MAGAZİN - 17 Temmuz 2018 Salı 16:54

Aref, hastaneye gitmek için 5 saat beklemiş

A
A
A
Aref, hastaneye gitmek için 5 saat beklemiş

'Kobra’ cinsi yılan tarafından ısırılan illüzyonist Aref Ghafouri’nin hastaneye gitmek için 5 saat beklediği öğrenildi.

Gösterilerinde kullandığı ’kobra’ cinsi yılan tarafından 2 gün önce sağ kolundan ısırılan ve Türkiye’de panzehiri olmadığı için özel uçakla Mısır’a giden illüzyonist Aref Ghafouri’nin tedavisine Kahire Üniversitesine bağlı Qasr El Eyni Hospital’da başlandı. Yılanın ısırdığı sağ kolunda his kaybı yaşayan Ghafouri’ye tedavisi boyunca 24 tüp yılan serumu verileceği kaydedildi.

YILAN ZEHRİNİN TOKSİT ETKİSİ TANISI KOYULDU 

Aref Ghafouri’nin Mısır’a götürülmeden tedavi gördüğü Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki çıkış özeti raporunda ’yılan zehrinin toksik etkisi’ tanısı koyulduğu kaydedildi. Ghafouri’nin klinik seyrine ilişkin raporda, şu bilgiler yer aldı: 

"15.07.2018 tarihinde anemneze göre saat 15.00 civarında kobra cinsi olduğu ifade edilen yılan ısırması nedeni ile başka bir dış merkeze başvuran hasta, saat 20.16 civarında hastanemize yönlendirilmiştir. Acil Serviste kol atele alınmış olup, eritem düzeyi işaretlenmiştir. Hastanın sağ ön kol bileğe yakın bölgede ısırığı mevcut olup, hasta Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Özlem Çakın tarafından kabul edilmiştir. Hastanın mevcut ısırığı evre 2 olarak değerlendirilmiş olup sağ ön kolda olup dirseği geçmemektedir. Hastanın nörolojik muayenesi olağandır ve duyu motor defisit bulunmamaktadır. Kraniyal muayene olağandır. Patolojik refleks yoktur. Hastanın kan tablosunda geliş değerlerinde hematotoksisiteye bağlı olası pansitopeni tablosu yoktur. Hastanın ön kolu atele alınıp lezyon bölgesi işaretlenmiş olup, kompartman ve ödem açısından lezyonun ilerleme takibi yapılmaktadır."

"ISIRILAN BÖLÜMDE HİS KAYBI VAR" 

Kobra zehrine karşı Türkiye’de panzehir bulunmadığı aktarılan raporda, "Ülkemizde kobra türüne ait yılan sokmasına karşı venom yoktur. Olası hepatotoksisite ve nörotoksisite açısından hastanın takibi yapılıyor. Hastanın geliş kanlarına göre kontrol kanlarında hemogramda değişim yok. Pansitopenisi yok. Hasta ara ara kollarda bacaklarda yüzde dudak çevresinde uyuşukluk tarifliyor. Motor kayıp yok, vitalleri stabil normotansi (140/90), normokardik (nab 90) satürasyon normal )97), hastanın ön kolu atelde, ödem hiperemi takibi ve kampartman sendromu açısından takibi yapılıyor. Lezyon çevresinde nekroza gitme yok. Ön kolda ödem artmış durumda. Dirsek çevresine yaklaştı. Takiplerinde kobra türü yılanın antidotunun ülkede olmamasından dolayı hastaya venom uygulanamadı. Hastaya kısa sürede kobra ısırığı maruziyetinden dolayı antidotunun uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle hasta yurt dışında antidotunun bulunması üzerine kendi isteğiyle hastaneden çıkmak istemiştir. Hastanın çıkış hemogramı stabil, biyokimyasında kreatin kinaz 230’ten, 659’a ilerlemiş olup, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri diğer kan tetkikleri normaldir ve vitalleri stabil izlenmiştir. Sağ ön kolda şişlik, ödem mevcut, nekroz yok. Hastaya çıkış için tüm bilgiler verilmiş, riskler anlatılmış, kendisinden de yazılı beyan alınmıştır" ifadeleri kullanıldı.

"5 SAAT SONRA HASTANEYE GELMİŞ" 

Aref Ghafouri’nin, yoğun bakım ünitesinde tedavisini yürüten erişkin Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Özlem Çakın, Aref Ghafouri’nin geçtiğimiz pazar günü hastaneye yılan ısırması şikayetiyle başvurduğunu hatırlattı. Hastanın yılan ısırığının üzerinden 5 saatlik sürenin ardından hastaneye geldiğini kaydeden Çakın, Aref’in durumunun iyi ve bilincinin açık olduğunu kaydetti.

"8-10 SANTİMETRELİK ERİTİM" 

Sağ bileğe yakın bir yerde ısırık izi olduğunu ifade eden Çakın, "8-10 santimetre civarında bir eritim vardı. Hasta ve hasta yakınları evde boğma yöntemini kullanmışlardı. Acil servis doktorlarımız müdahale etti ardından biz olaya müdahil olduk. Genel durumu iyiydi. Kobra yılanı tarafından sokulmuştu" dedi.

