GÜNDEM - 02 Mayıs 2018 Çarşamba 11:04

Arakan'daki vefalı genç ve annesine Türkiye'den destek

A
A
A
Arakan'daki vefalı genç ve annesine Türkiye'den destek

Arakan'da müslümanların yurtlarından sürülmesi sırasında anne ve babasını günlerce sırtında küfeyle taşıyan Muhammed Eyüp'ün bu vefası, Türkiye'den karşılık buldu. Bu vefalı genci sürgündeki kamplarda günlerce arayıp bulan İhlas Haber Ajansı muhabirinin araştırması ve Muhammed Eyüp’ün anne-baba sevgisi karşılıksız kalmadı.

Arakanlı gencin kamptaki son durumunun İHA tarafından haber yapılmasının ardından Türkiye'den hayırseverler İnsan Yardım Vakfı ile bağışlarını Arakan'a ulaştırıyor. Arakan’daki zulümden kaçarken 7 gün boyunca anne ve babasını aynı anda sırtında iki kefe bulunan kendi yaptığı bir aparatla taşıyan Muhammed Eyüp’ün yaşadığı kampa ulaşan İHH İnsani Yardım Vakfı, kendisinin ve ailesinin tedavisi yaptırarak ihtiyaçlarını karşılamaya başladı. Yarım asırdan fazla bir süredir devamlı zulme uğrayan Müslüman Rohingya halkı, sürekli olarak Arakan’daki evlerinden ve topraklarını terk ederek göç etmek zorunda kalıyor.

Ağustos 2017’de başlayan ve eşi benzeri olmayan son göç dalgasıyla Arakan’daki zulmün inanılmaz yüzü İhlas Medya Grubu tarafından dünya gündemine taşındı. Yaşanan son krizden bu tarafa yaklaşık 800 bin Müslüman yanlarına hiçbir şey almadan Bangladeş’e göç etmek zorunda kaldı. Son göç dalgasıyla birlikte Bangladeş’te yaşayan Rohingya müslümanlarının sayısı 1 milyon 300 bine ulaştı. Bunlardan 1.1 milyon kişinin kaydı tamamlandı. Kalanların kayıt işlemleri ise hala devam ediyor.

İhlas Haber Ajansı’nın ulaştığı Muhammed Eyüp, yolda babasını kaybettiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a annesi Asya Hatun’un tedavisi için istediği yardım çağrısında bulundu. Bu sessiz çığlık Türkiye'den karşılıksız kalmadı. İHH aracılığıyla Arakanlı gencin annesi T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından bölgede kurulan Sahra Hastanesi’ne götürüldü. AFAD tarafından da desteklenen hastanede Muhammed Eyüp'ün, annesi Asya Hatun ve eşinin tedavileri gerçekleştirildi. 2008 yılından bu yana felçli olarak hayata tutunmaya çalışan Anne Asya Hatun’a tekerlekli sandalye de hediye edildi.

İHH, Bangladeş’in Cox’s Bazar şehrindeki Kutupalong Kampı’nda hayatını sürdürmeye çalışan Muhammed Eyüp ve ailesine ayrıca insani yardım malzemesi ulaştırarak gerekli tüm ihtiyaçlarını karşıladı. İHH ekibi, bölgedeki şartların uygunluğuna göre Muhammed Eyüp’ün evini de yenileme imkanını araştırıyor.

Muhammed Eyüp kimdir?

7 gün boyunca sepette taşıdığı anne-babasını zulümden kurtaran Arakanlı genç Muhammed Eyüp, zulme göz yumanlara insanlık dersi verdi. Akıllara kazınan fotoğraf karesinde yaşadığı korku yüzüne yansıyan genç, Myanmar’daki zulmün uzun süre unutulmamasını sağladı. Yalın ayak anne ve babasını omzundaki çift küfe ile taşıyarak insanlık dramının en acı karesi olarak hafızalara kazınan Muhammed Eyüp, zulümden kurtardığı babasını 2 ay önce kaybetti. İHA’ya verdiği son röportajda Eyüp, yaşadıklarını şöyle anlatmıştı:

“Myanmar askeri evlerimizi yakıyor, kadınlara tecavüz ediyordu. Masum Arakanlıları öldürüyorlardı. Bu yüzden ülkemizi terk edip yollara düştük. Dağlardan, tepelerden, bataklıklardan yalın ayak yürüyerek Bangladeş’e ulaştık. Bizi ne beklediğini bilmiyorduk. Burada, Kutupalong mülteci kampında hiç beklemediğimiz zorluklarla karşılaştık. Buraya geldiğimizden 45 gün sonra babam hayatını kaybetti. Annem hem felç hem de başka bir kaç hastalığı daha var. Tedavi görmezse annem de hayatını kaybedecek. Bize insani yardımda bulunan herkese teşekkür ediyorum. Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyorum. Bu konuda annemin tedavisi için Erdoğan’dan yardım bekliyorum.”

Anne Asya Hatun ise oğluna olan bağlılığını, "Tek oğlum olan Muhammed Eyüp’ün hayatta başarılı olmasını istiyorum. Ona iyi bir gelecek diliyorum. Dünyada oğlumdan başka hiçbir şeyim yok" cümleleriyle özetlemişti.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi. Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz Milletimizin Bilmesini İsterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu detayları paylaştı: "Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının desteğiyle Batman İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu; Batman merkezli Adana, Aydın, Mersin, Hakkâri, Van, Mardin ve İzmir’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında “Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Sosyal medya üzerinden sahte kiralık Bungalov ev ilanı vererek dolandırıcılık yaptıkları, mağdurlardan elde ettikleri gelirleri önce yasal bahis platformlarındaki hesaplara, daha sonra bahisten kazanılmış gibi gösterip kendi banka hesaplarına aktararak paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları ve toplam 18 bin 635 vatandaşımızı mağdur ettikleri tespit edildi. MASAK ile koordineli yapılan çalışmalar sonucu; suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması kapsamında; ilk belirlemelere göre 34 milyon 530 bin TL değerinde işlem hacmine sahip, şüphelilere ait 1.283 banka hesabına el konuldu. Operasyonlarda; ruhsatsız tabanca, çok sayıda cep telefonu, sim kart, banka ve kredi kartı ile çok sayıda dijital materyale el konuldu. Batman Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Jandarmamız ile MASAK çalışanlarını tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.