SAĞLIK - 01 Aralık 2017 Cuma 17:36

Antibiyotiğin yan etkilerinden kurtulmanın yolu

A
A
A
Antibiyotiğin yan etkilerinden kurtulmanın yolu

Girne Ameirkan Üniversitesi (GAÜ) Eczacılık Fakültesi, Farmakolaji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet İşbir, antibiyotik kullanımında yan etkilerin ortadan kalkması için ilacın aynı saate kullanımının yan etkileri ortadan kaldıracağını söyledi

İşbir açıklamasında, antibiyotiğin, vücüdumuzdaki zararlı bakterilere karşı geliştirilmiş, canlı organizmalardan üretilen bir ilaç türü olduğunu, günümüzde insan bünyesinin bakterilere veya halk arasında mikrop diye tabir edilen canlılara karşı yetersiz olduğunu belirtti. Bu yetersizliğin çeşitli nedenleri olduğunu ifade eden İşbir, bunun nüfusun artması, nüfusa bağlı olarak bir takım bakterilerin yaşayabileceği ortamların çoğalmasından dolayı karşı yetersiz kaldığını söyledi.

Antibiyotik kullanımı sonra oluşan etkiler

Prof. Dr. Mehmet İşbir açıklamasının devamında “Antibiyotik kullanıldıktan sonra neler olmaya başladığıyla ilgili örnek vereyim. Bir takım bakterilere karşı bakterilerin oluşturulduğu hastalıklar kaldırılmıştır. En basitinden tüberkloz ile antibiyotik sayesinde kurtulunmuştur ve insanların sağlığına tekrar kavuşması sağlanmıştır. Bu nedenle antibiyotiklerin kullanılması gereklidir. Akılcı ilaç kullanımı diye bir tabir vardır. Doğru hastaya, doğru hekim tarafından verilen ilacın hastanın doğru yerden alması gerekir, yani eczaneden. Hekimin veya diğer sağlık personellerinin önerdiği şekilde kullanması gerekir. Bu kişiye özeldir, hekimin size yazdığı ilacı ben kullanamam, bana yazdığı ilacı da siz kullanmamalısınız. Akılcı olması şartıyla ilaç veya antibiyotik kullanımını da kesinlikle rahatça uygulayabiliriz. Antibiyotik rastgele kullanılmaması gereken bir ilaç türüdür. Kaldı ki bütün ilaçlar için aynı şeyi söylememiz gerekiyor. Ancak antibiyotik için bunu özellikle söylememiz gerekiyor. Bir hekime gözüktükten sonra veya çok ileri şartlarda antibiyogram dediğimiz testleri yaptırdıktan sonra antibiyotik kullanımı gerekebilir”dedi.

İşbir: “Antibiyotiğin oluşturduğu yan etkileri, ilacı aynı saatlerde kullanarak ortadan kaldırabiliriz.”

Antibiyotiği hep aynı saatlerde almamız gerekir. Antibiyotiğin oluşturduğu yan etkileri, ilacı aynı saatlerde kullanarak ortadan kaldırabiliriz. Antibiyotiğin en büyük yan etkilerinden biri yanlış kullanıldığında o bakterilerin o antibiyotiğe karşı direnç kazanması. Yani o antibiyotiği veriyorsunuz ve o bakteri etkilenmiyor. Antibiyotik şu günlerde herkes tarafından aşırı bir şekilde tüketilmekte, artık besinlerimize de antibiyotik bulaşmaya başlamış durumda. Artık besiciliklerde antibiyotiklerle hayvanlar korunmakta ve bunlar insanlara geçmekte. Bu ortamda antibiyotik kullanılmasına dikkat edilirse antibiyotiğin zararlı etkileri ortadan kalkar. Bugün antibiyotiği tamamen ortadan kaldırsak insanlar birçok hastalıkla savaşamayacak. İnsanların yaşam süresinin uzamasında antibiyotiklerin çok büyük katkısı var.

