POLİTİKA - 22 Ocak 2018 Pazartesi 03:46

Bahçeli: 'ABD’nin operasyonel ortağının kökü kazınmalıdır'

A
A
A
Bahçeli: 'ABD’nin operasyonel ortağının kökü kazınmalıdır'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Afrin'de terör devletinin provaları yapılmaktadır ve Ankara'nın kuyusu kazılmaktadır. ABD bu duruma yardım ve yataklık etmektedir. Ayırca Kılıçdaroğlu, bekamıza diş bileyen Türkiye düşmanlarıyla diplomasi yoluyla mücadeleyi önermekle halt etmektedir" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Merkez Disiplin Kurulu ve TBMM Grubu ortak toplantısını, partisinin 3 gün süren Kızılcahamam kampında gerçekleştirdi. Bahçeli basına kapalı gerçekleşen toplantının ardından muhabirlerle bir araya gelerek gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Gündemin ana konusu Afrin'in bölücü terör örgütlerinden temizlenmesine yönelik dün resmi olarak başlatılan Zeytin Dalı Operasyonu'ydu. Bahçeli, "Bir asrı geçen bir süredir, güney sınırlarımız boyunca fitne kazanı kaynatılmaktadır. Emperyalizm önce kaos çıkarıp, sonra da müdahale gerekçeleri oluşturmaktadır. Sancılı on yıllar boyunca terör örgütleri varlığımıza ve birliğimize kıymak ve kastetmek için kışkırtılmış, tasmalarından tutularak üzerimize salınmıştır. Anadolu’nun fethinden beri zulmün hesabı bitmemiş, kara kaplı defteri hiç kapanmamıştır. Türk milletine kimi zaman simetrik, kimi zaman da asimetrik yöntemlerle saldırı düzenlenmiştir. Türklüğün son yurdundaki varlığı birilerini hep rahatsız etmiştir. Komplo ve kumpaslarla vatan elimizden alınmak istenmiştir. İşbirlikçiler ve ihanet lobisi kanalıyla milletimizin bölünmesi projelendirilmiştir. Dünden bugüne iyi gibi takdim edilen iğrenç niyetler hep aynıdır. On yıllar boyunca aktörler ve zaman doğal olarak değişse bile, saha ve zemin, amaç ve araçlar hep bildik ve tanıdıktır. Güney sınırlarımızın hemen dibinde, vatan topraklarının mücavir kesimlerinde, alenen terör koridoru açılması, bir terör devleti kurulması için canla başla sürdürülen şirret faaliyet şu an için en yakın, en yalın milli güvenlik tehdididir" şeklinde değerlendirmede bulundu.

"Afrin’de terör devletinin provaları yapılmaktadır"

