KÜLTÜR SANAT - 08 Ağustos 2014 Cuma 15:38

Antik kentte kilise kazısı

A
A
A
Antik kentte kilise kazısı

Tokat'ta Komana Antik Kenti'nde geçen yıl bulunan 10-12. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen kilisenin ortaya çıkarılması için kazı çalışmaları devam ediyor.

Tokat’a 10 kilometre uzaklıkta Gümnek mevkisinde bulunan Komana Antik Kenti’nde Roma ve Helenistik döneme ait izlerin bulunması amacıyla yürütülen kazı çalışmaları devam ediyor. 2009 yılında başlayan kazı çalışmaları Hamamtepe olarak adlandırılan alanda yoğunlaştırıldı. Geçen yıl Bizans döneminde mezarlık olarak kullanılan alanla birlikte 10-12'inci yüzyıla ait olduğu tahmin edilen kilise kalıntısı bulundu. Ara verilen kazı çalışmaları tekrar başlatıldı. Kazı ekibinden ODTÜ Yerleşim Arkeolojisi'nde doktora öğrencisi olan Mustafa Tatbul, kilise kalıntısının doğu ve batı tarafını genişletip yapısını anlamaya çalıştıklarını kaydetti. Kilisenin 10-12. yüzyıla ait olduğunu düşündüklerini ifade eden Tatbul, “Azizlerden Gregorius Thaumaturgus başta olmak Saint Basiliscus, Saint Basil, John Chrysostom isimli azizlerin sürgünde buraya geldikleri ve burada öldükleri biliniyor. Komana birçok Bizans kaydında önemli bir yerleşim yeri olarak geçiyor” dedi.

Öte yandan Mitridat Krallığı'nın idaresinde önemli bir kült merkezi olduğu bilinen Komana'da, Roma İmparatorluk Dönemi'nde de özerkliğini koruduğu, Anadolu tanrısı Ma'ya adanmış olan kutsal alan, aynı zamanda çevre bölgeler için bir ticaret merkezi ve olasılıkla Mitridat Krallığı için banka görevi gördüğü kaydedildi. 

NURHAN İÇMEZ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Tren seferleri durdurulunca Mersin-Tarsus arasında otobüs seferleri arttırıldı Mersin ve Adana arasında faaliyet gösteren tren seferlerinin 22 Nisan itibariyle 2 yıl süreyle durdurulması kararının ardından mağduriyet yaşanmaması adına harekete geçen Mersin Büyükşehir Belediyesi, artırılan seferler ve yeni açılan hatlarla önlem aldı. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), yüksek standartlı demiryolu hattı inşaatı çalışmaları sebebiyle Adana - Mersin arası tren seferlerini 2 yıl süreyle durdurdu. TCDD 6. Bölge Müdürlüğü’nün 15 Nisan Pazartesi günü tren seferleri iptalini resmi yazıyla bildirdiği andan itibaren harekete geçen Mersin Büyükşehir Belediyesi, kısa sürede önlem aldı. 22 Nisan’dan itibaren uygulamaya konulacak sefer iptallerinin ardından ulaşımını tren ile sağlayan vatandaşları düşünen Ulaşım Dairesi Başkanlığı harekete geçti. Mersin-Yenice arasında faaliyet gösteren 141 No’lu hattın ve Tarsus-Yenice arasında faaliyet gösteren 264 No’lu hattın sefer sayısını arttırdı. Aynı zamanda üniversite öğrencilerini de unutmayan Büyükşehir Belediyesi, Tarsus Atatürk Caddesi’nden başlayan ve Tarsus Üniversitesi ile Çağ Üniversitesi’ne kadar ulaşım sağlayan 263 No’lu hattı da ilk kez 22 Nisan’da sefere başlatacak. 