Antibiyotik kullanımında 3 ana kural

Antibiyotik kullanımında 3 ana kural olduğunu söyleyen İşbir; ilk olarak antibiyotiğin hekim tarafından önerilmediği sürece antibiyotik alınmamalı ikinci olarak önerilen kişinin antibiyotik kullanması gerekiyor. Size önerileni başkasının kullanmaması gerekiyor; üçüncü olarak ise önerilen doza bire bir uyulması gerekiyor. Bunlara dikkat edildiği takdirde bakterilerin antibiyotiğe tölerans geliştirmesi imkânsızlaşıyor. Son günlerde çok fazla bir anti propaganda var. Bunların çoğu bilimsel verilere dayanmıyor ve bir takım duyumlara dayanılarak ortaya atılıyor. İnsanlar bunlara inanmamalı ve antibiyotik kullanması bir hekim tarafından öneriliyorsa, kullanmalı” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Didim’de kreş öğrencileri 23 Nisan’ı erken kutladı Didim Belediyesi Deniz Yıldızları Kreş ve Gündüz Bakımevi öğrencileri, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı büyük bir coşku ile kutladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda konuşma yapan Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay; "Çocuklarımızın hazırladıkları güzel sunumları birlikte izleyeceğiz. Dünyada hiçbir lider yoktur ki, çocuklara bir bayram hediye etsin. Geleceği de çocuklara, gençlere emanet etsin. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak, Atatürk’ün evlatları olarak bu emanete sahip çıkmak zorundayız. Çocuklarımızı doğdukları andan itibaren bu bilinç ve kültürle yetiştirmek zorundayız. Bizler değerlerimize sahip çıkmalıyız. Lütfen Cumhuriyetimize sahip çıkalım. Çocuklarımıza sahip çıkalım, çocuklarımıza armağan edilen bu bayramı, çocuklarımız doyasıya yaşasınlar ki Cumhuriyeti’mizin değerini bugünden itibaren anlasınlar. Katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum" dedi. Kutlama programı kapsamında, minik öğrenciler, öğretmenleri ve eğitmenleri eşliğinde hazırlamış oldukları dans gösterilerini sergiledi. Renkli görüntülere sahne olan program, izleyenler tarafından büyük beğeni topladı. Didim Belediyesi Gençlik Merkezi, DİGEM Sanat Akademisi’nde gerçekleştirilen kutlama törenine, Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, Didim Garnizon Komutanı Albay Ali Saçan, Belediye Başkan Yardımcısı Aydan Aşık Turgut, belediye meclis üyeleri, öğrenciler ve veliler katıldı.
İzmir Şehit oğlunun hasretini böyle gideriyor, odasını anı evine çevirdi 2018 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye’nin Afrin kentinde gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekatı’nda şehit düşen İzmirli Piyade Uzman Çavuş Ali Akdoğan’ın annesi, oğlunun doğumundan şehit oluncaya kadar kullandığı eşyalarıyla anı odası oluşturdu. Şehit oğlunun eşyalarını koklayıp öperek özlem gideren annenin evi, minik ziyaretçilerle doluyor. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Suriye’nin Afrin bölgesinde yürütülen Zeytin Dalı Harekatı’nda, 10 Şubat 2018 tarihinde şehit olan Piyade Uzman Çavuş Ali Akdoğan’ın İzmir Bayraklı’daki evi, adeta müzeye çevrildi. Şehidin annesi Fatma Akdoğan, oğlunun şehit olmasının ardından odasında hatıralarını sergilemeye karar verdi. Şehit Ali Akdoğan’ın evdeki odası, bebeklik döneminde giydiği kıyafetler, eğitim hayatında aldığı karneler, askeri eşyaları, üniformaları, başarı belgeleri, fotoğrafları ve kişisel eşyalarının bulunduğu bir anı odasına dönüştürüldü. Oğlunun hayali olan tespih koleksiyonuna da odada ayrı bir yer tutan anne Akdoğan, 6 senedir özlemini yaşadığı oğlunun bebeklik kıyafetleri ve eşyalarını öpüp koklayarak hasret gideriyor. Eşyalarıyla hasret gideriyor Şehit