PKK'nın Türkiye sınırlarında himaye ve destek gördüğünün altını çizen Bahçeli, ABD'nın terör örgütü karşısındaki yer ve tutumunu eleştirerek, Afrin'de yürütülen Zeytin Dalı Harekatı'nın önemine dikkat çekti. Bahçeli, "Sayıları 30 bini bulan teröristlerden sözde sınır muhafız birlikleri kurulması daha da vahimdir. İki gün evvel, ABD’nin bine yakın PKK’lı haini, Tel Abyad’a naklettiği gündeme düşmüş, ne var ki, ABD’li bir komutan bu iddiayı gevşek ve yuvarlak ifadelerle tekzip etmiştir. ABD’nin sınırlarımızın hemen yanı başında ne işi vardır? PKK-PYD ile ne yapmakta, hangi karanlık filmin galası için hazırlık içindedir? Suriye’nin kuzeyindeki ağır sorunların müsebbibi ABD’dir, mihrak ABD’dir, kanlı müttefikler ise ABD-PYD-PKK’dan müteşekkildir. Meselenin can alıcı, yürek yaralayıcı tarafı ise, Türkiye’nin insanlık düşmanı terör örgütleriyle aynı kareye giren bir ülkeyle NATO şemsiyesi altında birlikte çalışıyor olmasıdır. Aynı anda hem dost hem düşman olmak hangi hukuk, hangi adap, hangi demokratik erdem ve ortaklıkla tanımlanacaktır? Ayn-el Arap işgal edilmiştir. Cezire istilaya uğramıştır. Afrin'de tasallut ve abluka altına alınmıştır. Yaklaşan tehlikeleri sezdiğimizden dolayı 6 Ağustos 2012 tarihinde, 'Ülkemize yönelen tehditleri en aza indirmek amacıyla, batı ucu Afrin’i, doğu ucu Kandil’i içine alacak şekilde tesis edilecek hilal şeklindeki güvenlik kuşağı bir an önce sağlanmalı ve icra edilmelidir' teklifinde bulunmuştuk. Gelişmeler karşısında ne kadar haklı ve isabetli bir değerlendirme yaptığımız sanıyorum kabul ve tasdik edilecektir. Aslında merakımız haklı çıkmak, meselemiz haklılığımızın teyit edilmesi değildir. Türkiye şu anda sınırlarının diğer yakasından kaynaklanan muazzam bir tehdit dalgasına muhataptır. Asıl mühim olan budur. Halep’in en büyük ilçesi olan, doğusu Azez’e, batısı Hatay’a, kuzeyi Kilis’e komşu bulunan Afrin’de terör devletinin provaları yapılmaktadır. Amanos Dağları Afrin’e açılan penceredir ve bu yolla teröristler yıllar içinde vatana sızmış, hain ve kanlı eylemlerini gerçekleştirmişlerdir. Şunu herkes görmelidir ki, Afrin’de Ankara’nın kuyusu kazılmaktadır. Münbiç ise PKK-PYD’nin hakimiyetindedir, terör koridorunun Akdeniz’e ulaşabilmesi için burası oldukça stratejiktir. ABD bu maksada gözü dönmüşçesine yardım ve yataklık etmektedir. Afrin, Türkiye’nin sınır güvenliğini emniyete almak için temizliği mecburi olan stratejik bir noktadır. Halep’in bu ilçesi terörizmin esaretinden kurtarılırsa, PYD-YPG’li caniler Münbiç’ten sökülüp atılırsa, Suriye’nin kuzeyinde hainlerin barınma imkanı, tutunma ihtimali kalmayacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan Kütahya’da, günlerdir beklenen Afrin operasyonunun sahada fiilen başladığını ifade etmiştir. Nihai olarak 'Zeytin Dalı' isimli askeri harekat dün saat 17 itibariyle yıldırım gibi hainlerin tepesine inmiş ve icra edilmiştir. Havalanan Türk jetleri meşru müdafaa sınırları içinde, Suriye’nin kuzeybatısındaki Afrin’de belirlenmiş yedi ayrı bölgedeki hedefleri teker teker yok etmiş, birer birer terör barınaklarını, terörist sığınaklarını, mevzilerini, silah araç ve gereçlerini vurmuştur. Türkiye Cumhuriyeti uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanarak, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygıyla yaklaşarak bölgesel istikrar ve güvenlik için devreye girmiştir. Artık söz bitmiş, harekat aşamasına geçilmiştir. Dün akşam saatlerine kadar PKK/KCK/PYD-YPG ve IŞİD terör örgütlerine ait sığınak, barınak ve mühimmat deposu olarak kullanılan 108 hedef başarıyla imha edilmiştir. Harekatta sivil ve masumların zarar görmemesi için azami dikkat ve hassasiyet gösterilmiş, gösterilmeye de devam etmektedir. Bu operasyon için gerekli askeri, siyasi ve diplomatik tüm hazırlıklar tam bir uyum ve dengeyle yapılmıştır. Artık terör örgütü PYD-PKK’ya Afrin’in tabut, arkasından sırayı alacak olan Münbiç’in mezar olması yegane ve sonuna kadar desteklediğimiz milli hedeftir. ABD’nin operasyonel ortağının kökü kazınmalıdır. Suriye Demokratik Güçleri çatısı altında kamufle edilen PYD-YPG’nin hesabı görülmeli, defteri dürülmeli, şehitlerimizin aziz ruhları şad edilmelidir" şeklinde konuştu. 

