ASAYİŞ - 10 Ekim 2015 Cumartesi 15:45

Bakan açıkladı: 86 ölü, 186 yaralı

A
A
A
Bakan açıkladı: 86 ölü, 186 yaralı

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Ankara’da meydana gelen patlamada 86 vatandaşın hayatını kaybettiğini açıkladı.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Adalet Bakanı Kenan İpek ve İçişleri Bakanı Selami Altınok, Ankara’da meydana gelen patlama alanındaki incelemelerinin ardından Başbakanlık Yeni Bina’da basın toplantısı düzenledi. İçişleri Bakanı Altınok, 10.04’te Ankara’da Tren Garı’nın bulunduğu alanda menfur bir terör eyleminin meydana geldiğini belirterek, "Bu terör eylemi, milletimize, Türk demokrasisine karşı yapılmış bir eylemdir. Lanetliyoruz, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Bütün milletimizin ve yakınlarının başı sağolsun diyorum. 1 Emek itibarıyla Emek Platformu diye adlandırdığımız platform, Sıhhiye’de miting yapmak için Ankara Valiliğimize başvuruda bulunmuş, Ankara Valiliğimiz de uygun görerek il dışından gelen katılımcıların Ankara Garı’na geldiği, toplanmalar meydana gelmiştir. Gerek olayın olduğu, menfur saldırının olduğu yerde güvenlik kuvvetlerimiz gerekli önlemleri almıştı. Sıhhiye’de bariyerlemeler yapılmıştı. Sıhhiye bariyerlemeler yapılan alanlarda gerekli arama işlemleri yapılacaktı. Maalesef acımız büyük, yaralalılarımızla alakalı, ölen vatandaşlarımızla alakalı açıklamaları Sağlık Bakanımız yapacak. Sayın Başbakanımızın da gerekli açıklamaları yapacağını belirtmek istiyorum. Tekrar milletimizin başı sağolsun. Çalışmalar devam ediyor. Adalet Bakanlığımız, Cumhuriyet Savcılığımız çalışmalarını yapıyor. Emniyet kuvvetlerimiz gerekli çalışmaları yapıyor. Zaman içerisinde bilgiler netleştikçe paylaşacağız" ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, "Bugün milletimizin birlik ve beraberliği, demokrasimizin sağlıklı bir şekilde yürüyebilmesini hedef alan, insanlarımızı da katlederek haince düzenlenmiş bir terör eylemiyle karşı karşıya kaldık. Kaybımızın ağır olduğu ve son hareket ambulanslarımız harekete geçmiş, 11.00 itibarıyla olay yerinde 21 ambulansımız ekipleriyle birlikte vakalara ulaşmıştır. Olay anında da barış mitingi dolayısıyla olay yerinde 4 ambulansımız görevliydi. O ambulanslar da ilk andan itibaren olaya müdahale etti. İlk andan itibaren dinamik bir şekilde müdahale var ama eylemin büyüklüğü, iki ayrı noktada patlamanın olması ve olay yerinde olağanüstü bir panik ortamının olması kayıplarımızın çoğalması hem de yaralılarımızın hızla hastaneye ulaşmasında bazı aksamalar olabilir. Dinamik ekip çalışması ve müdahale yapılmıştır. Hastanelerimize yoğun bir şekilde ekip duyarlılığı, ekipler hızla beyin cerrahından plastik cerrahına, yoğun bakım uzmanları bütün ekipler bütün hastanelerde oluşturuldu. Olaydan 15 dakika sonra olay yerindeki ambulans sayımız 56 oldu" diye konuştu.

Yoğun bir yaralı trafiğinin oluştuğunu belirten Müüzzenioğlu, "Şu anda hastanelerimizde 186 hastamız tedavi oluyor. Bunlardan 28’i yoğun bakımlarda, 18’i ameliyathanede tedavi ortamında. Olay yerinde kaybettiğimiz vaka sayımız 62, bize ağır yaralı olarak gelip de kaybettiğimiz vaka sayımız da 24. Ağır bir tablo" ifadelerini kullandı.

