SAĞLIK - 04 Ağustos 2017 Cuma 10:44

Anne ve babalar 'çocukların gündelik hayattaki güvenliğine' dikkat

A
A
A
Anne ve babalar 'çocukların gündelik hayattaki güvenliğine' dikkat

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Doktoru Mersiye Salihoğlu, çocukların gündelik hayattaki güvenliği açısından anne ve babalara uyarılarda bulundu.

Tekirdağ’da faaliyet gösteren Star Medica Hastanesinde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Doktoru Mersiye Salihoğlu, 2 yaş çocukların küçük kaşifler olduğunu ve her şeyi deneyim etmek istediklerini belirtti. Çocuğun çok hareketli olabildiğini ve anne babalarını sık sık peşinde koşturabildiğini belirten Dr. Mersiye Salihoğlu, ancak bu onun yaramaz olduğu anlamına gelmediğini, sadece öğrendiği tüm yeni becerilerini denemek istediğini söyledi.

Dr. Mersiye Salihoğlu, "Ne var ki çocuğunuzun edindiği her yeni beceri beraberinde yeni güvenlik endişelerini de getirir ve tüm tehlikelere karşı sizin gözünüzün küçük kaşifinizin üzerinde olması gerekir. Annelerin en çok dikkat etmesi gereken 3 güvenlik endişesi ise şöyle sıralanabilir, boğaza bir şey kaçması, suda boğulma ve düşmek" dedi.

Çocuklarınıza bunları tek başına yedirmeyin

Çocuğun ağzına bir şey götürüp nefessiz kalmasının çok riskli olduğunu dile getiren Dr. Mersiye Salihoğlu, "5 yaş altı çocuk ölümlerinde en sık rastlanan sebeptir. Çocuğunuzun boğazına kaçabilecek ilk sıralardaki gıdalar ise, üzüm, şekerlemeler, çerez, patlamış mısır ve sosistir. Çocuklara 5 yaşını tamamlamadan bütün üzüm verilmemelidir. Bunun yerine üzümü ufak parçalara kesip çocuğunuza servis etmelisiniz. Şekerlemeler de tek başına yemesi için asla çocuğa verilmemelidir ve sakız da asla önerilmemektedir. Fındık fıstık gibi çerezler ve patlamış mısır bütün olarak ancak 7 yaştan itibaren verilmelidir. Bunlarla birlikte uzmanlar çocuğunuza verdiğiniz bütün gıdaların 1-1,5 santim olacak şekilde kesilip servis edilmesini önermektedir" şeklinde konuştu.

"Çocuklar suya düştüklerinde çırpınıp su sıçratamazlar"

Suda boğulmanın sessiz bir tehlike olduğunu da söyleyen Dr. Mersiye Salihoğlu, "Ölümcüldür. Çocuklar suya düştüklerinde çırpınıp su sıçratamazlar, sadece sessizce batarlar. Özellikle suyla daha haşır neşir olunan yaz aylarında çocuk daha dikkatli izlenmelidir çünkü herkes izliyor dahi olsa göz açıp kapayıncaya kadar çocuk boğulabilir. Boğulma havuzda, denizde, tuvalette, bir kova suda veya banyo küvetinde yaşanabilir. Bu anlamda 'bir çift göz' her zaman çocuğunuzun üzerinde olmalıdır. Bunu evde eşinizle birlikte çalışmanız önerilir. Eğer mutfağa gitmeniz gerekiyorsa eşinize 'Ben mutfaktayım, çocuğu gözle' diye haber vermelisiniz ve ondan sesli bir onay gelene kadar çocuğu yalnız bırakmamalısınız. Boğulmaları önlemek için çocuğunuza erken yaşta yüzmeyi öğretin ve yüzme derslerini çocuğunuzun kendi çabalarıyla uzun bir mesafe yüzene dek sürdürün. Çocuğun boğulması ebeveynlerinin kötü veya ilgisiz olduğu anlamına gelmez. Boğulmalar daha çok bir başkasının çocuğunu izlediğini düşünen veya bir anlığına başka bir tarafa bakan iyi ebeveynlerin başına gelmektedir. Boğulma bir anda gerçekleşir ve çok trajik bir kazadır" diye konuştu.

"Pencerelere yakın olan mobilyaların yerlerini değiştirin"

Pencerelerden düşmelerin her sene binlerce çocuğun yaralanmasına sebep olduğunu da ifade eden Dr. Mersiye Salihoğlu, "Bunu önlemek için pencerelere yakın olan mobilyaların yerlerini değiştirin, pencerelerin kolaylıkla açılmasını önleyecek koruma sistemleri kurun. Düşerek yaralanmaların çoğu da meraklı çocuğunuzun kendi karyolasından kaçmasıyla yaşanmaktadır. Eğer karyolasından kaçmaya teşebbüs ediyorsa onu çocuk yatağına geçirme vaktiniz gelmiş demektir. Her sene yaklaşık 10 bin çocuk karyolalar yüzünden yaralanmaktadır ve bunlar genellikle düşerek gerçekleşmektedir. Ev içinde alacağınız bir diğer önlem ise çocuğunuzun asılabileceği televizyon seti ve raflar gibi tırmanmaya çalıştığında üzerine düşebilecek ağır mobilyaları sağlamlaştırmak olmalıdır" açıklamasında bulundu. 

Halil Dağ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."