süleyman H. (21) ile ismi açıklanmayan suç ortağı, Ömer Ö.’nün park halindeki motosikletini çalmaya karar verdi. Süleyman H. motosikleti düz kontak yapmaya çalışırken, arkadaşı ise cep telefonuyla konuşma bahanesiyle gözcülük yaptı. Şüpheliler, alarmın çalmasına aldırış etmeden çalıştırdıkları motosiklete binip, bölgeden uzaklaştı. O anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı.Motosikletini bulamayan Ömer Ö.’nün ihbarıyla Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, olayla ilgili çalışma başlattı. Güvenlik kamerası görüntülerinden kimliği belirlenen Süleyman H.’nin, 3 ay içerisinde 5 motosiklet daha çaldığını tespit etti. Adresi belirlenen şüpheli, Seyhan ilçesi Dağlıoğlu Mahallesi’nde caddede yürüdüğü sırada yakalandı. Emniyete götürülen Süleyman H. ifadesinde, “Motosikleti çaldıktan sonra bir şeyler yemek için lokantaya gittik. Masadan kalktıktan sonra motosikletin çalındığını gördük. Önceki motosikletleri de bir tanıdığımın avukat masraflarını karşılamak için çalıp, sattım” dedi.Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Süleyman H., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Çalıntı motosikletler bulunmazken, firari şüpheliyi ise yakalama çalışmalarının sürdüğü bildirildi.
Ordu Başkan Tavlı: “Üretimin her noktasında maliyet avantajı sağlıyoruz” Ordu’nun Ünye Belediyesi tarafından hizmete açılan sera projesi ile park ve bahçe bitkileri maliyetleri anlamında yüzde 50’ye varan avantaj sağlandı. Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı, üretimin her noktasında maliyet avantajı sağladıklarını söyledi. Ünye Belediyesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı işbirliği ile kurulan serada bugüne kadar park ve bahçe bitkileri üretimi anlamında ciddi başarılar elde etti. Kurulduğu 2022 yılından bu yana hem istihdama katkı sunan, hem de Ünye Belediyesi’nin park ve bahçe bitkileri anlamında kendi kendine üretim yapmasına imkan sağlayan proje ile maliyet anlamında ciddi avantajlara imza atıldı. 2024 yılı yaz dönemi hakkında verilen bilgilere göre, yaz sezonuna hazırlık aşamasında 52 bin adet tohum dikimi yapıldı. Bu tohumlardan 47 bininin ise sağlıklı şekilde üretimi gerçekleştirilerek üretim anlamında yüzde 95 başarı sağlandı. Hali hazırda serada mevsimlik çiçek olarak 17 çeşit, süs bitkisi ve çalı gurubunda ise 50 çeşit üretim gerçekleştiriliyor. Yaz dönemi ile birlikte üretilen bu çiçek ve bitkiler Ünye’nin her noktasına dikilerek şehrin görsel güzelliğine katkıda bulunacak. Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı proje hakkında yaptığı açıklamada, “Seramızda yaptığımız üretimlerle park ve bahçe bitkileri anlamında belediyemize yüzde 50’lere varan avantaj maliyeti kazandırmış olduk. Ünye’mizde hizmet noktasında konkasör şantiyelerimizde yol üretimi anlamında maliyetlerimizi 3’te 1’e düşürdük. Her alanda yaptığımız üretimlere daha az maliyetle çok daha fazla hizmet üretmenin mutluluğun yaşıyoruz” diye konuştu.
Trabzon Trabzon raylı sistem hayaline kavuşuyor Trabzon’da uzun yıllardır beklenen Trabzon Raylı Sistem Hattı’nın devir protokolü Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Trabzon Büyükşehir Belediyesi arasında imzalandı. Tek bir protokol ile Türkiye’nin en uzun raylı sisteminin yapılacağı Trabzon’da projenin 2028 yılında bitirilmesi hedefleniyor. Trabzon’un yıllardır beklediği projelerin başında yer alan Raylı Sistem Hattı’nın devir protokolü imzalandı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nde düzenlenen devir protokolü törenine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün ile Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmî Gazetede yayınlanan kararla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından üstlenilecek proje aynı zamanda tek bir protokol ile Türkiye’nin en uzun raylı sistemi olacak. İlk etapta 8.7 kilometresi ile başlayan ardından da 32 kilometrelik uzunluğuna sahip olacak Trabzon Raylı Sistem Hattı’nın 2028 yılında hizmete girmesi hedefleniyor. Devir protokolünde bir konuşma yapan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, raylı sistem çalışmalarını hızlı bir şekilde başlattıklarını belirterek, “Projemiz genel itibariyle 824 bin kişinin yaşadığı şehrimizde özellikle Akçaabat, Yomra ve Ortahisar ölçeğimizde 500 bin kişinin yaşadığı sirkülasyonun en yoğun olduğu alana hizmet etme hedefiyle beraber oluyor. Yani Akçaabat ve Yomra arası planlanıyor. Ancak projemizin başlangıç aşaması şehir hastanemizin de hizmete alınması ile beraber daha yoğun bir alan olacak etaplamanın en yoğun alanı Akyazı-Meydan olarak yani 8.7 km’lik alan itibarıyla inşallah başlayacağız. Hemen akabinde üniversitemizde yani Akyazı-Havalimanı aksıyla beraber 16 km’lik kısmını Ortahisar ölçekli olarak ele alacağız ardından da Akçaabat bağlantımız