SPOR - 19 Kasım 2018 Pazartesi 15:18

Aykut Kocaman resmen Konyaspor’da

A
A
A
Aykut Kocaman resmen Konyaspor’da

Teknik Direktör Aykut Kocaman, düzenlenen imza töreniyle kendisini 2.5 yıllığına Atiker Konyaspor'a bağlayan sözleşmeye imza attı. Törende konuşan Kocaman, "Tüm şehre müteşekkirim" dedi. Galatasaray maçıyla ilgili de konuşan Kocaman, "Umarım futbol şansı yanımızda olur" ifadelerini kullandı.

Rıza Çalımbay’ın görevine son verdikten sonra teknik direktör arayışına giren Atiker Konyaspor, eski hocası Aykut Kocaman ile 2.5 yıllık sözleşme imzaladı. Deneyimli teknik direktör için Konya Büyükşehir Belediye Stadyumu'nda düzenlenen imza törenine Konyaspor Başkanı Hilmi Kulluk, 2. Başkan Selçuk Aksoy katıldı. Toplantıda konuşan Başkan Hilmi Kulluk, "Aykut hocamızın bizi kırmayarak teşriflerinden dolayı resmi imza törenini yapacağız. Şunu bilmenizi istiyorum; Konya olarak yaptıklarımız, yapacaklarımızın bundan sonraki teminatıdır. Yönetim olarak niyetlerimiz halisanedir. Akıbetimizin de Aykut hocayla beraber hayır olması dileğiyle, hayırlı olsun diliyorum” dedi. 

Atiker Konyaspor 2. Başkanı Selçuk Aksoy ise, “Yönetime geldiğimizden beri doğru işler yapamaya gayret ediyoruz. Bu doğru işleri de bugün itibariyle Aykut Kocaman ile taçlandırmak istiyoruz. Umarız bundan sonra doğruların daha iyi şekilde yapılacağı günler olacak. Tabii bununla beraber de başarının geleceğini biliyoruz. Ama bu süreçte doğrularla başarının arasındaki sabır sürecini camiamızla beraber hem takımımıza hem hocamıza ciddi şekilde destek vereceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı.

“Tüm şehre, Konyaspor’a gönül verenlere ve yönetim kuruluna müteşekkirim”

Atiker Konyaspor'a geri döndüğü için mutlu olduğunu belirten Aykut Kocaman, “Önce şuradan başlamak gerekiyor herhalde, buradan ayrılırken çok alışıldık bir ayrılık değildi bizimkisi. Çünkü biz millet olarak kavuşmaları iyi yapabiliyoruz ama ne yazık ki ayrılmaları iyi yapamıyoruz. Konyaspor tam tersini gösterdi. Hakikaten hayatımda yaşayabileceğim en güzel günlerden bir tanesiydi ayrılma günü. Tüm katkısı olanlara teşekkür ediyorum. Ancak bu şehirde yaşadığım güzel günler bitmemiş. Dönüş söz konusu olunca çok daha iyisiyle karşılandık. Tüm şehre, Konyaspor’a gönül verenlere ve yönetim kuruluna müteşekkirim. Bugün itibariyle umarım bu gurur ve mutluluk devam eder, mutlu ve gururlu olduğumu söyleyebilirim” şeklinde konuştu.

“Çok sıkıntılı bir süreç geçirdim”

'Konyaspor Süper Kupa'yı aldığında mutlu oldunuz mu' sorusuna ise Aykut Kocaman, şu şekilde cevap verdi:
“Fazlasıyla gurur duydum. Çünkü uzun süre beraber olduğunuz, çok belli aşamaları çok büyük sıkıntılarla geldiğiniz bir grubun bunu taçlandıracağı maçta o tacı da aldığını görmek en azından benim için son derece gurur ve onur vericidir. Umarım devamı da olur. Şehir ve camia bunu istiyor. Bugün takım açısından sadece kabaca bir durum tespiti yapabilirim. Temel nedeni de şu, çok sıkıntılı bir süreç geçirdim. Geçen sezon sıkıntılı süreç sadece saha içinden kaynaklanan değildi, pek çok durumla karşılaştım ve bunlara bulunduğum camia adına bir reaksiyon verdim. Yıpratıcı bir sezondu benim açımdan. Dolayısıyla bir ara vermek istiyorum. Bu aranın 4-5 ay gibi bir süre olması doğru olur, bir toparlanma süreci olur, belki de sezon sonuna kadar olur diye düşünüyordum. Kafamdan geçenler bunlardı. 4-5 aydan sonra sürece bakacaktım ki bu döneme gelene kadar da böyle oldu. Futbolun çok içinde kalmadım uzun zamandır. Yapmadığım bir şeyi yaptım, biraz daha dışına doğru çıktım.”