2 yıl süreyle kapanan tren seferleri nedeniyle vatandaşların mağdur olmaması için en kısa sürede önlemlerini aldıklarını söyleyen Ulaşım Dairesi Başkanlığı Toplu Taşıma Şube Müdürü Bayram Demir, “Öğrenir öğrenmez kısa zamanda gerekli önlemleri almaya çalıştık. Tek amacımız halkımızın bu istikamette kesinlikle mağduriyet yaşamaması. O yüzden bu güzergahta daha önceden faaliyet gösteren 141 No’lu Mersin-Arıklı hattımızın 10 olan sefer sayısını 18’e çıkardık. Böylece normalde 2 saatte bir sefer yapan hattımız sabahları yarım saat, öğlen aralarında saat başı Yenice bölgesinden Mersin’e kadar kesintisiz bir şekilde gelecek” dedi. Mağduriyet en aza indirilsin diye seferler arttırıldı, yeni hatlar açıldı İstikamette hizmet veren yerel firmalarla da görüştüklerini belirten Demir, “Dört ayrı yerel firmamızın da seferlerini sıklaştırmalarını ve güzergahları revize etmelerini sağladık” sözlerine yer verdi. Sadece Mersin merkeze değil Yenice ve Tarsus arasında faaliyet gösteren 264 No’lu hattın seferlerini de artırdıklarını belirten Demir, “Bu hattımız Üzümlü kavşağından kalkıp Kleopatra Kapısına, Makam, Demir Kapı ve Yenice istikamete gidiyor. Günlük 10 olan sefer sayısını takviye ile beraber 23 sefere çıkarttık” diye konuştu. Tarsus’a yeni hatlar açıldı Sefer artırmanın yanı sıra yeni bir hat da açtıklarını müjdeleyen Demir, açılan 263 No’lu hattın detaylarını şöyle anlattı: “Tarsus’un içinde ilk defa faaliyete alacağımız 263 No’lu hattımız Tarsus Üniversitesi-Atatürk Parkı-Çağ Üniversitesi şeklinde adlandırıldı. 2 araçlık bu hattımız günde 10-12 sefer faaliyeti gösterecek. Böylece Tarsus’un merkezinden ilk defa Çağ Üniversitesi’ne de öğrencileri taşımış olacağız. 2 üniversite arasındaki ve bu hatların arasında yer alan mahallelerde yaşayan vatandaşlarımızın ulaşımını sağlamış olacağız.” Vatandaşların bütün bu seferleri ’Teksin’ uygulaması üzerinden takip edebileceğini hatırlatan Demir; hareket saatleri, ücret tarifeleri ve kalkış saatlerine ilişkin bilginin de yer aldığını belirtti. Demir aynı zamanda ’ulasim.mersin.bel.tr’ adresinde de bu bilgilere ulaşılacağını kaydetti. Adana’dan Mersin’e gelen yolcuların da mağdur olmaması için gerekli çalışmaları yaptıklarını söyleyen Demir, “Gerek Adana Büyükşehir Belediyesi gerekse Karayolları Genel Müdürlüğü ile toplantılara devam ediliyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak halkımızın her an toplu taşıma hizmetine yardımcı olmak için gayret ediyoruz” sözlerine yer verdi.
