POLİTİKA - 28 Temmuz 2014 Pazartesi 18:35

Bahçeli: 'Ekmekle oynayanlara değil, ekmeği çoğaltanlara destek verelim'

A
A
A
Bahçeli: 'Ekmekle oynayanlara değil, ekmeği çoğaltanlara destek verelim'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Ekmeği bütün Ekmeleddin Bey’i cumhurbaşkanı olarak seçelim. Ekmekle oynayanlara değil, ekmeği çoğaltanlara destek verelim'' dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Ekmeği bütün Ekmeleddin Bey’i cumhurbaşkanı olarak seçelim. Ekmekle oynayanlara değil, ekmeği çoğaltanlara destek verelim. Ekmeğimize kan doğrayanların değil, ekmeğimizi büyütmeye aday olan Ekmel Bey’in önünü açalım” dedi. 
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, Ankara Arena Spor Salonu’nda düzenlenen partililerle bayramlaşma programında konuşma gerçekleştirdi. Milletçe ızdıraplı, sancılı ve dramatik günler geçirildiğini ifade eden Bahçeli, şunları söyledi:
 

“Ramazan ayı süresince; eminim hepiniz gördünüz, hepiniz ibretle izlediniz. Gazze’de kan vardır, Suriye’de şiddet vardır, Libya’da belirsizlik vardır, Irak’ta vahşet egemendir. Kırım dertlidir, Doğu Türkistan kahırlıdır, Balkanlar gergindir, Türkmeneli ise acı, kayıp ve gözyaşı içindedir. Dün bizim olan yerler bugün feryat etmektedir. Dün bizimle barış ve adaleti yaşayan coğrafyalar şimdilerde barbarların, vandalların, insan canına kast eden vampirlerin elindedir. Türk milletinin yönetiminde birliği, dirliği ve bolluğu doyasıya özümseyen toplumlar maalesef ki karanlığa mahkumdur.”
 

Türkiye’mizin çevresinden adeta kan nehirleri aktığını belirten Bahçeli, şunları aktardı:
“İslam alemi içe kapanmış, içine kıvrılmış, iç çekişme ve çatışmalarla boğulmuştur. Müslümanlar arasındaki bağlar gevşemiştir. İslam coğrafyası zalimlerin oyuncağı haline gelmiştir. Küresel emperyalizme kölelik yapan petrol şeyhleri, dolar milyarderleri haksızlık karşısında seslerini yükseltme cesaretini gösterememişlerdir. İslam ülkelerinde küresel senaryolara karşı tahammül edilemez bir sükûnet, katlanılamaz bir hareketsizlik hakimdir.”

“FİLİSTİN DAVASI ÇOK AĞIR BİR YARA ALMIŞTIR”
Etnik, mezhep, ideolojik ve siyasi kamplaşmalar İslam’ın yaşadığın topraklara soluk aldırmadığını ifade eden Bahçeli, “İsrail’in günlerce sürdürdüğü Gazze operasyonu bini aşkın kardeşimizin katledilmesine, alt bine yakın kardeşimizin yaralanmasına neden olmuştur. Filistin davası çok ağır bir yara almıştır. Mazlumlar canilerin hedef tahtası olmuştur. Çoluk çocuk demeden, kadın yaşlı dinlemeden İsrail Gazze’yi bombalamış, kurşun yağdırmış, ölüm saçmıştır. Kutsal Ramazan ayında her türlü insanlık dışı vahşet İsrail yönetimi tarafından sergilenmiştir” dedi.
Mescid-i Aksa’ya saygısızlık yapıldığını, Kur’an-ı Kerim çiğnendiğini söyleyen Bahçeli, şunları söyledi:
 