“Konyaspor takımı seviyesini yükseltti”

Son dönemde Konyaspor'un seviye atladığını dile getiren Kocaman, "Konyaspor bundan çok farklı değildi, bir adım daha önde olsa da diğer takımlara göre farklı değildi. Dolayısıyla ayrıntılarla ilgili çok fazla bir şey söyleyemem ama kabaca çok şeye hakimim. Her şeyden evvel futbol severim. Bakıyoruz, izliyoruz ama her şeyden önce şu şöyleydi, bu böyleydi diyerek yanlış bir şey de yapmak istemem. Haksızlık da yapmak istemem. Ama şunu söyleyebilirim; bugün bir avantajımız var, bir dezavantajımız var. Bunu söylemem lazım. Avantajdan başlayalım, avantajımız ne? Avantajımız şu; artık ortalama olarak bakıyorum, Konyaspor takımı seviyesini yükseltti. Artık bunu çok net söyleyebiliriz. Yani 5 yıl evvel, 6 yıl evvelki lige başlama, ligi tanıma haliyle bugün arasında çok fark var. En sıradan taraftardan tutun da en yetkili insanlara kadar fark var. Ortalamanın yükselmesi benim için en büyük değer. Bu ortalama yüksekliğinin getirdiği en önemli avantajlardan bir tanesi doğal olarak oyuncular da taraftar da takımı şekillendiren, kulübü şekillendirenler de bir adım daha fazlasını istiyorlar. Bu hedefe giderken en önemli katma değerlerden bir tanesi. Bunu bir kere kenara koyalım. Ama öbür taraftan hiçbir olay sadece avantajlı değil, dezavantajlı tarafları da var. Burada bulunduğumuz dönem ve özellikle ilk dönemi son derece sıkıntılıydı. Özellikle saha içerisinde son derece iyi sonuçlarla geldik sonra kahredici sonuçlar yani kabullenmesi gerçekten zor sonuçlar da vardı. Fakat her gün kırılma anlarının olduğu günler oldu. Ama her gün bir şekilde hatalarımızı onarıp doğrularımızı arttırma tarafı ağır bastı. En sonunda hakikaten çok güçlü bir yere geldik. Şimdi insanlar çok da doğal olarak bunu yadsımıyorum, aslında bu itici bir güçtür bir tarafıyla da ancak tabii başlarken şöyle de bir dezavantajı olacak, sanki başladığımız yerden devam edecek gibi hissedecekler. Umutsuzluk değil, karamsarlık değil, tam tersine çalışmaya inanç, doğruları yapma konusundaki irade konusunda hem kendim adına hem de grubum adına durumumuzla beraber ufak tefek sıkıntılar da olsa hedefe ulaşacak kudrette görüyor Konyaspor bütün unsurlarıyla. Umarım düşündüğümüz gibi olur” diye konuştu.

“Sözlerinizin içerisinde soruyla beraber ufak da olsa bir acaba duygusu var”

Milli Takım Teknik Direktörlüğü için teklif gelmesi durumda ne olacağının sorulması üzerine Aykut Kocaman, “Böyle bir gündeyken başka konulara kayarak bence işin şeklini bozmayalım. Sözlerinizin içerisinde soruyla beraber ufak da olsa bir acaba duygusu var. Ayrıldığım gün, 1 sene öncesine dönerseniz aslında cevaplarım da bir tanesi de içinde vardır diye tahmin ediyorum. Her zaman olabildiğimce, yapabildiğimce, gücüm yettiğince doğru davranmaya, doğru düşünmeye ve bu düşüncelerimi ve bu düşüncelerimi ve konuşmalarımı tamamlayacak doğru davranışlarda bulunmaya çalışıyorum. Dolayısıyla bugün son derece güzel bir gün herkes için. Lütfen başka taraflara götürmesek daha iyi olur diye düşünüyorum. Bir de hayat insanlara ne getirecek, ne götürecek hiç belli olmuyor. Dolayısıyla bugünden yarına birbirimizi şu anda en azından hırpalamanın bir anlamı yok. Bunun tadını çıkaralım gibi düşünmek daha doğru” dedi.

