SPOR - 20 Mayıs 2017 Cumartesi 15:00

Aydın, su altında 67.16 metre yürüyerek dünya rekoru kırdı

A
A
A
Aydın, su altında 67.16 metre yürüyerek dünya rekoru kırdı

Milli sporcu Bilge Çingigiray Aydın, Muğla'nın Bodrum ilçesinde Sualtı Sportif Guinness Dünya Rekorunu 67.16 metre ile kırdı.

Bodrum’da özel bir kolejin olimpik havuzda Guinness Dünya Rekorunu kitabına ismini yazdırmak için su altında tek nefeste en uzun yürüyen kadın rekorunu 67.16 metre ile milli sporcu Bilge Çingigiray Aydın kırdı. Hakemlerin gözetiminde, özel kameralar da canlı olarak izlenen rekor denemesini 27 metre daha fazla yürüyerek tek nefeste su altında en uzun mesafe yürüyen kadın rekorunu kırdı. Normalde 40 metre olan rekoru tek nefeste geçen Aydın, havuzda 27 metre daha yürüyerek hedefinin erkeklerin rekoru olduğunu açıkladı. Beline taktığı ağırlıklarla havuz dibinde yürüyen Aydın izlemeye gelen Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ise göz yaşlarına hakim olamadı.

Rekoru kırdıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan milli sporcu Aydın, rekoru kırdığı için çok mutlu olduğunu söyleyerek bundan sonraki hedefinin erkeklerin rekorunu kırmak olduğunu açıkladı.
Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ise gözyaşlarını tutamadığını böyle sportif faaliyetlerin Türkiye için yararlı olacağını söyledi.

Öte yandan Aydın rekoru kırdıktan sonra 2,5 yaşındaki oğlu Doruk ile beraber havuza girdi. Heyecanını oğlu ile paylaşan milli sporcu bir süre oğlu ile havuzda vakit geçirdikten sonra ödül töreni için okulun konferans salonuna geçti. 

Eren Ayhan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.