“Camiler imha edilmiştir. Okullar hedef alınmış, küçücük çocukların bedenlerine mermiler isabet etmiştir. Peki, bunca şiddet oluyorken, bunca vicdansızlık Müslümanları çepeçevre kuşatıyorken AKP hükümeti ne yapmış, neyi başarmıştır? Aday Erdoğan; meydanlardan iftar sofralarına kadar boş konuşmaktan, boşa kürek çekmekten, mazlumların kanı üzerinden siyaset tasarlamaktan başka ne işe yaramıştır? Gazze’ye füzeler atılırken, aday Erdoğan iftiralarını sıralamış, istismarlarını sürdürmüştür.”
Başbakan Erdoğan’ın Filistin davasına en ufak bir yardım ve katkısı olmadığını savunan Bahçeli, “İsrail’e gece bekçiliği yapan, Siyonist emellere yıllardan beri kule nöbetçiliğiyle çanak tutan kalpsiz ve samimiyetsiz bu adamın Gazze sömürüsü her şeyden önce günahtır, ayıptır, ahlaksızlıktır. Gazze’nin çocukları ölürken, Erdoğan’ın çocuğu deniz ticaretiyle İsrail’den para kazanmaktadır. Gazze’ye tonlarca bomba yağarken, Erdoğan Yahudi Cesaret Madalyası Ödülü’nü ısrarla boynunda taşımaktadır” dedi.

“CESARET ÖDÜLÜNÜ YÜZSÜZCE, ONURSUZCA TAŞIMAKTANSA DERHAL İADE ETMEYE DAVET EDİYORUM”
Amerikan Yahudi Kongresi, Başbakan Erdoğan’ın 2004 yılında aldığı ödülü geri istediğini söyleyen Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
“Şu ana kadar aday Erdoğan’dan konuyla ilgili herhangi bir cevap gelmemiş, gelememiştir. Buradan Erdoğan’ı; 10 yıl önce aldığı cesaret ödülünü yüzsüzce, onursuzca taşımaktansa derhal iade etmeye davet ediyorum. Sayın aday, ödül verenler sana mektup yazarak ödüllerini geri istiyor. Sen daha duracak ve bekleyecek misin? Bu zilleti görmezden gelecek misin? Bu aşağılanmaya eyvallah diyecek misin?”
Başbakan Erdoğan’ın Gazze’yi milli mesele olarak görmediğini ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:
 

“Bununla da kalmamış geceleri sürekli teyakkuz halinde uyuduğunu, tek endişesinin de ‘Filistin, Filistin, Filistin’ olduğunu söylemiştir. Aynı Erdoğan her ne hikmetse dökülen Türkmen kanından, alınan Türkmen canından rahatsız değildir. Çünkü Erdoğan Türk ve Türkmen hasmıdır. Çünkü Erdoğan Türk ve Türkmen muhalifidir. Günlerdir Türkmeneli’ndeki katliamları gündeme getirdik.”
IŞİD terörüne kamuoyunun dikkatini çektiklerini söyleyen Bahçeli, “Ne var ki, Erdoğan sanki Irak Türkmenleri yokmuş gibi davranmış, sanki Türkmenler soykırımla yüz yüze değilmiş gibi tutum takınmıştır. Erdoğan’ın gözü var görmemiş, kulağı var duymamış, kalbi var atmamıştır” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan’ın Myanmar dediğini, Kerkük diyemediğini ifade eden Bahçeli, şunları aktardı:
 

“Mısır demiş, Musul diyememiştir. Somali, Libya, Gazze için ağlamış; Telafer, Tuzhurmatu, Kaşgar’ı ağzına alamamıştır. Türkmeneli’ne, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından düzenlenen yardım kampanyasına her türlü engeli çıkarmıştır. Yardım konvoylarımızı, vicdan hareketimizi sabote etmek istemiştir. Aday Erdoğan hamd olsun başaramamış, soydaşlarımızla buluşmamıza, onlara yardım eli uzatmamıza mani olamamıştır. Gazze’yi milli mesele gören Erdoğan; acaba Kerkük’ü peşmergeye, Musul’u IŞİD vahşilerine ne hakla, ne yüzle peşkeş çekmiştir? Türkmeneli milli dava değil midir? Türkmenler milletimizin öz be öz kardeşi değil midir?”

