SAĞLIK - 06 Kasım 2017 Pazartesi 16:36

B12 vitamin eksikliğine dikkat

A
A
A
B12 vitamin eksikliğine dikkat

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Osman Çimenci, B12 vitamin eksikliğinin insanlarda önemli ve nöropsikiyatrik bozukluklara yol açtığını söyledi.

Liv Hospital Samsun Hastanesi Dahiliye/İç Hastalıkları Kliniğinden Uzm. Dr. Osman Çimenci vitamin B12 ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu. Uzm. Dr. Çimenci, “B12 vitamini en sık hayvansal gıdalarda bulunmakta, ancak emilim bozukluğu nedeni ile daha az oranda da örneğin, etin uzun süre kaynatılması ile aşırı C vitamini alımı ile gıda maddelerinde vitamin B12 tahrip olabilmektedir” dedi

B12 eksikliğinin sebep olduğu şikayetler

Uzm. Dr. Osman Çimenci, “B12 vitamin eksikliği klinik şikayet olarak anemi (kansızlık) semptomlarına, örneğin çarpıntı, halsizlik, çabuk yorulma, efor kapasitesinin düşmesi gibi nöropsikiyatrik durumlara sebebiyet vermektedir. Bunların başlıcaları, impotons, gaita ve idrar kaçırması, demans, depresyon, hafıza kaybı, psikoz, ataksi, anormal yürüyüş, nöropatik şikayetler yani parestezi, uyuşma, yanma ve vertigo gibi şikayetlerdir” diye konuştu.

“Tedavisi yaşam boyu sürmelidir”

Çimeci, “Laboratuvar tetkiklerde alt sınır olarak 190 verilmektedir. B12 eksikliği olduğu halde serum seviyesi yüksek hastalıklar olduğu gibi (aktif karaciğer hastalığı, lenfoma, otoimmün hastalıklar), B12 yetmezliği olmadığı halde serum seviyesinin düşük olduğu durumlarda vardır. (Aşırı C vitamini alımı, gebelik, folat eksikliği) B12 eksikliğinde kanda yükselen homosistein maddesi kalp damar hastalıklar ve serebrovasküler hastalıklar için yaşla ilgisi olmayan bağımsız bir risk faktörüdür. B12 eksikliği sıklıkta emilim bozukluğundan oluştuğu için tedavisinde de enjeksiyon şeklinde prepatlar kullanılmalıdır. Tedavisi yaşam boyu sürmelidir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.