Türkiye’nin ilk kez bu yıl, “Uluslararası Holokost Anma Günü” törenine katılım göstermesinin dış politika vizyonsuzluğunun açık göstergesi olduğuna dikkat çeken Aydın, "Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 'Holokost sırasında yaşamını yitiren milyonlarca masum insanın acısını paylaşıyoruz. Hayatını kaybeden milyonları saygıyla anıyorum' demesi, Nisan ayında Türkiye’nin büyük bir sürprizle karşılaşabileceğini açık davetidir. Biz şüphesiz ki hiçbir milletin zulme uğramasına, soykırıma tabi tutulmasına taraftar değiliz ve buna şiddetle karşıyız. Ancak dış politika bir vizyon işidir. Eğer siz daha önce hiç yapmadığınız bir şeyi bugün yapar, Yahudi soykırımından bahseder ve bu acıyı paylaşırsanız, yarın size sözde Ermeni soykırımı hatırlatılır ve 'gereğini yap' diye dayatılır" dedi.
Sıcak para temini için bedelli askerlik uygulamasından sonra şimdi de dar gelirli vatandaşların küçük birikimlerine göz dikildiğini belirten Aydın, "Ev sahibi olma hayali kuran dar gelirli vatandaşlarımız, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 'konut için bankalarda beş yıl para biriktirene yüzde 15 devlet yardımı' açıklaması ile adeta faiz girdabına itilmektedir. Bu her ne kadar ev sahibi hayali kuran insanlarımız için cazip gözükse de aslında faiz lobisinin bir tuzağıdır. İnsanlarımız küçük birikimlerini beş yıl süreyle bankalara yani faize yatırmaları teşvik ediliyor. Beş yıl sonunda da devlet bankada tutulan paraya yüzde 15 destek verecek. Peki, beş yıl boyunca bankalara yatırılan bu paraları kim ve ne adına kullanacak? Bu şüphesiz ki hükümetin sıcak para temini için bulduğu palyatif bir çözümdür ve daha da kötüsü faiz lobisinin ülkemizde ne denli etkin olduğunun en bariz göstergesidir. Hükümet faiz lobisinin yönlendirmeleriyle yol almaktadır. Yapılması gereken paranın bankalara yani havadan para kazanan faiz lobisine aktarılması değil, küçük birikimlerin yatırıma dönüştürülmesidir. Eğer gerçekten vatandaşın küçük birikimleri sağlıklı bir şekilde değerlendirilmek isteniyorsa bu istihdama dönük yatırımlarla ancak mümkündür. Küçük küçük birikimlerin yatırıma dönüşmesi beş sonunda devletin vereceği yüzde 15 desteğe bile gerek bırakmaksızın konut edinme sorununun yanı sıra birçok derde de deva olur. Hükümet bu şekilde günü kurtarma politikalarında derhal vazgeçmeli ve yarınları planlamalıdır. Tüketime dönük projeler ülkemizi bir girdaba sürüklemekten başka işe yaramaz" dedi.