"Milliyetçi Hareket de Afrin'in boğazına çökmeye hazır"

"Ya Afrin yıkılsın, ya da teröristler yakılsın. Ya istiklal ya ölüm, ya zafer ya da son nefere, son nefese kadar şehadet" diyen Bahçeli, "Bilinsin ki, Kerkük’e 5 bin bozkurtla gidecek kadar gemileri yakan Milliyetçi-Ülkücü Hareket yeri gelirse, ihtiyaç hasıl olursa, 'ha ekmeğini yediğim ha kefenini giydiğim ülkem' diyerek binlerce gönüllüsüyle Türkiye’nin kudretini tescil için Afrin’in boğazına çökecektir. Yetmedi, Münbiç’e gök gürlemesini andıran bir imanla sel gibi akacak, mızrak gibi saplanacaktır. Gözümüz karadır, zira mevzu bahis vatandır. Şakamız yoktur, zira konu milletin bağımsızlığı ve güvenliğidir. Kahraman Mehmetçik yalnız değildir, nice Mehmetler vatan sathında onlara katılmak için hazırdır. Hükümet yalnız değildir, Milliyetçi Hareket Partisi yanındadır. Devlet asla yalnız değildir, millet vardır ve ayaktadır. Türkiye’ye kanlı silahlarını çevirenler buna pişman edilmelidir. Mücadeleyse mücadele, cansa can, feda olsun vatana diyor, Allah’tan kahramanlarımıza muvaffakiyetler diliyorum" ifadelerini kullandı.

"ABD'nin çırpınışları beyhudedir"

Terör koridoruyla İsrail’in nefes almasının planlandığını, İran’a karşı tampon bir bölgenin oluşturulması dayatıldığını kaydeden Bahçeli, enerji kaynaklarının denetim ve kontrolünün de sümen altından bekletilen gündem başlıkları arasında olduğunu dile getirdi. ABD'nin, PKK-PYD’yi silahlandırarak önce düzenli orduya kavuşmasını, sonra da siyasi kimlik ve tanınma kurgusuyla devletleşmesini amaçladığını ifade eden Bahçeli, "Bir NATO üyesi olan Türkiye’nin sınırlarında, bir başka NATO üyesi ülke tarafından terör örgütlerinden müzahir ve devşirilmiş bir alan oluşturulması gündemdedir. Bu durum NATO’nun kuruluş ilkelerine tamamen aykırıdır. Bu durum uluslararası hukuka göre suçtur. Afrin operasyonunu endişeyle karşılayan Birleşmiş Milletler sözcüsü, kademe kademe büyüyen milli endişelere acaba ne diyecek, nasıl yorum getirecektir? Cumhurbaşkanı ve hükümet günlerdir Afrin’e operasyon düzenleneceğini söylemiştir. Bir kısım zevat ise davulla, zurnayla bir devletin yapacağı operasyonu duyurmayacağını ileri sürmüştür. Bunlar değerlendirme yanlışına düşmüşlerdir. Hükümet haklı olarak kamuoyu hazırlamıştır. Milli dayanışma zinde tutulmuştur. Uluslararası toplum nezdinde harekatın meşruiyeti pekiştirilmiştir. Ülkemizin uluslararası hukuktan doğan hakları paylaşılmıştır. NATO uyarılmış, milli güvenlik ve egemenlik haklarımızın tehlike altında bulunduğu ısrarla hatırlatılmıştır. Genelkurmay Başkanı Brüksel’de toplanan NATO Askeri Komite’de konuşmuş, MİT Müsteşarıyla birlikte 18 Ocak’ta Rusya’ya gitmiştir. PKK’nın rezilce yardım dilendiği Rusya’nın desteği değilse bile, göz yumması için çaba sarf edilmiş, hava sahasının Türk savaş uçaklarına açılması konusunda yoğun çalışmalar sergilenmiş ve çok şükür netice alınmıştır. Bu arada ABD çelişkili açıklamalarla durumu kurtarmaya, açığını kapatmaya, terör örgütleriyle girdiği karanlık tüneli örtbas etmeye çabalamıştır. Ancak çırpınışlar beyhudedir. Türkiye yoğun diplomasi turlarıyla, açık ikaz ve ihtarlarıyla tüm dünyanın dikkatini Afrin’e çekmeyi başarmış, operasyonunu meşru bir zemine taşımayı bilmiştir. Ve bu takdir edilecek bir durumdur. Terörle huzur ve güvenlik arasında tarafsız bir yer olmadığı cesaretle anlatılmış, kararlılıkla insanlık vicdanına aktarılmıştır. ABD Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin kaygılarına kulak verdiklerini açıklamak durumunda kalmıştır. Ülkemizle yakın işbirliğinden bahsetmiştir. Madem kaygılarımıza kulak veriyorsunuz, madem yakın işbirliği diyorsunuz, o zaman ne geziyorsunuz Suriye’nin kuzeyinde, ne arıyorsunuz terör örgütlerinin kanlı nefeslerinin tam ortasında? ABD Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin PKK’lı teröristlerle ilgili kaygılarını gidermek için yakın çalışacaklarını söylemektedir. Bu bakana diyorum ki, ayağımıza dolaşmayın, başka bir şey istemeyiz. Bir yanda yakın çalışacağız dersiniz, diğer yanda PKK’nın sırtını sıvazlarsınız. Hem Türkiye’yle stratejik ortak olup, hem de PYD-PKK-YPG ile operasyonel ortaklık kurmak tek kelimeyle rezalet, cinayet ve hıyanettir. Türk milleti bunu yutmaz, bu tuzağa düşmez, bu zehri yemez. ABD yönetimi, Suriye’deki askeri ve diplomatik varlığını sürdüreceklerini kararlılıkla vurgulamaktadır. Anlaşılan bu ülkenin Suriye’den çekilme ihtimali şimdilik yoktur. ABD hedefinin, İran’ın kuzey hattı hayalini boşa çıkarmak üzerine kurgulandığı bizzat Dışişleri Bakanı tarafından açıklanmıştır. İran’ın kuzey hattı planına itiraz edenler, terörün Suriye’nin kuzeyinden sürdürmek istediği vandallığı ve Akdeniz’e çıkış hamlesini nasıl ve hangi mazeretle desteklemektedir? Bu tutarsızlık değil midir? Bu ahlaksızlık değil midir? Bu düşmanca bir tutum sayılmayacak mıdır? Sözde Kuzey Suriye Federasyonuna onay veren ABD, Suriye’nin bölünme dinamiklerini harekete geçirmiş, taşları yerinde oynatmakla kalmamış, ihaneti biberonla besleyecek, beşiğini sallayacak kadar gözü dönmüştür. Türkiye, uzun süredir terör örgütü PKK-PYD’nin koruyup kolladığından dolayı ABD’yi uyarmıştır. ABD verdiği hiçbir sözde durmamıştır. Ortaklık ve müttefiklik hukukunu çiğnemiştir. En son olarak, teröristlerden kurulu sözde kuzey ordusunu kurmaya kalkarak bardağı taşırmıştır. Bundan sonra Türkiye’nin teröristleri yakaladığı, bulduğu, üredikleri mahal ve yerlerde imha etmesi tarihe ve ecdada karşı ertelenemez bir görevdir. Bu görev şeref bahsidir, hamd olsun yerine getirilecek, inancım odur ki, Afrin darmadağın edilecektir. Bundan kaçış kurtuluş yoktur" diye konuştu.

