SAĞLIK - 30 Kasım 2016 Çarşamba 09:06

Antibiyotik kullanımına dikkat!

A
A
A
Antibiyotik kullanımına dikkat!

Yakın Doğu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Mehmet İlker Gelişen, soğuk algınlığının antibiyotik kullanmadan da geçebildiğini, antibiyotiklerin kısıtlı sayıda bakteri türüne etki ettiğini ve günümüzde bakterilerin antibiyotiklere karşı geliştirdikleri dirençten dolayı doktorların hastalıklarda antibiyotik seçerken zorlandığını belirterek, antibiyotik direncinin gelişmemesi için uygulanması gereken temel kuralları hatırlattı.

Havaların soğumasıyla, üst solunum yolu hastalıkları şikâyetlerinin, dolayısıyla da önemli bir sorun olan bilinçsiz ilaç kullanımı da arttı. Doğru kullanıldığında tedavi başarısında çok önemli yer tutan antibiyotiklerin gereksiz kullanımlarının, bilinçsiz ilaç kullanımının en önemli yerini tutmakta olduğu da tüm doktorlar tarafından vurgulanmakta. Yakın Doğu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Mehmet İlker Gelişen de, "Türkiye’de 2015 yılı verilerine göre hekimlerin yazdığı reçetelerin yaklaşık üçte birinde antibiyotik bulunduğunu, bu oranın yüksek olmasının sebebinin ise hastaların antibiyotik yazılmasında ısrarcı olmalarını gösterdi. Türkiye verileri detaylı bir şekilde incelendiğinde, antibiyotiklerin sıklıkla, virüslerin etken olduğu üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla ilişkili tanılarda reçetelendikleri saptanmıştır. ABD’de de akut üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde reçete edilen antibiyotiklerin yarısının gereksiz olduğu rapor edilmektedir. Hâlbuki soğuk algınlığı gibi durumlarda hastalık antibiyotik kullanmadan da geçmektedir" şeklinde açıklamalarda bulundu.

"Antibiyotikler kısıtlı sayıda bakteri türüne etki etmektedir"
Antibiyotiklerin, bakteriyel enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde etkili olduğunu söyleyen Dr. Gelişen, "Bu kimyasal maddeler ya bakterilerin çoğalmasını önlemekte ya da bakterileri öldürmekte. Bazı antibiyotikler, sadece kısıtlı sayıda bakteri türüne etkili olurlar. Doktorunuz, tam olarak hangi tür bakterinin sizin hastalığınıza neden olduğunu bildiği durumlarda bu tür antibiyotikleri reçeteleyecektir. Bu antibiyotikler, diğer yararlı veya zararsız bakterilere etkili olmadıkları için tedavilerde kullanılmak üzere üretilmiş en uygun antibiyotiklerdir. Bazı antibiyotikler ise pek çok bakteri türüne etki ederler. Doktorunuzun hastalığınıza neden olan bakteri türünü tam olarak saptayamaması veya pek çok farklı türde patojenin bir arada bulunması gibi bazı durumlarda bu antibiyotiklerin kullanılması gereklidir. Bu antibiyotiklerin sakıncası, yararlı veya zararsız bakterileri de öldürme eğiliminde olmalarıdır. En uygunu hastalığa neden olan bakteriyi tespit edip bu bakteriye etkili olduğu bilinen antibiyotikle hastalığın tedavi edilmesidir” dedi.

“Bakterilerin antibiyotiklere karşı geliştirdikleri dirençten dolayı doktorlar hastalıklarda antibiyotik seçerken zorlanmaktadır”
Günümüzde bakterilerin antibiyotiklere karşı geliştirdikleri dirençle ilgili ise Dr. Gelişen şöyle konuştu: “Geçmişte ağızdan alınan antibiyotiklerle kısa sürede şifa bulan enfeksiyon hastalıkları için bugün hastaların hastanede tedavi altına alınması gerekebilmektedir. Günümüzde bazı hastalıkların tedavisinde kullanılacak antibiyotiği seçerken hekimler zorlanmakta, hasta kişilerde tedavi güçlükleri ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Bunun nedeni bakterilerin antibiyotiklere karşı geliştirdikleri dirençtir. Bakteriler, çevrelerinde meydana gelen değişikliklere hızlı uyum sağlayabilen canlılardır. Antibiyotik direnci de bunun bir örneğidir. Belirli bir antibiyotiğe karşı direnç, söz konusu antibiyotiğin tedavi dozunda dirençli bakterileri öldüremediğini veya çoğalmalarına engel olamadığını ifade etmektedir."

“Antibiyotiklerin bakterilere etki edememesi ölümle sonuçlanabilir”
Bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç geliştirmesinin genel olarak gereksiz yere, yetersiz dozda veya sürede antibiyotik kullanımı ile ilgili olduğunu aktaran Dr. Gelişen, direnç geliştiren bakterilere antibiyotiklerin etki edememesinin ölümle sonuçlanabilen tehlikelere neden olabileceğini de söylerken, her yıl AB’de 25 bin, ABD’de 23 bin kişinin bu nedenle öldüğünü de belirtti. Doğru antibiyotik kullanımının önemini vurgulayan Dr. Gelişen, “Antibiyotikleri doktorunuz önerdiğinde, eczacınıza danışarak kullanmalısınız. Doktorunuz antibiyotik reçetelendiğinde, tedavi talimatlarını dikkatli bir şekilde takip etmelisiniz. Sadece bu şekilde bütün bakterilerin yok edildiğinden emin olunabilir ve bakteriyel direnç gelişiminin önüne geçilebilir" ifadelerini kullandı.

Dr. Gelişen ayrıca antibiyotik direncinin gelişmemesi için temel kuralları da şu şekilde sıraladı: "Doz ve Zaman Talimatlarına Uyum; Hiçbir zaman ilacınızı almanız gereken zamanı atlamayın ve reçetelenen doza sadık kalın. Tedaviyi Yarıda Kesmeme; Tedaviye başladıktan birkaç gün sonra kendinizi daha iyi hissetseniz bile tedavi sürecinin tamamını devam ettirin. Bakterilerin tamamen yok edilmesi ancak bu şekilde mümkündür. Arta Kalan İlacı Saklamama; Asla antibiyotiklerden kalanları kullanmayın."
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.