ASAYİŞ - 20 Ağustos 2018 Pazartesi 13:38

'Annem 3 gündür ölmüş ben üzerinde yatıyormuşum' diyen kadın tutuklandı

A
A
A
'Annem 3 gündür ölmüş ben üzerinde yatıyormuşum' diyen kadın tutuklandı

İzmir'in Konak ilçesinde çekyatın içinden çıkan cesetle ilgili olarak gözaltına alınan ve "Annem 3 gündür ölmüş ben üzerinde yatıyormuşum" şeklinde bağıran maktulün kızı Hatice A., yapılan sorgunun ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Konak ilçesindeki Anafartalar Mahallesi'nde çekyatın altından çıkan cesetle ilgili olarak gözaltına alınan talihsiz kadının kızı Hatice A.'nın sorgusu tamamladı. Yapılan işlemlerin ardından Hatice A.'nın tutuklanarak cezaevine gönderildiği öğrenildi. Hatice A.'nın kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediği de belirtildi.

"Sürekli kavga ediyorlarmış" 

Anafartalar Mahallesi’nde Gülümser Bulut’un cesedinin çekyatın altından çıkmasının ardından, mahalle sakinlerinden Hasan Çankaya, anne-kız arasında sorunlar olduğunu iddia ederek, "Olayın yaşandığı gün Hatice A.'yı gördüm. Sabah 8.30 sularında aracına bindi. Sonra tekrar eve girip çıktı ve arabaya bindi. Söylenenlere göre anne ile kız arasında çok sıcak bir ilişki yokmuş. Komşuların söylediklerine göre sürekli kavga ediyorlarmış" dedi.

Kokudan rahatsız olmuşlar 

Hatice A.'nın evde fare ölüsü gibi bir koku fark ettiğini ve bunun üzerine çekyatı kaldırıp annesinin cansız bedenini gördüğünü aktaran mahalleli, "Perşembe ve Cuma günü Gülümser Bulut’u gördüm. Daha sonra mahalleliden çekyatın altında ölü bulunduğunu öğrendim. Hatice A. ve teyzesi annesinin kayıp olduğu gerekçesiyle hastaneleri bakmışlar ancak bir sonuç alamamışlar. Eve dönmüşler ve Hatice fare ölüsü gibi bir kötü bir koku olduğunu fark etmiş. Çekyatı kaldırdıklarında Gülümser Bulut’un cesedini görmüşler. Hemen polise haber vermişler. Polisler yapılan incelemelerin ardından Hatice A.'yı gözaltına aldı" diye konuştu.

"Annem 3 gündür ölmüş ben üzerinde yatıyormuşum" diye bağırmıştı 

Edinilen bilgiye göre, önceki gün saat 01.00 sıralarında 43 yaşındaki Hatice A., Anafartalar Mahallesi 352 Sokak’taki evin balkonuna çıkarak, "Annem 3 gündür ölmüş ben üzerinde yatıyormuşum" şeklinde bağırmaya başladı. Hatice A.'nın feryatları üzerine çevredeki vatandaşlar durumu 155 polis imdat hattına bildirdi. İhbarı alan Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, söz konusu adrese intikal etti. Ekipler eve girdiklerinde, 66 yaşındaki Gülümser Bulut'un battaniyeye sarılarak çekyatın altında konulmuş cansız bedeniyle karşılaştı.
Olayla ilgili Cumhuriyet savcısı geniş çaplı soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında, olay yeri inceleme ekipleri Bulut'un evinde çalışma yaptı. Bulut'un cansız bedeni, savcının incelemesinin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırılırken, Cinayet Büro Amirliği ekipleri Bulut'un 14 yıldır birlikte yaşadığı öğrenilen kızı Hatice A.'yı da gözaltına almıştı.

Polise kayıp başvurusunda bulunmamış 

Emniyete götürülen Hatice A. ifadesinde, annesini en son 16 Ağustos Perşembe sabahı saat 07.30 sıralarında işe giderken gördüğünü, akşam geldiğinde ise evde olmadığını, bunun üzerine 155 polis imdat hattını arayarak bildirdiğini, 3 gün boyunca işe gelip gittiğini ve dün akşam saatlerinde eve geldiğinde, evde yoğun bir koku olduğunu fark edince, annesinin yatmış olduğu çekyatı kaldırdığını ve annesinin battaniyeye sarılmış cesedi ile karşılaştığını söylediği belirtilmişti.
Öte yandan, olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında Hatice A.'nın annesinin kayıp olduğuna dair herhangi bir başvuruda bulunamadığı ve teyzesi Ü.Ç.'ye ise dün haber verdiği ortaya çıkmıştı.  