“ERDOĞAN BURADA KONUŞURKEN, İSRAİL ORADA KAN AKITMAKTADIR”
Ölen her Gazzeli’nin vebali Başbakan Erdoğan’ın omuzlarında olduğunu söyleyen Bahçeli, şunları ifade etti:
“Erdoğan burada konuşurken, İsrail orada kan akıtmaktadır. Erdoğan burada sahte kefen giymekten bahsederken, Gazze boydan boya gerçek kefene bürünmektedir. O halde Gazze’nin güvenliği için aday Erdoğan çenesini kapatmalıdır. Milli mesele olarak evvela millet menfaatlerinin yanında olmalı, siyasi ayak oyunlarıyla bir çuval inciri berbat etmemelidir.”
Her zaman sözlerinin samimi olduklarını vurgulayan Bahçeli, şunları aktardı:
“Yalandan, riyadan, görünür görünmez belalardan Allah’a sığındık. Düşman çevrelere el açmadık. Hain emellere el pençe divan durmadık. Türkmenleri sözde değil, yüreklice savunduk. Efendimizin kutlu tebliğini her şeyimizle benimsedik, iman ettik. Türkmeneli’nde yere düşen bir damla gözyaşıyla içimiz yandı. Türkmenler bizim siyaset konumuz değil; iki cihanda dimdik arkasında duracağımız ebed müddet bir davamızdır.”

“ERDOĞAN DEVLETİN TÜM İMKANLARINI KENDİ ÇIKARINA SEFERBER ETMİŞTİR”
10 Ağustos 2014 tarihinde Türk milleti 12’inci Cumhurbaşkanını seçileceğini ifade eden Bahçeli, şunları söyledi:
“Aday Erdoğan devletin tüm imkanlarını kendi çıkarına seferber etmiştir. Valiler, kaymakamlar kuklaya dönüştürülmüş TRT başta olmak üzere tüm kamu gücü aday Erdoğan için harekete geçirilmiştir. Ama bunların hesabını sormak da bizim boyumuzun borcudur. Erdoğan devletin uçaklarını kullanmaktadır. Uçaktan inip helikoptere, helikopterden inip sıra sıra dizilmiş makam araçlarına binmektedir. Hazinenin kapıları Erdoğan’a doğru açılmıştır. Örtülü ödenekten oluk oluk para akıtılmaktadır. Erdoğan devleti arkasına almış, açılışlardan temel atma törenlerine; mitinglerden iftar sofralarına kadar milleti kandırmak maksadıyla çirkeflik üstüne çirkeflik sergilemiştir.”

“ERDOĞAN PARALEL DEVLET EZBERİNDEN DE ARTIK VAZGEÇMELİDİR”
Başbakan Erdoğan’a 10 Ağustos’ta afallayacak, emeğini, ekmeğini çaldığı Türk milleti kendisine hak ettiği dersi vereceğini söyleyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Aday Erdoğan paralel devlet ezberinden de artık vazgeçmelidir. Eğer devlet içinde paralel bir yapılanma varsa, eğer emniyet içinde bazı gruplar binlerce kişiyi dinlemiş ve kaydetmişse sorarım sizlere, bu Erdoğan nerededir? Hükümetin başındaki zat; devlet içinde yuvalanma varsa bunu nasıl fark etmemiş, nasıl engelleyememiştir? Görünen odur ki, yargı ele geçirilirken, emniyet ve bürokrasiye belirli çevreler tıka basa doldurulurken Erdoğan izlemekle kalmamış, hayasızca destek olmuştur.”

“OYSAKİ GERÇEK PARALEL, GERÇEK EĞRİ ERDOĞAN’DIR”
Başbakan Erdoğan’ın düne kadar övdüğü, palazlandırdığı, devleti adeta teslim ettiği kim varsa; şimdilerde paralel diye suçladığını ifade eden Bahçeli, “Oysaki gerçek paralel, gerçek eğri Erdoğan’dır. Müsebbip Erdoğan’dır. Şayet hükümetten habersiz devlet bünyesine sızma ve kadrolaşma mümkün oluyorsa, Türkiye vahamet düzeyde tehditlerle karşı karşıya demektir. Bu Erdoğan’ın uyuduğunu, uyuşturulduğunu ya da uyutulduğunu göstermektedir” dedi.

“ERDOĞAN’IN SUÇLAMALARI KARŞISINDA SAYIN GÜLEN’İN CEVAP HAKKI VARDIR”
Erdoğan’ın Pensilvanya diyerek her türlü hakaret ve kötü söz yönelttiği Fethullah Gülen ‘in Türkiye’ye dönmesi gerektiğini belirten Bahçeli, şunları aktardı:
“Aday Erdoğan’ın suçlamaları karşısında Sayın Gülen’in cevap hakkı vardır. 12 yılın 11 yılında AKP’yle kurduğu ilişkileri, bildiği gerçekleri Sayın Gülen açıklamalı, bu zihniyetin maskesini düşürmelidir. Cumhurbaşkanı Seçim sürecinde ağzının ayarı iyice kaçan Erdoğan, her fırsatta bizi Pensilvanya’nın ortağı, Sosyalist İşçi Partisi ve Devrimci Halk Partisi’yle işbirliği halinde göstermektedir. Bizim ne olduğumuzu, ne yaptığımızı yegane varlık kaynağımız büyük Türk milleti gayet iyi bilmektedir.”

