GÜNDEM - 21 Mart 2018 Çarşamba 17:34

Aydın Doğan Kimdir? Doğan medya şirketleri hangileri kime satıldı?

A
A
A
Aydın Doğan Kimdir? Doğan medya şirketleri hangileri kime satıldı?

Bünyesinde Kanal D, CNN Türk kanallarıyla Hürriyet, Fanatik gibi gazeteleri barındıran Doğan Medya Grubu'nun, Demirören Holding'e satılması konusunda anlaşmaya varıldığı öğrenildi.Peki Doğan Medya grubunun sahibi Aydın Doğan kimdir, Doğan Medya grubu şirketleri hangileri kime satıldı?

Aydın Doğan Kimdir? Doğan Grubu şirketleri hangileri kime satıldı? Doğan Medya Grubu'nun, Demirören Holding'e satılması konusunda anlaşmaya varıldı. Bünyesinde Kanal D, CNN Türk, TV2, Dream TV, Dream Türk, Hürriyet, Posta, Fanatik, Hürriyet Daily News gibi kuruluşları barındıran Doğan Medya 1 milyar 200 milyon dolara Demirören Holding'e satıldı. Demirören Holding, 2011 yılının Mayıs ayında Milliyet ve Vatan gazetelerini Doğan Medya Grubu'nda satın almıştı. 

Aydın Doğan Kimdir? Doğan medya şirketleri hangileri kime satıldı?

Borsada sert yükseliş

Doğan Medya Grubu'nun Demirören'e satıldığı yönündeki gelişmeler üzerine Doğan Holding'e ait şirketlerin hisseleri borsada sert yükseldi. Gelişmelerin ardından Doğan Şirketler Grubu yüzde 19,18, Hürriyet Gazetecilik yüzde 17,4 ve Doğan Gazetecilik yüzde 9,54 yükseldi. Üç hissede de devre kesici çalıştı.

Sosyal medyada en çok konuşulan gelişme 

Doğan Medya Grubu'nun satılması sosyal medyada da yankılanıyor. Söz konusu gelişme sosyal paylaşım sitesi Twitter'da gündem oldu. Twitter'ın en çok konuşulanlar listesinde ilk sıraya yükselen Doğan Medya Grubu hakkında bir çok yorum yapılıyor. Satın almayla ilgili bu akşam saatlerinde Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) açıklama yapılması bekleniyor.  

Aydın Doğan Kimdir?

1936 yılında Gümüşhane Kelkit'te doğdu.Bölgenin köklü ailelerinden birinin oğlu olarak dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Kelkit'te, lise öğrenimini Erzincan'da tamamladı. 1956-60 yılları arasında İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Mektebi’nde okudu. Öğrencilik yıllarında "Talebe Cemiyeti" başkanlığı yaptı. 1958'de, daha öğrenimini bitirmeden, iş hayatına atıldı. Nakliyecilik, müteahhitlik, otomobil, ticari araç, iş ve inşaat makineleri gibi değişik sektörlerde ticaret yaptı.1961 yılında ilk şahsi şirketini kurdu. 1970 yılına kadar şirket toptan ticaret alanında varlık gösterdi..

Aydın Doğan Kimdir? Doğan medya şirketleri hangileri kime satıldı?

1974'de yeni şirketi ile sanayi alanına adım attı. 1974’ü izleyen yıllarda İstanbul Ticaret Odası Meclis ve Yönetim Kurulu Üyeliği’ne, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği’ne seçildi.

1979 yılında Milliyet Gazetesi'ni devralarak basın ve yayıncılık dünyasına girdi. Çalışmaları ile bu alanda yükselen bir grafik çizdi. 1986-96 yılları arasında Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası Başkanlığı'nı yürüttü. 1998 yılında Tokyo'da yapılan Dünya Yayıncılık Birliği (World Association of Newspapers - WAN) toplantısında seçimle Yönetim Kurulu Üyeliği’ne getirilen ilk Türk oldu.

1999 yılında T.C. Devlet Üstün Hizmet Madalyası ile ödüllendirildi. 1999 yılında Girne Amerikan Üniversitesi'nden, 2000 yılında Ege Üniversitesi'nden, 2001 yılında ise Bakü Devlet Üniversitesi’nden ve 2005 yılında Marmara Üniversitesinden fahri doktor ünvanı aldı. 1996 yılında Aydın Doğan Vakfı’nı kurdu.

Aydın Doğan Kimdir? Doğan medya şirketleri hangileri kime satıldı?

