EĞİTİM - 16 Temmuz 2018 Pazartesi 15:36

AÖF 3 ders sınav başvurusu giriş belgesi sorgulama | 2018 AÖF AÖF üç ders sınav yerleri

A
A
A
AÖF 3 ders sınav başvurusu giriş belgesi sorgulama | 2018 AÖF AÖF üç ders sınav yerleri

Anadolu Üniversitesi AÖF 3 ders sınavı giriş yerleri açıklandı. AÖF üç ders sınavı ne zaman? AÖF 3 ders sınav giriş belgesi sorgulama haberimizde. Ayrıca 3 ders sınavı hakkında resmi son dakika uyarısı da yapıldı....

Binlerce adayın merakla beklediği AÖF üç ders sınavları ile ilgili Anadolu Üniversitesinden açıklama geldi. AÖF 3 ders sınav giriş yerleri ve detayları da belli oldu. AÖF sınav giriş belgesi sorgulaması nasıl yapılır? haberimizde...

AÖF SINAV GİRİŞ YERLERİ ÖĞREN

AÖF 3 ders sınav başvurusu giriş belgesi sorgulama | 2018 AÖF AÖF üç ders sınav yerleri

AÖF 3 DERS SINAV GİRİŞ YERLERİ BELLİ OLDU

AÖF 3 ders sınavı 21 Temmuz Cumartesi günü gerçekleştirilecek. Bu sınav için de giriş belgeleri sınavdan bir hafta önce Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi resmi sitesi üzerinden alınabilecek.

AÖF 3 DERS RESMİ DUYURUSU

Öğrencilerimiz üç ders sınavına gireceği sınav ilini, 20-21-22 Haziran 2018 tarihlerinde T.C. kimlik/öğrenci numaraları ve şifreleri ile http://aof.anadolu.edu.tr adresi “Öğrenci Otomasyonu” bağlantısından sayfalarına giriş yaparak, AÖF bürolarına bizzat giderek veya 0850 200 46 10 nolu Açıköğretim Etkileşim Merkezini arayarak değiştirebilirler. Belirtilen tarihlerde değişiklik yapmayan öğrenciler Fakülte tarafından atandıkları sınav ilinde sınava girmek zorundadırlar.

*Büro otomasyonunda ve öğrenci sayfasında üç ders sınavı ile ilgili “Üç Ders Sınavı” arayüzü 20-21-22 Haziran 2018 tarihlerinde açılacaktır. Öğrencilerin sınava girecekleri sınav merkezleri görülmekte olup sınav merkezi değişikliği isteyen öğrencilerin değişiklikleri bu sayfadan yapılabilecektir. Bu linke sadece üç ders sınav hakkı olan öğrenciler yüklenmiştir. Sınav hakkı olmayan öğrenciler için bu link, uyarı vermektedir. Bu linkten yapılacak sınav merkezi değişiklikleri sadece üç ders sınavı için geçerli olacaktır. Ayrıca, büro otomasyonu “Bilgi Değişikliği” linkinden yapılan sınav merkezi değişiklikleri, üç ders sınavı sınav merkezini etkilemeyecektir.

AÖF 3 DERS SINAV HAKKI NASIL VE KİMLERE VERİLİYOR?

Kayıtlı olduğu bölümdeki/programdaki tüm dersleri almış, en fazla üç başarısız ve/veya koşullu geçer dersi bulunan ve bu dersleri başarması durumunda mezun olabilecek öğrenciye; aşağıdaki koşulları sağlaması durumunda sınavın yapılacağı öğretim yılında kayıt yaptırmış olduğu derslerden; bahar dönemi dönem sonu sınavlarından sonra “Üç Ders Sınavı”na girme hakkı tanınır:

Not Durum Belgesinde; Genel Not Ortalaması 2,00 veya 2,00'nin üzerinde olan öğrencilerin, en fazla üç dersten FF harf notunun olması,

Not Durum Belgesinde; Genel Not Ortalaması 2,00'nin altında olan öğrencilerin, FF harf notu aldığı derslerin ve/veya uyarı aldığı dönemden itibaren koşullu geçer (CD, DC ve DD) harf notu aldığı derslerinin toplam sayısının en fazla üç olması,

FF harf notu alınmış derslere, sınavın yapılacağı öğretim yılında kayıt yaptırmış olması.

“Üç Ders Sınavı”na katılmış ve bu derslerin sınavlarında başarılı olmuş öğrenci “Anadolu Üniversitesi Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakülteleri Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliği”ndeki mezuniyet koşullarını sağladığı takdirde mezun olabilir.

