ASAYİŞ - 31 Mayıs 2016 Salı 13:56

Askeri kaynaklardan o iddialara açıklama

A
A
A
Askeri kaynaklardan o iddialara açıklama

Askeri kaynaklar, bazı basın yayın organlarında “ATMACA-7 Nusaybin Müşterek Özel Birlik Operasyonu”nda teslim olan teröristlere yönelik olarak bilinçli olarak ’terörist’ ifadesi yerine ’sivil vatandaş’ tabirinin kullanıldığını belirterek, bölücü terör örgütü mensuplarının dağ kadrosunun veya bir başka grubun operasyon bölgesinden kaçmalarının söz konusu olmadığını belirtti.

Askeri kaynaklardan alınan bilgiye göre, bazı basın yayın organlarında ATMACA-7 Nusaybin Müşterek Özel Birlik Operasyonu’nda teslim olan teröristlere (24 Mayıs 2016’de 25 terörist, 26 Mayıs 2016’de 42 terörist ve 27 Mayıs 2016’de 8 terörist olmak üzere toplam 75 terörist güvenlik güçlerine teslim olmuştur) yönelik olarak bilinçli olarak ’terörist’ ifadesi yerine ’sivil vatandaş’ tabirinin kullanıldığı, “Nusaybin’de sivillerin hedef alındığı”, “yaşlı kadın ve çocukların operasyon bölgesinde mahsur kaldığı”, “dağ kadrosunun Nusaybin’den kaçarak geride sivilleri bıraktığı” gibi asılsız haberlerin yer aldığının tespit edildiği belirtildi. Bu kapsamda operasyonun başladığı 14 Mart 2016 tarihinden bugüne kadar operasyonun devam ettiği altı mahallede toplam 272 kez anons (vatandaşların tahliyesi maksadıyla 120 kez, teröristlerin teslim olmasına yönelik olarak 149 kez çağrı yapılmıştır) faaliyetinin icra edildiği ve bu faaliyetlerin görüntülerinin kaydedildiği ve tutanakla kayıt altına alındığı kaydedildi. Yapılan bu anonslar sonucunda operasyon başlangıcından sonra operasyonun devam ettiği altı mahallede 110, operasyon dışındaki diğer mahallelerde ise bin 694 olmak üzere toplam bin 804 vatandaşın tahliye edildiği ve tahliye edilen vatandaşların her türlü isteklerinin mülki makamlar tarafından karşılandığı bildirildi. Operasyon başlangıcında muhtarlarla yapılan görüşme/toplantı sonucunda operasyon bölgesinde sivil vatandaşın kalmadığının belirtildiği ve bu ifadelerin tutanak altına alındığı kaydedilerek, “24 Mayıs 2016’de 25 terörist, 26 Mayıs 2016’de 42 terörist ve 27 Mayıs 2016’de 8 terörist olmak üzere toplam 75 terörist defalarca yapılan anonslara karşılık güvenlik güçlerine teslim olmuş ve adli makamlara teslim edilmiştir” denildi. İlgili makamlar tarafından teslim olanlarla yapılan ilk görüşmeler sonucu içeride sivil vatandaşın olmadığı, kandırıldıklarını, kendilerine birer kod isim verildiğini, silahlı eğitim aldıklarını, mayın/EYP çukurlarını hazırladıklarını, barikat, hendek vb. faaliyetlere katıldıklarını ve bir kısmının ise kırsal alanda silahlı eğitim aldığı yerleri ifade ettiğinin öğrenildiği belirtildi. İçeride bulundukları sürece terörist kıyafetli herhangi bir teröriste rastlanmadığı, tüm teröristlerin sivil giyimli olduğu (Cizre, Silopi ve Sur’da etkisiz hale getirilen teröristlerin hiçbirinde terörist kıyafetinin olmadığı, hepsinde sivil kıyafet olduğu), lider seviyesindeki teröristlerin ölmesi ve ağır yaralanması nedeniyle kendi aralarında konuşarak teslim olmaya karar verildiği, teslim olan 75 teröristten 15’nin Nusaybin ilçesi nüfusuna, 14’nün Mardin merkez ve diğer ilçelerinin nüfusuna, kalan 46 teröristin ise diğer illerin nüfusuna kayıtlı olduğu, ayrıca birçoğunun da arama kayıtlarının bulunduğunun öğrenildiği bildirildi. Ayrıca teslim olan teröristlerin bugüne kadar yapılan anonslara karşılık vermeyerek güvenlik güçlerine ateş açtıkları, el yapımı patlayıcı ile saldırdıkları, roket attıkları ve EYP/mayın döşeyerek güvenlik güçlerimize zarar verdikleri (bunun sonucunda 39’u EYP’den olmak üzere 68 şehit ve 191’i EYP’den olmak üzere 379 yaralı verilmiştir), güvenlik güçlerinin ise kendisine silah sıkan ve silah arkadaşını şehit eden teröristlerin dahi hukukuna riayet ederek güvenlik güçlerine teslim olan teröristlerin Ceza Muhakemeleri Kanunu hükümleri çerçevesinde adli mercilere sevk edildiği kaydedildi.

