POLİTİKA - 31 Ocak 2015 Cumartesi 19:34

Avcı dershaneler için tarih verdi

A
A
A
Avcı dershaneler için tarih verdi

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 1 Eylül 2015 tarihinden itibaren kurumların dershane adı altında faaliyet gösteremeyeceklerini söyledi.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Bilecik 5. Olağan İl Kongresinde konuşan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, ’Yeni Türkiye’ dediklerini belirterek, ülkenin genç nüfusunun aynı zamanda genç bir hafızası olduğunu da gösterdiğini belirtti. Dolayısıyla ’Yeni Türkiye’ dedikleri zaman eski Türkiye’nin ne olduğunu bilmeyen çok büyük bir kitleyle konuştuklarını ifade eden Avcı, "O yüzden daha önce söylediğim gibi yine Bilecik’te de söyleyeyim, gençlerimizi kırmadan, incitmeden, onların başına kakmadan eski Türkiye’nin ne olduğunu, nereden geldiğimizi, nasıl bir Türkiye’de yer aldığımızı ve ne yapmaya çalıştığımızı uygun bir üslupla tekrar tekrar hatırlamakta, hatırlatmakta fayda var” dedi.

"YAŞI BANA YAKIN OLANLAR ESKİ TÜRKİYE’NİN EĞİTİM ŞARTINI İYİ HATIRLAYACAKLAR”

Bakan Avcı, eski Türkiye’de katsayı diye bir şey olduğunu belirterek "Neydi katsayı, yaşayanlar biliyor ama yaşamayanlar için bir kere daha hatırlatalım. Aynı üniversite imtihanına giren çocuklardan aynı puanı alanlar, sonra ayrıca bir değerlendirmeye daha tabi tutuluyorlardı. Neye göre ayrıca değerlendiriyorlardı. Mezun oldukları okullara göre. Dolayısıyla kazandığımız puan ikimizin de aynı iken, söz gelişi Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne girmesine yetmesi gerekirken, size diyorlardı ki ’senin mezun olduğun okul katsayısı şu, senin aldığın 100’ü bu katsayıyla çarpıyoruz indiriyoruz 90’a ve sen Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne girebiliyorsun. Kat sayı buydu. Kime yönelikti bu kat sayı. Özellikle imam hatip okullarına ve onların yanı sıra bütün meslek okullarına. Ve bu uygulama yüzünden Türkiye’de meslek liseleri tırpanlandı. Sektör gerekli yetişmiş eleman bulamamaktan hala şikayet ediyor. Sırf bu uygulamalarla, bu dönem meslek liselerimiz nedeniyle sektör bugün bile yetişmiş eleman sıkıntısı çekiyordu. Eski Türkiye’de öğrencilerin bursları vardı. Neye yetiyordu, bir öğrencinin bir aylık gelirinin sadece onda birini karşılayacak kadar. Pansiyon yoktu, derslikler sıkıntılıydı, Fatih Projesi diye bir projenin adı bile yoktu, bilgisayarın adı bile yoktu, taşımalı eğitimin adı bile yoktu” dedi.

“13 SENE ZARFINDA ALINAN ÖĞRETMEN SAYISI BÜTÜN CUMHURİYET TARİHİ BOYUNCA ALINAN ÖĞRETMENLERİN SAYISI KADAR”

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 13 sene zarfında alınan öğretmenlerin bütün Cumhuriyet tarihi boyunca alınan öğretmenlerin sayısı kadar olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:

“Bugün görev yapan iki öğretmenden biri bu dönemde atandı. Ve bu atamaların hiç biriyle ilgili de en küçük bir şaibe imasında dahi bugüne kadar bulunulmadı çok şükür. Sene başında okullar açılırken velileri bir telaş alırdı. Nereden kitap bulacağız diye. Kırtasiyelerde önceden yer ayırtmaya çalışan veliler görürdünüz. Şimdi her yıl 10 yıldan beri her öğrenci okulların açıldığı gün masanın üzerinde kitaplarını hazır buluyor. Dolayısıyla emekli dedelerimiz artık torunları için sabahın köründe kırtasiyecilerin önünde kuyruğa girmiyor. Arkadaşlarımız sağlıkta yapılanları anlattı. Biraz önceki emekli arkadaşımızın hatırlatması üzerine emeklilerimiz artık sabah saat 04.00’te kuyruğa girip aylarca sonrasından randevu almıyor. Eğer evde bakıma muhtaç bir engelli varsa bunu bir ayıp gibi saklamak gereği duymuyorlar. Çünkü her bir engelli yurttaşımız için evde bakım gerektiren her bir yurttaşımız için ayrıca bir ödememiz, bakımımızı yapıyoruz diyoruz. Sadece onlar için değil, öğrencilerimiz için de okula erişemeyen her öğrencimizi bir öğrenci bile olsa evinde eğitiyoruz, evine öğretmen gönderiyoruz. Okula gelemeyen öğrencilerimizi evlerinde eğitiyoruz.”