"Kılıçdaroğlu, bekamıza diş bileyen Türkiye düşmanlarıyla diplomasi yoluyla mücadeleyi önermekle halt etmektedir"

Afrin operasyonu gündeme gelince CHP’nin Genel Başkanı ve sözcülerini öfke ve tahammülsüzlük sardığını belirten Bahçeli, operasyona dair CHP'nin tutumunu şu şekilde değerlendirdi:

"Kılıçdaroğlu, bekamıza diş bileyen Türkiye düşmanlarıyla diplomasi yoluyla mücadeleyi önermekle halt etmektedir. Herhalde, 1920’li yıllarda yaşasaydı, yine diplomasi diyecek, yine çakacak, yine maskesi düşecekti. Bununla birlikte diplomasi devrede değil miydi? Ne gerekiyorsa yapılmadı mı? Halen de yapılmıyor mu? CHP Genel Başkanı’nın bu PYD-PKK hoşgörüsü, operasyonu sulandırma hevesi basbayağı zillettir, alnına sıçrayan kara bir lekedir. Sorumsuz ve gayri milli siyaset işte tam da budur. Dalından kopan, kökünden savrulan CHP’nin hız ve yönünü bundan böyle Türkiye düşmanlarının estireceği rüzgar belirleyecektir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ihanet edilmiş, mirasına kurt düşürülmüştür. Kılıçdaroğlu Afrin’i kastederek diyor ki, 'Oraya asker sokacaksınız, seni kefenle karşılayan arkadaşlarını gönder önce. Bu milletin fakir fukara çocuğunu oraya gönderme.' CHP Genel Başkanı konuşur da yedekleri durur mu? Elbette durmaz, durmamışlardır. HDP beklendiği gibi operasyona karşı çıkarken, CHP’nin eteğinden tutan İP’liler (İYİ Parti) de şöyle demiştir: 'Madem operasyona bu kadar heveslisiniz kendi çocuklarınızı gönderin bu kadar basit. Kendi çocuklarınızı bu harekatın ön saflarında, birliklerin içerisinde görmek istiyoruz'. Alın birini vurun ötekine. Bir madalyonun iki yüzü gibidir biri CHP, diğeri HDP ve İP. Afrin harekatına karşı çıkmak, millet evlatları arasına nifak sokmak FETÖ dili, PKK ağzıdır. Bunlar milletimize öylesine yabancıdır ki, bağımsızlık için 80 milyonun aynı anda kefen giyecek kadar imanlı, iradeli ve bayrak sevdasına sahip olduklarını bilmeyecek kadar da cahillerdir. Afrin harekatını yıpratıp altını oymaya çalışanlar düşmanın içimizdeki kolu, PYD-PKK-FETÖ kuklalarıdır. Yazıklar olsun bunlara. Haine hain diyemeyen, düşmana tavır gösteremeyen ne milletin gönlüne girebilecek, ne de Türkiye’nin gündeminde olmayı hak edecektir. Bunların sonu hüsran, gidecekleri yer ise tarihin çöplüğünden başka bir yer olmayacaktır."  