Doğan Grubu’nun, medyadan finansa, endüstriden turizme,telekomünikasyondan enerjiye kadar geniş bir sektörel yelpazede üretim yapan ya da hizmet veren şirketleri bulunmaktadır. Grup şirketleri, Doğan Yayın Holding, Ray Sigorta, Milpa, Çelik Halat, Ditaş, Hürriyet, Milliyet, Petrol Ofisi ve Doğan Burda'dır.Aydın Doğan evlidir, dört çocuk ve dört torun sahibidir 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Uzmanı uyardı: 10 km uzaklıktaki yetiştiriciyi bile etkiliyor Arıcıların kabusu olan ‘Amerikan Yavru Çürüğü’ hastalığı 10 kilometre uzaklıkta ki arı yetiştiricilerini de tehdit ediyor. Yapılan açıklamada, arıcıların kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeleri gerektiği söylendi. Arı kovanlarındaki Amerikan yavru çürüğü hastalığı vakalarının artmasıyla, arıcılar ciddi kayıplarla karşı karşıya kaldı. Hastalığın, bir arı kovanını kısa sürede yok edip ve çevredeki diğer kolonilere yayılabildiğini belirten Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Doç.Dr. Abdurrahman Takcı, “Arıcılar, kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeli, hastalık belirtileri gördüklerinde hemen önlem almalı ve enfekte kovanları diğerlerinden izole etmeliler. Ayrıca, yeni arı kolonileri alırken dikkatli olmalı ve sağlıklı koloniler seçmeye özen göstermeliler” dedi. “Yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor” Takcı, arıların eskisi gibi belirgin bir sonbahar ve ilkbahar yaşamadıklarını, geçişlerin daha ani şekillendiğini, buna bağlı olarak da kış için biriktirdiği bal rezervlerini tükettiklerini belirterek, “Bu noktada o rezervleri bazen erken tüketmeye başlıyor ve iyi bir sonbahar bakımı yapılmadıysa bu yıl gibi, arıların ilkbaharda birçoğu sönmüş oluyorlar yani ölüyorlar. Buna bağlı olarak yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor. Gündüz ve gece sıcaklık farkları arıların çalışma mevsimi olan ilkbaharda etkiler. Ancak kış mevsiminde veya sonbaharda arının tabiattan yararlanmadığı mevsimlerde gündüz ve gece sıcaklık farkı çok sıkıntı oluşturmaz. Ancak arı artık dışarıdan polen, nektar getirmeye başladığı zamanlarda problem oluşturabiliyor. Çünkü arı ona güveniyor ve yetiştirici de bu noktada takviyeler yapmıyor. Arı doğadan tam anlamıyla yararlanamaz ve takviyeler de yapılmazsa bahar aylarında arılarımızı yine kaybedebiliriz” dedi. “Bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor” Bölgesel olarak ergin ve yavru bal arılarının paraziti olan Varroa paraziter mücadelelerinin yapılması gerektiğini vurgulayan Takcı, “Bahar bakımında arıların çıtaları, arı sayısının, ana arının kontrolü yapılması lazım. Ana arıda hala işte yumurta ve yumurta döl verimi devam ediyor mu? bunlara bakılması lazım. Bununla birlikte arı kayıplarının bazıları hayati bazen de işte bölgesel olarak zarar verebiliyor. İhbarı mecburi hastalıklarımız var. Avrupa yavru çürüğü, Amerikan yavru çürüğü gibi hastalıklarda hemen bulundukları il tarım veya ilçe tarımlara başvurarak arılarının böyle bir hastalıktan mustarip olduğunun belirtilmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor. Yine aynı şekilde kireç hastalığı olsun, işte baharda tespit edebildiğimiz hastalıklar bunlar. Arıcılar ilkbahar bakımında bunları belirleyip bir an önce eksiklikleri varsa gidermeli. Eğer ihbarı mecburi bir hastalık varsa kovanlar da dâhil olmak üzere bu hastalığın engellenmesi adına yakılması gerekiyor. Arıcılar bu noktada bilinçliler ancak eğer böyle bir şey varsa göz ardı etmemeliler. Arı tabiatta polen topladığı esnada birçok birçok çiçeğin veya bitki tohumlarının bir sonraki nesline aktarılmasına katkı sağlıyor. Bu noktada arılar bu basamağı yerine getirmediği takdirde tabiatın devamlılığında da bir risk olur” şeklinde konuştu. (FA-GF-
İstanbul İstanbul’da 50 milyon liralık kaçak ve sahte ilaç operasyonu: 16 gözaltı İstanbul’da ilaç kaçakçılarına yönelik düzenlenen operasyonlarda 16 şüpheli yakalandı, piyasa değeri 50 milyon lirayı bulan yüklü miktarda sahte, kaçak ve bozuk ilaç ele geçirildi. Alerji testi, botoks, dolgu malzemesi, kanser ve diyabet hastalıklarında kullanılan ilaçlarının da aralarında bulunduğu tıbbi ürünler emniyette sergilenirken, yakalanan şüphelilerin 9’u tutuklandı. Alınan bilgilere göre, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, ilaç sektöründeki sahtecilik faaliyetlerinin önlenmesi ve şüpheli şahısların yakalanmasına yönelik 15 ve 25 Nisan tarihleri arasında bir dizi çalışma gerçekleştirdi. Teknik ve fiziki takibin devamında belirtilen tarihler arasında yetkisiz alanda depolanmış sahte, kaçak ve yasadışı ilaçların, tıbbi cihaz ve materyallerin bulunduğu tespit edilen 16 ikamet, 20 iş yeri olmak üzere toplam 36 adrese operasyon düzenleyen polis, baskınlarda 16 şüpheliyi gözaltına aldı. Operasyonlarda piyasa değeri yaklaşık 50 milyon lirayı bulan, soğuk zincire tabi olan ve bozulan, alerji testi, botoks ilacı, dolgu malzemesi, kanser, diyabet, enfeksiyon, tansiyon ve cinsel hastalıkların tedavisinde kullanılan medikal malzeme ele geçirildi. Yakalanan şüpheliler İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şubesine götürülerek ifadeleri alındı. Sorgularının ardından mahkemeye çıkarılan ilaç kaçakçısı 16 kişinin 7’si adli makamlarca serbest bırakıldı. Geri kalan 9 şüphelinin ise tutuklanarak cezaevine gönderildiği açıklandı. Diğer yandan yapılan operasyonlarda ele geçirilen sahte, bozuk ve kaçak ilaçlar, Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde sergilendi.