Kayseri Yeni dönemde de besicilerin su faturasının yüzde 50’si Kayseri Büyükşehir’den Kayseri Büyükşehir Belediyesi, hayvancılıkla uğraşan şahıs ve işletmelere tahakkuk ettirilecek su faturalarının yüzde 50’sini ödeme uygulamasına 2024 yılında da devam edecek. Büyükşehir Belediye Meclisi, hayvancılıkla uğraşan üreticilerin su faturalarının yarısının Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanması ile ilgili karar meclis üyelerince oy birliği ile kabul etti. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın tarım ve hayvancılık alanına verdiği önem ve üreticilere sağladığı güçlü desteklerle Kayseri bu alanda gelişim ivmesini arttırırken Büyükşehir Belediyesi de desteklerini sürdürüyor. Bu çerçevede, 2024 Yerel Seçimlerinin ardından yeni dönemin ilk toplantısını gerçekleştiren Kayseri Büyükşehir Belediye Meclisi, tarım ve hayvancılık alanında üreticiyi sevindirmeye devam edecek bir karara imza attı. Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan Ayı Toplantısı gündem maddeleri arasında yer alan, hayvancılığı desteklemek amacıyla, TÜRKVET sisteminde aktif kaydı bulunan hayvancılıkla iştigal eden şahıs ve işletmelere tahakkuk ettirilecek su faturalarının yüzde 50’sinin, Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanması talebi meclis üyelerince görüşülerek karara bağlandı. Talep, üyeler tarafından oy birliği ile kabul edildi. Böylece Büyükşehir Belediyesi, TÜRKVET sisteminde aktif kaydı bulunan hayvan işletme sahiplerinin su faturasının yarısını ödeyerek üreticilere sunduğu desteği sürdürecek. Öte yandan meclis, tarımsal faaliyetlerin desteklenmesi amacıyla, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve ilgili kamu kurum ve kuruluşları, ziraat odaları, kooperatifler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları ile ortak projeler ve uygulama protokolleri imzalamak üzere Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç veya görevlendireceği kişiye yetki verilmesi talebini de görüştü. Meclis üyeleri talebi oy birliği ile kabul ederek karara bağladı. Tarım ve hayvancılık alanında ülke genelinde üreticilere en güçlü desteği veren belediyelerin başında yer alarak Türkiye’ye örnek olan Kayseri Büyükşehir Belediyesi, bu güçlü desteğini yeni dönemde de etkin ve verimli bir şekilde sürdürmeyi hedefliyor.
Kastamonu Taha Akgül: "Olimpiyatlarda hedefim ikinci kez altın madalya almak" Milli güreşçi Taha Akgül, Paris 2024 Yaz Olimpiyatları’nda ikinci kez altın madalyayla dönmek için hazırlıklarını sürdürüyor. Serbest Güreş Milli Takımı’nın teknik kadrosu, Paris 2024 Yaz Olimpiyatları öncesinde kamp çalışmalarını Kastamonu’da tamamladı. Kastamonu Milli Takımlar Olimpiyat Hazırlık ve Kamp Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen kampa katılan milli güreşçi Taha Akgül de geçirdiği sakatlığın ardından yoğun bir tedavi programı sonrası tamamen iyileşerek çalışmalara başladı. “Rusya A Milli Takımı ile kampımız olacak” Kastamonu Milli Takımlar Olimpiyat Hazırlık ve Kamp Eğitim Merkezi’nde çalışmalarını sürdüren Taha Akgül, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, “Allah’a şükür Kastamonu’da hazırlık kampında her şey iyi gidiyor. Sakatlığım da tamamen geçti diyebilirim. Kendi adıma güzel bir