Müezzinoğlu, açıklamasında şunları kaydetti:

"Ümit ederiz ki yoğun bakımlarda veya yaralı vakalarımızı hayata tutundururuz. Ben, özellikle önümüzdeki süreçle sağlık hizmetlerinde, acil hizmetlerinde herhangi bir sıkıntı yaşanmaması için İstanbul’dan mikrocerrahi ve diğer dallardan uzman arkadaşları da diğer hastanelere getirdik. İhtiyaç duyan hastalarımız, yakınları bugünden sonra farklı illerden gelen yaralılarımız var. Onların tedavilerini illere talep olursa ambulans helikopterlerimiz hazır. Ne yazık ki sosyal medyada yaygın bir şekilde vatandaşımızı paniğe götürecek haberlerle, kan ihtiyacı olmadığını ifade etmemize rağmen ilave 3 bin üniteyi de yedek olarak hazırlamış durumdayız. Türk Tabipler Birliği Başkanımızla görüştüm. Toplumu paniğe sürükleyecek olumsuz haberlerin yapılmaması. Sağlık Bakanlığı’nda 10.20 gibi kriz masası kurduk. Bütün ihtiyaçlar bu kriz masasında şekillendiriliyor. Bu anlamda vatandaşlarımız asılsız haberlere itibar etmemeli. Yaralısı olan, kaybıyla ilgili telaşı olan tüm vatandaşlarımıza Alo 184 hattını kurduk. Her türlü bilgi akışını vermek adına her türlü tedbiri aldık. Milletimizin başı sağolsun. Terör eylemine karşı birlik ve beraberlik içinde ülkemiz için yapılan oyunları bozacağız. Tedbirler de artarak sağlıklı bir süreçle, 1 Kasım’da sağlıklı bir şekilde sandığa gitmeyi temenni ediyorum."

Adalet Bakanı İpek ise, "Bu menfur saldırı dolayısıyla hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyorum. Olayın oluşu ve devamındaki çalışmalar konusunda Sayın Bakanlarımız bilgi verdiler. Adli boyutuyla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız olaydan hemen sonra çalışmaya başladı. 4 Cumhuriyet Başsavcımız, 16 Cumhuriyet Savcımız olay yeri ve adli tıpta titiz bir çalışma yürütüyorlar. Yaklaşık 1 saatlik bir çalışma kalmıştı olay yeriyle ilgili. Adli tıp boyutuyla ilgili İstanbul’dan yeni ekipler getirttik. Cenazelerin otopsileri tamamlanacak ve ailelerine teslim edeceğiz. Başsavcılığımızın titiz çalışması devam ediyor. Olayın arka planı aydınlatılmış olacak" dedi.

Müezzinoğlu, "Hayatını kaybedenlerin sayısı 62, bize olay yerinden vefat ederek getirilmiş vaka sayımız. 24 ağır yaralı olarak gelmiş, müdahale esnasında kaybedilen vaka. Toplam 86 vatandaşımızı kaybetmiş durumdayız" dedi.

Güvenlik zafiyetine ilişkin bir soru üzerine Bakan Altınok, "Güvenlik açığı ile alakalı hiçbir şey söz konusu değildir" cevabını verdi.

Bir gazetecinin, "Canlı bomba olduğu kesinleşti mi?" sorusuna Altınok, "Birtakım gelişmeler bizde olmasına rağmen sizlere verebilecek durumda değilim. Şu anda çalışmalarımıza da mani olmaması için paylaşmayı uygun bulmuyorum" karşılığını verdi.

Yapılan incelemenin ne yönde olduğunun sorulması üzerine Altınok, "10.04’te ilk patlama. Kavşağın havuz bulunan alanında, ikinci patlama da 3 saniye sonra sol tarafında meydana geliyor" diye konuştu.