Yağmur Yıldız
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Şırnak’ta kafeslerden 30 ton balık hasat edildi Şırnak’ta hayata geçirilen “Sürdürülebilir Alabalık Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi Projesi” ile kafes balıkçılığından 30 ton alabalık üretimi gerçekleştirildi. Uludere ilçesinde barajlar su ürünleri yetiştiriciliğine açılarak Tarım ve Orman İl Müdürlüğü koordinesinde 7 yatırımcı, 7 çiftlik kurdu. Şırnak Üniversitesi ile İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce geliştirilen projenin ilk hasadı ise 30 ton balık oldu. Tesisi gezen Vali Cevdet Atay, İl Tarım ve Orman Müdürü Oktay Sezgin’den proje hakkında bilgi aldı. Şırnak’ın zengin su kaynakları, doğal gölleri ve akarsuları ile büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Sezgin, Şırnak Üniversitesi ve Şırnak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü işbirliği içerisinde Uludere Barajı üzerinde kafes balıkçılığı alabalık üretimi gerçekleştirmekte olduklarını söyledi. Alabalık üretiminin bölgede yapabilirliğini, hem bölge üreticilerine hem de bu sularda alabalık yetiştirilebileceğini göstermek için örnek bir çalışma hayata geçirdiklerini ifade eden Sezgin, "Bu çalışmalar ile beraber kurduğumuz kafeslerde yılık 29 ton alabalık üretimi gerçekleştirmektedir. Uludere bölgesinde 5 farklı barajda toplamda 8 işletme organize edildi. Bu işletmelerin yasal izinlerini Tarım Ve Orman Bakanlığı su ürünleri genel müdürlüğümüz onayladı. 2024 yılında kurulumları başlayacak. Toplam kapasitemiz 5 baraj üstünde yıllık 294 ton olacaktır. Sularımızda alabalık üretimi oldukça iyi ve verimli bir şekilde gerçekleştirilebiliyor. 2023 Kasım ayında kafese bıraktığımız 20 gram yavru balıklar, 5 ayda 350 grama getirebiliyoruz" dedi. Tesislerin her geçen gün artacağını aktaran, "Katma değerli ürünler elde edilecek. Hem bölge ekonomisine hem de istihdama önemli katkılar olacaktır. Alabalık üretimiyle hem su ürünleri yetiştiriciliğini bölgemize sevdirecek, bölge insanıyla beraber kalkınma modeliyle hep birlikte yapabileceğimizi göstereceğiz. Hem de değerli bir besini Şırnak halkıyla buluşturmuş olacağız, istihdam sağlamış olacağız. Katma değerli bir ürün ile yepyeni bir sektörle Şırnak’ta bu işi başarılı bir şekilde götürmeye kararlıyız” ifadelerinde bulundu. Programa, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Murat Bulut, İl Emniyet Müdürü Cemal Dalman, kurum temsilcileri ve öğrenciler katıldı.
İstanbul Gaziosmanpaşalı çocukların "23 Nisan" coşkusu Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. Çocuklar, Gaziosmanpaşa Belediye binası bahçesinde düzenlenen etkinliklerde doyasıya eğlendi. Etkinlikte konuşan Başkan Bahçetepe, “Sizlerin mutluluğu bizlerin mutluluğu ile eş değer. Çocuklarımız ne kadar mutlu ve başarılı olursa ülkemiz de gelecekte o kadar güçlü olur” dedi. Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendi. Belediye binası önünde düzenlenen etkinliklere, birçok aile çocuklarıyla birlikte katıldı. Etkinlikte Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe’ye de eşi Gözde Bahçetepe eşlik etti. Programda ilk olarak, 3 ve 5 yaş arası çocuklar orf gösterisi yaparken, Sanat Akademisi öğrencileri ise tiyatro oyunu sergiledi. Tiyatronun ardından sahneye çıkan çocuklar şiirler okurken, Gaziosmanpaşa Kültür Sanat Merkezi öğrencileri de gitar, bağlama, piyano ve bateri dinletisi yaptı. Ayrıca etkinlikte çocuklar için sihirbaz gösterisi ve GKM Oyunculuk Akademisi oyuncuları tarafından ‘Çöpleri Dönüştürelim Tiyatro Oyunu’ oynandı. Alana kurulan etkinlik çadırlarındaki çeşitli atölyelerde, çocuklar keyifli vakit geçirdi. Çocuklar alandaki oyun alanlarında oynayıp, ikramlıkların da tadına baktı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı festival havasında kutlanırken, çocuklar doyasıya eğlendi. “Sizlerin mutluluğu bizlerin mutluluğu ile eş değer” Programda konuşan Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, “Bugün Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Atatürk’ün dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı coşkuyla kutluyoruz. Aynı zamanda TBMM’nin açılışı olduğu ve Türk milletinin egemenliğini ilan ettiği günün yıl dönümü olarak tarihimizde büyük bir önem tutuyor. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın dünya sahnesinde barış ve dostluk mesajlarını yaydığı bu günlerde Atatürk’ü yurtta barış dünyada barış idealinin sizlerin yetiştirdiği çocukların omuzlarında yükseldiğini hatırlatmak isterim. Gaziosmanpaşa Belediyesi olarak çocuklarımızın en iyi eğitimi almasını, sağlıklı güvenli bir çevrede büyümesini sağlamak için belediyemizin tüm imkanlarını seferber edeceğimizi bildirmek isteriz. Çocuklarımızın bilgi, sevgi ve güvenle dünya çocukları olmasını ve ülkemizin aydınlık geleceğini şekillendireceğini çok iyi biliyoruz. Sevgili çocuklar bu özel gün sizin gününüz, dilediğiniz gibi eğlenin, dans edin, şarkılar söyleyin. Sizlerin mutluluğu bizlerin mutluluğu ile eş değer. Çocuklarımız ne kadar mutlu ve başarılı olursa ülkemiz de gelecekte o kadar güçlü olur. Tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum” dedi. “Burada olmaktan çok mutluyum” Etkinliğe babaannesiyle gelen Zeynep Nur Aydoğdu, “Bugün 23 Nisan. Çok güzel bir gün. Burada resim yaptım ve diğer alanlara gittim. Bugün resim çiziyorum daha bitmedi. Güzel vakit geçiriyorum. Buraya babaannemle geldim. Burada olmaktan çok mutluyum” şeklinde konuştu. “Güzel vakit geçiriyorum” Resim yapmayı sevdiğini söyleyen Sümer Sayan ise, “Biraz oyun oynayıp vakit geçirdim. Güzel vakit geçiriyorum. Oyunlar oynadım. Resim yapmayı seviyorum” ifadelerini kullandı. “Çok eğleniyorum” Etkinliğe anne ve basıyla katılan Yade Karen Özaltun ise, “Bugün 23 Nisan. Burada uçak yaptım, birazdan da ebru yapacağım. Ailemle geldim. Çok eğleniyorum. Çok güzel vakit geçiriyorum. Sabah okuluma gidip gösterileri izledim. Burada da şarkılar dinledim” diye konuştu. “Belediyemize teşekkür ediyoruz” Çocukları ile etkinliklere katılan Hilal Tanju ise, “Bugün çocuklarımı etkinlikler için buraya getirdim. Kitaplarımızı alıp çaylarımızı içtik. Palyaçolar eşliğinde yüzlerimizi boyadık. Belediyemize teşekkür ediyoruz. Çocuklarımız için yapılan etkinliklere katılıyoruz” ifadelerini kullandı.