SPOR - 29 Nisan 2017 Cumartesi 12:07

Aziz Yıldırım: Seneye karşınıza şampiyon olarak çıkacağım

A
A
A
Aziz Yıldırım: Seneye karşınıza şampiyon olarak çıkacağım

Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu, Kalamış’taki Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde gerçekleşti. Başkan Aziz Yıldırım, üyelerin ısrarı üzerine konuşma yaptı. Yıldırım, “Önümüzdeki yıl mali kongreye şampiyon başkan olarak çıkacağım. Bunu yapacağım, söz veriyorum” dedi.

Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Olağan Toplantısı, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapıldı. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve Yönetim Kurulu Üyeleri de burada hazır bulundu. Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük’ün açılış konuşmasının ardından faaliyet raporları ve denetim kurulu raporları okundu. Üyeler, Başkan Aziz Yıldırım’ın konuşma yapmasını istedi ancak Yıldırım, 'Mali kongrede konuşacağım' diyerek konuşma yapmak istemedi. Üyelerin birçoğunun ısrarı üzerine Yıldırım, konuşma yapmak için kürsüye geldi. “Duymak istediğiniz bir şey varsa sorarsanız cevabını veririm” diyerek sözlerine başlayan Yıldırım, öncelikle Topuk Yaylası’nda alınan 82 dönümlük araziyle ilgili olarak konuştu.

“13 milyon 750 bin TL ödedik”
Topuk Yaylası’nda bulunan tesislerin bütün olarak Fenerbahçe Kulübü’ne kazandırıldığını söyleyen Yıldırım, “Topuk Yaylası'nı 13 milyon 750 bin TL’ye satın aldık. Gölün kenarından bütün mevcut araziyi kaplayan 82 dönüm arazi kulübün tapulu malı olarak kayıtlara geçmiştir. Orada bir salon yapılacak. Kim yapar bilemem ama bir salon yapılacak. Otel de kendisi kadar genişletilecek. 500 kişilik çok amaçlı salon ve ilave tesis olacak. Orada yapılan bütün mallar da tapu için ödenen paranın içinde” diye konuştu. Üyelerden birisi, yapılacak olan salonu Ferit Şahenk’in yapmasını istediğini söyleyince Yıldırım, “Topuk Yaylası’na yapılacak olan salon konferans için basketbol oynamak için değil” diye cevap verdi.

“Fenerbahçe’li iş adamlarına sesleniyorum”
Fenerbahçe’nin şu anda 700 dönüme yakın arazisinin olduğunu söyleyen Yıldırım, “Gebze’de tesisler yapacaktık ancak devlet büyükleriyle son yaptığımız görüşmede Samandıra’da bizim tesislerin karşısında 200 dönüm arazi tahsis edilmesini istedim. Eğer tahsis edilirse üniversitenin ve spor altyapısının tesisleri için bir proje yaptık burada. Fikirtepe’de şu anda altyapılar için kullandığımız 10 dönümlük arazi kentsel dönüşümün içinde kaldı. Belediyenin arazisini 10 yıl uzatmak için başvurduk ve belediye meclisinden geçti. Dosya İçişleri Bakanlığı’na gitti, bazı evraklar istendi ve bunları da gönderdik. Olumlu olacaktır diye düşünüyorum. Buraya üniversitenin binasını yapmayı düşünüyorum. 5 katlı 20 bin metrekare alanı kapsayan bir üniversite binası yapılacak. Fenerbahçe Üniversitesi’nin ilk binası burada olacak. 20-25 milyon Dolar bir para harcanması gerekiyor ama tabii ki kasada para yok. Bu yüzden Fenerbahçeli hayırsever iş adamlarına buradan sesleniyorum” diyerek Fenerbahçe Üniversitesi’nin yapımı için destek istedi.