hazırlık kampı geçirdik. Olimpiyat vizesi almayan 4 sıklet diğer arkadaşlarımız da kalifikasyon müsabakalarına hazırlandılar. Onlara da moral olduk. Birlikte kampa hazırlandık. Onları da en iyi şekilde hazırladığımızı düşünüyorum. İnşallah 4’te 4 yaparız. Güreş olarak biz 6 sıklette 6 kotayla gitmek istiyoruz. Şu anda 4 tane eksiğimiz var. İnşallah genç arkadaşlarımız bu eksikleri tamamlayacaklar. Genç bir kadromuz var. Bizler de bu kadronun en tecrübeli isimleriyiz. Olimpiyatlara da 3 ay gibi kısa bir zaman kaldı. Bu 3 ayı en iyi şekilde değerlendirmek istiyoruz. Gelecek ay Rusya A Milli Takımı ile kampımız olacak. Onlar da Dünyanın en iyi takımı. Onlarla orada ikili kamp yapmanın özellikle genç kardeşlerimiz açısından çok faydalı olacağını düşünüyorum. Bana da çok faydası olacak. Ben de antrenman partneri sıkıntısı yaşıyorum. Bu açığı da iyi güreşçilerle antrenman yaparak kapatmayı planlıyoruz. Olimpiyatlarda hedefim ikinci kez altın madalya almak. Bunun için gecemi gündüzüme katıyorum” dedi. “Kastamonu bize uğurlu geldi” Kastamonu’nun kendilerine uğurlu geldiğini söyleyen Akgül, “Kastamonu bize uğurlu geldi. Kastamonu’nun manevi havasını iyi biliyoruz. Şeyh Şaban-ı Veli Hazretlerinde duamızı ettik, kurbanımızı kestik. Ben bunun bize fayda sağlayacağını düşünüyorum. Buradaki kampımız sonrasındaki Avrupa şampiyonluğu yolculuğumuz çok iyi geçmişti. Arkamızda bir güç bir dua vardı. Bunun Kastamonu’nun havasından olduğunu düşünüyorum. Biz Kastamonu’yu olimpiyatlardan önce tekrar değerlendireceğiz. En az 2 kamp daha gelmeyi düşünüyoruz. Kondisyon ve kuvvet kamplarını Kastamonu’da yapmayı planlıyoruz. Artık bizler de Kastamonu’nun birer evladı olduk” diye konuştu. Abdullah Çakmar: “Taha ile Paris Olimpiyatlarında ikinci şampiyonluğu kazandırmak istiyoruz” Serbest Güreş A Milli Takım Teknik Direktörü Abdullah Çakmar ise, Taha Akgül ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak, “Taha tedavi oldu. Hem fizik tedavi hem de kök hücre tedavisi oldu. Şu an durumu çok iyi. Kastamonu’da çok iyi çalışma yaptı. Taha, Rio olimpiyatlarında altın madalya alan tek güreşçimiz. Takım kaptanımıza 2024 Paris Olimpiyatlarında ikinci şampiyonluğu kazandırmak istiyoruz. Şu an tek olan olimpiyat. 11 kez Avrupa şampiyonluğu, 3 dünya şampiyonluğu var. İnşallah bizler bunu da 2 altın madalya yapmak istiyoruz. Taha’yı anlatmaya gerek yok. 150 yıllık başarıya imza attı. Serbest güreşte Yaşar Doğu’nun 3 Avrupa şampiyonluğu varken Taha’nın 11 Avrupa şampiyonluğu var. Olimpiyatlara güzel bir şekilde çalışıyoruz. Taha burada genç arkadaşlarımıza rol model oluyor, abilik yapıyor. Güzel bir aile olduk. İnşallah olimpiyatlara güzel bir şekilde gitmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Eskişehir Eskişehir’de ilkokul velisinin ‘pes’ dedirten iddiaları Eskişehir’de akran zorbalığı yüzünden kulağından yaralanan öğrencinin annesi, çocuğu ile ilgilenilmediğini iddia ederek, "Hastaneye benimle birlikte bir öğretmen, bir müdür ya da müdür yardımcısı hiçbir şekilde gelmedi. Beni hiçbir şekilde arayıp bir geçmiş olsun demediler” dedi. Odunpazarı ilçesinde ikamet eden R.Ç. evinin karşısındaki 23 Nisan İlkokulu’na 7 yaşındaki A.Ç. isimli oğlunu kaydettirdi. 