GÜNDEM - 25 Nisan 2015 Cumartesi 06:37

Anzaklar, savaşın 100. yılında atalarını andı

A
A
A
Anzaklar, savaşın 100. yılında atalarını andı

Çanakkale’de Anzak Çıkarması'nın 100'üncü yıl dönümü, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı'nda, Arıburnu önündeki Anzak Koyu'nda Şafak Ayiniyle anıldı. Yaklaşık 30 bin Anzak anma töreninde ataları için dua etti.

Avustralya ve Yeni Zelandalı askeri yetkililer ile yaklaşık 30 bin Anzak torunu katıldı. Törenden saatler önce koya gelen Anzak torunları, geceyi uyku tulumlarının içinde uyuyarak geçirdi. Ayin öncesi Avustralya Kraliyet Hava Kuvvetleri ile Yeni Zelanda Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bando bir konser sundu. Tören alanına kurulan dev ekranlarda, gece boyunca savaşla ilgili belgeseller ve savaşa katılan askerlerin anıların anlatıldığı röportajlar gösterildi. Tören, sabah saat 05.30’da başladı.

Törende ilk konuşmayı yapan Yeni Zelanda Genel Valisi Jerry Mateparae, "100 yıl önce burada birçok kişi hayatlarını kaybetti. Aralarında sadece bazıları geri dönebildi. Gemiler geldiğinde bunu okuyabiliriz. Bugün hayatlarını kaybeden Anzaklar için buradayız. Bizim sözümüz onları her zaman hatırlayacağımızdır. Burada çok ciddi maliyetler, büyük savaş vardı. Burada birçok hayal askerlerle birlikte toprağa gömüldü. O Anzakların ruhları bugün aramızda. Biz onları hatırlıyoruz" dedi.

Yeni Zellanda Başbakanı John Key, yaptığı konuşmada, “Bugün bu plajda , bu saate tam olarak 100 yıl önce ilk Anzak birlikleri sahile vardı. Onlara tanımlanmış açık topraklar yerine önlerinde dik kayalarla karşılaştılar. Osmanlı askerleri topraklarını korumak için mücadele verdi. Biz Anzaklar olarak kendimizi düşman olarak görmeyiz. Aslında bizim buna benzer sahil kenarlarımız var. Yeni Zellanda askerleri kendi topraklarını korumak için canlarını seve seve verirlerdi. Osm anlı askerleri de bunları yaptı. 100 yıl önce her iki tarafta kendileri için doğru olan şeyi yapıyorlardı. Onları buradan anıyorum: bu yarımadaya ayak basmış herkesi anmak istiyorum. Burada savaşmış ülkeler tarafından onlar sürekli hatırlanacaktır. Birinci dünya savaşının 100. Yılı içerisinde farklı birçok savaşı hatırlıyoruz ama bu çok özel bir anma. Gelibolu bizim için hayatını kaybeden 2 bin 700 Yeni Zellandalı’yı hatırlatıyor. Burada hem Avustralyalılar, hem yeni Zellandalılar omuz omuza savaştılar. Burası kahramanlık yeri olmasıyla birlikte boşa giden zaman ve kaygının yeriydi. Her iki tarafta büyük kayıplar verdi. Türkiye her yıl burada anıyor. 100 yıl sonra 25 Nisan’da buradayız. Onları anıyoruz” dedi.

Avustralya Başbakanı Tony Abbott ise, “100 yıl oldu. Avustralyalılar ve Yeni Zellandalılar burada karaya çıktılar. Burada uzak memleketlerde yatan askerlerimiz için ne söylesek diye konuşuyoruz. Aslında unutmamız gereken şeyleri ayakta tutmaya çalışıyoruz. Bunun amacı aslında bu seferi hem anmak hem de onurlandırmak. Gelibolu, hem Türkiye’yi modern hale getirmiş, hem Avustralya’yı hem de Yeni Zellanda’yı. Burada 100 yıl önce tam bu saate ülkeleri için savaştılar. İlk Anzaklar, çiftçiler, çok farklı mesleklerden kişilerdi. Toplumun her kesiminden geliyorlardı. Aslında buraya ayak basmak yerine aileleriyle olmak isterlerdi. 100 yıl önce onlar sıra dışı bir şey yaptılar. Hastalıktan ve savaştan öldüler. Burada ölenler sadece askerler değil aynı zamanda modern Avustralya’yı şekillendirenlerdir. Biz Geliboludayız. Biz Anzakları Avustralyalıları en iyi şekilde gösterdiklerini biliyoruz. Burada korkan askerler var. Burada hayatını verme, bir dostu için hayatını verme aşkı var.ç işte burada andığımız Anzakları olabilecek en zor teste girdikleri bunu yaparken cesaretleridir. Burada en iyi şey geri çekilmekti. Bu askerler Kudüs’te ve Şam’da başarı gösterdiler. Bu savaşı kaybeden komutanlar ve askerler 2. Dünya Savaşı’nda, Fransa’da başarılı olmuşlardır. Kore, Vietnam, Irak ve en uzun süren savaşımız Afganistan’da başarılarımız devam etmiştir. Burada çok önem verdiğimiz yerleri korumak için onlar buradalar. Onlar olmasaydı ülkelerimiz olmazdı. Biz bu tepeleri çıkmadık, bu tutku ile ilerlemedik. Cehennem savaşında mermilerin arasında ilerlemedik. Ancak biz bunları yapan kişileri onurlandırıyoruz. Çünkü onlar bu zorluğu göğüs gerdiler. Onların örneği bizi daha iyi insan olmaya teşvik ediyor. Biz yeterince doğru şey için çalışırsak onlar gibi olabiliriz. Artık biz görevimi yerine getirmeliyiz” diye konuştu.

Galler Prensi Charles ise, konuşmasında iki Anzak askerinin mektubunu okudu. Charles, “Sanıyorum burada olan çoğu kişi benim neslimden değildir. Birinci dünya savaşından sonra doğan kiler, dedelerini kaybeden kişiler olabilir. Ben şimdi hatırlıyorum. Bir askerin anılarını okudum. Anzaklar burada savaştıktan sonra geri döndükten sonra mezarlarını kimse ziyaret etmeyeceği için endişe ediyorlardı. Biz onları fedakarlıkla hayatını kaybeden tüm askerleri anıyoruz” dedi.

Daha sonra Mustafa Kemal Atatürk'ün 1934 yılında Anzak annelerine hitaben yazdığı mektup, Türk subayları tarafından Türkçe ve İngilizce olarak okundu. Konuşmaların ardından anma duası yaptırıldı, ilahiler okundu. Ataları için dua eden torunlar, duygulu anlar yaşadı. İki dakikalık saygı duruşunun ardından son dua yaptırıldı. İstiklal Marşı, Avustralya ve Yeni Zellanda ulusal marşları çalınarak ülke bayrakları göndere çekildi. Şafak ayini, savaşa katılan ülke çelenklerinin sunulmasıyla sona erdi. Buradaki törenlerin ardından Avustralya ve Yeni Zellanda mezarlıklarında anma törenleri yapılacak.

GÜRKAN DÜZENLİ 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.