EĞİTİM - 18 Eylül 2018 Salı 12:58

Bahçeşehir Koleji'nden 11 yeni öğretim programı ile üniversite düzeyinde eğitim

A
A
A
Bahçeşehir Koleji'nden 11 yeni öğretim programı ile üniversite düzeyinde eğitim

Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Liseleri, müfredatta değişikliğe giderek, yeni eğitim-öğretim yılına 11 yeni öğretim programı ile başlayacaklarını duyurdu.

Milyonlarca öğrencinin heyecanla beklediği yeni eğitim-öğretim döneminin başlamasına az bir zaman kala Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Liseleri, 2018-2019 eğitim-öğretim yılıyla birlikte 11 yeni öğretim programını müfredatlarına eklediklerini bildirdi. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından onaylanan bu yeni 11 dersin, öğrencilerin gelişimi ve yeteneklerini destekleyecek nitelikte olduğu kaydedildi.

“11 farklı öğretim programı ile üniversite düzeyinde eğitim vereceğiz”

Öğrencilerini 21. yüzyıl becerilerini temel alarak geleceğin liderleri, geleceğin bilim insanları olarak yetiştirme fikriyle eğitim ve öğretim içeriklerini planladıklarını ifade eden Bahçeşehir Koleji Genel Müdür Yardımcısı Dr. Özge Aslan, “2006 yılında Türkiye’nin ilk STEM okulu olarak açılan Fen ve Teknoloji lisemizde disiplinler arası yaklaşımı temel alarak proje odaklı gerçekleştirdiğimiz öğrenme ortamlarında, öğrencilerimizi çok yönlü bilim insanları olarak yetiştiriyoruz. Bu hedefle Fen ve Teknoloji Liselerimize özel eğitim öğretim programları uyguluyoruz. Nitekim bu yıl “Modern Hava Araçları”, “Endüstri 4.0”, “Veri Yapıları ve Algoritmaları”, “Web Programlama” gibi 11 farklı öğretim programını Talim Terbiye Kurulu’nun onayına sunduk ve bugün kabul edildiğinin haberini aldık. Liselerimizde uygulamaya başlayacağımız bu 11 farklı program, üniversite düzeyinde yeterliliklerden oluşuyor. Örneğin Malzeme Bilimine Giriş dersimiz, ilgili alanın birinci sınıfında üniversitede açılan bir program. Biz bu dersi Fen ve Teknoloji Liselerimizde 11. ve 12. sınıflara seçmeli ders olarak sunuyoruz. Böylelikle öğrenci, daha lisedeyken üniversitede alınan becerileri ve yeterlilikleri çok daha erken yaşta deneyimleme ve öğrenme fırsatını yakalamış oluyor” dedi.

“İhtiyaç analizi dahilinde öğretim programlarımızı geliştirdik”

11 farklı öğretim programının ders olarak sunulmadan önce yoğun bir hazırlık sürecinden geçtiğini söyleyen Aslan, “Fen ve Teknoloji liselerimizde bu programları uygulamadan önce bir ihtiyaç analizi gerçekleştirdik. Öğrenme ortamlarımızı dikkate alarak öğrencilerimizin yaş düzeyine göre bilişsel ve duygusal özelliklerini temel alarak gerçekleştirdiğimiz bu ihtiyaç analizi sonrasında liselerimizde çok değerli hocalarımız, Fen ve Teknoloji liselerimizde görev yapan öğretmenlerimiz, program geliştirme uzmanlarımız, ölçme ve değerlendirme uzmanlarımız ve öğrencilerimiz ile 11 farklı öğretim programımızın geliştirme sürecini tamamladık” şeklinde konuştu.

“Teknolojiye yön veren liderler yetiştirmeyi hedefliyoruz” 

Bu program ile birlikte hedeflerinin neler olduğunu da anlatan Aslan, “Biz kurum olarak bilim ve teknolojinin çok hızlı ilerlediğinin bilincindeyiz ve buna göre eğitim alanında yeniliklerin takipçisiyiz. Şu an adını dahi bilmediğimiz birçok meslek, 10-15 yıl sonra ortaya çıkacak. Bu nedenle öğrencilerimizi geleceğin mesleklerinin gerektireceği yeterlilikler neyse o becerilere yönelik yetiştiriyoruz. Amacımız öğrencilerimizin bu program sonrasında gelişen ve değişen dünyada farklı düşünme becerilerine sahip olmaları ve teknolojiyi sadece bir boyutuyla değil birçok boyutuyla ele alabilmeleridir. Öğrencilerimizin robotik, algoritma, veri yapılarında ve veri analizi konularında çok boyutlu gelişimlerini hedefliyoruz. Bununla birlikte mezunlarımızın sadece teknolojiyi kullanan değil, teknolojiye yön veren bireyler olmaları bizim için çok önemli. Bu anlamda Türkiye’de ve dünyada teknolojiye yön verecek liderler yetiştirmek üzere eğitim öğretim ortamlarımızı geliştirmeyi sürdüreceğiz” ifadelerinde bulundu.

“Derslerimiz, Milli Eğitim Bakanlığı’nın havuzunda yer alıyor”

Uyguladıkları yeni öğretim programını aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı’nın ders havuzuna da dâhil ettiklerini kaydeden Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Lisesi Okul Müdürü Tolga Yıldız ise şu ifadelerde bulundu: “Biz eğitimde sürekli yenilik peşindeyiz. Eğitimde gelinen noktada bu zamana kadar neler yapıldığını sorgulamamız gerekiyor. Dünyada nerede olduğumuza ve ülkemize kaç patent kazandırdığımıza, dünyada ilk 500 marka arasında kaç tane markamız olduğuna bakmamız lazım. Bunun için eğitimimizi bu hedefle planlamamız gerekiyor. Eğitim içeriğinde kalitenin üzerinde önemle durmamız gerekiyor. Markalaşmayı okullarda anlatmak gerekiyor. Okullarda öğrencilere patent alma konularında kazanımlar vermeliyiz. Bizler okullarımızda bunları yapıyoruz. Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Liseleri’nde 2006’dan bu zamana kadar dünyada hangi alanlarda hangi disiplinler öğretiliyorsa biz de öğrencilerimize onları veriyoruz. Her yıl bu dersler üzerinden revizeler yapıyoruz. Okullarımızda uyguladığımız yeni derslerimizi aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı’nın havuzuna da veriyoruz. Hazırladığımız derslerimiz sadece bizim okullarımızda değil devlet okullarında da kullanılıyor. Bu bizim için çok kıymetli. Nitekim öğrencilerimiz, insansız hava araçları ve robotikle ilgili iki öğretim programı yazdı. Öğretmenlerinin liderliğinde liselerdeki milyonlarca arkadaşlarının okuyabilecekleri, kendilerinin de istifade ettikleri ve faydasını gördükleri programları yayacaklar. Bununla gurur duyuyoruz. Fen ve Teknoloji Liseleri bizim için çok önemli bir proje ancak yalnızca bizim için değil, ülkemizdeki fen eğitiminin dönüşümü için, geleceğin bilim ve teknoloji üreten ülkeleri arasında yer almamız için de önemli” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.