“İHSANOĞLU, TÜRK MİLLETİNİN BİRLİĞİNİ TEMSİL ETMEYE LAYIK VE EHLİYETLİ BİR İSİMDİR”
Ekmeleddin İhsanoğlu cumhurbaşkanı adayları olduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:
“Sayın İhsanoğlu kutuplaşmaya çaredir. Sayın İhsanoğlu gerilime çözümdür. Sayın İhsanoğlu Türk milletinin birliğini temsil etmeye layık ve ehliyetli bir isimdir. Türkiye Cumhuriyeti’ni inkar eden aday Erdoğan’dan cumhurbaşkanı olmaz, olmayacaktır. Kişisel çıkarları, rahatı, keyfi uğruna kılıktan kılığa giren siyaset cambazından cumhurbaşkanı olması telafi edilemez hasar ve hüsrana sebep olacaktır.”
“Ekmek için Ekmeleddin İhsanoğlu’na söz keselim” diyen Bahçeli, “İçeride huzur, dışarıda itibar için Ekmeleddin Bey diyelim. Ekmeği bütün Ekmeleddin Bey’i cumhurbaşkanı olarak seçelim. Ekmekle oynayanlara değil, ekmeği çoğaltanlara destek verelim. Ekmeğimize kan doğrayanların değil, ekmeğimizi büyütmeye aday olan Ekmel Bey’in önünü açalım” şeklinde konuştu.
 

Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
“Biliniz ki 10 Ağustos’ta; ya ekmek kazanacak, ya da ekmeksizler ekmek çalmaya devam edecektir. Ya doğruluk kazanacak, ya da hırsızlar Çankaya’yı mesken tutacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin doğrulması için Ekmel Bey Cumhurbaşkanı olmalıdır.”
77 milyonun bayramını kutlayan Bahçeli, “Nerede yaşarsa yaşasın, nerede bulunursa bulunsun, kökeni ve yöresi ne olursa olsun tüm vatandaşlarıma iyi bayramlar dileklerimi iletiyorum. Büyüklere hürmetlerimi, küçüklere sevgilerimi sunuyorum. Sizlerin huzurunda, Türk ve İslam alemine Cenab-ı Allah’tan esenlikler, güzellikler, huzur ve barış dolu günler diliyorum” dedi.
MHP Lideri Bahçeli konuşma sonrası partililerin bayramını kutladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İBB Başkan Adayı Kurum: "5 yılda İstanbul liyakatsizliğin kurbanı oldu" AK Parti İBB Başkan Adayı Murat Kurum, "Geride bıraktığımız 5 yılda İstanbul, liyakatsizliğin kurbanı oldu. Beceriksizliğe mahkum edildi. Bu şehri depreme hazırlayacağız dediler, tek bir çivi çakmadılar. Reklama, algıya ayırdıkları bütçeyi depreme ayırmadılar. Ulaşım sorununu çözeceğiz dediler, tam bir çileye dönüştürdüler" dedi. AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe mitinginde vatandaşlara hitap etti. Sancaktepe mitinginde Murat Kurum’a, AK Parti İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Sancaktepe Belediye Başkanı ve adayı Şeyma Döğücü, MHP Sancaktepe İlçe Başkanı Arzu Karaalioğlu, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Büyük Birlik Partisi Sancaktepe İlçe Başkanı Abdulkadir Karel ve diğer ilgililer eşlik etti. "Biz İstanbul’umuzu asla kendi kaderine terk etmeyeceğiz" İstanbul’a dair hayalleri olduğunu belirten Kurum, "Ancak samimi hayaller muradına kavuşur. Şimdi bu kardeşinizin, bir hayali var. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, hiçbir hanemizde deprem endişesi kalmayacak, bütün yuvalarımız güvenli hale gelecek. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, trafik çile olmaktan çıkacak. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, sokaklarının huzur ve güvenle dolduğu, gençlerin geleceğe umutla baktığı, kimsenin kendini yalnız hissetmediği bir İstanbul. Size söz veriyoruz. Biz İstanbul’umuzu asla ve asla kendi kaderine terk etmeyeceğiz. Milletimizin her anında hep yanında olacağız. Bu söz, onların verip de tutmadıkları sözlere benzemez. Bu söz, eser adamlarının sözüdür. Bu söz, sağlam adamların sözüdür, bu söz Murat Kurum sözüdür. Bu söz liderimiz, Cumhurbaşkanımız, Recep Tayyip Erdoğan’ın sözüdür" şeklinde konuştu. "5 yılda İstanbul, liyakatsizliğin kurbanı oldu" İstanbul’un iş bilmez belediye yönetiminin elinde huzursuz olduğunu söyleyen Kurum, "Çünkü geride bıraktığımız 5 yılda İstanbul, liyakatsizliğin kurbanı oldu. Beceriksizliğe mahkûm edildi. Bu şehri depreme hazırlayacağız dediler, tek bir çivi çakmadılar. Reklama, algıya ayırdıkları bütçeyi depreme ayırmadılar. Ulaşım sorununu çözeceğiz dediler, tam bir çileye dönüştürdüler. Bu aziz milletin kaynaklarını kendi partilerini dizayn etmek için çarçur ettiler. İstanbul’un kaynaklarını, yetimin hakkıdır demeden balya balya kendi ikballeri için dağıttılar. Üstelik bunu da yüzleri kızarmadan savundular. Yetmedi. İsrafı bitirdik dediler, en büyük israfı yaptılar. İstanbullu hemşerilerimizi ötekileştirdiler. Kadınlarımız arasında bile ev hanımları ve çalışan kadınlar diye ayrımcılık yaptılar. Binlerce kadın emekçimizin ekmeğiyle oynadılar, işlerine son verdiler. Verdikleri hiçbir sözü yerine getirmediler. 100 bin konutu, metro hatlarını, megabüsleri, Hızray’ı unuttular. Bu millete yalan söylediler" diyerek mevcut İBB yönetimini eleştirdi. "31 Mart’ta sandık gelecek, hesap kesilecek" CHP’li İBB yönetiminin milleti kandırdığına ve aldattığına dikkati çeken Kurum, "Hala milleti aldatmaya devam ediyorlar. 2019’daki kampanyalarında geldiler, konuştular, vadettiler, oyunuzu isteyip gittiler. Yüzlerce vaat verdiler; makamlarına oturur oturmaz da hepsini unuttular. Biz deprem bölgesinde kardeşlerimiz için sağlam ve huzurlu yuvalar yaparken, bunlar balya balya para kuleleri yaptılar. Devlete, millete mal beyanlarını açıkladılar, sonra bir baktık, 1,5 milyar liralık yepyeni mallar ortaya çıktı. Yani, biz afet bölgelerindeki kardeşlerimizin yaralarını sararken, onların derdiyle dertlenirken, bunlar kendi konforları için villalar yapma derdine düştüler. Ama hiç endişe etmeyin. Biz onların savurduğu paraları, İstanbul’un projelerinde kullanacağız. Onların siyasi kariyeri için ayırdıkları kaynakları biz İstanbul’a harcayacağız. İstanbul’un hakkını, İstanbul’a teslim edeceğiz. Bu millet kendini unutanlara, kaybolan yıllarının hesabını sandıkta soracak. Sandık milletin mahkemesidir. Sandık günü hesap günüdür. İşte o gün, 31 Mart’ta sandık gelecek, hesap kesilecek. Tüm bunların hesabını sandıkta sormaya hazır mıyız?" dedi. "İstanbul artık bu algı siyasetinden yoruldu" "Hiç 82 gündür bizim projelerimizi eleştirdiklerini gördünüz mü? Hep algı, hep iftira" diyen Kurum, şöyle konuştu: "Bizim projelerimiz için diyor ki, bu projelerin yapılmaması lazım, gereksizmiş. Hiç 82 gündür bizim projelerimizi eleştirdiklerini gördünüz mü? Hep algı, hep iftira, hep dedikodu, hep gündemi farklı yere çekme çabası. 