AÖF SINAV GİRİŞ BELGELERİ ERİŞİME AÇILDI

Sınav yerleriyle alakalı olarak yayımlanan detaylarda ise;

“Türkiye Programlarına kayıtlı bulunan ve hâlen cezaevinde/tutukevinde olup “Üç Ders Sınavı”na girme hakkı olan öğrencinin sınavı, bulunduğu ildeki cezaevinde/tutukevinde yapılacaktır

Üç ders sınavı, 21 Temmuz 2018 Cumartesi günü saat 15:00'de, Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya, Samsun, Sivas, Trabzon, Van illeri ile KKTC/Lefkoşa'da gerçekleştirilecektir

Türkiye'de üç ders sınavının yapılacağı Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya, Samsun, Sivas, Trabzon, Van illeri ile KKTC/Lefkoşa büroları 21 Temmuz 2018 Cumartesi günü 10:00 – 16:00 saatleri arasında açık olacaktır” ifadeleri yer aldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa YÖK Başkanı Erol Özvar: "Türkiye’deki üniversitelerin yüzde 99.8’i dolu" Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, Bursa Teknik Üniversitesi’nin düzenlemiş olduğu ‘Arama Konferansı’ programına katılmak için Bursa’ya geldi. Bursa Teknik Üniversitesi’nin düzenlemiş olduğu konferans, saygı duruşu sonrası İstiklal Marşı’nın okunmasıyla beraber BTÜ Rektörü Profesör Doktor Naci Çağlar’ın konuşmasıyla başladı. Çağlar, YÖK Başkanı Erol Özvar’ı ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti belirterek, "Bugün burada üniversitemizin ‘Arama Konferansı’ için toplandık. Üniversitemizin mevcut durumunu, şehrimizin ve bölgemizin potansiyelini, ülkemizin yeni yüzyıldaki yerini ve dünyadaki trendleri dikkate alarak bu arama konferansında ‘2030 yılı ve sonrasında üniversitemizi nerede görmek istiyoruz’ sorusuna cevap arayacağız. Hepinize, katılımınızdan dolayı teşekkür ederim" dedi. “Üniversitelerimizde 4 milyonu örgün olmak üzere toplam 7 milyon öğrencimiz var” Bursa Teknik Üniversitesi’nin düzenlemiş olduğu konferansta konuşan YÖK Başkanı Erol Özvar, "Yükseköğretim Kurulu olarak, mümkün olan her fırsatta Yükseköğretim Sistemi’nin paydaşlarıyla bir araya gelmeye ve fikir alışverişinde bulunmaya büyük bir gayret verdiğimi söyleyebilirim. Başlıca hedefimiz olan Türk yükseköğretiminin dünya üzerinde rekabetçi, yenilikçi, sürdürülebilir ve nitelikli bir yapıya sahip olması için ortaya koyulan her türlü görüş ve önerinin çalışmalara katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum. Burada da fevkalade neticeler alacağımızın kanaatindeyim. Bugün ülkemiz 208 üniversitesi yaklaşık 185 bin akademisyeni ve 4 milyonu örgün eğitim olmak üzere 7 milyona ulaşan öğrencisi ile son derece büyük bir kapasiteye ulaşmıştır. Bu kapasite ile Avrupa üniversiteler alanının en önemli paydaşlarından bir tanesidir. Bu kapasiteye ulaşılmasında başta sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde son 20 yılda Yükseköğretim Sistemi’ne yapılan yatırımların katkısı müstesnadır. Ülkemizde yükseköğretime erişim talebi güçlü bir şekilde devam etmektedir. 2023 yılında 3 buçuk milyondan fazla öğrencimiz üniversite sınavlarına başvurmuş, üniversite kontenjanlarının doluluk oranı yüzde 99.8 gibi son derece yüksek bir seviyeye ulaşmıştır. Bu yoğun ve güçlü talebe, doğru politikalar ile cevap vermek Yükseköğretim Kurulu’nun en temel hedeflerinden biridir. YÖK olarak bir taraftan ülkemizin yükseköğretimde sahip olduğu kapasitenin ve gücün önemini vurgularken, diğer yandan yükseköğretimimizin kalitesini daha da yükseltme irademizi her platformda ifade etmeye devam ediyorum. Üniversitelerimizin uluslararası alandaki saygınlıklarını ve görünürlüklerini yükseltmek, akademisyenlerimizin projelerini artırmak AR-GE faaliyetlerini teşvik etmek ve nihayetinde ülkemizin her alanda ihtiyaç duyduğu nitelikli beşeri sermayeyi artırmak başta olmak üzere kaliteyi önceleyen bir anlayış ile YÖK olarak hareket ettiğimizi buradan paylaşmak isterim. Üniversitelerimizdeki kalite süreçlerini yakından takip etmemiz, bu süreçlerde üniversiteleri her şekilde desteklememiz bu anlayışımızın bir tezahür olarak görülmelidir" ifadelerine yer verdi. "Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler için vardır" Türk yüksek eğitiminde misyon farklılaşması ve ihtisaslaşma konularında son yıllarda çok önemli mesafeler katedildiğini belirten Özvar, "2016 yılında YÖK tarafından bölgesel kalkınma odaklı