“Diğer kulüplerin borcu 500 milyon Dolar’dan fazla”
Hem sportif hem de dernek olarak toplamda 270 milyon Dolar borçları olduğunu söyleyen Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, “Bankalarla konuşmalar yapıyoruz ve bunları 10 yıla yaymak için çalışıyoruz. Gelir kaynakları oluşturduk ama bunları buradan söyleyemiyorum. Bunlar devreye girerse güzel kaynak olacak. Diğer kulüplerin 500 milyon Dolar’ın üzerinde borçları var. Biz şeffafız hepsini açıklıyoruz. Örtülü bir durum yok. Basketbol takımının bütçesine bir yerde dur diyeceğim. Burada kabul edilmedi ama gidişat iyi değil. Doğuş Grubu’yla bir çalışma yapıyoruz. Yakında duyulur. Yelken Şubesi’ni Doğuş Grubu’na devrettik. Avrupa’dan antrenörler getirdiler. Yelkende 4, 5 yıl içinde gelecek Olimpiyatlar’da Türkiye ve Fenerbahçe’den şampiyon sporcular yetiştirmek üzere hareket ediyorlar. Basketbol Erkek Takımı’nda 26 milyon Euro giderimiz var, 12, 13 milyon Euro da alacağımız var. Şampiyon olurlarsa 30 milyon Euro’ya kadar gidiyor. Bütçe yüksekse iyi sporcularla başarı gelir. Ama bütçe yoksa olmaz. Futbolda karşı takım 100 milyon Euro’ya bir futbolcu alıyor, biz toplam 30 milyon Euro bütçe ayırıyoruz. Maalesef Türkiye’de sponsorluk kavramı, yurt dışına açılma olarak algılandı. Kuruluşlarımız Türk takımlarını desteklemek yerine gidip Avrupa’da sponsorluk yapıyor. Basketbol’da 3 yılda 40 milyon Euro’ya yakın bütçe açığı var” ifadelerini kullandı.

“Mali kongreye şampiyon olarak geleceğim”
Fenerbahçe Teknik Direktörü Dick Advocaat’ın sezon sonunda Hollanda Milli Takımı’nda 1 yıllık bir çalışma yapma niyetinde olduğunu ifade eden Aziz Yıldırım, “Futbolda bu sezon uyum olmadı. Hocamız Hollanda Milli Takımı için teklif aldı. 1 yıllık bir çalıma yapma niyeti var. Ocak ayında kendisinin kalmasını arzu ettik ama sonra dönüp kulüp takımlarında çalışmak istemediğini söyledi. 2-3 hocayla görüşmemiz devam ediyor. Bu hocalarla yaptığımız görüşmeler sonrasında transfer için de görüşmeler yapıyoruz. Mayıs ayında transferleri bitirmiş oluruz. Seneye mali kongrede huzurlarınıza şampiyon olarak geleceğim. Bunu bazı yüzsüzlere karşı yapacağım, size söz veriyorum” açıklamasını yaptı.

“Çelik çomak oynasak şampiyonluğa oynarız”
Türkiye’de son dönemde yaşanan ekonomik gelişmelerin tribünleri de olumsuz etkilediğini ifade eden Aziz Yıldırım, “Son basketbol maçında 88 Lira’ya bilet sattık ve zor satıldı. Türkiye’nin şartları bu. Lider takım 25 bin seyirciye oynuyor. 3 Temmuz olaylarının sonrasında Fenerbahçe sadece kadınlar ve çocuklarla 50 bin kişiye oynadı. Türkiye’nin şartları zordur, bunun yanında iyi futbol oynamaması da etkendir. Böyle olunca statlar da dolmuyor. Bu dediğim etkenleri yok etmezsek daha da kötüye gidecek. Moral motivasyon yoksa isterseniz tribünleri bedava yapın fark etmez. İnsanların ekonomik olarak devamlı ödeme yapacak bütçeleri yok. Eskiden futbol takımı vardı, ikinci bir spor dalımız yoktu. Basketbolda 5., 6. oluyorduk. Efes’i ya da Galatasaray’ı yenince seviniyorduk. Şimdi kadın voleybolumuz şampiyonluk maçına çıkıyor. Her gün maç var, her gün iddialıyız. Çelik Çomak oynasak şampiyonluğa oynarız. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak başarılıyız, Fenerbahçe Futbol Kulübü olarak başarısızız. Bu başarısızlığın en büyük sebebi de Fenerbahçe Yönetim Kurulu’dur” dedi.

“Lisenin arazisini verecekler”
Son olarak Ülker Stadyumu’nun yanında bulunan Kenan Evren Lisesi’nin arazisiyle ilgili olarak konuşan Aziz Yıldırım, “Bu araziyle ilgili hem cumhurbaşkanı hem başbakanla görüşüp buranın artık bize verilmesini istedim. Geçen galiba Milli Eğitim Bakanı gelmiş ve buranın bize verilmesi konusunda konuşmuş. Seçimler vardı, herhalde bunun geçmesi için beklediler. Arazi için ya para verecekler, ya da araziyi. Ama şu anda para veremeyecekler, büyük ihtimalle araziyi verecekler. Keşke parayı verseler, daha iyi olur” diyerek sözlerini noktaladı.

Bozhan Memiş 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.