1’inci sınıfa başlayan öğrenci iddiaya göre geçtiğimiz günlerde arkadaşları tarafından akran zorbalığına uğradı. Dengesini kaybeden öğrenci kalktıktan sonra başka bir arkadaşının çarpması sonrası kulağını kalorifer peteğine çarptı. Kulağı oldukça derin kesilen öğrenciye doktorlar tarafından 4 dikiş atıldı. Konu hakkında iddialarını belirten öğrencinin annesi R.Ç. nöbetçi öğrencilerin yeterince yaralı çocuğu ile ilgilenmediğini, öğretmenleri tarafından rencide edildiğini iddia edildi. Gerekli yerlere şikâyetlerini ilettiğini belirten veli, çocuğunun okula gitmek istemediğini belirtti. “Öğretmen ’Tamam gelirim’ diyor, 10 dakika sonra çocuğuma bakıyor” 7 yaşındaki oğlunun başına gelenleri anlatan anne R.Ç., “Çocuğum teneffüs sırasında tuvalette arkadaşı tarafından ittirilip düşürülüyor. Tekrar kalmak istediğinde kapıya gelen başka bir arkadaşı hızlı bir şekilde çarptığı zaman oğlumun kulağı peteğe denk geliyor. Öyle olunca kulağı yırtılıyor ve kanlar içinde o şekilde yere düşüyor. Korkuyor ve çığlık çığlığa ağlıyor. Oğlum arkadaşları tarafından kaldırılıp sınıfa götürülüyor. Tuvaletten sınıfa götürüldüğü sırada nöbetçi öğretmen neredeydi? Benim çocuğum kanlar içinde orada ağlarken neredeydi? Yine çocuğumun arkadaşlarından birisi üst kata öğretmeni çağırmaya gidiyor. Öğretmen ’Tamam gelirim’ diyor, 10 dakika sonra çocuğuma bakıyor. Aradan süre geçiyor, ardından önce ambulansı sonra da beni arıyorlar. Benim iş yerinden okula gelmem zaten 30 dakika sürüyor. Bu süre zarfında benim oğlum acı çekiyor ve hiçbir şekilde sorumluluk yok. Ortada müdür, müdür yardımcısı yok. Öğretmenler sonradan geliyor. Benim tek amacım nöbetçi öğretmen neredeydi sorusuna cevap bulmak. Sorumsuzluktan başka bir şey değil. Şu an çocuğum okula gitmiyor, gitmek istemiyor. Öğretmeni sevmediğini söylüyor ve ben de göndermiyorum” dedi. “Çocuğu orada küçük düşürüp aşağılaması gibi çok sorunlar yaşadık” Olaydan öncede çocuğunun öğrencilerinden kötü muamele gördüğünü belirten R.Ç. şöyle devam etti; “Zaten okul içerisinde sürekli Ayşe öğretmenden hakaretler ve aşağılayıcı sözler işittik. Çocuğu başka çocukla kıyaslaması, sınıfın içerisinde beni arayarak, ’Çocuğunuz bunları yaptı’ demesi ve benim de, ’Hocam böyle bir şey olmaz’ demem üzerine hoparlörü açıp, ’Çocuklar böyle bir şey yapmadı mı?’ diye sesimi duyurması, çocuğu orada küçük düşürüp aşağılaması gibi çok sorunlar yaşadık. Şu olay bardağı taşıran son damla oldu bizim için. Daha okul kaydım alınmadan okul bahçesinden çıkar çıkmaz öğretmen beni sınıf grubundan çıkartıyor. Yani belki okula kayıt ettirene kadar çocuğumun oradaki ödevlerini ben yaptırırım. Neden hemen çıkartılıyorum? Ben karakol, Milli Eğitim ve CİMER olmak üzere her gerekli yere şikâyette bulundum.” “Öğretmen, bir müdür ya da müdür yardımcısı hiçbir şekilde gelmedi” Çocuğunun kulağında hasar kalacağını doktordan öğrendiğini belirten R.Ç., “Doktor hasar kalacağını söyledi. 