SAĞLIK - 18 Temmuz 2017 Salı 14:47

Aşırı stres, sinir ve öfke kalp hastalıklarına yol açıyor

A
A
A
Aşırı stres, sinir ve öfke kalp hastalıklarına yol açıyor

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sebahattin Ateşal, stresli yaşamı olan, sinirli ve öfkeli davranan kişilerin nasıl tehdit altında olduğu konusunda uyardı.

Aşırı stresli, sinirli ve öfke patlamaları yaşayan insanlarda kalp ve tansiyon rahatsızlıklarının görülme oranı, bu durumun başka ne gibi kardiyovasküler hastalıklara yol açtığı konularında bilgi veren Medicana International İstanbul Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sebahattin Ateşal, stresli yaşamı olan, sinirli ve öfkeli davranan kişilerin nasıl tehdit altında olduğu konusunda uyarılarda bulundu.

Stresin çevresel gereksinimlerin, organizmanın adaptif kapasitesini zorlayan bir süreci olarak tanımlandığını ifade eden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sebahattin Ateşal, "Bu adaptif zorlanma süreci hastalıklarla sonuçlanabilecek biyolojik değişimlere sebep olabilir. Hayat türlü streslerle doludur ve stres genç, yaşlı, zengin, fakir herkesi etkisi altına alabilir. Yaşam streslerinin kardiyovasküler hastalık ya da ciddi bir koroner veya serebral olay riskini artırdığı uzun süredir düşünülmektedir. Ama stresin kalp hastalığına neden olduğu evrensel olarak kabul görmüş değildir" dedi.

Bu hastalıklara ve yaşam şeklinize dikkat

Yaşam şekline dikkat çeken Prof. Dr. Ateşal, "Koroner kalp hastalığı ile ilişkili olduğu yaygın olarak kabul görmüş 'değiştirilebilir' risk faktörleri; kolesterol düzeyinin yüksek olması, hipertansiyon, sigara içiciliği, diabetesmellitus, obezite, fiziksel aktivite eksikliği, metaboliksendrom, zihinsel stres ve depresyondur. Genellikle bu risk faktörleri; fiziksel aktivite eksikliği-obezite-metaboliksendrom ya da stres-depresyon-sigara içiciliğinde olduğu gibi kümelenme eğilimindedir. Bunlardan sigara içiminin bırakılmasının, koroner arter hastalığı açısından en önemli önleyici tedbir olduğunu belirtmek gerekir. Yüksek serum kolesterol düzeylerinin nedenlerini belirlemek için Friedman ve arkadaşları stres ve serum kolesterol arasındaki ilişkinin erken çalışmalarından birini gerçekleştirmişler ve stresin serum kolesterol düzeylerinde artış nedenlerinden birisi olduğunu bulmuşlardır. Sınav stresi yaşayan tıp öğrencileri ile eğitim ve sınav dönemlerindeki askeri pilotlar üzerinde çalışmalar yapan diğer bazı araştırmacılar da bu bulguyu doğrulamışlardır'' şeklinde konuştu.

Stres sırasında kan basıncı ve serum kolesterolü arttığından, stres ve hipertansiyon arasındaki ilişkinin uzun dönemler boyunca şüpheli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ateşal, "Ancak duygusal stres genellikle hipertansiyon etiyolojisinde önemli bir faktör olarak kabul edilir. Bu ilişkinin erken delillerinden birisi Dunbar'ın büyük çalışmasından gelmiştir. Dunbar, eleştirildiğinde veya hata yaptığında kolayca mutsuz olmak ya da hayal kırıklığına uğramak, bastırılmış öfke sahibi olmak ve öz güven eksikliği gibi belirli kişilik özelliklerinin hipertansif hastaların karakteristiği olduğunu vurgulamıştır. Daha sonra bu ilişki kabul edilerek hipertansif hastalar için eğitim programlarına stres yönetimi de dahil edilmiştir'' diye konuştu.