düşen oğlunun 7 yıla yaklaşan hasretini eşyalarını koklayarak hasret gideren anne Fatma Akdoğan, şehidin odasını nasıl anı evine çevirdiğini anlattı. Akdoğan, "Oğlumun 2018 yılında Suriye Afrin’de yürütülen harekatta şehit olduğu haberini almıştık. Çok üzücü ancak bizim için aynı zamanda gurur verici bir durum. Onun yokluğunda evde hep onun eşyalarını bir yerlerden bulup duygusal anlar yaşıyordum. Ali, tespihlere çok düşkündü ve hep bir tespih koleksiyonu olsun istiyordu. Ben de bebeklikten bu yana onun kullandığı eşyaları, odasını müzeye dönüştürerek sergi yapmak istedim. Eşyalarını düzenleyip bir camekan yaptırıp buraya koydum. Oğlumun mayına bastığı botlardan tut, kundağı, zıbını, çorapları, bebeklikten beri her şeyini biriktirmişim. Buraya kurduğum ses sitemiyle de sürekli Kur’an okunuyor onun ruhu için. Onun kokusunu, hasretini eşyalarıyla gideriyorum" dedi. Minik ziyaretçilerle doluyor Şehidin anı evine dönüştürülen odasını ziyaret etmek, şehidin hatıralarını görmek için özellikle çocukların eve geldiğini söyleyen Fatma Akdoğan, ziyaretçiler geldikçe mutlu olduğunu söyledi. Akdoğan, "Buraya küçük öğrenciler geliyor, 5 yaşındaki çocuklar, lise öğrencileri, veliler, sürekli gelenler oluyor. Onlar geldikçe ben de mutlu oluyorum, tüm ziyaret etmek isteyenlere kapım açık" diye konuştu. Amcasının adını aldı Diğer oğlunun bebeğine de şehit amcası Ali Akdoğan’ın adını verdiklerini söyleyen Fatma Akdoğan, "Diğer oğlum, yeni doğan bebeğine ağabeyinin ismini koydu. Ali koydu ismini. Torunum da inşallah öyle cesur bir kahraman delikanlı olur. Ben de sevindim ve duygulandım. O da büyüdüğünde bu anı odasına gelerek amcasının nasıl bir kahraman olduğunu görür" sözlerine yer verdi. "Telefonla konuştuk, 2 saat sonra şehit oldu" Oğluyla yaptığı son telefon konuşmasından 2 saat sonra oğlunun şehit düştüğünü söyleyen anne Akdoğan, "Acısı çok büyük, gururu da büyük. Her zaman gurur duydum iki oğlumdan da. Ali Suriye’deydi şehit olduğunda ama bilmiyordum. Ben tedirgin olmayayım diye Kars’ta olduğunu söyledi. Ben yanına gitmek için Kars’a gelmek istediğimi söylediğimde gelmememi söyledi. Son telefon konuşmamızdan 2 saat sonra şehit oldu. Bugün 2 bin 228 gün oldu Ali şehit olalı. Yani 6 yıl 3 ay 8 gün oldu. Her gün sayıyorum. Bıkmadan, usanmadan ve gururla da her gün yanına gidiyorum Kadifekale Şehitliğine... Çok şükür metanetliyim. Eşim ve oğlum sürekli en büyük destekçilerim. Bu odada sürekli Kur’an-ı Kerim okunuyor. Gelen arkadaşlardan da Allah razı olsun. Hep inançlı insanlarımız buraya gelip ziyaret etmek istiyorlar; odasını görmek istiyorlar. Onlar da büyük tabi moral oluyor. Herkes saygı duyuyor şehit ailesi diye bize ve biz de saygı duyuyoruz. Çok teşekkür ediyorum herkese, gelen öğrencilere. Rabbim herkesin evladını bağışlasın" dedi. "Allah devletimize, milletimize zeval vermesin; hayat cesurları sever" Oğlunun her zaman söylediği ’Hayat cesurları sever’ sözünü de dilinden düşürmeyen Fatma Akdoğan, "Oğlumun yokluğu 7’inci seneye girdi. Biz iman gücümüzle, Kur’an, bayrak ve vatan sevgimizle ayakta dururuz. En büyük gururumuz şehitlerimizin mertebeleri. Ömür boyu gurur duymaya devam edeceğiz. Allah devletimize, milletimize, askerimize zeval vermesin. Ali ’Hayat cesurları sever’ derdi. Çünkü Ali’de hiç korku yok. Ne bir korku ne bir çekinme... Biz şehitlerimizle hep gurur duyuyoruz. Gazilerimizle de öyle. Rabbim düşmanlara fırsat vermesin. Terör destekçilerini, terör belasını Allah ’Kahhar’ adıyla kahretsin. Ali’nin anı odası herkese açık, herkes buraya gelip ziyaret edebilir" açıklamasında bulundu.