misyon farklılaşması programı hayata geçirilmiştir. Bu program sayesinde 25 devlet üniversitesinin genel ve geleneksel çalışmaları dışında bulundukları bölgelerin dinamiklerini esas alarak projeler hazırlamaları ve bölgesel kalkınma odaklı misyonlar edinmeleri sağlanmıştır. Bu bakımdan, son yıllarda Anadolu’nun dört bir yanında bu misyon ile hareket eden üniversitelerimizde önemli gelişmeler kaydedildiğini, bölgesel kalkınma üniversitelerimizin çokça görünür katkılar sağladığını görmekten sadece YÖK değil, bölge insanlarımızın da memnuniyet ile ifade etmiş olması bu alanda yapmış olduğumuz çalışmaların ne kadar isabet kaydettiğini göstermektedir. YÖK’ün gelecek vizyonunda önemli yer tutan bir diğer husus ise ‘İstihdam’ konusudur. Çeşitli vesileler ile ifade ettiğimiz üzere piyasayla, istihdamla, kültür-sanat ve edebiyatla bağı azalmış programları kademeli olarak dönüştürmeye devam ediyoruz. Bu vesile ile toplantının hazırlanmasında ve organizasyonunda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Sivas Maraş ve Tokat depremlerini önceden bildirmişti, İstanbul için rahatlatan tahmin Kahramanmaraş depreminin uyarısını 2 hafta öncesinden yaparak gündem olan Deprem Uzmanı ve Maden Teknolojisi ve Yer Bilimi Uzmanı Serkan İçelli, geçtiğimiz gün gerçekleşen Tokat depremini de 3 saat öncesinden haber vererek yeniden gündem oldu. İçelli’den bu kez İstanbul’u azda olsa rahatlatacak bir açıklama geldi. Deprem Uzmanı ve Maden Teknolojisi ve Yer Bilimi Uzmanı Serkan İçelli, 7 büyüklüğün üstünde beklenen İstanbul depremiyle ilgili yaptığı açıklamada kendi çalışmalarına göre beklenen depremin en fazla 6 ila 6.5 büyüklüğünde olabileceğini söyledi. İcelli, “İstanbul’da büyük bir deprem beklentim yok. Orada bulunan fay 180-190 kilometre uzunluğunda. Bu fay 123 yıl içerisinde 3 kez kırıldı. 2 kez 7 üzeri bir kez de 6 büyüklüğünde. 1912’de Mürefte depremi, 1999 Gölcük depremi zaten burayı rahatlatmıştı, 1963’te de 6.3’lük bir depremle Çınarcık fayı yırtılmıştı ve neticesinde Marmara genel olarak rahatladı. Burada yırtılmayan sadece 30-35 kilo metrelik bir kırığımız kaldı. Buda 6-6,5 büyüklükte deprem oluşturabilecek bir potansiyele sahip. Sismik kesitlere baktığımızda, 12 kilo metrenin altında bir sürünme olduğu zaten bariz olarak bellidir. Deprem silsilesine baktığımızda da bunu teyit edebiliyoruz” dedi. “Sulusaray depremi Kuzey Anadolu zonunu tetiklemez” Tokat’ın Sulusaray ilçesinde yaşanan depremlerin yine Tokat sınırları içerisinden geçen Kuzey Anadolu fay zonunu tetiklemeyeceğini belirten İçelli, “Tokat’ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen depremlerin Kuzey Anadolu fayını tetikleme gibi bir durum yok. Çünkü depremi oluşturan küçük bir fay. Böyle küçük depremler büyük fayları tetikleyemez. 7 büyüklüğün üzerinde bir deprem olsaydı bunu düşünebilirdik. Özellikle depremlerin odak mekanizma çözümlerini çok iyi incelememiz gerekiyor. İki gündür biz bunu inceliyoruz. Özelikle Buğdaylı fayının üzerinde, 23 kilo metrelik bu fayın sağına ve soluna her hangi bir baskı uygulamadığını düşünüyoruz“ diye konuştu. “Beklenen büyük Tokat depremi en fazla 6.2 büyüklükte olabilir” Tokat’tan geçen Kuzey Anadolu Fayında beklenen depremle ilgili değerlendirmede bulunan İçelli, “Bölgemizde bir çok kırığımız var. Özellikle Merzifon Esençay fayı 6.5 büyüklükte deprem üretebilecek potansiyele sahip. Faylar tesadüfen depremler üretmiyor. Belli bir deformasyon enerjisini biriktirip, kinetik enerjiye çevirmesi gerekiyor. 1939 yılındaki Erzincan depremi vardır. 42-43 depremleri o bölgeyi zaten rahatlatmıştı. Yıllık 2.5 santimetrelik yamulma hızını hesap ettiğimizde şuanda odada ki potansiyel enerji 6-6.2 büyüklükte deprem üretebilecek potansiyeldedir” ifadelerini kullandı. “Sulusaray’da 5 büyüklükte yeni depremler beklenebilir” İçelli 2 gündür depremlerle sallanan Tokat’ın Sulusaray ilçesindeki fayda 5 büyüklükte yeni depremler beklenebileceğinin altını çizerek şunları söyledi. “Tokat Sulusaray’da halen 5 büyüklüğünde depremler bekliyoruz. Panik yapmaya gerek yok. Özellikle Tokat buradaki depremleri çok fazla hissediyor. 5.6’lık depremlerde 4.5’lik artçılar gelmeni normaldir. 5 büyüklükte depremlerde oluşabilir ama daha büyük bir deprem beklemiyoruz.”