OPERASYON BÖLGESİNDEN KAÇMA TEŞEBBÜSÜNE GİRİŞEN 20 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

Bölücü terör örgütü mensuplarının operasyondaki kayıplarının artması sonucu 18 Nisan 2016’da Zeynelabidin Mahallesi’nden ilk kez kaçma teşebbüsü olduğu, bu teşebbüste 19’u ölü, 1’i yaralı olmak üzere 20 bölücü terör örgütü mensubunun silahları ile birlikte ele geçirildiği, 23 Mayıs 2016’da Fırat Mahallesi’nden ikinci kaçma teşebbüsünün olduğu, bu teşebbüsten 2 bölücü terör örgütü mensubunun silahları ile birlikte ele geçirildiği, 3 bölücü terör örgütü mensubunun da etkisiz hale getirildiği ancak henüz cesetlere ulaşılamadığı belirtildi. 26 Mayıs 2016’da Yenişehir Mahallesi’nden üçüncü kaçma teşebbüsünün olduğu, bu teşebbüsten 4’ü ölü, 1’i yaralı olmak üzere 5 bölücü terör örgütü mensubunun silahları ile birlikte ele geçirildiği kaydedilerek, "Devam eden operasyon neticesinde, teröristlerin lider kadrosuna yönelik olarak; Bölücü terör örgütünün Nusaybin ikinci sorumlusu terörist Mazlum Çevrim adlı ’Kava’ kod adlı Veysi Akgün 23 Mayıs 2016 tarihinde etkisiz hale getirilmiş, Nusaybin sorumlusu terörist Brüsk Çevrim adlı ’Hebatkar-Karker’ kod adlı Zamani Çamak ise 30 Mayıs 2016 tarihinde silahları ile birlikte etkisiz hele getirilmiş, teslim olan teröristlerden Gelhat (Abdülkadirpaşa) Mahallesi sorumlusu ’Azad’ kod adlı teröristin ise başarısızlığı nedeniyle diğer teröristler tarafından infaz edildiği öğrenilmiştir" denildi.