4 tane dikiş atıldı. Ufak bir çıkıntı kalacakmış. Şunu da söylemek istiyorum, hastaneye benimle birlikte bir öğretmen, bir müdür ya da müdür yardımcısı hiçbir şekilde gelmedi. Beni hiçbir şekilde arayıp bir geçmiş olsun demediler. Çocuğumun duyma kaybı yaşayıp yaşamayacağını dikişler çıktıktan sonra öğreneceğiz. Sonuçta başından darbe yedi, orası şişti ve beyin kanaması da geçirebilir, hatta ölebilirdi de. Çok büyük bir travma atlattı. Ben ne yapacağımı bilmiyorum. Zaman kaybından başka hiçbir şey değil. Çocuğum eğitimden geri kaldı” ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş Şehit annesi Ergüzel: "Keşke o gün telefonu hiç kapatmasaydım" Şehit Ali Suna’nın annesi Elif Ergüzel Suna, “Şehit annesi olarak çok gururluyum, Allah razı olsun devletimizden ve milletimizden. Onun gururu hiçbir zaman anlatılamaz. Son konuşmamızda 15 Temmuz olayı yeni geçmişti, bana anne ölüm her yerde var dedi, oraya gelsem ayağım taşa değse orda da ölebilirim vadem yettiyse dedi. Ama burada olursa en azından şehit olurum dedi. Öyle güldük, şakalaştık konuştum, keşke hiç kapamasaydım bu telefonu sabaha kadar konuşsaydım" diye konuştu. Şırnak’ta 2016 yılında PKK’lı teröristlerin saldırısında şehit olan Ali Suna’nın annesi Ergüzel Suna ve abi İbrahim Suna, 2013 yılında Mardin’de teröristler tarafından düzenlenen saldırıda şehit düşen polis memuru Cengiz Engizek’in babası Hanifi Engizek ve anne Elif Engizek, 14-20 Nisan Şehitler Haftası vesilesi ile bir araya geldi. 6 Şubat depremlerinde evlerini kaybeden şehit aileleri, BAYKAR tarafından kurulan 2 bin kişilik konteyner kentte yaşamlarını sürdürüyor. Şehitler Haftası vesilesi ile bir araya gelen Suna ve Engizek ailelerinin evlat acıları yıllar geçse de halen ilk günkü gibi. Vatan için canlarını feda eden evlatlarının hatıralarını her zaman yaşatan aileler, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerde yaşadıkları acı dolu hatıralara rağmen güçlü bir şekilde hayatlarına devam ediyor. “Allah orada doyursun, burada doymadı” Şehit Ali Suna’nın annesi Ergüzel Suna, “Şehit annesi olarak çok gururluyum, Allah razı olsun devletimizden ve milletimizden. Onun gururu hiçbir zaman anlatılamaz. Son konuşmamızda 15 Temmuz olayı yeni geçmişti, bana anne ölüm her yerde var dedi, oraya gelsem ayağım taşa değse orda da ölebilirim vadem yettiyse dedi. Ama burada olursa en azından şehit olurum dedi. Öyle güldük, şakalaştık konuştum, keşke hiç kapamasaydım bu telefonu sabaha kadar konuşsaydım. Namaz kıldım, selam verdim ve beni bir titreme tuttu. Ne oldu dediğimde kimse cevap vermedi. Kardeşimin hanımı söyledi, Ahmet vurulmuş, şehit olmuş dedi. Allah mekanını cennet etsin, kurban olduğum Allah orada doyursun, burada doymadı. Devletimize de milletimize de zeval gelmesin” dedi. “Şehit ailelerinin hepsi ile gurur duyuyorum” Abi İbrahim Suna ise, “Bu hafta şehitler haftası, şehir ailesi, şehit abisi ve bir depremzede olarak Aile Bakanlığı’na teşekkür ediyorum bizlere böyle bir hizmet sundukları için. Şehit ailesi olmak bir ayrıcalıktır, şehit ailesi kimliğini taşımak şeref verici bir şey. Biz bu vatanı seven insanlarız kardeşimiz şehit oldu, şehitlik ona nasip oldu. Kardeşim Ali Suna, 2016 yılında darbeden 25 gün sonra roketatarlı saldırıya maruz kaldılar. Mekanı cennet olsun, kendisini kıskanıyorum hem şehit oldu hem de arkasından o kadar çok Kur’an’ı Kerim hatmi okundu ki, dediğim şuydu ben ölsem arkamdan bu kadar hatim okunmazdı dedim. Mekanları cennet olsun, şehitlerimiz var olsun. Şehit ailelerinin hepsi ile gurur duyuyorum” diye konuştu.