“Umarım futbol şansı denen şey cuma akşamı yanımızda olur”

Hemen hemen 6 aydır eşofmanları ve sportif kıyafetleri çıkarttıklarını belirten Kocaman, “Bugün ayın 19’u hemen hemen 6 ay olmuş. Tekrar dönüyoruz. Bunun büyük kısmı futbol dünyasının dışında geçti, zihinsel olarak da öyle geçti. Ve şimdi çok sert bir Galatasaray maçıyla başlayacak ve şu gözüküyor, belki daha fazla yapılanma tarafına doğru işi ana planda götürmeye çevirecek, belki de yapılanmayla beraber başka ne olabilir de yan yana getirebileceğimiz bir test maçı olacak gibi gözüküyor. Dün akşamdan itibaren tamamen işe odaklanıp ne oluyor tekrar anlamaya başlayıp ne yapabiliriz dönsek diye sabırla, heyecanla bekliyorum. Galatasaray maçı hakikaten görüntü itibariyle duruma bakıldığı zaman belki yapılanmaya doğru yönlendirecek daha özellikle ikinci yarısı için söylüyorum belki de yarışarak yapılandırmaya yönlendirecek bir maç gibi gözüküyor. Umarım futbol şansı denen şey cuma akşamı yanımızda olur” diye konuştu.  