BAŞARIYA ULAŞAMAYACAKLARINI ANLAYINCA TESLİM OLDULAR

Birlikler tarafından yapılan manevra ve ileri harekat ile ateş destek planı kapsamında yapılan uygulamalar sonucunda terör örgütünün aşırı zayiat vermesi, kontrol ettikleri bölgelerin daralması, tutunacak tahkim edilmiş ev/binaların azalması, yürüttükleri mücadelenin başarıya ulaşamayacağını anlamaları nedeniyle teslim olmaya karar verdikleri, tüm alınan bu tedbirler ve uygulamalar neticesinde bölücü terör örgütü mensuplarının dağ kadrosunun veya bir başka grubun operasyon bölgesinden kaçmalarının söz konusu olmadığı, basında yer alan bu tür asılsız haberler ile güvenlik güçlerinin operasyonda elde ettiği başarıya gölge düşürülmesi, moral ve motivasyonunun azaltılması ve güvenlik güçlerinin zor durumda bırakılmasının hedeflendiği, ayrıca bölücü terör örgütünün Sur, Cizre, Silopi, Yüksekova ve Şırnak’ta uğradığı hezimeti, son kale ve bölücü terör örgütü lideri Murat Karayılan’ın Nusaybin ile ilgili yaptığı “Bu tarihi bir ayaklanmadır” sözünün yerle bir olması, hazmedememesi ve yandaşlarına bunu açıklayamaması nedeniyle yandaşlarına moral vermek amacıyla gerçekle ilgisi olmayan bu tür açıklamalar yaptığının değerlendirildiği belirtildi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
İstanbul Öğrencisini zorbalık yaptığı gerekçesiyle uyaran öğretmene veliden şiddet: O anlar kamerada Sarıyer’de bir okulda iddiaya göre, yaşıtlarına zorbalık yaptığı gerekçesiyle öğrencisini uyaran öğretmen, öğrencinin babası tarafından okulda şiddete uğradı. Şiddet uygulayan veli polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, şahsın öğretmene yumruk attığı anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Olay, Sarıyer Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, okulda görev alan öğretmen Necla Ö. akran zorbalığı yapan bir öğrencisini uyardı. Uyarı üzerine öğrencinin "Bana nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz" diyerek öğretmeni tehdit ettiği öğretmenin ise, "Evladım ben senin öğretmeninim. Bu nasıl bir üslup?" diyerek uyardığı ileri sürüldü. Öğretmen Necla Ö., daha sonra öğrencinin babası Ali Ç.’yi okula çağırdı. Daha önce de okul öğretmenleri ve yöneticileri ile de tartışarak sorun çıkardığı ileri sürülen Ali Ç., okul koridorunda gördüğü öğretmen Nazlı Ö.’yü yumruk atarak yaraladı. Öğretmen aldığı darbe sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılırken iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi. Polis ekipleri ise konuya ilişkin çalışma başlatırken veli Ali Ç.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Öte yandan öğrencinin de benzer nedenlerden dolayı ara dönemde bulunduğu okula nakli yapıldığı ileri sürülürken öğretmenin darp edildiği anlar güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.
Bingöl Bingöl’de asayiş şube müdürlüğü nisan ayı faaliyetlerini açıkladı Bingöl’de İl Emniyet Müdürlüğü, asayiş şube ekiplerinin nisan ayı içerisinde yaptığı faaliyetlerini açıkladı. Açıklamada kesinleşmiş hapis cezası bulunan 2 şahsın tutuklandığı belirtildi. Bingöl İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Son 1 yıl içerisinde silahlı yaralama, silahlı tehdit, oto kurşunlama, yağma, 6136 sayılı kanuna muhalefet, mala zarar verme, genel güvenliği kasten güvenliği tehlikeye sokma olaylarına karışan ayrıca birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit, kasten yaralama suçlarından 8 ay 22 gün kesinleşmiş hapis cezası ile ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçlarından aranan şüpheli şahıs ruhsatsız tabanca ve tabancaya ait 17 (on yedi) adet fişek ile birlikte yakalanarak adli makamlarca tutuklanmıştır. 9 Nisan 2024 günü ilimiz şehit Mustafa Gündoğdu Mahallesi insaf sokak üzerinde meydana gelen silahla yaralama ve ilimiz Yenimahalle gümüş sokak üzerinde meydana gelen kasten yaralama, tehdit, hakaret, mala zarar verme, 6136 sayılı kanuna muhalefet olaylarının faili olan şüpheli şahıslar yakalanarak adli tahkikata başlanmıştır. Yine hakkında toplam 22 yıl 5 ay kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kaydı olan 1 şahıs yakalanmış, adli işlemlerinin akabinde tutuklanarak cezaevine teslim edilmiştir” denildi.