"HAYATİ BİR BOZUKLUĞU YOKTU" 

Türkiye’de kobra yılanı panzehirinin bulunmadığını dile getiren Özlem Çakın, "Mısır bölgesinde yaşayan bir yılandı. Panzehiri de özeldi. Hastamızın durumu yoğun bakımda stabil seyretti. Bu tür zehirlenmelerde genelde nörolojik ve kan tablosunda bozukluklarla seyreder. Bizim takibimizde böyle bir durum olmadı. Böbrek, karaciğer ve sık sık kan tahlili tablosuna baktık. Bir sıkıntımız yoktur. İkinci gün bilekteki kızarıklık azaldı ama ödemde bir artış vardı. Diğer bulguları iyiydi. Kas enziminde ılımlı bir yükselme olmuştu" ifadelerine yer verdi.

"MISIR’A KENDİ İSTEĞİYLE GİTTİ" 

Sağlık Bakanlığının Aref Ghafouri’nin tedavi sürecinde yakından ilgilendiğini ve panzehiri bulmak için yoğun çaba harcadığının altını çizen Dr. Özlem Çakın, "Üretici firma ile bağlantıya geçildi. Zehir danışmanı bize yardımcı oldu. Firma artık panzehiri üretmediğini bildirdi. Üretimde olmadığı için belirli ülkelerde panzehirler olduğunu öğrendik. Bu da özellikle yılanın fazla olduğu Mısır’da vardı. Hastanın kendisi tedaviyi olma konusunda ısrarlıydı. Devletimizin de desteği ile Mısır’a sevk edildi" diye konuştu. Çakın, Aref Ghafouri’nin Antalya’da kaldığı süre içinde hiçbir zaman hayatını tehlikeye atacak bir fonksiyonunun olmadığının altını çizdi.

"AREF’İN KAPLANINA EL KOYULMUŞTU" 

Öte yandan 3 yıl önce bir kişinin, illüzyonist Aref Ghafouri’nin sosyal medya hesaplarında, evindeki kaplan ile fotoğraflar paylaştığı ihbarında bulunmuş ve jandarma ekipleri de durumu Antalya Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğü ekiplerine aktarmıştı. Aref Ghafouri’nin Beldibi Mahallesi’ndeki evine giden Doğa Koruma ve Jandarma ekipleri, o dönem 8 aylık olduğu belirlenen ve nesli tükenme tehdidi altında bulunan Bengal kaplanına ’vahşi hayvanların ev ortamında bakılmasının ve bir ilden başka bir ile nakledilmesinin yasak olması’ nedeniyle el koydu.

KAPLAN ANTALYA HAYVANAT BAHÇESİ VE DOĞA PARKI’NA TESLİM EDİLDİ 

Antalya Hayvanat Bahçesi ve Doğa Parkı’ndaki kaplanın bakımını yapan Veteriner Aygül Arsun, "Zara kızımız bize haziran ayında geldi. Hayvanat bahçemize yedi emin olarak teslim edildi. 2015 yılından bu yana hayvanat bahçemizde misafir ediyoruz. Genel sağlık durumu çok iyi. Manavgat Hayvanat Bahçesi’nden bir erkek kaplan getirdik ve ikisi beraber bu geniş kafeste havuzlarında mutlu mesut yaşıyorlar" dedi.
Kaplanlardan henüz yavru alamadıklarını dile getiren Arsun, "Suyla oynamayı çok seviyor, gayet keyifli. Bakıcısı ona günün belirli saatlerinde suyla banyo yaptırıyor" diye konuştu.

"AREF’İN KAPLANI DA ÜZGÜN" 

Zara’nın bakıcısı Levent Ediz ise şu bilgileri verdi: 