Mustafa Beşer - Mustafa Uslu 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ünlü Modacı Dilek Hanif Atılım Üniversitesinde Türkiye’nin önde gelen modacılarından Dilek Hanif, Atılım Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü öğrencileriyle bir araya geldi. Haute couture ve hazır giyim alanında Türkiye’nin en önemli tasarımcılarından biri olan, eserleri gösteri dünyasının yıldızları ve stil ikonları tarafından taşınan Dilek Hanif, bilgi ve deneyimlerini modaya gönül vermiş gençlerle paylaştı. Kültürel mirasımızı, incelik ve ustalıkla tasarımlarına aktaran Dilek Hanif, yaptığı televizyon programlarıyla Anadolu’da yüzyıllar boyunca tekstil alanında oluşan değerlerin bilinmesi ve geleceğe aktarılması konusunda önemli bir misyonu yerine getiriyor. Atılım Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümünün benzer bir amaçla yürüttüğü yıl sonu projesi, ülkemizin dokuma zenginliği konusunda farkındalık oluşturarak, genç modacıların güncel tasarımlarında Anadolu’ya özgü kumaşlar kullanmalarını, tekstil mirasımızın geleceğe taşınmasını amaçlıyor. Söyleşi öncesinde Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümünün düzenlediği sergide dokuz öğrenciye ait eserler incelendi. Kemal Zaim Sunel Konferans Salonunda gerçekleşen söyleşi sonrası Dilek Hanif İhlas Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada öğrencilerin projesini çok beğendiğini dile getirdi. Hanif, “Öğrencilerin projesini çok beğendim. Benim halkın sanatı projesinden esinlenen bir program olması dolayısıyla da çok mutlu oldum. Bu projedeki amacımız gençlere yol açan bir alan oluşturmaktı. Atılım Üniversitesi’nin böyle bir projeye sahip çıkması çok önemli. Öğrenciler çok iyi iş çıkarmışlar. Büyük bir keyifle izledim hepsini” ifadelerini kullandı. Anadolu’da tekstil alanındaki unutulmuş değerlerin gün yüzüne çıkarılması için tüm paydaşların beraber hareket etmesi gerektiğini belirten Hanif, “Sektörün büyük markalarla iletişimi benim gibi birçok tasarımcıların, gençlerin ya da üniversitelerin bu üreticilerle yan yana gelmesi büyük firmaların bunlara destek olmasıyla bu çark daha hızlı dönebilir. Çünkü orada yok olmaya yüz tutmuş tezgahların, el sanatlarının tekrardan hayata geçmesi için çarkın döndürülmesi gerekiyor. Onun içinde birilerinin bir yerden başlaması gerekiyor” diye konuştu.
İstanbul “Türkiye, Ortadoğu’yu yeniden şekillendirecek” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’a 13 yıl sonra resmi ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin muhtemel sonuçlarını paylaşan Askeri Stratejist ve Akademisyen Dr. Kemal Olçar, “Türkiye kendi özerk karar mekanizmasıyla Ortadoğu’yu yeniden şekillendirecek ve bunun alt yapısında uluslararası hukuk, insancıl yaklaşım, kazan-kazan iş birliği ve “batısız” güvenlik mimarisi inşası olacaktır” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’a resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. 13 yıl sonra yapılan kritik ziyaretin ana gündem maddesi terörle mücadelede iş birliği oldu. Askeri Stratejist Dr. Kemal Olçar, ziyaretin muhtemel sonuçları hakkında değerlendirmede bulundu. Dr. Olçar, “Türkiye Cumhuriyeti’nin başta devlet başkanı olmak üzere güçlü bir ekiple Irak’a yapmış olduğu ziyaretin Irak Devletinin toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin tescil edilmesidir. Bu sebeple Erdoğan, özellikle Bağdat yönetimini muhatap almıştır. Irak’ın bütünlüğü önündeki en büyük engel PKK terör örgütüdür. PKK’nın ortadan kaldırılması için Türkiye tarafından mevcut imkân ve kabiliyetleriyle son derece sert bir operasyon planlaması yapılmıştır” ifadelerini kullandı. “Sosyal bütünlük tesis edilebilecek” Irak ve Türkiye’nin güvenlik mimarisinin değişeceğini ve Irak’ın Batılı emperyalistlerden bağımsız siyasi bütünlüğünü gerçekleştireceğini belirten İstanbul Beykent Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Kemal Olçar, “Irak-Türkiye ortaklığı İran’ı da mevcut denkleme dahil olmasını sağlayacak ve Gazze katliamında ihtiyaç duyulan Filistin yanlısı koalisyonun kurulma imkânı ortaya çıkacaktır. Irak’ta yaşayan farklı mezhepsel ve etnik farklılıklar minimize edilecek ve sosyal bütünlük tesis edilebilecek duruma gelecektir” şeklinde konuştu. “Terör örgütünün gerçek yüzü ortaya çıkacak” ABD’nin PKK hamiliğinin