SAĞLIK - 13 Şubat 2018 Salı 10:32

Aşırı terlemenin tedavisi mümkün

A
A
A
Aşırı terlemenin tedavisi mümkün

Aşırı terleme sosyal yaşantıyı oldukça zorlayan durumlardan biri olduğunu belirten Doç. Dr. Ertan Aydın, aşırı terlemenin fizyolojik gereksinimin daha üstünde olan patolojik terleme olayı olduğunu, bu durumun iki şekilde ortaya çıktığını bildirdi.

"Ter bezlerinin patofizyolojisi ve sempatik uyarımı normal, el-ayak-yüz ve koltuk altında oluşan aşırı terlemeler tek başına gözlense de genellikle birden fazla bölge etkilenmiştir" diyen Doç. Dr. Ertan Aydın, ”Erken çocukluk veya adölasan çağda bulgu vermeye başlar. Primer fokal hiperhidrozis tanısı altta yatan bir hastalığa bağlı olmaksızın en az 6 aydır mevcut olan fokal aşırı terleme, ailesel benzer şikayet öyküsü olması, başlama yaşını 25’ten küçük olması, bilateral ve simetrik terleme, haftada en az bir kez aşırı terleme atağı olması, terlemenin günlük yapılan aktivitelere engel olması, terlemenin uyku sırasında kaybolması" dedi.

"ERKEN ÇOCUKLUK ÇAĞINDA BULGULAR BAŞLAR"

Terlemenin vücudumuzun iç ve dış uyaranlara karşı cevabı sonucu gelişen fizyolojik bir süreç olduğunun altını çizen Doç. Dr. Ertan Aydın, vücut ısısı arttığında uyarılan ter bezleri yoluyla cilt üzerinde serinletici etkisi olan sıvı salındığının ve insan vücudunda 1,5- 4 milyon arasında bulunan ter bezlerinin özellikle yüz, koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanında daha yoğun olarak bulunduğunu söyledi. Ter bezlerinin patofizyolojisi ve sempatik uyarımı normal olduğu ifade eden Dr. Ertan Aydın, "El-ayak-yüz ve koltuk altında oluşan aşırı terlemeler tek başına gözlense de genellikle birden fazla bölge etkilenmiştir. Erken çocukluk veya adölasan çağda bulgu vermeye başlar. Gece terlemesi yoktur. Primer fokal hiperhidrozis tanısı altta yatan bir hastalığa bağlı olmaksızın en az 6 aydır mevcut olan fokal aşırı terleme, ailesel benzer şikayet öyküsü olması, başlama yaşını 25’ten küçük olması, bilateral ve simetrik terleme, haftada en az bir kez aşırı terleme atağı olması, terlemenin günlük yapılan aktivitelere engel olması, terlemenin uyku sırasında kaybolması" ifadelerini kullandı.

"HASTA AYNI GÜN TABURCU"

Aşırı terleme bazen yayın hastalıkların belirtisi de olabiliyor. Enfeksiyonlar, endokrin bozukluklar, nörolojik bozukluklar, ilaçlar, malign hastalıklar, kardiyovasküler hastalıklar, zehirlenmeler ve alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi hastalıklar aşırı terleme belirtisi gösterebiliyor. Tedavinin altta yatan hastalığa göre değiştiğini ifade eden Doç. Dr. Ertan Aydın, fokal aşırı terlemede ise hastanın şikayetlerine ve hastalığın şiddetine göre uygulanabilen medikal ve cerrahi tedavi seçenekleri bulunduğunu anlattı.

Açık ameliyata göre endoskopik cerrahide kanama, ağrı, cerrahi kesi izi ve yatış süresinin daha kısa olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Aydın, aynı seansta iki taraflı olarak yapılmasının en büyük avantaj olduğunu belirtti.

Hastanın aynı gün içinde taburcu olabildiğini sözlerine ekleyen Doç. Dr. Ertan Aydın, "Operasyon sonrası olası komplikasyonlar; pnömotoraks/hemotoraks, gözkapağında düşüklük, şilotoraks, atelektazi, aşırı kuruluk, bradikardi, kompansatuar hiperhidrozistir. Endoskopik torakal sempatektomi ise fokal aşırı terlemesi bulunan hastalar için güvenli, konforlu ve kesin tedavi yöntemidir" diyerek açıklamasına son verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Komşusunu öldüren sanığa müebbet hapis talebi Kocaeli’nin İzmit ilçesinde beraber alkol içtiği komşusunu nişanlısına küfür ettiği iddiasıyla tüfekle vurarak öldüren sanık hakkında müebbet hapis cezası talep edildi. Olay, 21 Haziran 2023’de Durhasan Mahallesi’ndeki ağaçlık alanda meydana geldi. İddiaya göre, İsmail Kütük (54) ile Erdem D. (35) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Erdem D., pompalı tüfekle İsmail Kütük’e ateş etti. Kurşunlar vücuduna isabet eden Kütük, olay yerinde yaşamını yitirdi. İlçe Jandarma Komutanlığına giderek teslim olan Erdem D. ise tutuklandı. Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Erdem D., maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanığın jandarmaya verdiği ilk ifadesinde maktulün annesine yönelik küfür ettiğini söylediği, ancak mahkeme huzurunda ise nişanlısına yönelik küfür ettiğini beyan ettiğini belirtti. Sanığın suçtan kurtulmaya ve tahrik hükümlerinin uygulanmasına yönelik çelişkili ifade verdiği göz önüne alındı. Bu sebeple sanık hakkında kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası talep edilirken, tahrik indirimi ise uygulanmaması istendi. Mahkeme heyeti, avukatların süre talebi üzerine sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Maktulün nişanlısına küfür ettiğini iddia etmişti Sanık ilk celsede verdiği ifadesinde, "Maktul ile beraber alkol içiyorduk. İsmail Kütük müstakbel eşi hakkında çirkin sözler söyledi. Hamile nişanlım hakkında, ’O çocuk senden değildir, çocuğun kimden olduğu belli değil’ diyerek nişanlıma küfür etti. Söyledikleri karşısında İsmail’e karşı çıkınca yüzüme tükürüp küfür etti, tokat attı. Yerde duran tüfeği kendisine doğrultum. İsmail tüfeğin namusunu tutarak ’Beni mi vuracaksın?’ diyerek küfür etti. Aramızda arbede oldu, tüfeği doğrulttuğumda elim tetikteydi ve tüfek patladı. Neresine isabet ettiğini hatırlamıyorum. Yere düşmeyince yine bana saldıracak düşüncesiyle 2 kez daha tetiğe bastım. Sonra olay yerinden uzaklaştım" ifadelerini kullanmıştı.