"Erkek kaplanın ismi Atılgan biraz vahşi, Zara biraz daha evcil ve duygusal. Normalde 2 günde bir yiyecek veriyoruz, bugün vermedik. Kırmızı et ve tavukla besliyoruz. Havanın sıcak olmasıyla birlikte biraz durgun oluyorlar. Sahibinin başına gelenleri hissetmiş olabilir" dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Liseli genç kondisyon bisikletinde harcadığı enerjiyi elektriğe çevirdi Konya’da meslek lisesinde eğitim gören 11. sınıf öğrencisi spor salonunda kondisyon bisikletinde harcadığı enerjinin boşa gitmemesi için fikrini paylaştığı öğretmeni ve sınıf arkadaşlarıyla geri dönüşüm malzemelerini kullanarak yaptığı kondisyon bisikletinde elektrik üretti. Konya’da yaşayan ve Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrenim gören 11. sınıf öğrencisi Abdullah Arda Efe, okul çıkışında spor salonuna gitti. Burada kondisyon bisikletine binen Abdullah Arda Efe, okuldaki öğretmenlerinden edindiği bilgi ile enerjisini boşa harcadığını düşünmeye başladı. Yahya, hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirmek için spor salonundan çıkıp gittiği evinde proje hazırlamak için kolları sıvadı ve uzun süren bir çalışmanın ardından kondisyon bisikleti pedalına bağlayacağı çamaşır makinası motorundan elde edeceği elektriği aküye aktaracağı bir çalışma hazırladı. Öğretmenlerine sunduğu bu çalışmayla yapım aşamasına geçen Abdullah Arda Efe, arkadaşlarının da desteği ile kondisyon bisikletinden elektrik üretmeyi başardı. “Spor salonunda hareket enerjisinin boşa gittiğini fark ettim” Kondisyon bisikletinden elektrik üreten 11. sınıf öğrencisi Abdullah Arda Efe, “Spor salonuna günlük sporumu yapmaya gitmiştim. O sırada hareket enerjisinin boşa gittiğini fark ettim. Okulda derslerde gördüğümüz üzere hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirebileceğimizi öğrenmiştik. Ben de böyle bir şey yapabileceğimi düşündüm. Hocalarıma sundum ve hocalarımızla böyle bir şey yapabileceğimize karar verdik. Çalışmalarımızla bu bisikletimizi ortaya çıkardık. Gayet de güzel çalışıyor. Hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirerek günlük hayatta kullanılabilmemize imkan sağlıyor. Mesela, en basit telefonumuzu şarj ederken, televizyonumuzu çalıştırırken veya başka bir işte hiç fark etmez elektrik enerjisini kullanabiliyoruz” dedi. “Hedefim bu alandan ilerlemeyi düşünüyorum” Bisiklet ile ürettikleri elektrik enerjisini depoladıklarını anlatan lise öğrencisi Abdullah Arda Efe, "Ürettiğimiz elektriği istediğimiz gibi kullanabiliyoruz. İstersek ampul yakmakta, istersek makineleri çalıştırmak ve istersek telefonu şarj etmekte birçok şey de kullanabiliyoruz. En basit bir projemiz. Ülkemizde birçok spor salonunda böyle bisiklet var. Sadece spor salonlarında değil evlerde de var. Böyle bir şey hem insanlar için hem iş yeri sahipleri için hem de dünyamız için, çevre kirliliği açısından çok güzel sonuçlar elde edebileceğimize inanıyorum. Çalışmalarımıza gelecek olursak, ilerideki hedeflerim bu alandan ilerlemeyi düşünüyorum. Böyle makinelerle, insanlık yararına makineler yaparak hem ülkemize hem dünyaya hem kendime katkı sağlayacağımı düşünüyorum” şeklinde konuştu. “Telefonumuzu tam 30 kez şarj edebilmekte, 22 inç, 25 watt gücündeki bir led televizyonu 12 saat çalıştırabilmekte” Hazırladıkları projede birçok geri dönüşüm malzemesi kullandıklarını anlatan Abdullah Arda Efe’ye çalışmalarında destek veren sınıf arkadaşı Baki Yıldırım ise, “Çamaşır makinesinin motorunu kullandık. Normal 6 vitesli bisikletin vitesini kullandık. Onun dışında bisiklet kasasını onları söktük bu şekle getirdik. Böyle geri dönüşümü kullandık. Normal evlerde de bulabileceğimiz şeyleri aslında kullanmış olduk. 3 bin miliamper batarya kapasitesi olan bir telefonumuzu tam 30 kez şarj edebilmekte ve 22 inç, 25 watt gücündeki bir led televizyonu 12 saat çalıştırabilmektedir. Bununla beraber 1 saat hiç aralıksız pedal çevirirsek 640 kalori yakabiliriz. Tam dolu bataryamız ise 10 saat pedal çevirince tam dolu olmaktadır” ifadelerini kullandı. “Bu projenin başından sonuna kadar öğrenciler büyük ilgi gösterdiler” Öğrencilerin üretime katılması, özgüvenine kavuşmuş olmasının eğitim anlamında önemli olduğuna dikkat çeken Endüstriyel Otomasyon Teknik Alanı Öğretmeni Atölye Şefi Mehmet Ali Yılmaz, “Gerçekleştirebilir miyiz diye biraz bir literatür taraması yaptık. Fikrin güzelliği şöyleydi insanlar spor yaparken aynı zamanda açığa çıkan enerjinin değerlendirilmesi şeklindeydi. Biz bunun tabanını zaten derslerimizde işliyoruz. Çocuklara anlatıyoruz. Burada açığa çıkan hareket enerjisiyle elektrik üretilebileceğini, bunun depolanabileceğini, depolandıktan sonra da faydalı yerlerde kullanılabileceğini öngörerek bu projeye başladık. Bu projenin başından sonuna kadar öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Öğrencilerin katılması, öğrencilerin oradaki parametreleri bilmesi, oradaki elemanlar hakkında bilgi sahibi olması tabii ki bizi sevindiriyor. Çocukların bu konuda biraz üretime iştahlı olmaları veya üretim için bir fikir yürütmeleri bizler için sevindirici bir durum. En azından öğrencinin üretime katılması veya bir şeyler yapabileceği özgüvenine kavuşmuş olması bile eğitim anlamında bizim bir yerlere geldiğimizi gösteriyor. Bu da bizler açısından en azından öğrencilerimiz için bir geri dönüş olarak faydalı olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.