zarar göreceğini ve Amerikan çıkarları için bölge insanlarını feda eden terör örgütünün gerçek yüzünün ortaya çıkacağını söyleyen Dr. Olçar, “Irak’ta yaşayan insanların terör penceresinden okunan yaşam tarzı ve algısı ticari ve iktisadi alanların açılmasıyla refah, demokrasi, eğitime ilişkin uygar dünyaya entegrasyonu sağlanabilecektir” dedi. “Türkiye Ortadoğu’yu yeniden şekillendirecek” Dr. Kemal Olçar konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye kendi özerk karar mekanizmasıyla Ortadoğu’yu yeniden şekillendirecek ve bunun alt yapısında uluslararası hukuk, insancıl yaklaşım, kazan-kazan iş birliği ve “batısız” güvenlik mimarisi inşası olacaktır. Türkiye enerji ihtiyaçlarını düşük maliyetli bölgeden karşılama şansını elde edebilecektir. Kalkınma Yolu Projesiyle Hindistan-Ortadoğu-Avrupa (IMEC) koridorunu kurulmadan etkisiz hale getirebilecektir. Teknik konularda yapılan anlaşmalar hayata geçirebilirse uzun zamandır ihmal edilen halklar arası temas ve yakınlaşmalar ön yargılardan arındırılarak yeniden tesis edilebilecektir.” “Tüm gelişmeler Irak Devleti’nin samimiyetine bağlı” 5 Haziran 1926 tarihinde imzalanan Ankara Antlaşması ve 18 Temmuz 1936 tarihinde 1926 Ankara antlaşmasına getirilen bazı hükümlerin yeniden değerlendirmeye tabi tutularak ek maddelerin eklenebileceğini belirten Dr. Olçar, “Ancak bütün bu gelişmeler Irak Devleti’nin samimiyetine, siyasi bütünlüğünü sağlamasına, PKK’yı terör örgütü olarak ilan etmesine ve başta ABD ve İran olmak üzere yayılmacı devletlere karşı durabilme iradesine doğrudan bağlıdır” ifadelerini kullandı.
Ankara Quick Sigorta Gülseren - Hüseyin Doğan İlkokulu öğrencilerinden 23 Nisan’a özel “Deprem ve Umut” sergisi Quick Sigorta, Atatürk’ün sadece Türk çocuklarına değil, tüm dünya çocuklarına armağan ettiği ulusal egemenliğin sembolü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı, dünyanın birçok ülkesinden gelmiş ailelerin öğrencilerine ev sahipliği yapan Quick Sigorta Gülseren-Hüseyin Doğan İlkokulu’nda ve eşzamanlı olarak Quick Tower’da kutladı. Bu yıl 23 Nisan için Quick Sigorta Gülseren - Hüseyin Doğan İlkokulu öğrencileri 6 Şubat depremlerinde kardeşlerini, evlerini, şehirlerini kaybetmiş arkadaşları için resimler çizdi. Quick Tower’da yer alan Quick Sigorta fuaye alanında sergilenmeye başlayan resimlerin oluşturduğu umut, Alanyalı çocukların minik ellerinden çıkıp Hatay’daki kardeşlerine yeni bir okulun müjdesi oldu. “Deprem ve Umut” adıyla fuaye alanında 27 Nisan’a kadar sergilenecek resimler aynı zamanda sanal ortamda da görülebilecek. Çocuklar QTruck ile doyasıya eğlendi Quick Sigorta, 23 Nisan’da Alanya’da eğitim veren Quick Sigorta Gülseren - Hüseyin Doğan İlkokulu’nda da öğrencilere unutulmaz bir gün yaşatmak için etkinlikler düzenledi. Maher Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Erdemoğlu, Maher Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve ME-Nova Gelişim Eğitim ve Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mine Erdemoğlu ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar ile tüm öğretmen ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte QTruck da alanda yerini aldı. Çocuklar, QTruck ile eğlenceli aktiviteler gerçekleştirirken, sokak oyunları, palyaço gösterileri ve lezzetli atıştırmalıklarla festival havasında dolu dolu bir gün geçirdiler. “Çocuklarımız Quick Sigorta tarafından Hatay’da yaptırılacak ikinci okulunda temelini atmışlardır” Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, Atatürk’ün sadece Türk çocuklarına değil tüm dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için şu ifadeleri kullandı: “Okulumuzun öğrencileri 6 Şubat depremlerinde kardeşlerini, evlerini, şehirlerini kaybetmiş ama umutlarını kaybetmemiş arkadaşları için resimler çizdiler. Biz de fuaye alanımızda bu muhteşem eserleri sergiledik. Minik ellerden çıkan duygu dolu bu resimler sadece ‘Deprem ve Umut’ sergimize misafir olmadı, oluşturdukları duyguyla deprem bölgesindeki kardeşlerine umut aşılayan çocuklarımız Quick Sigorta tarafından Hatay’da yaptırılacak ikinci okulunda temelini atmışlardır” dedi. “Mutlu çocuklar, mutlu bir gelecek demek” Quick Sigorta Genel Müdürü Eyüp Özsoy ise coşkuyla geçen etkinlikler ilgili şunları söyledi: “Ulusal egemenliğimizin 104’üncü