Stresli hayat, sigara gibi zararlı alışkanlıklara yol açıyor

Stresli bir hayat yaşamak, insanlarda kardiyovasküler hastalık için risk faktörleri olan sigara içmek ve kötü beslenmek gibi zararlı alışkanlıkların benimsenmesine neden olabildiğini söyleyen Prof. Dr. Ateşal, "Kötü beslenmek obezite, metaboliksendrom ve tip-2 diabetesmellitus gibi koroner arter hastalığı için risk faktörü olan durumlarla sonuçlanabilir. Ama stresin kendisi de vücudun davranış biçimini değiştirebilir ve kalp sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olabilecek dolaşım ve sinir sistemi değişikliklerine neden olabilir. Çalışmalar akut stresin kalbe kan akışında azalmayı tetiklediği, kalp ritim anormalliklerini ve kan pıhtılaşması olasılığını artırdığını göstermektedir. Bunların hepsi kardiyovasküler hastalık gelişimini artırıcı rol oynayabilir. Koroner damarlarda zaten damar sertliği olan bireyler akut bir stresle karşılaştıklarında koroner damarların kasılması ve kan akımının azalması nedeni ile göğüs ağrısı yaşayabilirler. Uzun bir zaman süreci boyunca yaşandığında tüm bu etkiler kan damarlarının endotel denilen iç yüzünün zarar görmesine neden olabilir. Buysa kan damarlarını ateroskleroza daha duyarlı hale getirir. Eğer mümkünse davranış özelliklerinin ve koşulların değiştirilmesi kardiyovasküler hastalığa yakalanma riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Profesyonel bir psikososyal destek yanı sıra risk faktörü ve yaşam tarzı değişiklikleri açısından karidyovasküler danışmanlık alınması bu tür yakınmaları olan bireyler için en iyi başlangıç noktası olacaktır" açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Türkiye Triatlon Elitler Türkiye Şampiyonası Sprint Mesafe Yarışı yapıldı Türkiye Triatlon Elitler Türkiye Şampiyonası Sprint Mesafe Yarışı yapıldı. Türkiye Triatlon Federasyonu (TTF) ile Mersin Yenişehir Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen organizasyon kapsamında gerçekleştirilen ilk yarışta 2’si kadın 10 sporcu mücadele etti. Sporcular ilk olarak Fenerbahçe Meydanı’ndan denize girip 750 metre yüzdü. Parkuru tamamlayan atletler, değişim istasyonunda bisiklete binip, Arkeoloji Müzesi ile Mersin Marina kavşağı arasında 3 tur halinde 20 kilometre bisiklet sürdü. Etabı bitiren yarışmacılar, 5 kilometre koşarak yarışı tamamladı. Yarış sonunda erkeklerde Emir Arıcı birinci olurken, Burak Çağdaş ikinci, Burçak Özer ise üçüncülüğü elde etti. Kadınlarda ise Özlenen İpek Günad ilk sırayı, İlkim Ardıç da ikinci sırayı aldı. Birinci olan Emir Arıcı, sezonu Mersin’de açmanın güzel bir duyduğu olduğunu dile getirerek, "Parkur çok zevkliydi. Şampiyon olduğum için mutluyum" dedi. Özlenen İpek Günad ise parkurun zor olduğunu ifade ederek, "Deniz de biraz dalgalıydı ama koşu gayet güzeldi" diye konuştu. 6 ay önce başladı, ilk yarışını tamamladı Yarışmaya Sakarya’dan katılan ve triatlona 6 ay önce başlayan Emirhan Muhammed Kaymakçı, son sırada gelmesine rağmen bitiş çizgisine ulaştı. Sakarya Üniversitesi Makine Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi Kaymakçı, ilk triatlon yarışını tamamladığı için mutlu olduğunu söyledi. İlk yarışının keyifli geçtiğini belirten Kaymakçı, "Bu spora 6 ay önce başladım ve bu benim ilk triatlon yarışım. İlk yarışımı da çok keyifli geçirdim. Bu sporu yaptığım için çok mutluyum" şeklinde konuştu. Sağlıklı bir yaşam için triatlonu seçtiğini dile getiren Emirhan Muhammed Kaymakçı, "Bir gün evde yatıyordum. Artık bir şeyler yapmak istediğimi fark ettim ve boş zamanımı değerlendirmek istedim. Başladığımda hiçbir amacım yoktu. Sonrada inanılmaz keyif aldım ve şu an bu noktadayım" ifadelerini kullandı.
Bilecik Bilecik Belediyesinden sivrisinek ilaçlama çalışması Bilecik Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü tarafından vatandaşların rahat ve sağlıklı bir yaz mevsimi geçirmeleri amacıyla gerçekleştirilen sivri sinek ve karasinek larva ilaçlama çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Kent merkezi ve mücavir alanlarda kapsamlı ilaçlama çalışması gerçekleştiren ekipler, birçok mahalledeki çocuk park ve bahçe alanları, sulak alanlar, rögarlar, mazgallar ve kanallar başta olmak üzere birçok noktada ilaçlama çalışması yaparak, haşere oluşumlarını engellemeye çalışıyor. Yaz mevsimi ile birlikte, toplum sağlığını tehdit eden oluşumlara karşı ilaçlama çalışmalarına hız veren ekipler, çalışmalar çerçevesinde ayrıca çöp tenekeleri ve çevresi ile şehir çöplüğünde sivrisinek, kene ve diğer haşerelere karşı ilaçlama çalışması gerçekleştiriyor. Bilecik Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü tarafından hazırlanan çalışma ile sinek oluşumunu artıran faktörler hakkında bilgi verildi. Açıklamada, "Çevreye atılan atıklar ve içinde biriken sular, çukur alanlar, inşaat alanları, havuz ve göllerde biriken sular sinek oluşumlarını artırıyor. Larva oluşumlarını engellemek veya azaltmak için çevre temizliğine önem vermeli, su birikintilerine yol açacak kirliliklerin temizlenmesi ve çöp konteynerlerindeki temizliğe dikkat edilmesi gerektiği belirtildi. Bilgilendirici açıklamada ayrıca larva oluşumunu artıran diğer maddeler arasında; bina bodrum katlarında bulunan zemin suları, inşaat çevreleri ve asansör boşlukları, bahçelerde ağzı açık bidon, varil, büyük su tankları, lastik, saksı altlığı gibi ortamlardaki suların sivrisinek oluşumuna neden olduğu vurgulandı. Vatandaşlarımızın çevrelerini kontrol etmeleri ve oluşan bu tarz ortamların ortadan kaldırılması konusunda uyarının yapıldığı açıklamada ayrıca hazırlanan bilgi içerikli broşürler ile vatandaşların bu konuda bilgilendirilmesi amaçlıyoruz" denildi.