Ali Gözeten - Tolga Tahçı
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer Belediyesi ’Belediye Kütüphaneleri Bölge Semineri’ne ev sahipliği yapıyor Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün ev sahipliği yaptığı iki gün sürecek olan ‘Belediye Kütüphaneleri Bölge Semineri’ başladı. 10’u aşkın ilden belediye kütüphanelerinden temsilcilerin katıldığı seminerde yapılan çalışmalar ve hedefler ele alınıyor. Nilüfer Belediyesi ev sahipliğinde Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü, Goethe Institut-Ankara Kütüphaneciler Derneği ve Günışığı Kitaplığı işbirliğiyle düzenlenen ‘Belediye Kütüphaneleri Bölge Semineri’ başladı. Nâzım Hikmet Kültürevi’nde gerçekleşen ve 2 gün sürecek seminere İstanbul-Ankara-Eskişehir başta olmak üzere 10’u aşkın ilden belediyelerin kütüphane yetkilileri bir araya geldi. Türkiye’de kütüphaneciliğin geldiği nokta, projeler ve hedeflerin ele alındığı seminerde yapılacak sunumlarla ortak çalışmalar ele alınıyor. ‘Belediye Kütüphaneleri Bölge Semineri’nin açılışını yapan Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Baba Pala, Nilüfer Belediyesi olarak organizasyona ev sahipliği yapmanın heyecanını yaşadıklarını ifade etti. Nilüfer Belediyesi’nde kütüphaneciliğin yerinin ayrı olduğunu belirten Pala, “Nilüfer kütüphaneleri olarak her zaman farklı illerdeki kütüphanelerle yakın işbirliği içerisindeyiz. Bursa önemli bir kent kütüphaneciliğin değerini ortaya koymak adına çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek. Bu etkinlikte hedeflerimiz ve işbirliklerimiz adına çok katkı sağlayacak” dedi. Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yılmaz da halk kütüphaneleriyle 2006 yılında başlayan bölge seminerlerinin hızla geniş bir yapıya büründüğünü açıkladı. Belediye kütüphanelerinin projeye katılmasıyla seminerlerin öneminin arttığını belirtti. Bülent Yılmaz seminerde paylaşımcılık ve ortak çalışma olgusunun geliştiğini söyleyerek, Nilüfer’de verimli ve keyifli bir çalışmaya imza atacaklarını belirtti. Günışığı Kitaplığı ve Yayın Yönetmeni Mine Soysal da organizasyonun önemine çekti. Son yılarda belediyelerin kütüphanecilik konusunda verdiği önemin memnuniyet verici olduğuna değinen Soysal, Nilüfer Belediyesi’nin kütüphanecilik hizmetlerinin de Türkiye’ye örnek olduğunu belirtti. Türk Kütüphaneciler Derneği Genel Başkanı Ali Fuat Kartal da seminerin halk kütüphanelerinde değişime katkı sağladığını ifade etti. Seminerin etkileşime ve gelişime fayda sağladığını belirten Kartal, yapılacak sunumların proje ve hizmet noktasında ufuk açacağını söyledi. Açılış konuşmalarının ardından Bülent Yılmaz, ‘Kütüphane Hizmetlerinde Mesleki Etik yaklaşımlar ve Uygulamalar’ üzerine sunum yaptı. Semireni ilk gününde katılımcı belediyelerin temsilcileri, ‘Nilüfer’de kütüphanecilik hizmetleri ve etkinlikleri’, ‘Kütüphaneler için kapsayıcı yaklaşımlar’, ‘Çocukların bilgiye erişimi nasıl sağlanır?’, ‘Belediye kütüphanelerinde iyi uygulama örnekleri’ konu başlıklarında sunumlar yaparak bilgi ve birikimlerini paylaştı. Etkinliğin ikinci gününde de halkla ilişkiler persfektifinin değerlendirilmesi, mesleki sorunlar ve değerlendirmeler ele alınacak. ‘Belediye Kütüphaneleri Bölge Semineri’ ikinci günde Nilüfer Kütüphaneleri gezisiyle sona erecek.
Denizli 29 haftalık doğan Erkan bebek, 75 günlük yaşam mücadelesinin ardından ailesine kavuştu DENİZLİ(İHA) – Denizli Devlet Hastanesi’nde 29 haftalık prematüre doğan ve erken doğuma bağlı olarak solunum yetmezliği sıkıntısı yaşayan Erkan Enes Bektaş bebek, Yenidoğan Yoğum Bakım Ünitesi’nde 75 gün süren yaşam mücadelesini kazanarak ailesine kavuştu. 