yılında Atatürk’ün en güzel armağanlarından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı çocukça bir heyecan ve mutlulukla kutluyoruz. Bu sebeple haftalar öncesinden hazırlıklara başladık, çocuklarımızın bugünü neşe içinde geçirebilmesi için hiçbir detayı atlamamaya çalıştık. Mutlu çocuklar, mutlu bir gelecek demek. Geleceğimizi şekillendirecek çocuklarımızın eğitimine katkı sunmak için Quick Sigorta Gülseren - Hüseyin Doğan İlkokulu’nu 2022’de açmış ve çocuklarımıza kazandırmıştık. Ancak binayı yapıp çekilmedik hiç, bugün olduğu gibi hep onların yanında olmaya devam edeceğiz.” Quick Sigorta, çocukların mutluluğunu ve geleceğini ön planda tutarak, topluma katkı sağlamaya devam edecek.
İstanbul Tapu işlemleri için vekalet verirken dikkat Tapu işlemleri için verilen vekaletlerde önemli riskler olduğunu ifade eden Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgiler verdi. Özelmacıklı günümüzde verilen vekaletlerin birçoğunun hatalı verildiğini belirtti. Vekalet verme işlemlerinin günümüzde çoğunlukla yanlış yapıldığı ve vekâletin, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği bir sözleşme olduğunu ifade eden Özelmacıklı “Vekalet şekli koşullara bağlı ve karşılıklı güvene dayalı bir sözleşme olduğundan yapılacak işlemin niteliği açıkça tanımlanmış olmalıdır. Vekaletname düzenlemeye yetkili kurum ülkemizde noterlerdir. Yurtdışında yerleşik yurttaşlarımız için Türk Elçilik ve Konsoloslukları vekaletname düzenleyebilirler. Tapu dairelerinde de sıklıkla vekâletli işlemler yapılmaktadır. Lakin bu konudaki risklere dikkat etmek gerekir” dedi. Günümüzde birçok vekâletin hatalı verildiğine dikkat çeken Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı “Vekaletnamelerin yetki sınırlarını belirtir şekilde sadece o taşınmaz için ve mümkün olduğu kadar süreli verilmelidir. Bugün bir notere gidip standart bir alım vekâleti verdiğinizde, adınıza ipotekli hatta hacizli bir taşınmaz, çok düşük bir bedel gösterilerek satın alınabilir. Verdiğiniz bir satış vekâleti ile de taşınmazınız çok yüksek bir rakama satışa konu olabilir hatta bu vekâlet sınır belirtilmediyse diğer tapu dairelerinde bile kullanılabilir. Bu kadar hassas bir konuda dikkat ederek yetki verilmelidir.” dedi. Vekâletnamede aranan hususlar Tapu Sicil veya Kadastro Müdürlüklerinde kullanılacak vekaletlerin düzenleme şeklinde yapılmış olması gerektiği hatırlatan Özelmacıklı “Vekaleti düzenleyen noterin veya konsolosun adı, adresi ile imza ve mührünü, düzenleme yeri, tarihi ve yevmiye numarası bulunmalıdır. Vekalet verenin kimliği Nüfus hüviyet cüzdanı, Pasaport veya Avukat ise Avukatlık kimlik belgesine göre düzenlenmiş olmalı, T.C. Kimlik numarasını içermeli ve adresi belirtilmelidir. Vekalet verenin son durumunu yansıtır biçimde yeni çekilmiş, kimlik teşhisine elverişli, vesikalık fotoğrafı yapıştırılmış ve mühürlenmiş olmalıdır” dedi. Vekâletnamelerde yetki Vekalet konusu ana işlemin yapılabilmesi için öncelikle yapılması gereken işlemler varsa bu işlemler için ayrı bir yetki almaya gerek olmadığı bilgisini de paylaşan Özelmacıklı “Örneğin vekaletnamedeki sahibi bulunduğum taşınmazları dilediği bedel ve koşullarla satmaya ibaresi, satışa konu taşınmazın varsa öncelikle intikalini ve iştirakının feshini, basit yazım hataları ile belgelenmesi halinde isim yanlışlıklarını yine yanlışlık varsa kaydının düzeltilmesini, kamulaştırılmasını, satış ve kanuni ipotek tesisini ve kanuni ipoteğin terkinini kapsar. Yani satış için verilen ana yetkinin gerçekleştirilebilmesine yönelik olarak yapılması zorunlu olan tüm işlemleri kapsar. Vekâletnamede aksine hüküm yoksa satış yetkisi tescili ve bedeli almayı da içerir” dedi. Vekâletin sona erme nedenleri Özelmacıklı “Vekâlet ilişkisi aksi kararlaştırılmamış ise taraflardan birinin ölümü, gaiplik hükmünün ilanı, medeni hakların kullanılabilmesi yeteneğinin kaybı, iflas, istifa, azil ve süreye bağlanmış ise sürenin dolması ile son bulur. Kanunda sayılan vekâleti sona erdiren sebeplerden herhangi birisi bulunmadığı sürece hatta düzenleme tarihinin üzerinden 10 yıl veya daha fazla zaman geçse bile o vekâletname ile işlem yapılabilir. Vekaletten azil herhangi bir şekle tabi değildir. Azil noter vasıtasıyla yapılabileceği gibi, dilekçe, mektup ve faks ile de yapılabilir” dedi.