GÜNDEM - 26 Ekim 2016 Çarşamba 11:57

Atatürk Kitaplığı, Türkiye’nin en iyi kütüphanesi seçildi

A
A
A
Atatürk Kitaplığı, Türkiye’nin en iyi kütüphanesi seçildi

Ünlü araştırmacı, yazar, mimar ve gazetecilerden oluşan jüri Türkiye’nin en iyi 10 kütüphanesini belirledi. 500 bine yakın eserle 24 saat kesintisiz hizmet veren ve kitaplara dijital ortamda ulaşım imkanı sunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı birinci seçildi.

Edebiyat araştırmacısı Prof. Dr. Handan İnci ve Mimar Korhan Gümüş gibi alanında uzman kişiler ile Emin Nedret İşli, İhsan Yılmaz, Elif Şafak gibi gazeteci ve yazarlardan oluşan jüri, Türkiye’nin en iyi 10 kütüphanesini belirledi. Hürriyet gazetesi tarafından belirlenen jüri üyeleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Atatürk Kitaplığı’nı Türkiye’nin en iyi kütüphanesi seçti.
Dijital dünyada kitapların eski önemini yitirmiş gibi görünmesine rağmen gerçek bilgiye 5 bin yıldır kütüphanelerden ulaşıldığını belirten jüri üyeleri, Atatürk Kitaplığı’nın 500 bine yakın eserle akademisyenlere ve serbest araştırmacılara 7 gün 24 saat kesintisiz hizmet verdiğine dikkat çekti. Üyeler, kütüphanenin 1928 öncesi neşriyat, matbu kitaplar, el yazmaları, kartpostallar, salname ve gazete arşiviyle oldukça zengin olduğunun altını çizdi.

Atatürk Kitaplığı, 'Okumayı Sevenler İçin Hiç Kapanmayan Kütüphane' sloganıyla boğaz manzarası eşliğinde hizmet veriyor. Kütüphanedeki Arapça, Farsça ve Osmanlıca nadir eserlere http://ataturkkitapligi.ibb.gov.tr/ adresli web sitesi üzerinden ücretsiz ulaşılabiliyor. Koleksiyonu satın alınan nadir eserler ve özel arşivlerle sürekli zenginleştirilen Atatürk Kitaplığı’nda güncel yayınlar ve kitaplar da takip edilebiliyor. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.