5 yıldır İstanbul artık bu algı siyasetinden yoruldu, bıktı. Algıyla depremi çözebilir misin? Algıyla İstanbul’daki trafik çilesi çözülür mü? Sen İstanbul’u kara kışa teslim edip büyükelçilerle balık yerken; biz İstanbul’un 39 ilçesinde 80 bin yuvayı Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde vatandaşlarımıza kazandırıyorduk. Sen kendi genel başkanını devirmek için gizli gizli toplantılar yaparken; biz İstanbul’a 365 milyar liralık yatırım yapıyorduk. Sen cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olup 80 ilde mitingler düzenleyip, İstanbul’u kaderine terk ederken; biz asrın felaketinde 3 ayda 11 ilimizde 180 bin konutun temelini atıyorduk. Buradan İstanbul’un güzel insanlarına sesleniyorum. Gelin 2 gün sonra gerçek belediyecilikten yana olun. 31 Mart’ta İstanbul’un geleceğinden yana olun. Sağlam İstanbul’dan yana olun. Her oy bir tohumdur. Görürse yeşerir, emek verirsen fidan olur, karşılık bulursa orman olur. Haydi İstanbullu şehrine oy ver. Şehrine oy ver ki, İstanbul hizmet bulsun, huzur bulsun, mutluluk bulsun. Sen yaparsın. Sen İstanbul’sun, çünkü sen İstanbullusun." "Laf değil, iş yapacağız, eser yapacağız" Büyük ve güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda projelerini teker teker yapacağını söyleyen Murat Kurum, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu vizyon için, ülkemiz için, İstanbul’umuz için hemşerilerimiz için, gece gündüz çalışacağız. Büyük ve güçlü Türkiye hedefini ve bu hedef doğrultusunda projelerimizi teker teker yapacağız. Biz hiçbir zaman algı polemikleri tarafında olmayacağız. Bizi arayanlar, milletimizin yanında bulacaklar. Bizi arayanlar Sancaktepe’nin metrosunu yaparken bulacaklar. Bizi arayanlar çocuklarımıza güzel bir gelecek hazırlarken bulacaklar ve biz hep çalışacağız. Laf değil, iş yapacağız, eser yapacağız. Gerçek belediyecilik yapacağız" diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Bartın Her gün bir iftara katılıyor Bartın Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı’nın Belediye Başkan Adayı Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu, Ramazan ayına rağmen hız kesmeden seçim çalışmalarını sürdürürken her gün bir iftar davetine katılıyor. Başkan Fırıncıoğlu, iftar öncesi gerçekleştirdiği mahalle ziyaretlerine teravih sonrası da devam ediyor. 31 Mart yerel seçimlerine iki gün kala yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdüren Başkan Fırıncıoğlu, Bartın Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü Personellerine, Bartın’da yaşayan Serdaroğlu ve Çevre Köyleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne ve son olarak da öğrenci evine misafir oldu. Programlar sonrası açıklama yapan Başkan Fırıncıoğlu “Ramazan’ın rahmet ve bereketini hemşehrilerimizle birlikte paylaşıyoruz. Belediyemiz Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü Personelimize, Bartın’da yaşayan Serdaroğlu ve Çevre Köyleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne, son olarak da öğrenci kardeşlerimize misafir olduk. Gönül sofralarında bizlere yer açan, birlik ve beraberliğin en güzel göstergesini sundukları için hemşehrilerimizle teşekkür ediyorum” dedi. ’’Var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz’’ İftar öncesinde seçim gezilerini sürdüren Bartın Belediye Başkanı Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu, teravih namazı sonrasında ise Çaydüzü, Gecen ve Cumhuriyet Mahallelerinde vatandaşlarla bir araya geldi. yapılması planlanan vizyon projelerinden bahseden Başkan Fırıncıoğlu, talep ve önerileri dinledi. Değerli fikirleri için vatandaşlara teşekkür eden Başkan Fırıncıoğlu, “Teravih Namazı sonrası Çaydüzü, Gecen ve Cumhuriyet Mahallelerinde vatandaşlarımızla bir araya geldik. Yapılması planlan vizyon projelerimizden bahsettik. Vatandaşlarımızın görüş ve önerilerini dinledik. Bartın’ımız için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Gönüllerini bizlere açan, destek ve dualarıyla yanımızda olan tüm hemşehrilerime teşekkür ediyorum” diye konuştu.