ASAYİŞ - 19 Aralık 2014 Cuma 11:55

Anne ve kızını eşinin kıyafetlerini giyerek öldürmüş

A
A
A
Anne ve kızını eşinin kıyafetlerini giyerek öldürmüş

Konya’da, anneyle 10 yaşındaki kızını öldüren cinayet zanlısı, jandarma tarafından yakalandı. Katil zanlısının cinayeti, köylülere tanınmamak için karısının elbiselerini giyerek işlediği ortaya çıktı.

Olay, 13 Aralık tarihinde Ilgın ilçesinin Göstere Mahallesinde meydana geldi. Katar'da çalışan Haziret Geçitli, ailesinden haber alamayınca Burdur'da üniversitede okuyan oğlu İlyas'ı arayarak annesi Fatma Geçitli (38) ve 10 yaşındaki kız kardeşi Betül'e ulaşmasını istedi. İlyas'ın durumu haber vermesi üzerine eve giden Geçitli’nin yakınları kapıyı kimsenin açmaması üzerine durumu jandarmaya bildirdi. Eve giren ekipler anne ve kızını bıçakla öldürülmüş halde buldu. Olaydan sonra jandarma ekipleri, anne ve kızın katil zanlısını bulmak için geniş çaplı soruşturma başlattı. Jandarma bünyesinde kurulan özel bir ekip, ilk olarak görgü tanıklarının ifadelerine başvurarak köydeki şüpheli kişileri tek tek sorguya aldı. Cinayetin işlendiği evde de titiz bir çalışma gerçekleştiren ekipler, elde ettiği delil ışığında Aydoğan Ü. (32) ile eşi Gülengül Ü.'nün (36) çelişkili ifadeler vermesi üzerine karı kocayı şüpheli sıfatıyla göz altına alındı.

EŞİ VE KENDİSİ HAKKINDA ÇIKARDIĞI DEDİKODULAR YÜZÜNDEN ÖLDÜRMÜŞ
Jandarma tarafından yapılan çalışmada şüphelerin yoğunlaştığı Aydoğan Ü. ve eşi Gülengül'ün yapılan sorgularında çok çarpıcı detaylar ortaya çıktı. Aydoğan Ü., cinayeti işlediğini itiraf ederken eşi ise kocasının cinayeti işledikten sonra haberi olduğunu ve sadece cinayette kullanılan bıçakları ortadan kaldırmaya yardım ettiğini söylediği öğrenildi. Aydoğan Ü.'nün de cinayette kullandığı bıçağı daha sonra eşiyle birlikte sulama kanalına attığını söylediği öğrenildi. Katil zanlısının jandarmaya verdiği ifadede, Fatma Geçitli'nin kendisi ve karısı hakkında çıkardığı dedikodular nedeniyle kinlenerek cinayeti işlediğini söylediği iddia edildi.

EŞİNİN KIYAFETLERİNİ GİYMİŞ
Katil zanlısının ayrıca, cinayeti işlemeden önce maktulün evine keşif amaçlı defalarca gittiği ve cinayet günü köylülere tanınmamak ve eve rahat girebilmek için eşinin kıyafetlerini giydiği öğrenildi. Aydoğan Ü. jandarmaya verdiği ifadesinde, "Köyde eşim ve benim hakkında asılsız ifadelerde bulunuyorlardı. Ben de bu duruma kinlenip, intikam almaya karar verdim. Eve gizlice girip öldürdüm. Betül'ü öldürmeyecektim ama beni tanıdığı için öldürdüm. Betül'ü öldürdüğüm için pişmanım" dediği öğrenildi.

CİNAYET AKŞAMI İNTERNETTEN KENDİSİNİ ARADI
Katil zanlısının öldürdüğü Fatma Geçitli ve 10 yaşındaki kızı Betül dışında köyde bazı kişileri de öldürmeyi planladığı ortaya çıktı. Aydoğan Ü.'nün ayrıca cinayeti işledikten sonraki gün internete girerek haberlerde eşinin ve kendisinin adını aradığı öğrenildi. Öte yandan, Aydoğan Ü. bugün Cumhuriyet savcısına cinayeti nasıl gerçekleştirdiğini anlattı. İlk olarak kendi evinde kıyafetleri sobada yaktığını anlatan zanlı, daha sonra yaklaşık 100 metre mesafedeki Fatma Geçitli'nin evinde yer tespiti yaparak cinayet anını anlattı.  