29 haftalık hamileyken erken doğum eyleminin başlamasıyla birlikte Denizli Devlet Hastanesi Kadın Doğum Servisine başvuran Güler Bektaş 950 gram ağırlığında bebeğini dünyaya getirdi. Doğumdan sonra solunum sıkıntısı, kalp yetmezliği gibi şikâyetlerle Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’ne alınan ve 75 gün boyunca tedavi gören Erkan Enes bebek Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanları Dr. Cem Becerir ve Dr. Tevhide Derya Sarılar tarafından yapılan müdahalelere olumlu sonuç vererek sağlığına kavuştu. “75 gün sonunda annesinin kucağına bebeğini teslim ettik” Yenidoğan Yoğun Bakım Uz. Dr. Cem Becerir, Erkan Enes bebeğin 75 gün süren yaşam mücadelesini anlattı. Erken doğan bebeklerde birçok sağlık sıkıntısı görülebileceğini anlatan Becerir, “29 haftalık 950 gram doğan Erkan Enes bebeğimizin erken doğmanın etkisiyle birçok sağlık sıkıntısı vardı. Solunum sıkıntısı, akciğerlerinin gelişmemesi, kalp ve beslenmesiyle ilgili problemimizi basamak basamak hallettik. 75 günün sonunda 2 kilo 400 gram olarak sağ ve sağlıklı bir şekilde annesinin kucağına bebeğini teslim ettik. Prematüre doğan bebeklerin özellikle yenidoğan yoğun bakım ünitesinin olduğu ve yeni doğan uzmanlarının olduğu birimlerde doğması sağlıklı ve nörolojik gelişmeleri açısından çok önemli ve yaşam şanslarını arttırmakta. Erkan Enes bebeğimiz de hastanemizde doğum yaptıktan sonra yeni doğan yoğun bakım ünitemizde emin ellerde birçok badireyi hızlı bir şekilde atlattı ve sağlığına kavuştu” dedi. Anne Güler Bektaş da 75 gün süren zor bir süreci geride bıraktıklarını ve bebeğini kucağına aldığı için çok mutlu olduğunu söyleyip, emeği geçen tüm sağlık çalışanlarına teşekkürlerini iletti.
Aksaray ASÜ’de 12 dönümlük alana farklı türde 350 adet fidan dikildi Bahar döneminin gelmesiyle birlikte Aksaray Üniversitesinde (ASÜ) yürütülen ağaçlandırma ve yeşillendirme faaliyetleri hız kazandı. Yedinci etap kampüs altyapı çalışmaları kapsamında 12 dönümlük alana farklı türde 350 adet fidan dikildi. Rektörlük otoparkı karşısında oluşturulan ağaçlandırma sahasında gerçekleştirilen fidan dikme etkinliğinde konuşan ASÜ Rektörü Prof. Dr. Alpay Arıbaş, hem yeni dönem peyzaj çalışmaları hem de kampüsün genelindeki yeşil alan varlığı hakkında bilgiler verdi. Yedinci etap kampüs altyapı çalışmalarının farklı faaliyetleri içerdiğini, bunlardan birisinin de 12 dönümlük alanı ağaçlandırmak olduğunu dile getiren Arıbaş, “Bir süredir bu alanı ağaçlandırmak için saha hazırlama çalışmalarımız devam ediyordu. Bu kapsamda 80 santimetre yüksekliğinde, bitki yetiştirmeye müsait bir dolgu zemin oluşturuldu. Sahanın hazırlanmasının ardından ‘Kampüse Bahar Geldi’ sloganıyla harekete geçtik ve hem öğrencilerimizin hem de akademik ve idari personelimizin emekleriyle fidanları toprakla buluşturduk. Çok verimli bir çalışma oldu” dedi. Yıl sonunda kişi başına düşen ağaç sayısı 2,11 olacak Kampüsteki yeşil alan varlığının 520 bin metrekareye ulaştığını, bunun 360 bin metrekaresini çim, 160 bin metrekaresini de ağaçlandırma alanlarının oluşturduğunu dile getiren Prof. Dr. Alpay Arıbaş, “Yeşil alanlarımızda toplam 40 bin ağaç bulunmakta olup, kişi başına düşen ağaç sayısı ortalaması 1,83 seviyesindedir. Ağaç sayısını ve yeşil alan varlığını arttırmak için belli bir program dahilinde çalışmaya devam ediyoruz. Bu yıl içerisindeki hedefimiz 6 bin 250 adet yeni fidanı daha toprakla buluşturmak. Yıla ilişkin çalışmalarımız tamamlandığında kampüsümüzde kişi başına düşen ağaç sayısı ortalaması 2,11’e yükselecek” dedi. ASÜ Rektörü Arıbaş, konuşmasının son bölümünde çalışmalara katkı sunan herkese teşekkür etti ve bitki yetiştirme açısından zor bir toprak yapısına sahip olmalarına rağmen samimiyet ve sabırla yeşillendirme faaliyetlerini sürdüreceklerinin altını çizdi. Yapılan açıklamanın ardından leylandi, mavi servi, sedir, akçaağaç, ıhlamur, akasya, dişbudak, kavak, iğde ve çeşitli meyve fidanlarının dikimi gerçekleştirildi. Can sularının verilmesinin ardından fidanların üzerine, diken kişilerin isimlerinin yazılı olduğu plakalar asıldı.