ve Yomra bağlantımız şeklinde projemize inşallah devam ettirmeyi arzu ediyoruz. Tabii ki bütün şehirlere yapılan hizmetlerin bahanesi kıymetli Cumhurbaşkanımızın ülkesine milletinden memleketine hizmet etmeye adanmış olan liderimizin Cumhurbaşkanımızın iradesi kararı kararlılığı ve hizmete aşkıdır. Hatırlarsanız bu projemizi kıymetli Cumhurbaşkanımız Trabzon’u ziyaretinde de hemşerilerle beraber buluşmasında da gündeme getirmiş paylaşmış biz de bir manada ondan sonraki süreci şehrimizde bu projeyi önceliklendirerek ve şehirdeki beklentiyi karşılamak adına bu çalışmayı hızlı bir şekilde başlattık” dedi. Proje tek bir protokol ile imzalanan en uzun raylı sistem çalışması olacak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün ise yaptığı konuşmada, Türkiye’de 970 kilometre raylı sistem işletmeciliği olduğunu belirterek “Şehirler çok büyüdü onlarca yıl önce bir trafik sorunu yoktu ama artık insanların büyükşehirlerde yaşarken ilk akıllarına gelen problem trafik problemi. İkinci problem ise Karadeniz’de daha çok yaşadığımız arazi problemi. Birkaç on yıl önce baktığımızda şehirlerde toplu taşıma önemli değildi. Son 15-20 yılda daha hayati hale geldi. Şehirler büyüdükçe ulaşım ana planlarının gerektirdiği ulaşım ihtiyaçları artıyor. Trabzon’da ulaşım ana planının güncellenmesiyle bir raylı sistem ihtiyacı ortaya çıktı. 800 bini aşkın nüfus herkesin şehir merkezine gelme durumu var. Burada uzun bir planlama gerekiyordu. Bu anlamda bugün kadar Türkiye’de 970 kilometre raylı sistem işletmeciliği var. Bunun 433 kilometresini bakanlığımız gerçekleştirdi. Bugünkü protokolde de tek bir protokol ile en uzun raylı sistem çalışması Trabzon için başlıyor. İki ucuna baktığımızda 32 kilometreden bahsediyoruz. Diğer şehirlerde yapımı devam eden 61 kilometre raylı sistem hattı var. Bugün inşallah imzasını atıyorken etüdümüzün, projelerimiz, sondajlarımızın 1-1.5 yıl içerisinde tamamlanması, 2025 yılında inşallah yapım aşamasına getirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Genç projenin 2028 yılında bitirilmesinin hedeflendiğini belirterek, “Uygulama projemizi inşallah tamamlayıp süratle 2025 programımıza yetiştiğimiz taktirde 2025 yılında fiilen başlayıp 2028 yılında bunu bitirmeyi hedefliyoruz. Bunu Bakanımız ile paylaştık. Süratli çalışacağız. Şehrimizde beklenen bir proje. Bizim önceliklerimiz arasında 3 temel projeden bir tanesi ve birincisidir” diye konuştu.
İstanbul İstanbul’da lüks otomobil kaçakçılığı operasyonu: 20 Kişi yakalandı İstanbul’da düzenlenen otomobil kaçakçılığı operasyonda, yabancı kişilerce yurt dışından turistik amaçla getirilip usulsüz yöntemlerle satıldığı belirlenen piyasa değeri yaklaşık 60 milyon lira değerinde çeşitli marka ve modelde 17 lüks araca el konulurken, 20 kişi gözaltına alındı. Otomobillerin bazıları İnterpol listesinde ‘çalındı’ kaydı yer alıyor.Alınan bilgiye göre, İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, bazı yabancı uyruklu kişilerin yurt dışından Türkiye’ye çalıntı otomobil getirip ülkede usulsüz yollarla sattıktan sonra çıkış yaptığı bilgisine ulaştı.İl genelinde lüks oto kaçakçılığının men edilmesi ve takibine yönelik geniş kapsamlı çalışma başlatan polis, yurda turistik amaçla yolcu beraberinde getirilen lüks araçların, yasal süresi içerisinde ülkeden çıkış yapmadığını ve şase numaraları değiştirilen bazı araçlara, sahte evraklarla tescil işlemi yapılarak Türkiye plakası çıkarıldığını tespit etti. Araçlara yönelik yapılan detaylı araştırmalarda otomobillerin bir kısmının Almanya, İsveç ve Polonya‘dan çalındığı ve İNTERPOL listesinde “çalıntı” kaydı bulunduğu ortaya çıkarıldı. Söz konusu araçların Türkiye’de aktif olarak kullanıldığı anlaşılınca operasyonun düğmesine basıldı.Lüks otomobil kaçakçılığına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, teknik ve fiziki takip başlatan polis, el değiştiren yeni araç sahiplerinin kimlik ve adres bilgilerini tek tek tespit etti. Sahte belgelerle tescil işlemi gerçekleştirilen ve kullanıldığı belirlenen piyasa değeri yaklaşık 60 milyon lirayı bulan 17 otomobile el konulurken, 20 şüpheli düzenlenen operasyonla yakalandı.Zanlılara ait ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda, sahte olduğu değerlendirilen çok sayıda araç satış evrakı ele geçirildi. Operasyonda, yurt dışından temin edilip usulsüz yöntemlerle satıldığı belirlenen çeşitli marka ve modelde 17 lüks otomobil ise el konulduktan sonra bugün İstanbul Emniyet Müdürlüğü avlusunda sergilendi.Yakalanan otomobil kaçakçıları sorgulanmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şubesine götürüldü. Buradaki ifade işlemleri tamamlanan 20 zanlının, farklı tarihlerde sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkemece ‘adli kontrol’ şartıyla serbest bırakıldıkları öğrenildi.