GÜNDEM - 01 Temmuz 2016 Cuma 17:50

Atatürk Havalimanı’na yapılan terör saldırısına sosyal medya darbesi

A
A
A
Atatürk Havalimanı’na yapılan terör saldırısına sosyal medya darbesi

İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirilen canlı bomba saldırısı üzerine 44 vatandaşımız hayatını kaybetmiş ve olay sosyal medyada büyük yankı uyandırmıştı. Sosyal medya terör bu saldırı sonrasında da yüzünü gösterdi ve sanal ortamda bir kaos yaşanmaya başladı.

 Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık sosyal medya ve terör arasındaki ilişkiye yönelik açıklamalarda bulundu.

Teknolojik gelişmelerin hızlı bir şekilde yaşandığı günümüzde sosyal medya etkisini giderek arttırmakta ve sosyal paylaşım ağları sunduğu etkileşim imkânı sayesinde yurttaş gazeteciliğinin önünü açmaktadır. Ancak terör eylemlerinin sosyal medya aracılığıyla geniş kitlelere aktarılması, manipülasyon ve bilgi kirliliğini tetiklemekte, provokasyonların yaşanmasına neden olmaktadır. Sosyal medya terörü Türkiye’de ve dünyadaki ne durumda? Türkiye’de sosyal medya terörü tetikliyor mu? Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık bu sorulara cevap vererek sosyal medya ve terör arasındaki ilişkiyi açıkladı.

“Amaç korku imparatorluğu oluşturmak”

Sosyal medya uzmanı akademisyen Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık, Facebook, Twitter, Instagram gibi popüler sosyal paylaşım ağları aracılığıyla panik ve kaos havası oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çekerek; “Sosyal medyanın terörle olan ilişkisini Türkiye’de yaşanan terör saldırıları sonrası görebilmek mümkündür. İstanbul Atatürk Havalimanı’nda 44 vatandaşımızın hayatını kaybetmesinden ziyade olay yerinden çekildiği ifade edilen çeşitli fotoğrafların paylaşılması mevcut kaos ortamını pekiştirmiş ve panik havasının oluşmasına neden olmuştur. Sahte ve troll hesaplardan yayılan bilgi kirliliği vatandaşları tamamen korku atmosferine sürüklemiştir. Farklı canlı bombaların olay mahallinde yer aldığı bilgisi kısa sürede yayılmış ve hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayılarına yönelik değişik bilgiler aktarılmıştır. Halkın hızlı bir şekilde bilgi alması elbette ki temel bir haktır. Ancak; sosyal medyada gerçekliği kanıtlanmamış bilgilerin, fotoğrafların gelişigüzel bir şekilde paylaşılması vatandaşları tamamen korku imparatorluğuna teslim etmekte ve sürekli olarak güvensizlik duygusu yaşanmasına neden olmaktadır.” şeklinde konuştu.

“Sosyal medya kaos ortamını meşru kılıyor”

 Terör örgütlerinin sosyal medyayı provokatif bir biçimde kullandığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Kırık; “Sosyal medya üzerinden milyonlarca bilgi bir anda yayılmaktadır. Geleneksel yayın organları sosyal medyaya oranla daha doğrulanmış bilgileri sunmaktadır. Ancak sosyal medyada yapılan paylaşımların birçoğunun kim tarafından hangi nedenle gerçekleştirildiği tam anlamıyla bilinmemektedir. Bugün sosyal medya terörü sadece Türkiye’nin değil dünyanın sorunudur. Yapılan terör eylemlerinden sonra sosyal medya aracılığıyla manipülatif bilgilerin hızlı bir şekilde yayılması olayların etkisini derinleştirmekte ve güvensizliği had safhaya çıkarmaktadır. Böylelikle terör amacına ulaşmakta ve kaos ortamı meşru kılınmaktadır.” dedi.

“Sosyal medya terörü sadece Türkiye’nin değil dünyanın sorunu”

129 kişinin öldüğü 80'i ağır, yaklaşık 180 kişinin yaralandığı Paris saldırılarının sosyal medyada Türkiye kadar yer almadığını belirten Kırık; “Maalesef konu Türkiye olunca terör meşru kılınıyor. Paris’teki saldırıların yanında; Brüksel'de Zaventem Havalimanı'nda meydana gelen iki patlamanın ardından Maelbeek metro istasyonunda patlama meydana gelmesi, bu patlamalarda 34 kişinin hayatını kaybetmesi ve 136 kişinin yaralanması incelendiğinde sosyal medyada hiçbir şekilde ceset fotoğrafı paylaşılmamıştır. Sosyal medyayı kullanım konusunda istenilen düzeyde değiliz. Ceset fotoğraflarını önce paylaşmanın kullanıcılara prestij kattığı düşünülüyor, çünkü biz sosyal medyayı amacından farklı bir şekilde kullanıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
“Terör olaylarından sonra Facebook profillerinde Türk bayraklarını gören var mı?”

Atatürk Havalimanı saldırısı ile Paris’te meydana gelen saldırıları kıyaslayan Yrd. Doç. Dr. Kırık; “Facebook’u samimiyetsiz bulmamak elde değil. Saldırı Fransa’da olunca hemen profil bayrakları Fransa halini alıyor, ama saldırı Türkiye’de oldu mu ne yazık ki Türk bayrağını profillerde göremiyoruz. Buradaki samimiyetsizliği anlamak çok da zor olmasa gerek. Aynı şekilde de Twitter’da olay günü açılan #PrayForTurkey hashtagi altında 379,687 tweet atılmış ve bu tweetlerin birçoğunda Türkiye aciz bir ülke olarak gösterilmiştir. Zaten amaç da Türkiye’yi aciz olarak göstererek terörün sürekli yaşandığı bir ülke olduğunu savunmaktadır. Tam bu noktada kullanıcılara büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Kullanıcılar, bu tür paylaşımları yapan kişi ve kurumların güvenilir olup olmadığına olduğuna mutlaka dikkat etmeli, aynı zamanda paylaşılan içeriklerin kime ve neye hizmet ettiğini de öngörmek gerekmektedir. Elbette, olayla ilgili yaşanan güvenlik zaafları, eksiklikler konuşulmalıdır, ancak bunları konuşurken terörün ve teröristlerin ekmeğine yağ sürmemek gerekmektedir.” diyerek sözlerini noktaladı.

CANAN BEŞTAŞ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.