SELMAN AYAS
KONYA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uzman jinekologdan kadınlar için önemli uyarı: "Normal saymayın" Jinekolog Elifnur Özak, menopoz sonrası görülen vajinal kanamalara dikkat çekti. Bu dönemde görülen kanamaların genellikle iyi huylu nedenlere bağlı olduğunu belirten Uzm. Dr. Özak, “Ancak bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoza girildikten sonra, artık vajinal kanamalar ‘normalimiz’ olmaktan çıkar, göz ardı edilmemelidir.” diyerek kadınları uyardı. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elifnur Özak, menopozun kadınların doğal yaşam döngüsünün bir parçası olduğunu hatırlattı. Adet kanamasının kesilmesine menopoz denildiğini, tıbbi açıdan ise menopozun yumurta ve hormon üretiminin sona ermesi anlamına geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Özak, kadınların bu yeni dönemi için, "Kadınlarda ortalama 40’lı yaşlardan itibaren reprodüktif çağın menopozal kısımları başlar. Adetlerimiz, belirgin bir problem olmadığı sürece, bir anda kesilmez, yavaş yavaş araları açılarak gider. 2 ayda bir, 3 ayda bir, 6 ayda bir... ’Pre- menopoz’ dediğimiz bu menopoz öncesi dönemde kadınlarda “vazomotor semptom” olarak bilinen sıcak basmalarıyla, ani ve yoğun terlemelerle, ani sinirlilik haliyle, geceleri uyku problemleriyle, vajinal kurulukla sıklıkla karşılaşırız. Bunlar, vücutta azalan östrojen düzeylerinin bedenimizde oluşturduğu sonuçlardır. Premenopozal dönemdeki bu sorunların hemen hepsinin tedavisi mümkündür. Ne zaman ki bir sene hiç adet görülmez, ancak o şekilde ‘menopoza girdim’ diyebiliriz. Bu dönem de ortalama 45-55 yaşları arasına denk gelmektedir" bilgilendirmesinde bulundu. Normal kabul etmeyin, sebebini öğrenin Menopoz sonrasında vajinal kanamalar görülebildiğini, bunların pek çok kadın tarafından “normal” kabul edilip, doktor kontrolüne gerek duymadığını belirten Uzm. Dr. Özak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınlar özellikle doğurganlık süreçlerinde, hamilelik öncesinde ve hamilelikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünde olmayı önemserler. Menopoza girdikten sonra ise artık jinekologla işlerinin bittiğini düşünürler, muayenelerini ihmal ederler. Menopoza girdikten sonra kanama sorunu yaşadıklarında bunu göz ardı ederler. Oysa bu dönemdeki kanamalar masum olmayabilir. Menopoz sonrası vajinal kanamalar genellikle iyi huylu sebeplere bağlı olsalar da bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoz sonrası kanama durumunda, jinekolojik muayene ve bu muayene sonuçlarına bağlı olarak rahim içinden (endometriyum) örnekleme yapmak, biyopsi alarak kötü huylu bir hastalık olup olmadığını değerlendirmek gerekebilir. Endometriyum kanserleri erken dönemde kendisini kanama ile belli ettiği için, çoğu zaman bu kanamalar sayesinde erken evrelerde yakalanır ve pek çok hastada kemoterapi ihtiyacı dahi olmadan, sadece ameliyatla cerrahi olarak tedavi edilebilir. Kötü rüya görmemek için bu kanamaların nedenlerinin belirlenmesi gerekir."
İzmir Üretken yapay zeka teknolojisi, en çok fotoğrafçılığı etkiliyor İki yıl önce hayatımıza hızlı bir giriş yapan üretken yapay zeka teknolojisi fotoğraf sanatı başta olmak üzere grafiksel anlamda çeşitli görseller üreten sektörler üzerinde etkisini giderek arttırıyor. Özellikle reklam tanıtım sektöründe obje, ürün veya bir olayın fotoğraflarını üretmek stüdyo ortamı yerine bilgisayarın başında birkaç satırlık komut yazarak sanayiler içinde gerçekleştiriliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan üretken yapay zeka teknolojisinin prodüksiyon maliyetlerini düşürmesi gibi faydasının yanında gerçeklikten uzaklaşma ve manipülasyon gibi tehlikeleri de beraberinde getirdiğini söylüyor. “Yapay zeka prodüksiyon maliyetlerini düşürüyor, üretim süreçlerini hızlandırıyor” Aynı zamanda reklam ajanslarının en çok başvurduğu stok fotoğraf ajansları ve buralara görsel üreten fotoğrafçıları ekonomik anlamda olumsuz etkilediğini söyleyen Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan; “Üretken yapay zeka ile buluşmamız 2022 yılının ortaları gibi çok yakın bir zamanda oldu. Üretken yapay zeka ile üretilen ilk fotoğraflar ve grafikler gerçeklik bakımından önceleri hatalar barındırıyor kollar, eller gibi farklı uzuvların canlandırılmasında bozukluklara rastlayabiliyorduk. Ancak çok kısa bir sürede üretken yapay zeka programlarının yeni sürümleri piyasaya sürüldükçe bu hatlarında hızlıca giderildiğini çok daha gerçekçi görüntülerin üretilebildiğini gördük. Şu anda işin uzmanları dışında kimsenin neredeyse gerçekle ayırt edemeyeceği kusursuz görseller üretilmeye başlandı. Özellikle fotoğraflar gerçeklik açısından kusursuza yaklaşmış durumdalar. Üretilen bir insan fotoğrafının gerçek mi yapay mı olduğunu anlamak oldukça güçleşti. Yapay zeka ile üretilen gerçekliği yüksek fotoğraflar sosyal medya hesaplarını yönetenleri, haber sitelerini ve çeşitli reklam şirketlerini önemli bir prodüksiyon maliyetlerinden kurtarırken üretim süreçlerini hızlandırdı. Ancak işin gerçeklik açısından baktığımızda özellikle işleri gerçeği aktarmak olan haber, medya siteleri ve yüksek takipçili sosyal medya hesaplarını yeni tehlikeler bekliyor. Bu teknoloji kişileri ve toplumları ciddi şekilde manipüle etmede kullanabiliyor. Bu da beraberinde sayısız hukuk davlarını beraberinde getiriyor. Bu yolla üretilen görsellerin altına mutlaka uyarıcı yazıların konulması ya da uzmanlar tarafından gözden geçirilmeleri gerekiyor.” dedi. Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan, bilgisayarının başında uygulamalı olarak yapay zeka yazılımlarıyla “orman yangınından kaçan geyik” ve “çölde gezen kutup ayısı” gibi örnek görsellerin komut satırı yazarak nasıl oluşturulduğunu paylaştı.