"165 BİN BİLGİSAYARIN İHALESİ SONUÇLANMAK ÜZERE"

Bugüne kadar yüz binlerce tablet bilgisayarı okullara ve öğretmenlere dağıttıklarını anlatan Bakan Avcı, şunları söyledi: “Şimdi geriye 165 bin bilgisayar alımı için ihaleyi sonuçlandırmak üzereyiz. Önümüzdeki aylarda onları da çocuklarımıza, 9. sınıf öğrencilerimize dağıtacağız. En küçük bir olumsuzluk abartılarak ’Milli Eğitim çöktü, şöyle oldu, böyle oldu’ propagandası için kullanıldığını görüyorsunuz."

1 EYLÜL 2015 TARİHİNDE KURUMLAR DERSHANE ADI ALTINDA FAALİYET GÖSTEREMEYECEKLER

Avcı, 1 Eylül 2015 tarihinden itibaren kurumların dershane adı altında faaliyet gösteremeyeceklerini söyleyerek, "Ne yapacaklar, sağladığımız teşviklerle gerek arsa, gerek vergi, gerek kredi kolaylıklarıyla 1 Eylül 2015’e kadar özel okula, özel eğitim kurumlarına dönüşecekler. İster anaokulu, ister ilkokul, ister ortaokul, ister lise, ister bir meslek grubu, ister bir yabancı dil ama çocukları okullardan seçip, başarılı çocukları onları özel sınıflara alıp zaten sınavda yüksek puan alacağı belli olan çocukları bir de ayrıca sınıflarda eğitmiş gibi yaptıktan sonra üzerlerine tişört giydirip, sanki tüm başarı bu kurumların gibi reklam malzemesi olarak kullanamayacaksınız” diye konuştu.

"BİLECİK’TE EĞİTİMLE İLGİLİ SÖYLENECEK FAZLA SÖZ YOK"

Bakan Avcı konuşmasının devamında, Bilecik’teki eğitimle ilgili çok fazla söylenecek bir söz olmadığını belirterek, “Çok şükür, Bilecik eğitim göstergeleri bakımından Türkiye ortalamasının ilerisinde. Biz özellikle üniversiteye girişte hangi ilin ne kadar başarılı olduğu konusunda illerin durumunu açıklıyoruz. Çünkü iller arasında gereksiz bir kıskançlık demeyelim de, imrenmeye yol açacağını biz biliyoruz. Hangi ilin hangi alanda hangi konuda ne kadar başarılı olduğunu, ne kadar başarısız olduğunu, ne kadar başarısızlık varsa, eğer herhangi bir konuda onun sebeplerini öğretmen eksikliğinden mi, alt yapı eksikliğinden mi nereden kaynaklandığını biliyor ve tedbirlerimizi de ona göre alıyoruz. Bilecik çok şükür eğitimin bütün göstergeleri bakımından Türkiye ortalamasının çok ilerisinde. Ama kafi mi, hayır değil. Yapacak daha çok işimiz var. Nitekim onlarla ilgili yürüyen projelerimiz var. Onları da sizler yakından bildiğiniz için burada tek tek zikretmiyorum. Ben kongremizin tekrar hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.

Konuşmanın ardından Bilecikspor Başkanı İsmail Cinoğlu, Bakan Avcı’ya arkasında Nabi Avcı yazılı 11 numaralı forma ve Bilecikspor atkısı hediye etti. Bakan Avcı’nın, “Bu formayı bana verirken verdiği mesajı anladınız mı? Ben anladım, bunun içine girmeye çalış” esprisi salonu kahkahaya boğdu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.