Altınok, başka bir patlayacağının bulunmadığını, vefat eden polisin olmadığını söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muşlu annelerin evlat nöbeti devam ediyor Muş’ta çocuklarını terör örgütü PKK’nın pençesinden kurtarmak isteyen ailelerin DEM Parti il binası önündeki eylemi devam ediyor. Muş’ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti il binası önündeki oturma eylemini sürdürüyor. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, "Anneler direniyor" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda bulundu. Baba Şemsettin Özcan, 7 yıl önce HDP’nin çocuğunu kaçırıp PKK’ya verdiğini belirterek, "Çocuklarımızı vermeyene kadar sizin yakanızı bırakmıyoruz. Çocuğumdan 7 yıldır hiç haber alamadım. Bir gün çocuğunuz eve gelmese ne yaparsınız? Bizim çocukları vermeyene kadar burayı terk etmeyeceğiz" dedi. Anne Gülbahar Teker de, 20 yıl da olsa burada eylemlerini sürdüreceklerini belirterek, "Çocuğum gelse veya gelmese ben yine de eyleme devam edeceğim. Biz PKK ve HDP’den korkmuyoruz. Bizim çocukları getirip bize versin. Yeter artık bu anneler ve babaların ağladığı. Niye getirip bize vermiyorsunuz? Kürt hakkı böyle değil. Biz de Kürt’üz. Onların çocukları nerede bizim çocuklar nerede? Çocuklarımız yaşıyor, yaşamıyor bilmiyoruz. Bizim çocukları bize versinler. Bir kişi dağda kalana kadar eyleme devam edeceğim. Lanet olsun HDP ve PKK’ya" şeklinde konuştu.
Muş Muşlu annelerin evlat nöbeti devam ediyor Muş’ta çocuklarını terör örgütü PKK’nın pençesinden kurtarmak isteyen ailelerin DEM Parti il binası önündeki eylemi devam ediyor. Muş’ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti il binası önündeki oturma eylemini sürdürüyor. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, "Anneler direniyor" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda bulundu. Baba Şemsettin Özcan, 7 yıl önce HDP’nin çocuğunu kaçırıp PKK’ya verdiğini belirterek, "Çocuklarımızı vermeyene kadar sizin yakanızı bırakmıyoruz. Çocuğumdan 7 yıldır hiç haber alamadım. Bir gün çocuğunuz eve gelmese ne yaparsınız? Bizim çocukları vermeyene kadar burayı terk etmeyeceğiz" dedi. Anne Gülbahar Teker de, 20 yıl da olsa burada eylemlerini sürdüreceklerini belirterek, "Çocuğum gelse veya gelmese ben yine de eyleme devam edeceğim. Biz PKK ve HDP’den korkmuyoruz. Bizim çocukları getirip bize versin. Yeter artık bu anneler ve babaların ağladığı. Niye getirip bize vermiyorsunuz? Kürt hakkı böyle değil. Biz de Kürt’üz. Onların çocukları nerede bizim çocuklar nerede? Çocuklarımız yaşıyor, yaşamıyor bilmiyoruz. Bizim çocukları bize versinler. Bir kişi dağda kalana kadar eyleme devam edeceğim. Lanet olsun HDP ve PKK’ya" şeklinde konuştu.
Antalya Antalya’ya tarımsal kalkınma hibesi Antalya Ticaret Borsası (ATB) Nisan ayı Meclis Toplantısı, düzenlendi. Çandır, Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu tarafından sunulan IPARD hibelerinin 81 ili kapsayacağını açıklayarak, "Antalya olarak en üst seviyede faydalanılmasını diliyorum” dedi. ATB Nisan ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında üyelerin katımıyla gerçekleşti. Yönetimin bir aylık çalışmasıyla ilgili üyelerin bilgilendirildiği toplantıda, ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, tarım, ekonomi, Antalya ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "İhracata odaklanmalıyız" Antalya’nın yılın ilk çeyreğindeki ihracat performansının geçen yılın altında kaldığını, 2023 yılı ilk çeyreğinde toplam ihracat yüzde 10’a, yaş meyve sebze ihracatı yüzde 33’e ve hububat ihracatının yüzde 50’ye yakın ihracat artışı ile ülke ortalamasının çok üzerinde gerçekleştiğini belirten Çandır, “Bu yılın ilk çeyreğinde Antalya’nın toplam ihracatının yüzde 1’den, yaş meyve sebze ihracatımız yüzde 12’den ve hububat ihracatımız yüzde 5’ten fazla azalarak ülke ortalamasının çok altında kalmıştır. Önümüzdeki aylarda ihracatta daha fazla düşüş yaşamamak için ihracat konusuna bir an önce odaklanmalıyız” diye konuştu. IPARD desteklerinden yararlanma çağrısı Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu tarafından sunulan IPARD hibelerinin uzun zamandır 42 ili kapsadığını, Antalya ve diğer 38 ilin desteklerden faydalanması talebini karar vericilere ilettiklerini kaydeden Çandır, “Bu talebimiz bu yıl karşılık buldu ve artık IPARD hibeleri 81 ilimizde verilecek. Başta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” diye konuştu. Program takviminin açıklanmasıyla Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil Bülbül ev sahipliğinde bölge koordinatörü ve üyelerin katılımıyla desteklemelerle ilgili bilgilendirme semineri düzenlediklerini anımsatan Çandır, “İlgilinin yüksek olduğu seminerde üyelerimizin aklındaki tüm sorular yanıtlandı. Etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen Halil Bey’e, bölge koordinatörüne ve ekibine teşekkür ediyorum. Üretimin çeşitlendirilmesi, ürünlerin işlenmesi ve pazarlanması gibi alanlarda proje çağrısı yoluyla destekler sunulan IPARD hibelerinden başta üyelerimiz olmak üzere Antalya olarak en üst seviyede faydalanılmasını diliyorum” dedi. Başkan Çandır, bu yıl 27’ncisi düzenlenecek Hasyurt Tarım Fuarı’nın 8-10 Mayıs tarihlerinde gerçekleşeceğini belirtti. Çandır, Türkiye’nin ilk tarım fuarı olan ve Antalya Büyükşehir Belediyesi, Finike Belediyesi, Antalya Tarım Konseyi, Kumluca Ticaret Borsası ve Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası’nın iş birliğiyle düzenlenen fuara davette bulundu. Meclis’te üyeler, sektörleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.